Çalışmalarını uzun zamandır kriminoloji alanına hasreden Cowling, aynı zamanda Marksizm üzerine yapılan yıllık bir yayının da editörlüğünü üstlenmiştir.
Bu kitap yalnızca bir Marksist kriminoloji kitabı değildir. Bir başka deyişle, kriminoloji ve ceza hukuku alanındaki çalışmalarını Marksist kurama dayanmaksızın yürütme talebindeki muhtemel okur, kitapta umduğundan fazlasını bulacaktır.
Cowling?in gerek Marksist gerekse kriminolojik çalışmalar için bir başlangıç okuması olarak görülebilecek bu kitabı, her iki alandan okuyucular için de temel bir eser işlevi görmeye adaydır. Zira kitap başlığında Marksizm ibaresini taşımakla birlikte, özellikle 20. Yüzyılda kriminoloji alanında temel kabul edilebilecek kuramların bir özetini içerdiği gibi, başlığında kriminoloji ibaresini taşımakla birlikte, Marksist toplum analizinin temel kavramlarının değerlendirilmesini de kapsamaktadır. Böylece bu alanlarda ayrı ayrı çalışan okuyucular için referans kaynak özelliğine sahip olmanın yanı sıra, bu çalışmaları birleştirmek niyetinde olanlar açısından da rehberdir.
Kriminolojinin Marksizmle bağlantısı, kriminoloji teorisi alanındaki yazarların Marksizme gösterdikleri ilgi ile sınırlı kalmamalıdır. Bu ilginin mevcudiyeti bir gerçektir. Öte yandan Cowling?in saptaması ile bu ilgi düzensizdir ve çoğunlukla Marksizmin kuşku ile yaklaştığı diğer toplumsal teorilerle de harmanlanmıştır.
20. yüzyılın hemen başında WillemBonger, suçu Kapital?deki toplum analizi çerçevesinde tanımlamaya çalışmış, bir kaç on yıl sonra GeorgRusche ve OttoKircheimer iktisadi analiz kısmı Kapital?e dayanan bir ceza tanımlaması getirmişlerdir. Uzun bir aranın ardından, Marksizmin topluma ilişkin kuramlar arasında yükselişi 1960?larla birlikte yeniden canlanırken, suç ve ceza alanındaki kuramlar da Marksizmle etkileşime açık hale gelmeye başlamış; ABD?de William Chambliss ve JeffreyReiman, İngiltere?de ise eleştirel kriminoloji ve Birmingham Ekolü ön plana çıkmaya başlamıştır. Zamanla bu dalga da yerini bir sakinliğe bıraksa da kriminolojik çalışmaların Marksist analizle bir bağlantısı olagelmiştir.
Bu bağlantı hemen hiç bir dönemde üst üste binme şeklinde gerçekleşmemiştir. İsimleri anılan kuramcıların ve ekollerin her biri Marksizm ya da eleştirel yaklaşımlarla flörtleri bir yana, sembolik etkileşimcilik gibi Marksizmle bağdaşmayan diğer açıklama girişimlerini de hep yedeklerinde tutmuşlardır.
Marksist teoriden yararlanarak daha sistematik bir suç analizinin olanakları hesaplaşmasına kalkışmak bu nedenle değerlidir ve bu kitabın varlığının biricik amacı tam da budur. ?Suçun ekonomik ve sosyal olanlarla ilişkisi nedir? Kapitalist toplumda yapısal suç kategorileri var mıdır? Lümpen proletarya bir suçlular kategorisi midir? Suç ile sınıfsal köken arasında bir ilişki var mıdır? Komünist toplumda suç var olmaya devam edecek mi? Eğer olacaksa, hangi kategori suçlar varlığını sürdürecek?? soruları çeşitli kriminoloji kuramcıları tarafından ele alınmış olsa da 21. Yüzyılın başında bu soruları ve verilen yanıtları bir kez daha ele almak bir zorunluluktur.
Kitabın ikinci bölümü olan eleştiri bölümü, suç analizinde Marksist teoriden belli yararlanımlar içeren mevcut teşebbüslere yönelik bir eleştiridir. Üçüncü bölüm olan kavramsal araçlar ise, Marksizmin suçu tanımlama vaadi sunan belli yönlerini ele alarak bir önceki bölümün tersi yönde ilerler.
Kitap, uygulanabilir bir Marksist kriminoloji önerisi ile sonuçlanmaktadır. Bu, orijinal eleştirel kriminoloji kadar çarpıcı, heyecan verici değildir ancak, makul derecede sağlam kuramsal ve kavramsal temellere dayanır. Yirminci yüzyılın sonunda yitip gitmek bir yana, Marksist kriminoloji, yirmi birinci yüzyılın küreselleşen dünyasında gerçek ve coşkun bir geleceğe sahiptir.
Kitabın Künyesi
Marksizm ve Kriminoloji Teorisi
(Kavramsal Araçlar ve Eleştirel Bir Değerlendirme)
Mark Cowling
Çeviren : Dafne Yeşilsu
Nota Bene Yayınları / Araştırma-İnceleme Dizisi
Kasım 2012
384 sayfa