Kategori: Fikret Başkaya

Başka Bir Uygarlık İçin Manifesto – Fikret Başkaya

Gündelik hayatımıza dokunan bir manifesto bu. İçinde yaşadığımız sistemle birlikte kişisel tercihlerimizi de sorgulamamıza yardımcı olan, üretimden tüketime, bireyden topluma, doğadan teknolojiye geniş bir çerçeveyi tartışma olanağı sunan… Nasıl bir ihtiyaçlar hiyerarşisine tabiyiz? “İleri teknoloji” toplumsal ve bireysel olarak bizi ne kadar ilerletti? Geçerli üretim, tüketim ve yaşam tarzı, doğa-toplum

OKUMAK İÇİN TIKLA

Öyküler – Paradigma – Gerçekler – Nejdet Evren

Bütün çocuklar önce ninnilerle uyutulurlar ve daha sonra büyüdükçe öykülerle gerçek dünyaya hazırlanırlar. Tüm çocukların bir öyküsü vardır ve her öyküde bir kahraman, bir kurtarıcı, bir hüzün, bir endişe…Tarihsel belleği ile doğan birey kendini çevreleyen sosyal-siyasal ortam içinde hazır bulur ve bu çevre onu önce fizik elbiselerle ve daha sonra

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok”

Başlık, Alman yazar Eric Maria Remarque’ın 1929 yılında yayınlanan ve 1933 de Naziler tarafından yakılan kitabının adı. O başlık, ilerleyen dönemde şeylerin, olayların ve süreçlerin sürekliliğini ima eden bir deyim haline geldi. Afrika’dan Avrupa’ya geçmeye çalışırken, Akdeniz’de boğulup ölen yoksullarla ilgili haberler ve görüntüler, bana o romanı hatırlattı. Nitekim sadece

OKUMAK İÇİN TIKLA

Perspektifi ve paradigmayı değiştirme zamanı – Fikret Başkaya

İnsanlığın yüz yüze geldiği sorunların kaynağında, Karl Polanyi’ nin “Büyük Dönüşüm” (1) dediği yatıyor. Başka türlü söylersek, Marx’ın tahlilini yaptığı ve ipliğini pazara çıkardığı kapitalist üretim tarzı yatıyor. Şimdilerde burjuva uygarlığı insanlığı ve uygarlığı yeni bir eşiğe taşımış bulunuyor. Ortaya çıkan bu durum artık sürdürülebilir değil. Tüm emareler ve göstergeler

OKUMAK İÇİN TIKLA

Paradigmanın İflası (Resmi İdeolojinin Eleştirisine Giriş) – Fikret Başkaya

Her sınıflı toplumda iktidardaki sınıflar, sömürüyü gizlemek, sömürü ve baskıyı meşrulaştırmak, mevcut düzenin değişmezliğini kabullendirmek amacıyla “efsaneler”, “hurafeler” üretirler. Kurulu düzenin devamı, ideolojik bulanıklığın sürdürülmesine ve hurafelerin egemen kılınmasına bağlıdır. İşte entelektüel, egemen olan sınıfların, gizli kalmasını istediklerini açığa çıkarmaya çalışan, gerçeğin saptırılmış (reifiye) bir versiyonunu kabullenmeye razı olmayan, iktidarlardakiler

OKUMAK İÇİN TIKLA

Eğitim Neye Yarar? Fikret Başkaya

Her tarihsel dönemde ve her toplumda bir “eğitim sistemi” bulunur, söz konusu eğitim sistemi, geçerli egemenlik ilişkilerini, toplumsal hiyerarşiyi, toplumsal kutuplaşmayı, eşitsizlikleri yeniden üretip, devamlılığını sağlama işlevi görür. Eğitim, okul, eğitilmiş insan, uzman, uzmanlık, vb. mutlaka “olumlu bir şey” olarak sunulur ve ekseri öyle de sanılır. Oysa, herşeyde olduğu gibi,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yalan – Fikret Başkaya

Kavramların ortaya çıkışı, kullanım yoğunluğu ve harekete geçirici etkisiyle, mücadelenin seyri arasında birebir ilişki var. Ne zaman kitle hareketi yükselse, kavramlar da sahneye çıkıyor ve etkin birer araç haline geliyor. Mesela kolonyalizme karşı mücadelenin güçlü olmadığı dönemlerde, kolonyalizm ve anti-kolonyalizm kavramları da ortada yoktu. Ama XX. yüzyılın ilk on yıllarından

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yenilgi Tuzağı – Fikret Başkaya

Esasen, Mustafa Kemal (ve çevresi) tarafından oluşturulmuş bir ideoloji yok. Olması da mümkün değildir. Aslında Atatürkçülük olarak da ifade edilen, Osmanlı-TC geleneğinin bir devamı olan ‘devletperestliğin’ yeni adıdır. Devlet dogması yaratmanın, ‘yeni koşullarda devleti kutsamanın-fetişleştirmenin bir aracıdır. Zaten kimi zaman Kemalizm, çoğunlukla da Atatürkçülük olarak sunulan söylem, 1930, 1930’ların faşizm

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yeni Paradigmayı Oluşturmak – Fikret Başkaya

Geçerli eğilimler ve süreçler insanlığı ve uygarlığı hızla ‘geri dönüşü olmayan’ bir eşiğe doğru sürüklüyor ve bu durum, oligarşik kapitalist yağma ve talandan kaynaklanıyor. Dolayısıyla geçerli kapitalist üretim ve tüketim sürecinden çıkmadan insanlığın ve uygarlığın geleceği kararmaya devam edecektir. Bir taraftaki açlığa, çaresizliğe, hastalıklara, aşağılanmışlığa, doğal çevre tahribatına, v.b. diğer

OKUMAK İÇİN TIKLA