Osiris ve Isis Miti: Ölümsüzlük, Krallık ve Evrensel Döngülerin Kökenleri

Varoluşun Ötesine Uzanan Arzu Osiris’in ölümü ve Isis tarafından diriltilmesi, Antik Mısır’ın ölüm sonrası yaşam anlayışının temelini oluşturur. Osiris’in kardeşi Set tarafından öldürülüp bedeninin parçalara ayrılması, kaosun ve yıkımın sembolüdür. Ancak Isis’in sevgi, kararlılık ve sihirle Osiris’in bedenini yeniden birleştirip canlandırması, düzensizliğin yerini evrensel bir harmoniye bırakmasını temsil eder. Bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Pi Sayısının Gizemi: Sayıların Sonsuz Dizisi ve Kozmik Bellek

Pi sayısı, 3,14159 ile başlayan ve irrasyonel yapısı nedeniyle sonsuza dek devam eden bir matematiksel sabittir. Basamaklarının rastgele gibi görünen ancak kaotik bir düzen içinde işlediği bilinir. Bilgi teorisine göre, pi’nin sonsuz dizisinde herhangi bir sonlu sayı dizisinin bulunabileceği öne sürülür. Bu, evrenin tüm tarihini—yıldızların doğumundan insanlığın her anına kadar—temsil

OKUMAK İÇİN TIKLA

Palmira’nın Kesişim Noktası: Roma ve Yerel Kültürlerin Buluşması

Mimari Bütünleşmenin İzleri Palmira antik kenti, Roma mimarisinin disiplinli estetiği ile yerel Mezopotamya ve Pers etkilerinin organik biçimlerinin bir araya geldiği eşsiz bir sentez sunar. Roma sütunları, simetrik tapınak planları ve anıtsal kemerler, yerel taş işçiliğinin kıvrımlı motifleri ve asimetrik süslemeleriyle birleşir. Örneğin, Bel Tapınağı’nın Roma tarzı korint sütunları, yerel

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hafızanın Silinmesi: Kimlik, Özgürlük ve Varoluşun Çözülüşü

Kimliğin Hafızayla İmtihanıHafıza, insan kimliğinin temel taşlarından biridir; Locke’un felsefesinde, bireyin sürekliliği, bilinç ve anıların birikimiyle tanımlanır. Eternal Sunshine of the Spotless Mind’da Joel ve Clementine’in hafıza silme kararı, Locke’un kimlik anlayışını sarsar. Anılar silindiğinde, birey hâlâ aynı kişi midir? Film, bu soruyu, Joel’in silme işlemi sırasında Clementine’e dair anılarını

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mobbing ve iş yeri zorbalığı

Mobbing ve iş yeri zorbalığı, iş yaşamında bireylerin psikolojik ve sosyal refahını tehdit eden iki olgu olarak tanımlanır, ancak kavramsal temelleri ve uygulama biçimleri önemli ölçüde farklılaşır. Mobbing, bir çalışanın bir grup veya birey tarafından sistematik, kasıtlı ve uzun süreli psikolojik tacize maruz bırakılmasıdır. Bu süreç, hedef bireyin iş performansını

OKUMAK İÇİN TIKLA

Freire ve Dewey’in Eğitim Vizyonlarının Modern Eğitim Sorunlarına Derinlemesine Çözüm Önerileri

Bilinçlenme ve Deneyim Arasındaki Köprü Freire’nin “Ezilenlerin Pedagojisi”, eğitimi bireylerin toplumsal baskılardan kurtuluşunun bir aracı olarak tanımlar. Öğrenciler, diyalog ve eleştirel sorgulama yoluyla kendi gerçekliklerini anlamaya ve dönüştürmeye yönlendirilir. Bu yaklaşım, bireyi pasif bir bilgi alıcısı olmaktan çıkararak, toplumsal değişimin aktif bir öznesi haline getirir. Dewey’in “deneyim yoluyla öğrenme” yaklaşımı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sosyal Sermayenin Gündelik İlişkilerdeki Görünmez Gücü

