Daha da Fazla Kumkurdu (Sandvargen och hela Härligheten), Asa Lind – Gülsüm Aksoy

Kumkurdu ve Zackarina ile kızım sayesinde tanıştım. Tanıştığıma da bu kadar memnun olabileceğimi hiç düşünemezdim. Bir park dönüşüydü ve kitapçıya girmiştik. Kızımın çocuk kitapları bölümünde dikkatini çeken ilk şey inanılmaz güzellikteki kapak resmiyle “Daha da fazla Kumkurdu” olmuştu. Kumsalda birbirlerine yaslanarak bağdaş kurmuş oturan iki kahraman, mutlu ve huzurlu bir şekilde gökyüzünü izliyor. Belli ki meraklı Zackarina yine bilge dostu Kumkurdun’a gökyüzü hakında sorular soruyor. Zaten kitap boyunca Zackarina bütün çocukların karşılaşabileceği konular (zaman, evren, yalnızlık, ölüm) hakkında sorular yöneltiyor, Kumkurdu da sıkmadan, bunaltmadan aklın ve bilmin ışığında yanıtlar üretiyor. Bu yanıyla toplumsal dokuya adeta işleyen gericilik ve mistizmi tokatlar nitelikte.
Annesi ve babası ile daha fazla birlikte olmak, hoşça vakit geçirmek isteyen Zackarina her defasıda zaman kısıtıyla karşılaşır. Buna neden olan şeyinde saat olduğunu düşünür, öfkeyle tik tak aletini kapar ondan kurtulmak içinde gömmek ister. Devreye güzel ve akıllı Kumkurdu girer. “Saat yalnızca zamanı ölçer ama zamana hükmedemez” der. “Peki bunu kim yapar” diye sorar Zackarina. “Kumkurdu hiç kimsenin yapamayacağını söyler”. “Bu imkansızdır, çünkü zaman çok yaşlı ve çok büyüktür. Ve çok önemli! Bütün dünyanın kralları ve devlet adamlarından daha önemli o ne yönetilebilir ne de durdurulabilir” der. Eğer zamanı belirleyen saat değilse onu gömmenin bir anlamı yoktur diye düşünür küçük kız. “Zaman gerçekten de dediğin gibi mi? O kadar büyük mü yani? diye sorar Zackarina”. “Kumkurdu kesinlikle, o kadar büyük ki sonunu bile görmezsin”. “O zaman, zaman kıtlığı diye bir şey yok der” Zackarina. Kumkurdu gülümseyerek “zaman zaman hiç de az değil” der. Kitap boyunca yukarıdaki kurgu devam eder. İki kahramanın paylaştıkça güzelleşen dostluğu imrendirir okuru. Dil açısından da oldukça yaratıcı ve cocuksu. Aradaki ve bağlaçları farklı bir hava katmış kitaba.
Peki siz de var mısınız bu iki kahramanla dost olmaya?
Yazar: Gülsüm Aksoy
İletişim adresi: gelsever@hotmail.com

Kitap Üzerine Asa Lind’in Yorumları
“Bu garip bir kitap. Çocukken kitapları severdim ve çok kitap okurdum. Okullarda çocuklarla konuştuğumda bana en çok sordukları soru ‘Kumkurdu gerçek mi?’ Ben de hep onlara başka bir soruyla karşılık veriyorum: ‘Sence?’ Çünkü önemli olan onların ne düşündüğü.
Bence Kumkurdu gerçek. Sadece Zackarina’nın ailesi göremiyor. Kumkurdu onlardan kaçıyor. Ben Kumkurdu’na inanıyorum ve hâlâ bir gün kumsalda karşılaşacağımızı umuyorum.”

***

“Benim için dil bir araç, kitabı yazarken birçok kelime icat ettim. Yazarken bir yandan da sesli okumam lazım. Kendi dilimde yazarken bir yandan da kulağa hoş gelip gelmediğine bakıyorum. Bu bir çocuk kitabı ve çoğu çocuk kitabı okumuyor, dinliyor. Türkçede nasıl durduğunu bilmiyorum ama yazdığınız her şeyin bir dili var. Çiçeklerden bahsediyosanız başka, dünyanın varoluşunu yazıyorsanız başka bir dil kullanmanız gerekir. Kumkurdu’nun da kendine özel bir dile ihtiyacı vardı yani hikâyenin ihtiyacı olan buydu. Dolayısıyla başka bir dil seçeneğim de yoktu.”

***

“Bütün soruları cevaplamaya çalışmıyorum çünkü ben de bilmiyorum. Zaten çoğu çocuk benden daha çok sey biliyor. Küçükler ama çok tecrübeliler. Mesela benim annem hâlâ hayatta ve onunla konuşabiliyorum ama birçok çocuğun anne babası yok. Bu açıdan bakıldığında benden çok daha fazla hayat tecrübesine sahipler. Ben sadece kendi kendime sorduğum sorularla başladım, çocukken aklıma takılan sorularla. Bir yerlerde birkaç çocuk da kendine benimle aynı soruları soruyorsa sadece onlar için bile hikâye yazmak güzel çünkü çocukların hikâyeye ihtiyacı var”

***

“Ben bile hâlâ kendi kendime konuşuyorum. Çocuklar dokunulabilir gerçeklikle hayali dünyayı birbirinden çok iyi ayırabiliyor. Bu konuda uzmanlar çünkü sürekli oyun oynuyor. Her oyunda yeni şeyler icat ediyorlar. Çocuksan ve oyun oynuyorsan sürekli üretmek zorundasın. ‘Şimdi ben anneyim sen babasın’ ya da ‘ben prensesim sen kralsın’ derler ve aslında böyle olmadığını bildikleri hâlde gerçekmiş gibi yaşarlar. Bu konuda onlara güveniyorum, gerçekle hayali ayıran çizginin nerede olduğunu iyi biliyorlar.”

