Kategori: Sadık Güvenç

Atların Kardeşliği’ne dair – Sadık Güvenç

Ali Rıza Kars’ın romanı Atların Kardeşliği, Sanat Yapım Yayıncılık’tan 2014’te çıktı, 220 sayfa. Daha önce şiir kitaplarıyla (Hayalin Gözümde Kızıl Gül Oldu, Işıkla Öpüşürdü, Kendi Pınarından Akardı Gülmelerin, Düş ve Sokak, Yüksek Debili Aşklar, Gitme Zamanı) tanıdığımız Ali Rıza Kars, bu kez bir romanla çıktı okuyucunun karşısına.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dili yüreğinde bir yazar Celal İlhan – Sadık Güvenç

Celal İlhan’ın Kanguru Yayınları’ndan 2012’de çıkan öykü kitabı, Dili Yüreğinde’yi ilgiyle ve severek okudum. İlhan’ı daha önce Grevden Dönenin adlı kitabıyla tanımıştım. Emeğin, emekçinin grev mücadelesini dile getirdiği anı kitabıyla. Yazar okurunu, ele aldığı öykü kişisinin dünyasına alıp götürüyor dilinin kıvraklığıyla. Öykülerinde yerel ağız kullanmaktan hoşlanan biri İlhan. Daha sonra

OKUMAK İÇİN TIKLA

Golyan Devrimi’ni Okumanın Sırası – Sadık Güvenç

Tahsin Yücel’in Can Yayınları’ndan 2008’de çıkan öykü kitabı Golyan Devrimi, on dört öyküden oluşuyor. Öykülerde ele alınan kişiler ve olaylar birbiriyle bağlantılı olduğundan aynı zamanda bir roman gibi de okunuyor. Yer Hayristan’dır. Sakın bizim ülkemiz anlaşılmasın. Bu Hayristan dünyanın herhangi bir yerindeki ülkedir. Politikacılarına bakarak da yazarın ülkemiz politikacılarını eleştirdiği

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yanıbaşımızdaki Suriye – Sadık Güvenç

Sıhhıye’de, Kızılay’da kaldırım kıyılarında çocuklarıyla oturup dilenen gencecik Suriyelileri her gördüğümde bu savaşı çıkartan gözü dönmüş emperyalistlere lanetler okuyorum. Saçı başı perişan yedi sekiz yaşlarındaki kız çocukları, annelerinin kucağında hiçbir şeyden haberi olmayan soğuktan morarmış yüzleriyle gelip geçene gülümseyen bebeler… Bu nasıl bir insanlıktır ki insanı bu kadar perişan eder?

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kardeşim hepsi hikaye! adlı kitaba ilişkin – Sadık Güvenç

Kitabın adı bu. Ama okudukça anlatılanların hiç birinin hikaye olmadığını, tamamen yaşanmışlık olduğunu anlıyorsunuz. 12 Eylül 1980 cunta yönetimi öncesi ve sonrası devrimci mücadele birebir tanıklarla, olayları yaşayanlarla birlikte belgesel tadıyla ortaya konuluyor. Kitabın yazarı Mahmut Memduh Uyan, devrimci mücadeleye dair hem değerlendirmeler yapıyor hem eleştiriyor hem de öz eleştiri

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çağdaş bir destan: Abim Deniz – Sadık Güvenç

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan 6 Mayıs 1972’de Ankara’da Sıkıyönetim Mahkemesince asılarak idam edildiklerinde ben ilkokul 4. sınıf öğrencisiydim. Her sabah, ilk derste günlük olaylarla ilgili konuşulurdu. Bir öğrenci, radyodan Deniz Gezmişlerin idam edildiği haberini dinlediğini söyleyince hepimizde bir sevinç dalgası oluştu. Öğretmenimiz, Deniz Gezmiş ve onun gibileri bize

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Barbarları Beklerken” – Sadık Güvenç

