Kategori: Nöroçeşitlilik

Otizm Terapilerinde Zorlayıcı Yöntemlerin Etik Sınırları

Bireyin Özerkliği ve Onuru Otizm terapilerinde zorlayıcı yöntemler, genellikle bireyin davranışlarını şekillendirmek için dışsal baskılar içerir. Örneğin, Uygulamalı Davranış Analizi (ABA) gibi yöntemler, ödüllendirme ve cezalandırma mekanizmalarıyla davranış değişikliği hedefler. Ancak, bu tür müdahaleler, bireyin özerkliğine ne ölçüde saygı gösterdiği sorusunu gündeme getirir. Bireyin kendi seçimlerini yapma hakkı, özellikle otizmli

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nöroçeşitlilik ve Otizm Müdahalelerine Eleştirel Bir Bakış

Nöroçeşitliliğin Ortaya Çıkışı Nöroçeşitlilik paradigması, 1990’larda Jim Sinclair gibi otizm savunucularının öncülüğünde şekillenmiş bir yaklaşımdır. Bu paradigma, otizm gibi nörolojik farklılıkları bir bozukluk ya da tedavi edilmesi gereken bir durum olarak görmek yerine, insan beyninin doğal bir çeşitliliği olarak tanımlar. Sinclair’in “Don’t Mourn for Us” (Bizim İçin Yas Tutmayın) adlı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Risperidon ve Otizm Tedavisinde Etkinlik ve Etik Sorular

Farmakolojik Müdahalelerin Bilimsel Temeli Risperidon, ikinci nesil antipsikotik bir ilaç olarak, dopamin ve serotonin reseptörleri üzerinde etki gösterir. Otizmde kullanım amacı, genellikle agresyon, öfke nöbetleri, kendine zarar verme ve hiperaktivite gibi ikincil belirtileri yönetmektir. Yapılan klinik çalışmalar, risperidonun bu belirtileri azaltmada etkili olduğunu göstermektedir. Örneğin, 2002 yılında yayımlanan bir çalışma

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mainstream Eğitim Sisteminin Otistik Öğrencileri Dışlama Dinamikleri ve Ivan Illich’in Okulsuz Toplum Eleştirisi

Eğitim Sisteminin Standartlaşmış Yapısı Modern eğitim sistemleri, genellikle homojen bir öğrenme modeli üzerine inşa edilmiştir. Bu model, öğrencilerin aynı müfredatı, aynı hızda ve aynı yöntemlerle öğrenmesini bekler. Ancak otistik bireyler, nörolojik çeşitlilik nedeniyle farklı öğrenme stilleri, duyusal hassasiyetler ve iletişim biçimleri sergiler. Örneğin, otistik öğrenciler genellikle görsel veya dokunsal öğrenme

OKUMAK İÇİN TIKLA

Netflix Dizilerinde Otistik Karakterlerin Gelişimi

Erken Dönem Temsillerin Yapısı Netflix’in orijinal içerikleri 2013’te hız kazandığında, otistik karakterler nadir ve genellikle ikincil unsurlardı. Bu dönemde, OSB temsilleri bilimsel verilere dayalı olmaktan ziyade popüler kültürden türetilmiş basitleştirmelere yaslanırdı. Örneğin, “Atypical” dizisi 2017’de yayınlandığında, Sam Gardner karakteri otizmin günlük zorluklarını merkeze alsa da, erken bölümlerde sosyal beceri eksiklikleri

OKUMAK İÇİN TIKLA

Spektrumun Ötesinde: Otizm Anlatılarının Görünmez Kıldığı Deneyimler ve Haraway’in Siborg Manifestosu

Spektrum Kavramının Kökenleri ve Sınırları Otizm spektrumu, 20. yüzyılın sonlarında tıbbi ve psikolojik söylemlerde ortaya çıkan bir kavram olarak, otizmi tek bir tanı kategorisi yerine geniş bir yelpaze olarak tanımlar. Bu metafor, bireylerin bilişsel, duygusal ve sosyal işlevlerini bir çizgi üzerinde konumlandırarak çeşitliliği vurgular. Ancak bu yaklaşım, otizmi yalnızca belirli

OKUMAK İÇİN TIKLA

Otizme sosyolojik bir yaklaşım ne getirir veya getirebilir?

