Kategori: Arkeoloji

Efrasiyab Masallarında İskitler ve Amazon Kadınları: Mitolojik Arketipler, Toplumsal Paradigmalar ve Güç Dinamikleri

Efrasiyab masalları, Türk mitolojisinin derin sularında, İskitler ve Amazon kadınlarının kesişen yollarını tarihsel, mitolojik ve sembolik bir sahnede resmeder. Bu anlatılar, göçebe kültürlerin kaotik enerjisiyle mitolojik arketiplerin evrensel yankılarını birleştirerek, cinsiyet rolleri, güç dinamikleri ve kültürel kimlik üzerine karmaşık bir doku örer. İskitlerin göçebe ruhu ve Amazonların savaşçı kadın arketipi,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hititlerde Ekmek: Besinden Sembole

Toprağın Bereketi ve Ekmeğin Kökeni Hititler için ekmek, yalnızca karın doyuran bir yiyecek değil, toprağın bereketinin cisimleşmiş haliydi. Çorum’un bereketli ovalarında yetişen buğday, Hitit uygarlığının temel taşıydı; tarım, yaşamın sürekliliğini sağlarken, ekmek bu döngünün en somut göstergesiydi. Toprağın cömertliği, Hititlerin tanrılarına sunduğu bir hediye olarak görülür, buğday taneleri öğütülürken adeta

OKUMAK İÇİN TIKLA

Göbeklitepe’nin Sembolleri: Derrida’nın Yapısökümüyle Anlamın İzinde

Sembollerin Yazıya DönüşümüGöbeklitepe’nin taşlarına kazınmış hayvan figürleri, soyut işaretler ve geometrik desenler, bir “yazı” ya da gösterge sistemi olarak okunabilir mi? Derrida’nın perspektifinden bakıldığında, bu semboller, sabit bir anlamı dayatan bir dil olmaktan çok, anlamın sürekli ertelendiği ve çoğullaştığı bir göstergeler ağıdır. Yazı, Derrida için, yalnızca kelimelerle sınırlı değildir; herhangi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hitit Bereket Tanrıçaları ve Modern Mutfak Mitolojisi

Toprağın Kutsallığı ve Hepat’ın Nefesi Hitit mitolojisinde bereket tanrıçaları, özellikle Hepat, toprağın can damarıydı. Hepat, bolluğun, doğurganlığın ve yaşamın sembolü olarak tapınılırdı; onun varlığı, tarlaların verimliliğiyle, tahılın bereketiyle doğrudan bağlantılıydı. Hititler için yemek, yalnızca bedeni doyurmaz, aynı zamanda tanrısal bir lütfun sofraya inmesiydi. Hepat’ın ritüellerinde sunulan ekmekler, şaraplar ve etler,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hitit Mutfağının Toplumsal ve Ritüel Yansımaları

Toprağın Bereketi ve Toplumsal Hiyerarşi Hitit mutfağı, Anadolu’nun verimli topraklarının bir yansıması olarak tarım temelli bir yapı sergiler. Buğday, arpa, zeytin, üzüm ve incir gibi ürünler, Hitit toplumunun ekonomik ve sosyal düzenini şekillendiren temel unsurlardı. Ancak bu bereket, sadece bir beslenme aracı değil, aynı zamanda toplumsal hiyerarşinin bir aynasıydı. Krallar,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Göçlerin Medeniyet Döngüsündeki Yeri

İlk Adımların Çağrısı Homo sapiens, yaklaşık 300 bin yıl önce Afrika’nın sıcak topraklarında ortaya çıktığında, hayatta kalma içgüdüsüyle hareket etti. İlk göçler, bir avuç insanın bilinmeyene doğru attığı cesur adımlarla başladı. Bu hareketler, yalnızca coğrafi bir yer değiştirme değil, aynı zamanda insanlığın kendini yeniden inşa etme serüveninin ilk kıvılcımıydı. Yiyecek

