Kategori: Şiire Dair

Nâzım Hikmet’in Şiiri – Afşar Timuçin

Nâzım Hikmet?in şiiri gerçek anlamda bir arayışın şiiridir. Her sanat arayıştır, her yapıt bir insan araştırmasıyla ilgilidir. Ancak bazı yapıtlar insanı daha genel açıdan, daha bildik, daha alışılmış görünümleriyle ele alırken, bazı yapıtlar insana daha köklü, daha köktenci bir tutumla yönelirler. Dehanın özelliği insanı ortaya çıkarmak adına kılı kırk yarmasıdır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Metin Altıok, kendini ve şiirini anlatıyor…

Bir kadını sevmek, dünyayı sevmekle eş değerdir benim için. Her ikisinde de bunca kötülük varken. İkinci Yeni diye adlandırılan şiiri ise, kapsamlı ve geniş içeriğiyle bana kaynaklık etmiştir. Doğuda batı şiiri yazmak size oldukça tuhaf gelebilir. Ama bu tutumum Ahmet Oktay’ın dediği gibi, orada yaşadığım duygu selini intizama getirmek ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

İranlı kürt emekçilerinin şairi Hemin Mukriyani

İranlı kürt emekçilerinin şairi Hêmin Mukriyanî, bugün İran sınırları içinde yer alan Mahabad yakınlarında bulunan Laçîn köyünde 1920 yılında doğmuştur. 21 yaşında şiirlerini yayınlamaya başladı. ?Tarîk û Ronî? ve ?Nalleyî Cudayi? adlı kitaplarının ilk baskıları İran dışında yayınlandı. Bu iki kitaptaki şiirler Hêmin?in sürgünde yazdığı şiirlerdir. 1942 yılında Mahabad?ta yayınlanan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şair Duyarlılığı, Afşar Timuçin

Hiçbir sanat yoktur ki sanatçı için özel bir duyarlılık, özel bir seziş, özel bir bakış biçimi gerektirmesin. Bunun bir başka anlamı şiir yazabilmek için şair olmanın, resim yapabilmek için ressam olmanın, tiyatro yapabilmek için tiyatrocu olmanın bir zorunluluk olduğudur, insanlar genelde sanatçıyı sanat yapmakta üst yetenekleri gelişmiş olan insan diye

OKUMAK İÇİN TIKLA

Uzun Şiir – Kısa Şiir, Melih Cevdet Anday

Geçende bir ozan arkadaşım, yeni yazdığı dört beş dizelik güzel bir şiirini okudu bana; o şiir üzerine konuşurken, uzun şiir-kısa şiir konusuna değindik. Şunu merak ediyordum ben : Arkadaşımın, o dört beş dize ile verdiği, vermek istediğinin tümü müydü? Başka bir değişle, onu bu dört beş dizeyi yazmaya iten düşünce

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şiirin Vazgeçilmez Üç Dönemi, Melih Cevdet Anday

Abdulhak Hamid, “En iyi şiirlerim yazmadıklarımdır,” demiş ya, dogrusu “yazamadıklarım olmalı; öylesine derin ve güçlü duygular, heyecanlar yaşamış ki, salt bu yüzden onları bir türlü şiire getirememiş… Hamid’ in, şiiri bir türlü gereğince anlamadığı bundan da belli. Şiirin en iyisi, en güçlü, en yüce duyguları, heyecanları anlatanı değildir ki… Daha

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şiirin Anlamı, Melih Cevdet Anday

Ataç, şiir üstüne yazar ya da konuşurken, sık sık, “yapı” sözcüğünü kullanırdı; sözgelişi, “Ozan, sözcüklerle bir yapı kurar,” derdi. Burada “yapı” sözcüğü ile anlatılmak istenen, ilk bakışta ve hele şiir sorunlarına yabancı olanlarca sanılacağı gibi, şiiri eskilerin deyişiyle bir “abide” saymak, böylece de onu göklere yükselen ölümsüz bir kalıt olarak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Anlamın Anlamı, Melih Cevdet Anday

(…) Ahmet Haşim’ i, “Bir şiirin anlamı başka bir anlam olmaya elverişli oldukça her okuyan ona kendi hayatının da anlamını verir ve böylelikle şiir herkesin istediği yolda anlayacağı ve bundan ötürü de sonsuz duyarlıkları içine alabilecek bir genişliği olandır,” sözlerinin arkasından Valery’ nin şu sözlerini getiriyor: “Şiirlerime ne anlam verilirse

OKUMAK İÇİN TIKLA

Soyut Somut – Edip Cansever

Şiirin soyutluğu somutluğu sorunu çok tartışıldı. Gene de belli bir sonuca varılamadı. Kapalı şiir için soyut, “anlamsız şiir” için soyut, toplumcu olmayan şiir için soyut, hatta yeni şiirlerin tümü için soyut denildi. Gerçi soyut şiirle, somut şiir arasındaki ayrım kesin olarak belirlenmiş değil. Değil ama işe bu yönden bakanlar da

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tek Sesli Şiirden Çok Sesli Şiire, Edip Cansever

Mısra işlevini yitirdi; şiiri şiir yapan bir birim olarak yürürlükten kalktı. Eski rahatlığını, o sessiz, kıpırtısız düzenindeki rahatlığını boşuna arıyor şimdi. Öfkelerin, bunlukların, başkaldırmaların dışında kendini yineliyor daha çok. Ne denli güçlü olursa görünürse görünsün, duygularımızı, gerilimlerimizi, düşünce coşkularımızı başlatıcı öğe, bir ölçü olmaktan çoktan çıktı. İnsanı, insanla gelen en

OKUMAK İÇİN TIKLA

Düşüncenin Şiiri, Edip Cansever

Valery şiirin fikirlerle yapılamayacağını savunur. “Şiirin içinde fikir, elmanın içindeki gıda kadar saklı olmalıdır” sözü de oldukça ün kazanmıştır. John Ciardi’nin de bir sözü varmış, yeni öğrendim : “Şiir fikirlerden söz açmaz, onları bir aktör gibi temsil eder,” diyor. Ben bu yargılardan şunu çıkarıyorum : Demek oluyor ki şair, en

OKUMAK İÇİN TIKLA

Spartaküs – Kemal Burkay

Spartaküs Hayat bir türküdür Spartaküs Avutucudur geçicidir Güneş tepeler üstünde yükselirken Ve kıyıları döverken mor dalgalar Hayat bir türküdür Spartaküs Köylü kadınların küçük çocukların söylediği Orda Trakya ovalarında Özgürlük uçan kuşlara benzer Ağaç yaprağına yağmur damlasına benzer Varinia’nın gözyaşlarına Spartaküs O Britanyalı köle kadının, o kır çiçeğinin Bir gladiyatörün acı

OKUMAK İÇİN TIKLA

2006 Dünya Şiir Günü Bildirisi, Arif Damar

Şiir depremdir, şiir ayaklanmadır, şiir başkaldırıdır. Şiir şimşektir, yıldırımdır, gök gürültüsüdür şiir. Şiir yani yıldırımı hiçbir siper-i saika durdurumaz. Şiir korkunçtur, güzeldir. Hiçbir kapı, hiçbir duvar önünde duramaz. Şiir yürür, ezer geçer. Şiir her şeyden, herkesten daha güçlü yıldırıcıdır. Şiir sınır tanımaz, ne kral tanır, ne imparator. Şiir Cengiz Han?dan

OKUMAK İÇİN TIKLA