Yazar, ozan M. Şehmus Güzel, Türkiye işçi ve sol hareketi üzerindeki araştırma, inceleme çalışmalarıyla tanınıyor. ?Fahri Petek: Bir Hayat, Üç Can? adlı yeni yapıtında da bu yönüyle öne çıkıyor. Yapıtın öndeyişi olarak sunulan bölüm Francis Combis?in ve çevirisi Özdemir İnce?nin. Anlatılanlar, ?yenilenlerin tarihi? olup dünyayı değiştirmek için savaşım verenlerin, ?insanların insanlığa doğru uzun yürüyüşünün tarihi? gerçeğini ortaya koyuyor.
Yazar, yapıtı oluşturan söyleşilerini 2004?ten başlayıp 2009?a değin sürdürüyor. Böylece, 1940?lı yılların Türkiyesi?nden günümüze değin uzanan süreçteki ilerici hareketler, Paris?teki İleri Jön Türkler Birliği?nin çalışmaları yansıtılmış oluyor. Öncelikle Fahri Petek?in tanıtıldığı yapıtta, onun eşi Neriman Hanım ile kızı Gaye Petek?i de tanımış oluyoruz.
Fahri Petek 01 Mart 1922 doğumlu. Bir buçuk yaşındayken ailesi İstanbul?dan Bergama?ya taşınınca, çocukluğu o yörede geçiyor. Bergama, İzmir, Buca, İstanbul ve sonra Paris. 1940?lı yıllarda komünist olan Fahri Petek, 1949?da yurdundan, eşinden ve yeni doğmuş kızından ayrılarak Paris?e kaçıyor. 1960?ların başında T.C. yurttaşlığından çıkarılıyor. Söyleşilerde Paris?teki yaşantısı, ilişki kurduğu kişiler de yansıtılmış oluyor.
Fahri Petek?in ailesi, ?Mübadele Kanunu? gereğince Bergama?ya yerleşiyor. Babası eczacı Avni Hilmi Bey öldüğünde Fahri beş yaşında. Geçim yükü anne Nebile Hanıma kalıyor. Fahri, Bergama?da, gönlü zengin, ?Bolşevik? olarak bilinen ve sinema işleten Cavit Bey?den etkileniyor. Sözgelimi; klasik müzik sevgisini ondan alıyor. Sabiha ve Zekeriya Sertellerin çıkardığı Tan gazetesini ondan okuyor. Ortaokulu Buca?da yatılı olarak okurken, matematik öğretmeninin de yönlendirmesiyle sola eğilimi artıyor. Liseyi üç ayrı yerde okuyor: İzmir Atatürk Erkek Lisesi, Buca ?kültür? lisesi ve İstanbul Erkek Lisesi. Bu yıllarda sola eğilim duyan arkadaşları oluyor: Vahittin, Hilmi, Doktor Sami vb. Vahittin, sonraki yıllarda H. İzzettin Dinamo?yla tanışıyor, Hadi Malkoç?u tanıyorlar ve onun aracılığıyla, TKP ile ilişki kuruyorlar. 1940?ta savaş nedeniyle lise ve fakülte öğrencileri yaz döneminde, bir ay süren askeri kamplara alınıyorlar. Fahri Petek de İzmir?de, İstanbul Pendik?te ve Ayazağa?da kamplara katılıyor. 1943?te İstanbul?da Eczacılık Fakültesi?nde öğrenci ve Ayazağa kampına gidiyor. İzmir?deyken komşuluk ve akrabalık ilişkileriyle tanıştığı Neriman İdemen?le nişanlanıp evleniyor. Fakültede İhsan Yücel?le iyi arkadaş oluyorlar. Öğretmenle takıştığı için fakülteden atılan İhsan Yücel, Bergama?ya gidip Fahrilerin eczanesinde çalışıyor bir süre. O yıllarda Uzun Muzaffer olarak bilinen Muzaffer Özkolçak?la da sıkı arkadaşlıkları oluyor. Özkolçak, Tıp?ta okurken Galata Kulesi?ne çıkıp orak-çekiçli bayrak asan coşkulu bir genç. Okulu bitiremeyip muhasebecilik yapıyor sonra.
