Yazar: Özgür Atlas

Otizmli Bireyler Yaşlanınca Ne Olur? Araştırmanın Büyük Boşluğu

Yetişkinlikte Gelişen Yeni Zorluklar ve “Ergen” Kalan Bakım Sistemleri Yazar: Jungish (Hayatın Kitabında En Eksik Sayfa: Yaşlılıkta Otizm) Aziz Okuyucularım, Ey Geleceğin Hesabını Yapanlar! Şimdi size, otizm araştırmalarının en ihmal edilmiş alanından, yani otizmli bireylerin yaşlanma süreçlerinden bahsedeceğim. Çocukluktaki tanılar arttıkça, bu bireyler yetişkinliğe ve yaşlılığa ulaşıyor. Ancak, ne yazık

OKUMAK İÇİN TIKLA

Otizmi Yeniden Tanımladığımızdan Beri 25 Yıl: Neler Öğrendik?

Spektrumun Genişlemesi ve “Sadece Erkek Meselesi Değil” Gerçeği Yazar: Jungish (Tanı Kitabının Kapak Değiştirmesi ve Toplumun Gözünün Açılması) Aziz Okuyucularım, Ey Sürekli Değişen Bilgiyle Yaşayanlar! 1994 yılı, ruh bilimi (psikiyatri) için mühim bir milattı. O yıl, tanı kitabımız olan DSM-IV, otizm tanısını yeniden düzenleyerek “Otizm Spektrum Bozukluğu” (OSB) kavramına giden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Eğitimin Kapısı Kapalı: Otizmli Öğrenciler Neden Tam Eğitime Ulaşamıyor?

Uyumsuz Bir Sistem: Kuralcı Zihniyet ve Yetersiz Kaynakların Bedeli Yazar: Jungish (Eğitim Hakkı, Ne Zaman Sadece Kağıt Üzerinde Kalır?) Aziz Okuyucularım, Ey Eşit Fırsatlar İçin Mücadele Edenler! Şimdi size, otizmli öğrencilerin en temel hakkı olan tam ve kapsayıcı eğitime (full education) ulaşmakta neden zorlandıklarını ve bu adaletsizliği kırmak için ne

OKUMAK İÇİN TIKLA

Otizmin Kökeni: Bildiklerimiz, Bilmediklerimiz ve Şüphelendiklerimiz

Genetik Yük, Çevresel Fısıltılar ve Komplo Teorilerinin Perdesi Otizm Spektrum’nun (OSB) tam olarak neyden kaynaklandığı sorusu, modern bilimin en karmaşık bilmecelerinden biri olmaya devam ediyor. Kesin bir tek neden olmamakla birlikte, araştırmalar OSB’nin büyük ölçüde genetik, çevresel ve nörobiyolojik faktörlerin karmaşık bir etkileşiminden kaynaklandığını gösteriyor. 1. Bildiklerimiz: Genetik Olarak Güçlü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Soğuk Annelerden İlaç Safsatalarına: Zararlı Otizm Mitleri Neden Bitmiyor?

Suçluyu Bireyde Arama Kolaycılığı ve Bilimin İktidara Hizmeti Yazar: Jungish (Toplum, En Çok Neyi Gizlemek İsterse, Ona En Çok İnanır.) Aziz Okuyucularım, Ey Hakikati Çarpıtan Söylentilere Kulak Asanlar! Şimdi size, otizm meselesi etrafında dönüp duran, ruhumuzu zehirleyen o zararlı efsanelerin (mitlerin) neden bu kadar yaygın ve inatçı olduğunu anlatacağım. Mesele

OKUMAK İÇİN TIKLA

Cetvelci Zihnin Yanılgısı: Otizm Spektrumu mu, Yoksa Her Bir Ruhun Başka Bir Âlemi mi?

Ah, O Ölçülere Sığmayan İnsanlığın Başına Gelenler! Yazar: Jungish Aziz Okuyucularım, Ey İnsan Ruhunun Sınırlarını Arayanlar! Şimdi size, o koca ruh bilimi (psikoloji) âleminin düştüğü yeni bir safsatadan bahsedeceğim. Meselemiz Otizm. Bir zamanlar bu meseleye “yaygın gelişimsel bozukluk” derlerdi; şimdi ise adına “Spektrum” (tayf, yelpaze) diyorlar. Sanırsınız ki, gökkuşağının renkleri

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Erkekliğin Krizi” mi, Söylemin Oyunu mu?