Bağların İnşası ve Toplumsal Doku Sosyal sermaye, bireyler arasındaki güven, karşılıklılık ve ortak değerler ağı olarak tanımlanabilir; bu ağ, gündelik ilişkilerin temel taşını oluşturur. İnsanlar, komşuluk ilişkilerinden iş yerindeki işbirliklerine kadar, sosyal sermayeye dayanarak iletişim kurar ve dayanışma geliştirir. Bu sermaye, bireylerin yalnızlık hissini azaltır, ortak hedeflere ulaşmayı kolaylaştırır ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Robert Nozick’in Hak Temelli Adalet Teorisi

Robert Nozick’in Anarşi, Devlet ve Ütopya (1974) adlı eserinde ortaya koyduğu hak temelli adalet teorisi (entitlement theory), modern politik felsefede liberal bireyciliğin en sofistike savunularından biridir. Nozick, bu teoride, adaletin bir toplumda kaynakların nasıl dağıtılması gerektiği sorusuna, bireylerin mülkiyet haklarına dayalı bir çerçeve sunarak yanıt verir. Teorisi, özellikle John Rawls’un

OKUMAK İÇİN TIKLA

KARANLIĞIN ŞAFAĞI / HÜMANİZM / Nejdet Evren

Karl Marx der ki; “ İnsana dair hiçbir şey bana yabancı değildir.” (1) Kapitalist üretim tarzını ve buna bağlı olarak insanın kendine yabancılaşmasını analiz eden filozof insana dair olana yabancı olunamayacağını belirtmektedir. İnsan sadece yaratmaz, aynı zamanda yaratılır; ekler, çıkarır, yapar, bozar ve yıkılır; ne üstündür ne de alçak; hem

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yorgunluk Toplumunda Sisifos’un Kayası: Gig Ekonomisi ve Neoliberal Kahramanlık

Bitmeyen Çaba ve Modern Çalışma Byung-Chul Han’ın Yorgunluk Toplumu tezi, modern bireyin kendini sürekli optimize etmeye zorlandığı bir dünyayı tarif eder. Sisifos’un kayası, mitolojide anlamsız bir çabayı sembolize ederken, Han’a göre bu çaba neoliberal toplumda bireyin kendi varlığını piyasanın taleplerine uydurma mücadelesine dönüşür. Gig ekonomisi, özellikle Uber sürücüleri üzerinden, bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Toplumsal Cinsiyet Rollerinin Evlilik Terapisine Yansımaları

Toplumsal cinsiyet rolleri, bireylerin toplumsal normlara dayalı olarak üstlendikleri davranış kalıpları ve beklentiler olarak evlilik terapisi süreçlerinde belirleyici bir rol oynar. Bu roller, çiftlerin ilişkisel dinamiklerini, çatışma çözme stratejilerini ve duygusal bağlarını derinden etkiler. Evlilik terapisi, bireylerin bu rolleri sorgulamasına, yeniden yapılandırmasına veya dönüştürmesine olanak tanıyan bir alan sunar. Bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Doğal Seçilimin İki Yüzü: Dawkins ve Wilson’ın Perspektifleri

Richard Dawkins’in Gen Bencildir hipotezi ile Edward O. Wilson’ın grup seçilimi teorisi, doğal seçilim mekanizmalarını anlamak için birbirinden köklü biçimde farklı iki çerçeve sunar. Dawkins, evrimin temel birimi olarak geni merkeze alır ve bireylerin hayatta kalma ile üreme başarısını genlerin yönlendirdiğini savunur. Wilson ise grup dinamiklerini öne çıkararak, bireylerin değil,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gordion’un Anıtsal Mezarı: Frig Toplumunun İzleri

Ankara’nın Polatlı ilçesindeki Gordion Antik Kenti’nde, Frig dönemine ait 2.700 yıllık bir kraliyet mezarının keşfi, insanlık tarihinin derinliklerine yeni bir pencere açtı. Bu anıtsal tümülüs, 8 metre yüksekliği ve 60 metre çapıyla, Frig uygarlığının sosyal, kültürel ve siyasal yapısını anlamak için eşsiz bir fırsat sunuyor. Mezar odasında bulunan bronz ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tüketimin Sessiz Çöküşü: Haneke’nin “Yedinci Kıta”sında Ritüelistik İntihar ve Baudrillard’ın Tüketim Toplumu