Otizmin doğasına, toplumsal algısına ve sosyal bilimlerle kesişim noktalarına sosyolojik bir bakış mümkün mü ? Otizme Sosyal Bilimlerin Katkısı Otizm çoğu kez tıbbi ve bireysel bir mesele gibi görülüyor. Ancak otizm yalnızca biyolojik değil, sosyal ve kültürel olarak da inşa edilen bir deneyimdir. Bu nedenle sosyal bilimler, otizmin: Otizm yalnızca

OKUMAK İÇİN TIKLA

Akademik Validizmi Parçalamak: Yapısal Erişilebilirlik İçin

Bugün akademide en çok konuşulmayan ama en yakıcı meselelerden biriyle karşı karşıyayız: validizm. Engelliliği kişisel bir eksiklik, bireyin uyum sağlayamaması, “özel bir durum” olarak çerçeveleyen bu bakış, aslında tüm akademik yapının içine sinmiş durumda. Bir üniversite amfisinde küçük bir rampa eksikliği, ilk bakışta sadece “lojistik bir detay” gibi görünebilir. Ama

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nöroçeşitlilik Hareketinin Kökeni ve Temel Prensipleri

Steve Graby tarafından yazılan bu makaleyi özetlemek gerekirse, makale nöroçeşitlilik hareketinin kökenlerini, engelli hakları ve psikiyatriden kurtulanların hareketleriyle olan ilişkisini inceliyor. Makale, nöroçeşitlilik hareketinin, geleneksel engellilik ve akıl hastalığı kategorileri arasında bir köprü kurarak ortaya çıktığını belirtiyor. Hareketin temelinde, otizm, DEHB, disleksi gibi durumların patoloji değil, insan beyninin doğal varyasyonları olduğu fikri yatıyor. Bu, tıbbi modellerin

OKUMAK İÇİN TIKLA

NFT ve Blockchain ile Otistik Bireylerin Yaratıcılığını Ekonomik Değere Dönüştürme Potansiyeli

Yaratıcılığın Dijital Ekonomideki Yeni Yeri Otistik bireylerin yaratıcı potansiyeli, nöroçeşitliliğin sunduğu benzersiz perspektiflerden kaynaklanır. Bu bireyler, görsel sanatlar, müzik, hikâye anlatımı veya dijital tasarım gibi alanlarda alışılmadık yaklaşımlar geliştirebilir. NFT’ler (Non-Fungible Tokens), blockchain teknolojisiyle desteklenen dijital varlıklar olarak, bu yaratıcı çıktıların tokenize edilmesini ve küresel bir pazarda ekonomik değere dönüştürülmesini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Otizm ve LGBTQIA+ Kesişimselliği: Çeşitliliğin Kökenleri

Bireysel Kimliklerin Çaprazlama Dinamikleri Otizm spektrum bozukluğu (OSB) ve LGBTQIA+ kimlikleri, bireylerin kendilerini ifade etme biçimlerinde benzersiz kesişim noktaları oluşturur. Araştırmalar, otistik bireylerde cinsel kimlik ve cinsiyet çeşitliliğinin, nörotipik bireylere kıyasla daha yaygın olduğunu göstermektedir. Örneğin, 2018’de yapılan bir çalışma, otistik bireylerin %15-35’inin kendilerini LGBTQIA+ olarak tanımladığını, bu oranın genel

OKUMAK İÇİN TIKLA

Otizm ve Nöroçeşitlilik Manifestosu (2018)

Beş Temel İlke 1️⃣ Engelliliğin Sosyal ModeliOtistik insanlar ve diğer nöroçeşitli bireyler, “bozuk” oldukları için değil; toplumun onlara kattığı engeller yüzünden engellenirler. Engellilik, bireyin içindeki bir kusur değil, toplumsal ve çevresel koşulların yarattığı bir durumdur. 2️⃣ Nöroçeşitlilik Yaklaşımıİnsanlık farklı beyin örgütlenmeleriyle çeşitlidir. Otizm, ADHD, disleksi, dispraksi gibi durumlar bu çeşitliliğin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nöroçeşitlilik Hareketi Otizmi Yanlış mı Tanıtıyor?