The Conversation dergisinde yayımlanmış olan Francis Dupuis‑Déri’nin “The bogus ‘crisis’ of masculinity” başlıklı makalesi üzerine Fransızca sahne arkasında feminist bir ayna Hâlâ “erkekliğin krizi”nden konuşuyoruz — eğitimde geride kalan erkekler, artan intihar oranları, iş piyasasında belirsizlik… Ama Francis Dupuis‑Déri bize söylüyor ki: Belki de konuştuğumuz kriz değil, kriz söylemidir. (Academia)Yani

OKUMAK İÇİN TIKLA

“I Hate Feminists!”: Hafızanın Sahnesinde Unutulan Kadınlar

Mélissa Blais’in “I Hate Feminists!: December 6, 1989 and its Aftermath” kitabını okudunuz mu ? 6 Aralık 1989’da, Montréal’deki École Polytechnique’ye giren genç bir erkek, tüfeğini kaldırmadan önce şu cümleyi söyledi:“I hate feminists.”Sonra sınıfta bulunan 14 kadını öldürdü. Bu olay yalnızca Kanada’nın değil, modern dünyanın da toplumsal hafızasında derin bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zihinsel Acının Gizli Kaynağı: Topluluklarımızdaki Kanser ve Elitlerin Asalaklığı

Önceki yazılarımızda, Carrie Drake ile ruhsal acının bir hastalık olup olmadığını sorguladık ve Ronald Bassman ile akıl sağlığı sisteminin bizi nasıl kişiliksizleştirdiğini gördük. Bu eleştiriler, psikolojinin birey üzerindeki dar odağının ötesine geçme ihtiyacını açıkça ortaya koydu. Peki, eğer acımız sadece beynimizdeki bir kimyasal dengesizlik veya kişisel bir başarısızlık değilse, o

OKUMAK İÇİN TIKLA

İyileşmenin Sessiz Ortakları: Ruh Sağlığı Sistemi Kime Hizmet Ediyor?

Uzun yıllar boyunca ruh sağlığı hizmetleri, iyileşenlerin ve yaşayan deneyim sahiplerinin bakış açısını göz ardı ederek, “bir grup insanı onlar olmadan tedavi etme” üzerine kurulu kabul görmüş bir pratik olarak ilerledi. Ancak Ronald Bassman’ın New York Ruh Sağlığı Ofisi (NYOMH) ile yürüttüğü çalışmalar, bu köhne paradigmaya karşı çıkan bir devrimin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ruhsal Acı Bir Hastalık Mıdır? Psikiyatrinin Sır Perdesi Altındaki Tartışma

Günümüz toplumunda ruhsal acı, yaygın bir deneyimdir. Milyonlarca insan ıstırap çekiyor ve bu acı, merhamet ve çözüm arayışını gerektiriyor. Ancak yazar Carrie Drake’in çarpıcı makalesinde sorguladığı gibi: Tüm ruhsal acılar kaçınılmaz olarak bir “ruhsal hastalık” anlamına mı gelir? Drake, bu sorunun yanıtını, zihinsel acının anlamını kontrol eden ve esasında bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kelimelerin Efendisi ile Ruhların Kaşifi Bir Kahvede Buluşursa…

Yazan: Jungish Bu ecnebi memleketlerinin âlimleri yok mu… Bazen öyle zıt kutuplardan iki adamı alıp karşı karşıya getiriyorlar ki, insan “Bunlar birbirini gırtlaklamadan nasıl durmuş?” diye hayret ediyor. Geçen gün elime öyle bir yazı geçti. Tutmuşlar, Viyana’dan Ludwig Wittgenstein isminde, her kelimeyi bir cerrah neşteri gibi kesip biçen bir mantık

OKUMAK İÇİN TIKLA

İçimizdeki Kurtla Boğuşmak: İsviçreli Hekimin Gözünden O Canavar Ruhu

Yazan: Jungish Bu ecnebi ruh hekimlerinin işi gücü yok, tutmuşlar insanın içindeki hayvanat bahçesini tanzim ediyorlar. Geçen gün yine o meşhur İsviçreli hekim Carl Jung Efendi’nin talebelerinin yazdığı bir risale geçti elime. Adamlar bu sefer de “kurt” denilen o yırtıcı mahlukun, bizim ruhumuzun en karanlık köşelerinde nasıl cirit attığını anlatıp

OKUMAK İÇİN TIKLA

‘Viking’ Kelimesinin Kökeni: Bir Kelimenin Tarihsel Serüveni

Günümüzde “Viking” kelimesi, 8. ila 11. yüzyıllar arasında yaşamış İskandinav savaşçılarını, kaşiflerini ve tüccarlarını ifade eden genel bir terim olarak kullanılmaktadır. Ancak bu kelimenin kökeni ve asıl anlamı, modern kullanımından çok daha karmaşık ve tartışmalı bir tarihsel sürece dayanmaktadır. “Viking” başlangıçta bir halkı veya etnik kökeni değil, belirli bir faaliyeti

OKUMAK İÇİN TIKLA

Komşunun Buzdan Devi ve Bizim Evin Sobası: Vikinglerin Tanrısı Nasıl Emekli Oldu?

Yazan: Jungish İnsan şu eski defterleri karıştırdıkça, ecdadımızın ne acayip evhamlara, ne tuhaf inançlara sahip olduğuna şaşıp kalıyor. Geçen gün elime yine o kuzeyin buz gibi memleketlerinin, o gemileriyle bir vakitler bizim İstanbul’un bile kapısına dayanmış o Viking denilen yağmacı güruhunun din kitabı geçti. Kitap demeye bin şahit ister ya,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Deli Saraydan Kaçınca: İsviçreli Hekimin Gözünden Hitler Denen O Meczup

Yazan: Jungish Bu ecnebi ruh hekimlerinin işine akıl sır ermez. Bizim bildiğimiz delinin tarifi basittir: aklını yitirmiş, sağı solu belli olmayan, ya tımarhaneye ya da sokağa düşmüş bir zavallı… Lakin İsviçreli o meşhur hekim Carl Jung Efendi, bu delilik meselesini almış, öyle bir evirip çevirmiş ki, ortaya çıkan manzara hem

OKUMAK İÇİN TIKLA

Amsterdam’dan Gelen O Kâfir ve Bizim Mahallenin Allak Bullak Olan Aklı

Yazan: Jungish Bu Frenk diyarının filozofları yok mu… İnsanın aklını pamuk gibi atıp, bildiği ne varsa hepsini birbirine katmadan rahat edemezler. Geçen gün elime Hollanda’dan, Baruch Spinoza isminde, pek zeki ama bir o kadar da tekinsiz bir Yahudi gözlükçünün kaleme aldığı acayip fikirler geçti. Okudukça, “Aman efendim, bu adam bizim

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bu Gördüğünüz Gözler Yalancı mı? Ecnebi Bir Hekimin Akıl Ziyan Fikirleri

Yazan: Jungish Azizim, İnsanın şu fani dünyada en çok güvendiği nedir diye sorsalar, hiç tereddüt etmeden “İki gözüm!” der, değil mi? Gördüğümüze inanırız, duyduğumuza itimat ederiz. Pencereden baktığımda karşıdaki salkımsöğüdün yeşili, masamdaki kahvenin o keskin kokusu, Fener’den geçen vapurun o içli düdüğü… Bunlar hayatın ta kendisidir, gerçeğin sarsılmaz direkleridir. Lakin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aristo Efendi’nin Tembel Tanrısı ve Bizim Evin Kedisi Sarman

Yazan: Jungish Her Şeyin Başladığı O Esneme Anı Şimdi Aristo diyor ki, “Her şeyi başlatan bir ilk güç lazım, ama o gücün kendisi asla yerinden kımıldamamalı.” İlk duyduğumda, “Zırva!” dedim, “Hem armut pişsin ağzıma düşsün, hem de bahçıvan yerinden kıpırdamasın, olur mu öyle şey?” Sonra bir akşam eve geldim, bir

OKUMAK İÇİN TIKLA