OKUMAK İÇİN TIKLA

Göbeklitepe ve Karahan Tepe: Dinî Yapıların Etik Labirenti

Göbeklitepe ve Karahan Tepe, insanlığın en eski tapınakları olarak, tarihin derinliklerinden fısıldayan taşlarla dolu birer bilmece. Bu yapılar, yaklaşık 12.000 yıl öncesine uzanan bir geçmişle, tarım devriminin şafağında, insan topluluklarının ruhsal ve toplumsal dönüşümünü yansıtıyor. Dinî yapılar, etik bir çerçeve sunarak toplumu birleştirip hiyerarşiyi meşrulaştırmış mıdır, yoksa eşitlikçi doğayı manipüle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Göbeklitepe ve Karahantepe: Erken Toplumlarda Ritüel ve İktidar

Ritüelin Toplumsal Mimariye Yansıması Göbeklitepe ve Karahantepe, Anadolu’nun bereketli topraklarında, insanlığın henüz yerleşik düzene geçmediği bir çağda yükselen taş anıtlarla dolu ritüel merkezleri. MÖ 9600-7000 yılları arasına tarihlenen bu yapılar, avcı-toplayıcı toplulukların karmaşık bir semboller sistemiyle donatılmış mekânlar inşa ettiğini gösteriyor. Foucault’nun “iktidar-bilgi” kavramsallaştırmasından bakıldığında, bu merkezler sadece dini bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Anadolu’nun İlk Yerleşimleri ve Mezopotamya’nın Kültürel Yankıları

Taşların Anlattığı Hikâye Göbeklitepe ve Karahantepe, Anadolu’nun sessiz ama kudretli tanıklarıdır. Milattan önce 10. binyılda, henüz tarımın embriyosu toprağa düşmeden, bu yerleşimler insanlığın ilk anıtsal adımlarını atmıştı. T biçimli dikilitaşlar, yontulmuş hayvan figürleri ve ritüel alanlarıyla bu yapılar, sadece barınak değil, bir anlam arayışının tapınaklarıydı. Mezopotamya’nın erken Neolitik kültürleriyle, Çayönü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Din ve İktidarın Diyalektiği: Tarihsel Köklerden Modern Yansımalara

1. Toplumsal Örgütlenmenin Antropolojik Temelleri Erken toplumlarda dinin alternatifsiz görünen rolü aslında insan psikolojisinin derinlerine kök salmıştır: Harappa gibi istisnai örnekler bile aslında “dinsiz” değil, farklı bir kutsallık anlayışına sahipti. Arkeolojik bulgular, bu uygarlığın değişik bir ritüel sistem geliştirdiğini göstermektedir. 2. Meşruiyetin Tarihsel Dönüşümü Weber’in otorite tipleri bağlamında analiz: Ancak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Carl Gustav Jung’un 12 Arketipi : Jung’un Arketiplerine Üç Boyutlu Bir Yolculuk: Jo Fairfax’ın Heykelsi Dönüşüm Serüveni

İsviçreli psikiyatrist Carl Gustav Jung’un 12 arketipi, sanatçı Jo Fairfax tarafından 3B baskı heykelleriyle somutlaştırıldı.Bu heykeller, 2 Şubat – 3 Mart 2024 tarihleri arasında Londra’daki Somerset House’ta düzenlenen Collect Open sergisinde sergilendi.  “Bu 12 heykelden oluşan arketip setinde kendi iç yolumu hissetmek istedim. Bilinçaltımın fikirleri özümsemesine, formlar önermesine izin verdim.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Antik Dünyadan Günümüze Ulaşmış 19 Oyuncak

Oyuncaklar büyük ihtimalle insanlığın başlangıcından beri vardı, çocuklar olduğu sürece oyuncakların da var olacağını düşünebiliriz. Bunun bir sonucu olarak arkeolojik kalıntılar arasında da oyuncaklara rastlıyoruz. Sizin için en eskisi MÖ 5000’li yıllara tarihlenen 19 oyuncağı derledik.

OKUMAK İÇİN TIKLA

İstanbul’un Geçmişi: Yenikapı Kazılarından Neler Öğrendik?