Fahri Petek, TKP?ye giriyor; ama sürekli ikinci planda kalıyor. İstanbul?daki fakülte öğrenciliği yıllarında Küllük?te tanıştığı ünlü kişilerden de etkileniyor. S. Ali?yi, Attila İlhan?ı, Şükran Kurdakul?u, Aclan Sayılgan?ı (sonra ajanlık yapıyor), Ruhi Su?yu, Reşat Fuat Baraner ile eşi Suat Derviş?i , Dr. Şefik Hüsnü?yü, Mihri Belli?yi vb. tanıyor. TKP?ye alındığı söyleniyor; ama kesinlik kazanmıyor, kuşkulu bir durum çıkıyor ortaya. Paris?te kurdukları İleri Jön Türkler Birliği?nde (İJTB) etkili çalışmalar yaparak Nazım Hikmet?in cezaevinden çıkarılması için çalışıyorlar. Daha sonra Paris?te Nazım?la tanışma mutluluğuna da erişiyor. İJTB?de Stalinci bir çizgi izlendiği için karşı çıkıyor ve kendisini anti-Stalinci olarak tanıtıyor. Bu nedenle TKP?den ve İJTB?den dışlanıyor. Fahri Petek, 20 Haziran 1946?da kurulan Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi?ni benimsiyor. 1949?da çıktığı yurduna 1989?da dönebiliyor. Parisli yılları çok hareketli geçiyor. Ressam Selim Turan, öğrenci müfettişliği göreviyle orada bulunan Ahmet Kutsi Tecer ( akıl almaz derecede tutucu diyor onun için), Can Yücel, İlhan Koman, Avni Arbaş, Attila İlhan, Cahit Güçbilmez, Hasan Akkuş, Sabiha ve Zekeriya Serteller, Abidin Dino, İJTB?nin temelini atan Mahmut Türkman, Doğan Aksoy, Kemal Baştuji, Yusuf Tacettin Karan, Şair-Ressam Balaban vb. kişilerle ilişkileri oluyor.
Yazar, ozan M. Şehmus Güzel, Fahri Petek?le yaptığı söyleşilerde, 1940?lardan bu güne değin geçen zamanda, Türkiye?de ve yurt dışında, özellikle Paris?te yaşayan solcuların ilişkilerini, çalışmalarını, birbirileriyle bağlantılarını, solcu partilerin olaylara bakışlarını başarıyla yansıtıyor. Özellikle TKP?nin Fahri Petek?e olan yaklaşımını eleştiriyor. Petek?i, partisiyle ilişkisi nedeniyle, eczanesini, mesleğini, evini, barkını, eşini, yeni doğmuş kızını, canı gibi sevdiği yurdunu terk eden, Paris?te sıkıntılar içinde yaşayan ve cezacılık alanında yeni buluşlarıyla ün yapan bir kimlik olarak yansıtıyor.

Yazan: Hasan Akarsu

(*) Fahri Petek: Bir Hayat, Üç Can- M.Şehmus Güzel, Yaşamöyküsü, Sarı Defter Yayını, 1. Baskı Nisan 2009, 357 s.

Previous Story

Filiz Hiç Üzülmesin… Sabahattin Ali’nin Objektifinden, Kızı Filiz’in Gözünden Bir Yaşam Öyküsü… – Filiz Ali

Next Story

Ellika Tomson’un Keşif Günlüğü – Asa Lind

Latest from Biyografi Kitapları

Sait Faik’in Dünyası – Afşar Timuçin

Edebiyatımızın yapı taşlarını düşündüğümüzde ilk akla gelen kişilerden biri de Sait Faik’dir. Öykü sanatının bu büyük ustası gerçek bir insancı ve kılı kırk yaran

Deniz Gezmiş’i Anlatan 5 Kitap

Bizim Deniz – Mare Nostrum En uzun koşuysa elbet Türkiye’de de Devrim O, onun en güzel yüz metresini koştu En sekmez luverin namlusundan fırlayarak
Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