Michael Haneke’nin Yedinci Kıta (1989) filmi, modern tüketim toplumunun ruhsal ve toplumsal yozlaşmasını çarpıcı bir şekilde ele alan bir başyapıttır. Filmde, Anna ve Georg’un başını çektiği bir ailenin ritüelistik intiharı, Jean Baudrillard’ın tüketim toplumunun kendi kendini yok etme eğilimi üzerine tezleriyle derin bir bağ kurar. Bu metin, filmin bu intihar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Farelerin ve İnsanların Ortak Kaderi

Toplumsal Düzenin Kırılganlığı John Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar ile Fareli Köyün Kavalcısı masalı, bireylerin toplumsal düzenle olan çatışmasını ve bu düzenin kırılganlığını ele alır. Steinbeck’in eserinde, George ve Lennie’nin hayalleri, ekonomik bunalım ve toplumsal hiyerarşinin katılığı karşısında dağılır. Benzer şekilde, Fareli Köyün Kavalcısında kasaba halkı, fare istilasından kurtulmak için dış

OKUMAK İÇİN TIKLA

Asperger Sendromunun OSB Altında Birleştirilmesi ve Hans Asperger’in Rolü

Tanısal Sınıflandırmanın Evrimi Asperger sendromunun DSM-5’te Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) altında birleştirilmesi, psikiyatrik tanısal sistemlerin evriminde önemli bir dönüm noktasıdır. 2013’te yayımlanan DSM-5, Asperger sendromunu ayrı bir kategori olarak tanımak yerine, otizmin geniş bir spektrum içinde ele alınmasını önerdi. Bu karar, otizmin heterojen doğasını yansıtan bir çerçeveye duyulan ihtiyacı karşılama

OKUMAK İÇİN TIKLA

İndus Vadisi Uygarlığı’nın Çöküşünde İklim Değişikliği

İndus Vadisi Uygarlığı, MÖ 2600-1900 yılları arasında Güney Asya’nın en dikkat çekici medeniyetlerinden biri olarak varlığını sürdürdü. Harappa ve Mohenjo-Daro gibi şehirleriyle tanınan bu uygarlık, karmaşık şehir planlaması, ileri mühendislik ve geniş ticaret ağlarıyla biliniyor. Ancak, MÖ 1900 civarında başlayan çöküşü, tarihçiler, arkeologlar ve iklim bilimciler için uzun süredir bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Admetus ve Alcestis’in Öyküsü: Fedakârlık ve Ölümle Yüzleşmenin Çok Katmanlı Anlamları

Admetus ve Alcestis’in hikâyesi, antik Yunan mitolojisinin en dokunaklı anlatılarından biridir. Euripides’in Alcestis tragedyasında işlenen bu öykü, fedakârlık ve ölüm temalarını derinlemesine ele alarak insan doğasının karmaşık yönlerini sorgular. Admetus’un, Apollon’un lütfuyla ölümü erteleme şansı elde etmesi, ancak bunun için bir başkasının onun yerine ölmesi gerektiği koşulu, hikâyenin temel çatışmasını

OKUMAK İÇİN TIKLA

Öfke ve Dürtü Karışımı Hayata Karışırsa Ne Olur?

Öfke güçlü bir duygudur, dürtü ise anlık bir harekete geçme eğilimi. Bu ikisi birleştiğinde ve hayata kontrolsüzce karıştığında, hem bireyin kendisi hem de çevresi için oldukça yıkıcı sonuçlar doğurabilir. “Öfke ile dürtü karışımı” genellikle dürtüsel agresyon veya dürtüsel öfke patlamaları olarak adlandırılan durumları ifade eder. İşte bu karışımın hayata nasıl yansıdığı ve sonuçları: 1.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Engelliler Açısından Acıları Üreten Yapılar: Engelliliğin Sosyal Modeli

Engellilik, çoğu zaman bireyin kendi bedensel veya zihinsel “eksikliği” olarak algılanır. Ancak bu bireysel (tıbbi) model yerine, engelliliğin sosyal modeli, acıların ve zorlukların kaynağını bireyde değil, toplumun ve yapıların engelli bireyler için yeterince erişilebilir, kapsayıcı ve adil olmamasında bulur. Engelli bireylerin yaşadığı acıları üreten yapılar, fiziksel, tutumsal ve sistemsel engeller olarak üç ana başlıkta incelenebilir:

OKUMAK İÇİN TIKLA