Toplumda Değerler Çözülmesi Konusunda Kendimle Konuşma – Afşar Timuçin

?(..) Ne olursa olsun kendimizi doğal akışın ellerine bırakıp çıkamayız. İnsan olmak tasarlayıcı, kurucu, yapıcı olmayı gerekli kılar. İnsan olmak daha da insanlaşma eğilimini kendiliğinden içerir ve tüm bireylerin dünyasında daha da insanlaşmak için savaşım koşulunu gerekli kılar. Oysa değerlerin iyiden iyiye dağıldığı dönemlerde insanlar evrensel ya da toplumsal amaçlarını yitirirler ve genel amaçların dışında ve hatta genel amaçlara karşıt olarak bireysel amaçlarını belirgin ve etkin kılarlar. Bireysel amaçların genel amaçta karşılık bulmadığı durumlarda kargaşık toplumsal yapılar gelişir ve bu kargaşık yapılar tutarlı bütünlüğü kökten zorlar. Gerçeklikte karşılığı olmayan kuralcılık kargaşık yapıyı korur ve güçlendirir. Bozulma dönemleri sözde düzen kaygısının öne geçtiği dönemlerdir. Bozulmayı hızlandıran ve derinleştiren kaba sabalıklar ciddilik görünümü altında insan yaşamını kökten zorlar. Ortaya konulan kurallar değerler düzeninin yararına görünmekle birlikte bu düzenin yıkıcı etkeni olurlar. Ortada bir kısır döngü vardır. Her iyileştirme çabası yeni bir bozulmanın güçlü bir belirleyeni olur. Bozulmanın getirdiği korkunç dağınıklık ve tehlikeli atomlaşmışlık önlem almayı gerekli kılar. Yapılabilecek tek şey yaşamı yeni gereksinmelere göre yeniden düzenlemektir.?
Afşar Timuçin’in İnsancıl Dergisi 2002 Aralık sayısında yayınlanan yazısının bir bölümü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir