Aşkale Yolcuları / Varlık Vergisi ve Çalışma Kampları – Rıdvan Akar

Rıdvan Akar, ilk baskısı 1999’da yapılan “Aşkale Yolcuları’nda, azınlık karşıtı politikaların tipik bir örneği olan Varlık Vergisi olayına ışık tutmaya çalışıyor. Resmi tarih anlayışını eleştirel bir bakışla irdeleyen çalışmasında Akar, Varlık Vergisi’nin öncesindeki gelişmeleri; kanunun nasıl çıktığını; fişlemelerin nasıl yapıldığını; azınlık mallarının haraç mezat satılışını; azınlıklara verilen cezaları; çalışma kamplarını; basının ve aydın kesimin Varlık Vergisi’ne nasıl yaklaştığını; vergiyle ne amaçlandığını ve vergi sonrası tartışmaları kapsamlı bir bakışla ele alıyor. Çalışma, Varlık Vergisi ve doğurduğu sosyo-ekonomik sonuçlarla ilgili tartışmaya nitelikli bir katkı sunuyor.

Aysel Sağır ‘ın 15/01/2010 Tarihli Radikal Gazetesi Kitap Eki’nde Yayınlanan “Ödemesi zordu!” Adlı Yazısı
Aşkale Yolcuları, Türkiye’nin sosyal, ekonomik, siyasi arka planını aydınlatan bir kitap. Rıdvan Akar, titiz bir çalışmayla okuyucusuna sunduğu Aşkale Yolcuları?nda, Türkiye?de yaşayan azınlıkların (Rum, Ermeni,Yahudi) geçtiği zorlu aşamalarda durmuş ve oradan tek parti yönetiminin azınlıklar üzerindeki “siyasi” uygulamalarına bakmış. Dolayısıyla, azınlıkların kaderini belirleyen Varlık Vergisi Kanunu (1942) gibi en temel zeminde durarak, oradan Türkiye?nin tüm ekonomik, siyasi, sosyal panoramasını gözler önüne sermiş. Varlık Vergisi’nin ortaya çıkış aşamalarını, nasıl biçimlendirildiğini, en önemlisi de nasıl uygulandığını belgelerle anlatan Akar, son derece önemli sosyal-tarihsel bir yaraya parmak basmış. Adını tam da, söz konusu vergi kanunun uygulamalarından alan Aşkale Yolcuları, ayrıca Azınlık Vergisi’yle, “ticaret sermayesinin Türkleştirilmesi’nin amaçlanmasını, “bu amaç paralelinde Müslüman Türk mülk sahiplerinin, ticari yaşamdaki rakipleri olan azınlıkları, piyasadan çekilmelerini sağlayacak biçimde? vergilendirilmesi, mülksüzleştirilmesinin ayrıntılarında gezinmiş.

Hıncın yönlendirilmesi
Maliye Bakanlığı defterdarlıklara bir genelge yolladığında, ?harp zamanında fevkalade kazanç sahibi olanları? dört kategoride sınıflandıracaktır. ?Bunlar M (Müslüman), G (Gayrimüslim), D (Dönme) ve E (Ecnebi) gruplarıydı. M grubu, yalnızca Müslüman tüccarları kapsıyordu. G grubu ülkede yaşayan etnik-dini karakterlerini koruyan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Ermeni, Rum ve Yahudi yani gayrimüslim vatandaşlardı. D grubu, geçmişte azınlıklar ya da başka bir ulusun vatandaşları arasında Müslümanlığı kabul etmiş olanlardı. Osmanlı İmparatorluğu döneminde özellikle Museviler arasında bu tipteki değişimlere sıkça rastlanmıştı. E grubu ise Türkiye dışındaki başka bir ülkenin olup da Türkiye?de ticari ve kültürel faaliyet gösteren kimselerdi. Ayrıca Osmanlı İmparatorluğu döneminde ?Levantenler? ve ?Latinler? olarak bilinen azınlık toplulukları bu katogoriye giriyordu.?
Varlık Vergisi Kanunu?nun uygulanması sürecinde yaşananların, aynı zamanda söz konusu kanunun bütün bilgisini aldığımız çalışmada, Hitler Almanyası?nın bir izdüşümünü de görürüz. Zira dönemin tek parti yönetiminin aldığı kararlar, baskın bir ideolojinin (ırkçı-Turancı) izlerini açığa çıkarır. Vergisini veremediği için, Deveboynu Geçidi, Van ve civarı, Erzurum Zigana Dağı, Bitlis, Elazığ, Kop Dağı, Diyarbakır, Siirt ve Palu?da çalışmaya gönderilen azınlıkları neler beklemektedir? Daha da önemlisi, yasa işlevini tamamladıktan ya da zorunlu çalışma süreleri bittikten sonra ailelerinin yanına dönenlerin yakınlarıyla birlikte yaşadığı travma nasıl bir topluluk çıkarmıştır ortaya? Azınlıkların karşısında konumlandırılan Türk vatandaşlarıyla Ermeni, Rum, Yahudi toplulukları arasına neler girmiştir? Daha nice sorunsallar etrafında dönen çalışmada, en can alıcı durum da, açlığın, yoksulluğun derin olduğu ortamlarda, zenginlere karşı oluşan hıncın bilinçli bir şekilde yönlendirilmesi olacaktır.