***

“İlk olarak hikâyelerimi beş-altı yaş için yazmaya başladım ve öyle olduklarını düşünüyordum. Fakat çocuklarla ya da öğretmenlerle karşılaştığımda biri çıkıp ‘bu kitap tam yedi yaş için’ ya da ‘kızım üç yaşında ve Kumkurdu’na bayılıyor’ dedi ya da bir başkası kitabı okumak için en az on iki yaşında olmak gerektiğini söyledi. Aslında kaç yaşın okuduğu beni de çok ilgilendirmiyor. Kocam da bunun çocuk kitabı olmadığını söylüyor.”

***

“Kumkurdu’nu çok seviyorum, iyi bir iş arkadaşı. Kumkurdu ile karşılaştırıldığımda ben aptal kalıyorum. Onun sorunlara karşı belli teknikleri, farklı bir bakış açısı var. Olaylara baş aşağı, başka bir açıdan bakabiliyor ve farklı sorular soruyor. Fakat bir sonraki kitabın Zackarina ile olacağını sanmıyorum. Çünkü Zackarina bir sonraki basamağa çıkacak yaşa geldi ve ben hâlâ Kumkurdu ile bir şeyler yapmak istiyorum. Mesela Kumkurdu şehirde yaşasaydı ne olurdu ya da zamanda geri dönse neler yaşardı? Merak ediyorum.”

***

?Evrende nadiren yeni yıldızlar ortaya çıkar. Ve şimdi Kumkurdu adında bir yıldız doğdu. Felsefi bir elmas gibi parlayan bu seri, çocukların dünyasında hayalgücünün ne denli önemli olduğunu gösterirken, Küçük Prens’in yanına bir prenses olarak katılmayı hakediyor.?
Book Reviews

Kitaptan bir bölüm
?Kaçtım,? dedi Zackarina, ?evden kaçtım.?
?Ya öyle mi,? dedi Kumkurdu.
?Peki nereye gitmeyi düşünüyorsun??
?Oraya,? dedi Zackarina.
?Hayır olmaz! Yalnızca oraya mı? Büyük köknar ağaçlarının olduğu yere mi?? dedi Kumkurdu.
?Ama o zaman… O zaman seni bulurlar, çabucak ve elleriyle koymuşlar gibi.?
Zackarina kumlara bir tekme attı, bu Kumkurdu da bazen hiç bir şey anlamıyordu. En basit şeyleri bile.
?Zaten amaç da bu,? dedi. ?Beni bulmaları, insan bunun için evden kaçar, bunu bilmiyor muydun??
Kumkurdu boğazını temizledi, boynunu kaşıdı. Sonra kesinlikle bildiğini söyledi. Bunu kim olsa bilirdi… Evden, tekrar dönmek için kaçılırdı.

Asa Lind ‘in Hayatı
1958 yılında doğdu. Dört kızkardeşin en küçüğüdür. Asa çocukluğunda bir sürü hikaye, peri masalı ve şarkı dinledi. Evdeki mutfak dünyanın merkezi ve herhalde daha yazmayı bilmediği zamanlarda onu yazar yapan yerdi. Annesi bir seferinde şöyle demişti: ?istediğin her şeyi düşünebilirsin ve kimse düşüncelerini senden alamaz.?
İsveç’in kuzeyinde, küçük bir köyde büyüyen Asa Lind yazılarını bir gerçeklik incelemesi, bir parça da olsa gerçeği anlama çabası ve aynı zamanda bizzat bir dil çalışması olarak görüyor. Kelimelerle ne ifade edilebilir? Bir rengi nasıl ?yazarsın?? Bir kokuyu? ?uzay? kitapta kendine nasıl yer bulur? Asa kullanılabilecek kitaplar yazmak istediğini söylüyor. Yalan söylemeyen, tekrar tekrar okuyabileceğiniz (veya dinleyebileceğiniz) kitaplar. Son yıllarda Asa Lind İsveç ve Finlandiya arasında bir yerde Aland adalarında yaşıyor ve bütün zamanını yazmaya ayırıyor. Daha önce gazeteci olarak çalışmıştır. Aynı zamanda resimle de uğraşıyor.

Kitabın Künyesi
Daha Da Fazla Kumkurdu
Asa Lind
Yerdeniz Yayınları
Çeviren: Ali Arda
Baskı Tarihi: Kasım 2005
136 sayfa

2 YORUMLAR

  1. basım yeri :kanat çocuk ama yılı kaç kumkurdu kaçıncı baskı türkçe prj.için lütfen yardm edin

  2. Kitabın Künyesi
    Daha Da Fazla Kumkurdu
    Asa Lind
    Yerdeniz Yayınları
    Çeviren: Ali Arda
    Baskı Tarihi: Kasım 2005
    136 sayfa

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here