Yılmaz Güney: 53 yıllık kısa ömrüne tam 111 film sığdıran Türk sinemasının çirkin kralı; seyircinin gönlüne taht kurmasını sağlayan ilk dönem filmlerinin yanı sıra, gerçek sinemacı kimliğini oluşturduğu ”Acı”, ”Ağıt”, ”Umutsuzlar”, ”Umut”, ”Zavallılar” ve ”Arkadaş” gibi filmlerle, toplumsal duyarlılığını sinema anlayışının orta yerine yerleştiren bir devrimci tutum takınırken, ”İzin”, ”Sürü”, ”Yol” ve ”Duvar” gibi gerçekten sinema sanatının yüz akı olan filmleriyle de tüm dünyanın takdirini kazanan bir sinema dahisi… Yılmaz Güney: İstanbul’a-Yeşilçam’a, Adana’nın Yenice kasabasından tozlu ayakkabılarıyla çıkıp gelen, bazen aynı anda 4 filmde birden oynayarak, bazen de 2 filmi iç içe çekerek kendini kabul ettiren, tutuklamalarla, hapishanelerle geçen uzun yılların sonunda ülkesini terk etmek zorunda kalan ve mesleğinin, yaratıcılığının zirvesindeyken hayata yurt dışında veda eden bir sinema aşığı… Agah Özgüç’ün titizlikle hazırladığı bu kitap, tüm filmleri ve bu filmlerin geniş öyküleriyle Yılmaz Güney’in sinema serüvenini eksiksiz biçimde gözler önüne seriyor…
Bütün filmleriyle Yılmaz Güney
http://www.evrensel.net/05/09/22/kultur.html
Türkiye sineması tartışılırken, çeşitli dönemlere ayrılarak ele alınır. Tiyatrocular dönemi, yönetmen sineması, Yeşilçam, 12 Eylül öncesi-sonras vs. Bütün bunlar içinde Yılmaz Güney sineması diye bir kişinin adıyla anılan başka bir dönem yoktur. Çünkü, Yılmaz Güney sineması yalnızca Seyit Han?la başlayan ve Duvar?a kadar uzanan süreçte çektiği ?toplumsal içerikli- toplumcu gerçekçi? filmlerle değil. Daha öncesinde çektiği, rol aldığı ve onu ?Çirkin Kral? mertebesine yükselten avantür filmleri de ayrıca incelenmeyi hak eder.
Yılmaz Güney?in bu dönemde yarattığı karakterler, kahramanlar; Cüneyt Arkın, Ayhan Işık, Ekrem Bora, Ediz Hun vb. oluşan temiz yüzlü, güzel giyimli melodram kahramanlarının kimliklerini ters-yüz ediyordu.
Sokaktaki adamın önce her türlü acı ve kötülükle sınandığı ama önünde sonunda intikamını alarak mutlu sona ulaştığı bu filmler, ?sıradan? insanın kahramanlık mertebesine yükseltildiği filmlerdi. Halk bu filmlerdeki kahramanların yaşadığı yoksunluklara, kötülüklere, bizzat kendi hayatında tanıklık ettiği için kahramanın her başarısında kendi yeteneklerini görme fırsatı buluyordu.
Türkiye sineması üzerine yaptığı çalışmalarla saygın bir yeri olan Agâh Özgüç, Agora Yayınları?ndan çıkan ?Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney? isimli kitabında Güney fenomenini bir bütün olarak ele almayı deniyor. Sinema tarihçilerinin daha çok son dönem fimleriyle ilgilendiği göz önüne alındığında Özgüç?ün zor bir işin altına girdiği kesin.
111 film
Özgüç ilk iş olarak Yılmaz Güney?in oyuncu, senarist ve yönetmen olarak imza attığı 111 filmi bulmak için yola çıkmış. Ancak bu filmlerden ancak 86?sına ulaşabilmiş. Her filmi tek tek izleyen Özgüç Güney?in ilk kez rol aldığı ?Bu Vatanın Çocukları? isimli filmden, son filmi Duvar?a kadar olan süreçte bu sinema adamının izlerini sürüyor. İlk dönem filmlerinden başlayarak Yılmaz Güney sinemasının karakteristik özelliklerini ortaya koyuyor. Kadın, baba, çocuk ve çiçek figürlerinin Güney?in hayatındaki ve fimlerindeki karşılıkları üzerine kafa yoran Özgüç; kitabının giriş bölümündeki uzun yazısında Yılmaz Güney?ın oyuncu, senarist ve yönetmen yanlarıda değiniyor.
Bu bölümlerden sonra Yılmaz Güney sinemasının özünü ve uluslararası etkilerini inceleyen Özgüç?ün çalışmasının sonraki bölümleri tam bir başucu kaynağı niteliğinde.
Yılmaz Güney Filmoğrafisi ve Yılmaz Gürey Kitapları Kronolojisi. Özgüç, ikinci bölümünde Yılmaz Güney?in bir biçimde içinde bulunduğu her filmin yönetmen, oyuncu ve teknik ekip elemanlarını hatırlatıyor. Filmlerin uzun öykülerini ve meraklısına notları da ekleyen Özgüç?ün çalışması sinemaya ilgi duyan ve Türkiye?nin yetiştirdiği bu büyük sinema adamını merak eden herkesin başucu kitapları arasında olmayı hak ediyor.
Kitabın Künyesi
Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney,
Agah Özgüç,
Agora Kitaplığı,
Ekim 2005
Sayfa Sayısı: 379 sayfa