Etiket: Yunus Emre

Yunus Emre, Hegel, Heidegger, Parmenides ve Platon’un varlığın ve yokluğun doğası konusunda felsefi tartışması

Yunus Emre, Hegel, Heidegger, Parmenides ve Platon’un Felsefi Tartışması Bir sonbahar akşamı, eski bir kütüphanenin loş ışıkları altında, ahşap bir masa etrafında beş bilge toplanır: Yunus Emre, Hegel, Heidegger, Parmenides ve Platon. Yunus, elinde bağlamasıyla bir türkü mırıldanırken, diğerleri derin bir tartışmaya dalar. Konu, varlığın ve yokluğun doğasıdır. Her biri,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yunus Emre hinterfragt die Beziehung zwischen Existenz und Nichtexistenz mit Ausdrücken wie „Nichtexistenz in Existenz, Existenz in Nichtexistenz.“ Sind Existenz und Nichtexistenz gegensätzliche Konzepte oder bilden sie ein komplementäres Ganzes?

Sein und Nichts: Gegensatz oder Einheit? Im philosophischen Denken gehören Sein und Nichtsein zu den grundlegendsten ontologischen Konzepten. Im antiken Griechenland betrachtete Parmenides die Existenz als absolute Realität und lehnte in gewissem Sinne die Nichtexistenz mit den Worten ab: „Es gibt keine Nichtexistenz, es gibt das, was existiert.“ Ihm zufolge

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yunus Emre questions the relationship between existence and non-existence with expressions such as “Non-existence in existence, existence in non-existence.” Are existence and non-existence opposite concepts, or are they a complementary whole?

Being and Non-being: Opposition or Totality? In philosophical thought, being and non-being are among the most fundamental ontological concepts. In ancient Greece, Parmenides considered being as an absolute reality and in a sense rejected non-being by saying, “There is no non-being, what exists exists.” According to him, non-being is something

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yunus Emre cuestiona la relación entre la existencia y la no existencia con expresiones como “No existencia en la existencia, existencia en la no existencia”. ¿Existencia y no existencia son conceptos opuestos o son un todo complementario?

Ser y nada: ¿oposición o unidad? En el pensamiento filosófico, el ser y el no ser se encuentran entre los conceptos ontológicos más fundamentales. En la antigua Grecia, Parménides consideraba la existencia como una realidad absoluta y en cierto sentido rechazaba la no existencia diciendo: “No hay no existencia, existe

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yunus Emre questionne la relation entre l’existence et la non-existence avec des expressions telles que « Non-existence dans l’existence, existence dans la non-existence ». L’existence et la non-existence sont-elles des concepts opposés ou constituent-elles un tout complémentaire ?

L’Être et le Néant : Opposition ou Unité ? Dans la pensée philosophique, l’être et le non-être comptent parmi les concepts ontologiques les plus fondamentaux. Dans la Grèce antique, Parménide considérait l’existence comme une réalité absolue et rejetait en quelque sorte la non-existence en disant : « Il n’y a

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yunus Emre, “Varlıkta yokluk, yoklukta varlık” gibi ifadelerle varlıkla yokluk arasındaki ilişkiyi sorgular. Varlık ve yokluk, birbirine zıt kavramlar mıdır, yoksa birbirini tamamlayan bir bütün müdür?

Varlık ve Yokluk: Zıtlık mı, Bütünlük mü? Felsefi düşüncede varlık (being) ve yokluk (non-being), en temel ontolojik kavramlar arasında yer alır. Antik Yunan’da Parmenides, varlığı mutlak bir gerçeklik olarak ele almış ve “Yokluk yoktur, var olan vardır” diyerek yokluğu bir anlamda reddetmiştir. Ona göre, yokluk düşünülemez ve kavranamaz bir şeydir;

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir çınar ağacının gölgesinde, Yunus Emre ile Baruch Spinoza otursalar nelerden bahsederler?

Yunus Emre ile Spinoza’nın Felsefi Diyaloğu Bir bahar akşamı, Anadolu’nun bereketli topraklarında, ulu bir çınar ağacının gölgesinde Yunus Emre ile Baruch Spinoza karşılaşır. Yunus, elinde sazı, gönlünde ilahi bir sevda; Spinoza, aklın berrak ışığında, evrenin düzenini düşünür. Rüzgâr, yapraklar arasında usulca fısıldarken, iki bilge birbiriyle sohbete dalar. Yunus Emre: (Sazını

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dört Kitabın Manası – Yunus Emre (Seslendiren: Haluk Bilginer & Şebnem Dönmez)

Dört Kitabın Manası Sen sana ne sanırsan Ayruga (başkasını) da onu san Dört kitabın manası Budur eğer var ise İlahi bir aşk ver bana Kandalığım (neredeyim) bilmeyim Kaybedeyüm ben beni İsteyiben bulmayım Al gider benden benliği Doldur içime şenliği Dirilikte öldür beni Varıp orda ölmeyim Sen sana ne sanırsan Ayruga

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sansür ve yasaklama John Steinbeck, Yunus Emre ile sınırlı değil. Daha neler neler…

İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü?nce John Steinbeck?in ?Fareler ve İnsanlar? adlı yapıtının bazı bölümlerinin ?çıkarılması? fikri, Milli Eğitim Bakanlığı?nda ?sansürcü zihniyet? meselesini gündeme getirdi. Bunun hemen öncesinde, Yunus Emre?nin bazı dizelerinin, alıntılanan şiirden çıkarıldığı haberi gündeme gelmişti. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, basına yansıyan demecinde, ?Yunus Emre?yi sansürlemek bizim haddimize mi??

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yunus Emre?nin ilahisinden sonra Kaygusuz Abdal?ın Nefes?ine yapılan sansüre bir tepki de PEN Türkiye Merkezi?nden geldi.

Yunus Emre?nin ilahisinden sonra Kaygusuz Abdal?ın Nefes?ine yapılan sansüre bir tepki de PEN Türkiye Merkezi?nden geldi. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan 10. sınıf Türk Edebiyatı Ders Kitabında Alevilik kültürüne ait kavramların yer aldığı dörtlüklerin makaslanmasına ilişkin, PEN Türkiye Merkezi Genel Sekreteri Sabri Kuşkonmaz gazetemize açıklamalarda bulundu.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yunus Emre?ye sansür!

Halk Ozanı Yunus Emre?in ?İlahi?si 10. sınıf ?Türk Edebiyatı Ders Kitabı?nda sansürlendi. Kitapta, ?Aşkın aldı benden beni, bana seni gerek seni? dizeleriyle de bildiğimiz ?İlahi?nin ?/Cennet cennet dedikleri/Birkaç köşkle, birkaç huri/İsteyene ver onları/Bana seni gerek seni/? dörtlüğüne yer verilmedi. Cemil Geçmen, Yeliz Bursalıoğlu tarafından hazırlanan Fırat Yayıncılık tarafından basılan kitapta,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Vicdan Özgürlüğü ve Toplum – Doğan Göçmen

Hümanist şairlerinden Yunus Emre bir şiirinde ?…bir ben var bende benden içeri…? derken insanın iki boyutluluğuna ve bu iki boyutun bütünlüğüne işaret ediyor. Bir, karşımızda olduğu gibi duran ve dış görünüşü ile algıladığımız insan; iki, ilk bakış da görünmeyen ve sırf dış duyu organlarına bağlı kalındığı sürece görünmesi de mümkün

OKUMAK İÇİN TIKLA