Yenikapı kazıları, belki de bugüne kadar İstanbul’un binlerce yıllık tarihini anlayabilmemiz için en büyük fırsattı. Marmaray projesi ile ortaya çıkan arkeolojik kalıntılar ilk başta tüm arkeoloji dünyasını heyecanlandırmış olsa da, daha sonra bu proje yüzünden arkeologlar adeta iş makinelerine karşı kazı çalışmalarını hızlı bir şekilde yürütmek zorunda kaldı.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Güzellik, Güçlük… Yaşlılık – Zafer Köse

Canlı türlerinin hemen hepsinde, bireyler yaşlandıkça, içinde yer aldıkları toplulukta fazlalık haline geliyorlar. Özellikle göç eden veya sıkça yer değiştiren toplulukların, gruba yük olacak yaşlı bireyleri terk ettiği biliniyor. İlkel Topluluktan Uygar Topluma kitabında Alâeddin Şenel’in anlattığı gibi, insan türü bu konunun dışında kalmıyor. İnsanlığın avcılık-toplayıcılık döneminde fiziksel etkinlik ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hakkâri Taşları – Veli Sevin

1998 yılında Hakkari kent merkezinde 13 adet dikilitaş (stel) bulundu. Bu stellerde, çıplak bir savaşçı ile onu izleyen insanlar ve onların kahramanlıklarına dair pek çok sahne yer alıyordu. Ölmüş ataları anmak üzere yapıldıkları anlaşılan bu taşları yaptıran insanların etnik kökeni nereye dayanıyordu? Hangi dili konuşuyorlardı? Üretilmelerine hangi sosyoekonomik etkenler neden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zerdüştlük kültüne yeni kanıt!

Her yeni araştırma Amasya ve çevresinin Anadolu’daki en önemli Zerdüştlük merkezi olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Kent merkezindeki Harşena Kalesi’nde keşfedilen son bulgu da artık listede… # Tarih dergisinin Kasım sayısındaki Şevket Dönmez’in yazısı şöyle: “2007’de Amasya Müze Müdürlüğü tarafından bölgede yürütülen kazı çalışmalarında bazı bölümleri işlenmiş kayalık alanda yuvarlak

OKUMAK İÇİN TIKLA

İstanbul’un Zam Şampiyonu Müze Giriş Ücreti!

İstanbul’da 2014 yılı Mayıs ayında fiyatı en fazla artan “ürün” yüzde 20 oranı ile müze giriş ücreti oldu. Fiyatı en çok artan ikinci ürün yüzde 13.64 ile mektup gönderim ücreti olurken, yüzde 13.34 ile fındık üçüncü sırayı aldı. İstanbul Ticaret Odası, Mayıs ayında fiyatı en çok artan ve azalan ürünleri

OKUMAK İÇİN TIKLA

Marx?ın düşünce dünyasına bir seyahat

Hil Yayınları, 30. kuruluş yıldönümünde Karl Marx?ın Etnoloji Defterleri?ni yayımladı. Türkçede ilk kez yayımlanan kitabın ana gövdesini, Marx?ın, Lewis Henry Morgan?ın kitabından çıkardığı kapsamlı özet ile notlar oluşturuyor. On dokuzuncu. yüzyılda evrimci antropolojinin önde gelen temsilcilerinden ABD?li liberal hukukçu Lewis Henry Morgan, Ancient Society?sini, (Kitap, Ünsal Oskay tarafından Eski Toplum

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şarki Türkiye’de Arkeolojik Geziler – Albert Gabriel

Uzun yıllardır Türkçeye çevrilmesi beklenen ama gerçekleşemeyen Diyarbakır ve bölge coğrafyası hakkındaki önemli kaynak eser Gabriel’in gezi kitabı geçte olsa okurla buluşuyor. Albert Gabriel’in Şarki Türkiye’de Arkeolojik Geziler olarak Türkçeye çevirisi yapılıp basılan elinizdeki kitap, Gabriel’e gecikmiş bir vefa ve özür borcu olarak da değerlendirilmelidir. Yaşam öyküsü ve çabaları incelendiğinde

OKUMAK İÇİN TIKLA