Bir geminin sonu
Zira Osmanlı?dan beri kültürel, yaşamsal birikimleri, ekonomideki yerleriyle, zengin ve renkli bir yaşam sergileyen azınlıklar, yoksulların hedefi haline getirilmiştir. Çalışmasını, sosyal ve ekonomik yaşamın paylaşılmasında açığa çıkan çelişkiler gibi en temel noktalarda biçimlendiren Akar, tek parti yönetiminin söz konusu temel üzerinde oluşturduğu siyasi kararlarla -sadece günü kurtaran- daha büyük sosyal-ekonomik sorunlar yaratan uygulamalarına dikkat çekmiş. Tabii, önyargılarla, serzenişlerle, kullanılan dille, yaklaşım biçimiyle, ırkçılık içeren, ötekileştiren zihniyetle güçlendirilen tutumları da özellikle vurgulamış. Dolayısıyla, tarihte 6-7 Eylül Olayları olarak bilinen facianın gerçekleşmesi de şaşırtıcı olmamış. Son derece kapsamlı bir çalışma ve güçlü anlatım diline sahip olan Aşkale Yolcuları, tarihsel anekdotlarıyla da bir hayli sarsıcı etkiye sahip. Örneğin, İstanbul (Balat fırınları) ve İzmir?de Yahudileri yakmak için hazırlanan fırınlar, Nazilerden kaçan 761 Yahudi?yi taşıyan sekiz mürettebatlı Sturuma adlı geminin 15 Aralık 1941?de İstanbul açıklarında bekletildikten sonra Karadeniz?e açılırken batırılması ve gemide bulunanların hepsinin ölmesi gibi daha nice acıya dokunuyor.

Tanıtım Yazısı
Türkiye tarihinin en tartışmalı olaylarından Varlık Vergisi’ne ve sonuçlarına eğilen Aşkale Yolcuları, o vahim noktaya gelininceye kadar azınlıklarla ilgili hangi politikaların geliştirildiğini sıralayan, Varlık Vergisi’nin münferit, konjonktürel bir istisna olmadığını göstermeyi amaçlayan bir çalışma. Azınlıkların, “dili, kültürü ve ülküsü tek toplum” projesinin dışında tutulduğunu vurgulayan gazeteci-yazar Rıdvan Akar, “Dolayısıyla onların nicel ve nitel etkilerinin azaltılması kimi Cumhuriyet yöneticilerinin stratejik öncelikleri arasında yer alıyordu” diyor.

Varlık Vergisi öncesi “kehanetler” ve diğer gelişmeler…
Fişlemeler nasıl yapıldı, kanun nasıl çıktı?
Azınlık malları haraç mezat…
Cezalar ve çalışma kampları…
Basın ve aydınlar Varlık Vergisi’ni nasıl değerlendirdi?
Varlık Vergisi’yle ne amaçlandı, ne yapıldı?
Varlık Vergisi sonrası tartışmalar…

Kitabın Künyesi
Aşkale Yolcuları / Varlık Vergisi ve Çalışma Kampları
Rıdvan Akar,
Doğan Kitapçılık,
inceleme,
Kasım 2009
229 sayfa

Rıdvan Akar Hakkında Bilgi
Sivas’ın Zara ilçesinde doğan (1961) Rıdvan Akar, Gazi Üniversitesi İktisadî İdarî Bilimler Fakültesi?ni bitirdi. 1987’de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde yüksek lisansını tamamladı. Türk Haberler Ajansı, “Söz”, “Ekonomik Panorama”, “Tempo”, “Milliyet” ve atv?de çalıştı. Halen 32. Gün Haber Programı’nda yayın yönetmenliği yapan Rıdvan Akar, “Madalyon / Cumhuriyet’in Yabancı Tanıkları” ve “12 Eylül / Türkiye’nin Miladı” belgesellerini hazırladı (M. Ali Birand ve Hikmet Bila’yla birlikte).

Eserleri
2006 / Bir Irkçının İhaneti
2001 / Lider Portrelerinde Türkiye (Ed. Seyfi Öngider vd.)
1999 / Aşkale Yolcuları / Varlık Vergisi ve Çalışma Kampları
1998 / 12 Eylül / Türkiye?nin Miladı (M. Ali Birand ve Hikmet Bila?yla birlikte)
1995 / İşini Bilen Bir Memur: Engin Civan / Bir Prensin Hisseli Hikâyesi (Jale Özgentürk?le birlikte)
1994 / İstanbul’un Son Sürgünleri / 1964?te Rumların Sınırdışı Edilmesi (Hülya Demir?le birlikte)
1992 / Varlık Vergisi / Tek Parti Döneminde Azınlık Karşıtı Politika Örneği

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir