Çalışanlar Arasındaki Gizli Rekabetin Psikodinamik Temelleri: Freud ve Kohut Perspektifinden Bir İnceleme

Narsisizmin Kökenleri ve İşyeri Dinamikleri Freud’un narsisizm kavramı, bireyin kendine yönelik libidinal yatırımını ifade eder ve bu, işyerinde gizli rekabetin temel bir dinamiği olarak ortaya çıkar. Narsisizm, bireyin özsaygısını koruma ve üstünlük arayışı üzerinden işler. Çalışanlar, statü, tanınma veya başarı gibi dışsal ödüller aracılığıyla kendilerini değerli hissetme eğilimindedir. Bu süreçte,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Karşılıklı Bağımlılık ve Bireysel Özerklik: İnsan İlişkilerindeki Çatışmaların Derinlikli İncelemesi

1. İnsan İlişkilerinde Çekim ve Çatışma Dinamikleri İnsan ilişkileri, bireylerin birbirine duyduğu ihtiyaç ile kendi benliklerini koruma arzusu arasında karmaşık bir denge üzerine kuruludur. Karşılıklı bağımlılık, bireylerin duygusal, sosyal ve maddi ihtiyaçlarını karşılamak için birbirine güvenmesini ifade ederken, bireysel özerklik, kişinin kendi değerleri, hedefleri ve karar alma süreçlerinde bağımsızlığını sürdürme

OKUMAK İÇİN TIKLA

Transhümanizm: İnsanlığın Geleceğini Yeniden Tanımlamak

Transhümanizm, insanlığın biyolojik, teknolojik ve bilişsel sınırlarını aşma arzusunu temsil eden bir düşünce akımıdır. İnsan yeteneklerini geliştirmek için bilim ve teknolojinin kullanımını savunan bu hareket, Nietzsche’nin “üst-insan” idealine bir yaklaşım mı sunuyor, yoksa yeni bir bağımlılık ve kontrol biçimi mi yaratıyor? Aşağıda, bu soruyu farklı açılardan ele alan bir analiz

OKUMAK İÇİN TIKLA

Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireylerin Ailelerinin Uzun Vadeli Planlama Kaygılarına Yönelik Stratejiler

Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) olan bireylerin aileleri, uzun vadeli planlama süreçlerinde maddi güvence, yaşlılık dönemi ve bireyin bağımsızlığı gibi konularda ciddi kaygılar yaşamaktadır. Bu kaygılar, bireyin yaşam boyu ihtiyaç duyacağı desteklerin sürekliliği, aile üyelerinin yaşlanması ve toplumsal sistemlerin yeterliliği gibi çok boyutlu faktörlerden kaynaklanır. Aşağıda, bu kaygıların ele alınmasına yönelik

OKUMAK İÇİN TIKLA

Joyce’un Dublinliler’inde Gündelik Yaşam ve Modern Bireyin Varoluşsal Krizi

Gündelik Yaşamın Tekdüze Gerçekliği James Joyce’un Dublinliler adlı eserinde, Dublin’in sıradan insanlarının gündelik yaşamları, modern şehir yaşamının monotonluğu ve bireysel yabancılaşması üzerine derin bir sorgulama sunar. Georg Simmel’in modern yaşamın monotonluğu kavramı, şehir hayatının mekanik ritimlerinin bireyi nasıl bir tekdüzeliğe hapsettiğini ele alır. Joyce’un öykülerinde, karakterlerin günlük rutinleri, toplumsal beklentiler

OKUMAK İÇİN TIKLA

İktidarın Görünmez Ağları

Foucault’nun iktidar anlayışı, geleneksel hiyerarşik ve merkezi yapılar yerine, toplumsal ilişkilerin her alanında dağılmış, mikro düzeyde işleyen bir ağ olarak tanımlanır. İktidar, bireylerin davranışlarını şekillendiren, normlar ve disiplin mekanizmaları aracılığıyla işler. Dijital gözetim toplumunda bu ağ, teknolojik altyapılarla yeni bir boyut kazanmıştır. Sosyal medya platformları, algoritmalar ve devlet destekli gözetim

OKUMAK İÇİN TIKLA

23 Nisan 1616: Edebiyatın Tesadüfi Vedası mı, Kaderin Oyunu mu? Peki Gerçek Ne?

📚 Dünya edebiyatının iki devi…İngilizlerin William Shakespeare’i ve İspanyolların Miguel de Cervantes’i…Her ikisi de tarih kitaplarında “1616 yılında öldü” diye geçer. Hatta çoğu kaynakta “aynı gün” öldükleri bile söylenir: 23 Nisan 1616. Ama gerçek biraz daha karmaşık ve bir o kadar da ilginçtir. 🕰️ Peki Gerçek Ne? İngiltere, o yıllarda