“Hiçbir şey hayal edebileceklerimizden kötü olamaz.” Asıl barbar kim? İşgalci mi barbar, işgal edilen topraklarda eskiden beri yaşamakta olan halklar mı? Sözde uygarlık götürme adına insanların yaşama biçimine, geleneğine, kültürüne, toprağına, suyuna, balığına, ağacına, evine barkına, karısına, kızına el koyan “uygar” sayılıyor da; bu yer benim, bu ağaç, bu su,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Varlıkla yokluk arasında – Sadık Güvenç

Sadık Hidayet’in 1937’de yayımladığı romanı Kör Baykuş, Behçet Necatigil tarafından çağdaş İran edebiyatından Türkçeye çevrilen ilk romandır (1977 Varlık Y.) Roman kahramanı bir düş aleminde yaşayan “kalemdan” boyayarak hayatını kazanan bir ressamdır. Düş ve gerçek iç içedir. Roman kahramanı, yaşlı, kambur birinin yanında gördüğü kadının gözlerine vurulur. Onu hayal ederken

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sizi Hep Şaşırtacak Bir Roman – Sadık Güvenç

Bugünü yaşayan yazarın sizi iki yüz yıl öncesine yolculuğa çıkardığını düşünün. 19. yüzyıl İngiltere’sine şöyle bir uzanmak ilginç olmaz mıydı? Kasnaklar üzerine geçirilmiş kadın elbiselerinin giyildiği yıllar… Manastırların, günahkar kadınlara sığınak (!) olduğu yıllar… Nedense hep kadınlar günahkar sayılır. Günümüz yazarı John Fowles, 19. yüzyıl atmosferini başarıyla kuruyor romanında. Sanki

OKUMAK İÇİN TIKLA

Edebi eserler ve televizyon dizileri – Sadık Güvenç

Edebi eserler sinemaya kaynaklık eder. Ölümsüz eserler, geniş kitlelere ulaşmak için bir yol daha bulmuş olur. Okuma oranının düşüklüğü, geniş kitlelerin televizyon (dizi) bağımlısı olduğu düşünüldüğünde yöntem olarak doğrudur edebi eserlerden dizi yapılması. Bir genç kızımızın aynı adlı kitabı kitapçı vitrininde gördüğünde ?anneciğim, uyanıklar dizinin kitabını çıkartmışlar,? diyecek kadar ilgi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mübadele İnsanları – Sadık Güvenç

Memleketimiz güzel. Bu güzellik güzel insanlarından geliyor. Birileri biraz daha saltanat sürmek için insanı insana kırdırmanın yollarını öyle biliyor ki! Memleketi güzelleştiren insan mozağini özene bezene koruyup onları mutlu etmenin yollarını arayacağımıza ayrıştırmanın, ?bizden olmayanı? aşağılamakla kalmayıp yok etmenin derdine düşmüşüz. Dün Yunan-Müslüman-Gavur-Türk ayrıştırması bugün Sünni-Alevi-Şii, Türk-Kürt-Arap biçiminde yapılıyor. Göç

OKUMAK İÇİN TIKLA

Samim Kocagöz’ün Unutulmaz Öyküleri – Sadık Güvenç

?Öykü nedir?? ve ?öykü nasıl olmalıdır?? sorusuna bir sürü yanıt bulmak mümkün. Muvaffak Sami Onat, ?Hikaye Denen Şey? başlıklı yazısında ?Hikayeyi, hele küçük hikayeyi öteden beri anlamam, sevmem. Sevmediğimdendir zahir: şiiri, tiyatroyu, tenkidi hatta romanı bile denedim de, hikaye yazabilir miyim diye düşünmedim. Edebiyatın bu kolu beni sarmaz. Hikaye bana

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kamaşma – Sadık Güvenç

Kitabın özgün adı dilimize ?Kamaşma? diye de çevrilebiliyormuş; ancak çevirmen Ahmet Cemal, ?Körleşme? yi uygun bulmuş. Bu iki sözcük arasında anlam farkı olmasına karşın birbirini bütünlemekte. Roman, gerçekte büyük bir dehşeti anlatmaktadır. Gerçekleri göremeyen ya da görmek istemeyenlerin düşle gerçek arasındaki yükselişleri ve düşüşleridir anlatılan. Profösör Kien?in gözleri kamaşmıştır. Öyle

OKUMAK İÇİN TIKLA