Görünürlük, Gerçeklik ve Ağır Destek İhtiyacı Olanların Sessizliği Otizm hakkında konuşurken hepimiz belli metaforlarla başlıyoruz: “kuyu”, “duvar”, “pencere.” Portia Iversen oğlunu “derin bir kuyu”da görüyordu, Jenny McCarthy için otizmden kurtulmak bir “pencere” açmaktı, Arthur Fleischmann kızının zihnini “aşılmaz bir duvarın” arkasında hayal ediyordu. Bu imgeler, bir ebeveynin çaresizliğini, umudunu ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Delilik ve Nöroçeşitlilik: Kritik Bir Diyalog İçin

Akademik dünya ve aktivizm, uzun yıllar boyunca deneyim sahibi bireyleri, yani “söz konusu” olanları, bilgi üretim süreçlerinin dışında bıraktı. Ancak son yıllarda ortaya çıkan iki güçlü çalışma alanı, bu durumu değiştirmeyi hedefliyor: Delilik Çalışmaları (Mad Studies) ve Nöroçeşitlilik. Bu iki hareket, tıp ve toplumun baskıcı normlarına karşı ortak bir zemin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nöroçeşitlilik Hareketi: Neye İzin Verir, Neye İzin Vermez?

Nöroçeşitlilik hareketine karşı sıkça yöneltilen bir eleştiri, bu hareketin sadece “yüksek işlevli” otistikler tarafından desteklendiği ve “gerçekten engelli” olanların zorluklarını anlamadığıdır. Ancak bu suçlama, hareketin temel değerleriyle ve tarihiyle çelişir. Nöroçeşitlilik hareketi, nörolojik farklılıkları olan bireylerin insan olduğunu ve diğerleriyle aynı haklara sahip olmaları gerektiğini savunur. Yarım ölçülere izin vermez.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nöroçeşitlilik Hareketi: Otistik Kimliğin Uyanışı

Otizm, uzun yıllar boyunca tıp tarafından bir “hastalık” ya da “bozukluk” olarak görüldü. Otistik bireylerin deneyimleri, tıp otoriteleri ve ebeveynler tarafından belirleniyordu. Ancak 1990’larda, internetin yükselişiyle birlikte, bu anlatı kökten değişmeye başladı. Nöroçeşitlilik hareketi, otizmi bir kusur değil, beynin farklı bir şekilde çalışması olarak kabul eden yeni bir paradigma sundu.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Otizm Prenatal Taramasının Etik Sınırları: Lennard Davis’in Öjenik Eleştirileri Çerçevesinde

Bireysel Özerklik ve Bilgilendirilmiş Onam Prenatal tarama, anne babalara fetüsün genetik yapısı hakkında bilgi sunarak, bilinçli kararlar almalarına olanak tanır. Ancak bu süreç, bireysel özerkliğin sınırlarını zorlayabilir. Lennard Davis’in öjenik eleştirileri, bu teknolojinin bireylerin özgür iradesini nasıl etkileyebileceğini sorgular. Davis, prenatal taramaların, toplumsal normların dayattığı “sağlıklı” birey anlayışını pekiştirebileceğini ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Cinsiyet Disforisi: Neden Bu Kadar Önemli ve Otizm Spektrumundaki Bireyler İçin Anlamı Ne?

Bireyin atanmış cinsiyetiyle, yani doğduğunda biyolojik özelliklerine göre belirlenen cinsiyetiyle, hissettiği ve deneyimlediği cinsiyet kimliği arasında derin bir uyumsuzluk yaşaması durumu olan cinsiyet disforisi, son yıllarda daha fazla konuşulmaya başlandı. Peki, bu kavram neden bu kadar büyük bir önem taşıyor ve özellikle otizm spektrumundaki bireyler için neden kritik bir konu haline

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nöroçeşitlilik Savunuculuğu ve Sınıfsal Bakış

Bir psikoterapist olarak, nöroçeşitlilik savunuculuğu ile Marksist mücadele arasındaki derin ve çoğu zaman göz ardı edilen ilişkiyi ele alalım. Bu iki alan, yüzeyde farklı sorunlara odaklanıyor gibi görünse de, aslında insanlığın kurtuluşu, sömürünün ve tahakkümün her biçimiyle mücadele etme ve daha adil bir dünya inşa etme konusunda ortak bir cephede

OKUMAK İÇİN TIKLA

Normallik İmparatorluğu Kitabı ve Otizmin Durumu

“Normallik İmparatorluğu” kitabı otizm konusuna önemli bir vurgu yapmaktadır ve bu vurguyu Marksist bir çerçevede ele almaktadır. Kitap, yazarın kişisel deneyimlerinden hareketle otizmin tarihsel, toplumsal ve ekonomik bağlamını kapsamlı bir şekilde incelemektedir. İşte otizmle ilgili kitapta öne çıkan vurgular: Özetle, kitap otizmi sadece bireysel bir durum olarak değil, kapitalist sistemin

OKUMAK İÇİN TIKLA