OKUMAK İÇİN TIKLA

Miguel de Cervantes ve Don Quijote: Bir Romanın Kölelikten Doğan Hikâyesi

📍 Cervantes Kimdir? Miguel de Cervantes Saavedra (1547–1616), İspanyol edebiyatının en önemli yazarı ve Don Quijote de la Mancha adlı eseriyle dünya edebiyatının kurucu isimlerinden biridir. Hayatı, savaş, esaret, yoksulluk ve edebi deha arasında salınan çarpıcı bir öyküdür. 🛡️ Askerlik ve Yaralanma Genç yaşta askere yazılan Cervantes, 1571 yılında Osmanlı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gabriel García Márquez, “Yüzyıllık Yalnızlık”ı yazmak için neden herşeyini sattı?

Gabriel García Márquez ve “Yüzyıllık Yalnızlık”ın Zorlu Doğumu ✍️ Romanın Yazılış Serüveni (1965–1967) Gabriel García Márquez, Yüzyıllık Yalnızlık’ı yazmaya karar verdiğinde, ailesiyle birlikte Meksika’da yaşıyordu. O sırada gazetecilik yaparak geçimini sağlıyordu. Ancak romanın fikri birdenbire zihninde şimşek gibi çakınca, hayatındaki her şeyi bir kenara bırakıp sadece bu romana odaklanmaya karar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Charles Dickens’ın Pusula Takıntısı: Neden Hep Kuzeye Dönerek Uyurdu?

Charles Dickens’ın Pusula Takıntısı: Neden Hep Kuzeye Dönerek Uyurdu? Ünlü İngiliz yazar Charles Dickens (1812-1870), sıra dışı bir uyku alışkanlığına sahipti: Her gece mutlaka kuzeye bakacak şekilde yatar, hatta seyahatlerinde yanında pusula taşırdı. Bu garip ritüelin arkasında ne vardı? İşte detaylar: 1. Manyetizma ve “Biyo-Elektrik” İnancı Dickens, 19. yüzyılın manyetizm

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sherlock Holmes’u yaratan Sir Arthur Conan Doyle, neden bu karakterden nefret etmeye başladı?

Sir Arthur Conan Doyle’un Sherlock Holmes’tan Nefret Etme Nedenleri Sherlock Holmes, dünyanın en ünlü dedektifi olmasına rağmen, onu yaratan Sir Arthur Conan Doyle zamanla bu karakterden nefret etmeye başladı. 1. Edebi Kariyerini Gölgelediği İçin Conan Doyle, aslında tarihî romanlar ve ciddi edebi eserler yazmak istiyordu. Özellikle “The White Company” (1891) gibi Orta Çağ temalı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tarihteki En Kısa Mektup: Victor Hugo’dan “?” Yayınevinden “!”

Victor Hugo’nun Sefiller (Les Misérables) romanı, 1862’de yayımlandığında sadece edebiyat dünyasını değil, iletişim tarihini de sarsan bir olayla anıldı: Hugo’nun yayınevine gönderdiği tek karakterlik telgraf “?”. Bu, tarihin en kısa mektubu olarak kabul edilir ve Hugo’nun sürgünde olduğu Guernsey Adası’ndan, kitabın nasıl karşılandığını öğrenmek için gönderdiği merak dolu bir soruydu.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kafka’nın Bürokratik Kâbusları: Bir Labirentte Kaybolmak

Franz Kafka’nın edebiyatı, sıradan bir okurun bile içini sıkacak kadar boğucu, ama bir düşünür için son derece uyarıcıdır. Kafka’nın en tanınan temalarından biri, modern çağın insanını çürütüp öğüten bürokratik sistemdir. Onun romanlarında yargı, devlet, işyeri ya da bir “şato” – hepsi farklı kılıkta aynı kâbusun parçalarıdır. 🧱 Bürokrasi Neden Kafka

OKUMAK İÇİN TIKLA

5 Dakikada Nietzsche: Modern Dünyanın Filozofu

Friedrich Nietzsche (1844-1900), modern düşüncenin en sarsıcı, en tartışmalı ve en etkileyici filozoflarından biridir. Yaşadığı dönemde anlaşılmasa da, eserleri 20. yüzyılda felsefeden sanata, psikolojiden siyasete kadar pek çok alanda yankı bulmuş, Nietzsche’yi “modern dünyanın filozofu” haline getirmiştir. Bu yazıda, Nietzsche’nin temel kavramlarını ve düşünce sistemini özetleyerek, onu anlamanın yollarına birlikte

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sakatlığın Tarihsel İnşası

Sibel Yardımcı ÖzetBu metnin temel amacı, bugün çoğunlukla sorgulanmadan “sakatlık” olarak adlandırılan durumların, kaderin eşitsiz dağıtılmış felaketleri değil; toplumsal olarak inşa edilen ve tarihsel dönüşümler ışığında şekillenen deneyimler olduğunu göstermektir. “Sakatlığın tarihsel inşası” olarak ifade edilen bu süreç, aynı zamanda meselenin hangi kavramlar ve modeller çerçevesinde ele alınması gerektiğine dair

OKUMAK İÇİN TIKLA

Geçiş Nesneleri ve Dijital Bağlanma: Çocuklukta Yeni Dinamikler

Çocuklukta Güven Nesneleri Donald Winnicott’ın geçiş nesnesi kavramı, çocuk gelişiminde önemli bir dönüm noktasıdır. Geçiş nesnesi, çocuğun anneden bağımsızlaşma sürecinde kullandığı somut bir araçtır; genellikle bir battaniye, peluş oyuncak veya emzik gibi nesnelerdir. Bu nesneler, çocuğun iç ve dış dünya arasındaki sınırları keşfetmesine olanak tanır. Winnicott’a göre, bu nesneler çocuğun

OKUMAK İÇİN TIKLA

Paleontolojik Veriler ve İklim Değişikliği: Permiyen-Triyas ile Günümüz Karşılaştırması

Geçmişin İzleri ve İklim Modellemesi Paleontolojik veriler, fosil kayıtları aracılığıyla Dünya’nın geçmiş iklim koşullarını anlamada temel bir kaynak sağlar. Fosilize olmuş bitki ve hayvan kalıntıları, tortul kayaçlardaki izotop oranları ve jeokimyasal işaretler, milyonlarca yıl önceki sıcaklık, karbondioksit (CO₂) seviyeleri ve okyanus kimyası hakkında bilgi sunar. Örneğin, oksijen izotop oranları (δ¹⁸O),

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çocukluk Çağı Dezintegratif Bozukluğun Otizm Spektrumuna Dahil Edilişi ve Nörobiyolojik Temelleri

Çocukluk çağı dezintegratif bozukluk (Heller sendromu), nörogelişimsel bozukluklar arasında nadir görülen, ancak derin etkileri olan bir durumdur. İlk olarak 1908 yılında Theodor Heller tarafından tanımlanan bu bozukluk, otizm spektrum bozuklukları (OSB) ile benzer özellikler göstermesi nedeniyle DSM-5’te OSB kategorisi altına alınmıştır. Bu metin, Heller sendromunun otizm spektrumuna dahil edilme nedenlerini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Magnesia Antik Kenti Agorasının Keşfi ve Şehir Planlamasının Çok Yönlü Yansımaları

Magnesia Antik Kenti’nin agorasının keşfi, şehir planlaması ve toplumsal düzenin anlaşılmasında önemli bir dönüm noktası teşkil eder. Bu alan, yalnızca bir ticaret merkezi değil, aynı zamanda sosyal, dini ve idari işlevlerin kesişim noktası olarak kentin ruhunu yansıtır. Agora, Antik Yunan ve Roma şehirlerinde, toplumsal yaşamın merkezi olarak bilinir ve Magnesia’daki

OKUMAK İÇİN TIKLA

Prometheus’un Ateşi: İnsanlığın Yükselişi ve Tanrısal Otoriteye Karşı İsyan

Prometheus’un ateşi çalması, Yunan mitolojisinin en güçlü anlatılarından biri olarak, insanlığın bilgi, teknoloji ve özgürlük arayışını sembolize eder. Bu mit, insanın tanrısal otoriteye karşı duruşunu, bilginin dönüştürücü gücünü ve bu gücün hem yaratıcı hem de yıkıcı sonuçlarını derinlemesine sorgular. Prometheus’un Zeus’un iradesine karşı gelerek ateşi insanlara sunması, bireyin kolektif iyilik

OKUMAK İÇİN TIKLA