Hebel ve Kafka – Elias Canetti

Elias Canetti10 Mayıs 1980’de Johann-Peter-Hebel-Ödülü vesilesiyle Wiesenthal ‘daki Hausen’da Yaptığı Konuşma

Çok Sayın Konuklar, bayanlar ve baylar!
Zürih’de Kanton okulunda öğrenciliğim sırasında ‘Schatzkastlein(*) 13 yaşında tanıştım. îyi öğretmenlerin önemini bu okulda öğrenmiştim. Ama o zamanki en iyi öğretmenim Johann Peter Hebel’di. 220 yıl önce bugün doğmuştu. Ölümünden bu kadar yıl sonra öğretmen kalan çok insan yoktur.

Onda, bir öğretmenden beklenen yetenek vardır. Somut konuşur ve herkese seslenir. Öğrenme merakı vardır ve çok şey öğrenmiştir, ama bunu ancak bir parça bilgi naklettiğinde fark edersiniz. 0 zaman öyle açıklar ki asla unutmazsınız. Hitap etmeden önce herkesi ciddiye alır ve dinler, yakın bir erek uğruna değil, herkesin yaptığı şeye ilgi duyduğu için. ‘ Schatzkastlein’ı okuyan kimse, değersiz şeyler olduğu duygusuna asla kapılmaz; o, her şey hakkında ilginç bir şey anlatmayı becerir, her bir insan önemlidir, çünkü herkesin bir hayatı vardır, bu yalnızca her çeşit insan için değil, köstebek, örümcek, kertenkele için de geçerlidir; bu, gezegenler, yıldızlar için bile geçerlidir, sanki hayatları varmış gibi.

Dili öyledir ki sanki onun için az önce ortaya çıkmıştır. Tazeliği, edebiyatta eşsizdir. Onda yorgun kelimelere rastlayamazsınız: Bunlar cesaretten çatlayacak denli az pörsürler, ve dil hakkında ne düşünülebilirse, onda hakikat olmuştur: Okuduğunuz her hikâyesi insanı beklentiyle doldurur ve öyle bırakır.

Hebel’in takvim hikâyelerinin Franz Kafka’ya etkisi olduğunu bazıları fark etmemiştir. Bu konuda tahminler sık sık belirtilmiştir. Ama o zaman başkaları çıkıp bunun kanıtlarının bulunamayacağını açıklamıştır. Hayatımda, takvim hikâyelerini hatırlatır bir olay, sanırım bu konuda güvenilir bir şey söyleyebilir.

1936 yılında, Viyana bağlık bölgelerinden Grinzing’deki evimde dilbilimci Ludvvig Hardt’ı konuk etmiştim. İki dünya savaşı arası yıllarda Ludwig Hardt, haklı olarak Almanca’nın en iyi dilbilimcisi sayılıyordu. Onun konuşmalarını sık sık dinlemiş, kendisine hayran olmuştum, ve beni ziyarete gelmesi benim için bir ödül, bir onurdu. Ufak tefek, narin, bir an bile yerinde duramayan, son derece hareketli bir adamdı. Kendisini karşıladığım odada bir aşağı bir yukarı gidip gelirken sağ elini ceketinin cebinde tutuyor ve küçük bir kitap sandığım birşeyle oynuyordu. Sonunda cebinden çıkardı, gerçekten bir kitaptı bu. Törensi bir jestle bana uzatıp şöyle dedi: “Sahip olduğum en değerli şeyi görmek ister misiniz? Bunu hep yanımda taşır, kimseye emanet edemem. Yatarken yastığımın altına koyarım.”
Bu, Hebel’in geçen yüzyıldan kalma “Schatzkastlein”ıydı. Kapağını açıp ithafı okudum:

Ludwig Hardt’a, Hebel ‘le sevindirmek için.
Franz Kafka

Bu, Kafka’nın da hep yanında taşımayı âdet edindiği “Schatzkasttein” nüshasıydı. Ludwig Hardt’ı ilk kez Hebel okurken dinlediğinde öyle etkilenmiş ki, kendi nüshasını bu ithafla hediye etmiş, “O zaman Kafka’nın benden neyi dinlediğini bilmek ister misiniz?” diye sordu Hardt. “Evet. Evet.” dedim. Sonra, her zamanki gibi ezbere konuştu, bu sırada kitap benim elimdeydi: İçindekilerin sıralanışı: Bir Soylu Kadının Uykusuz gecesi, her iki Suwarow parçası. Yanlış Anlama, Moses Mendelssohn ve son olarak: Beklenmedik Buluşma.

isterdim ki içinizden her biriniz bu son parçayı onun ağzından dinlemiş olasınız. Bu, Kafka’nın ölümünden on iki yıl sonraydı ve onun o zaman aynı ağızdan duymuş olduğu o aynı sözlerdi Biz ikimiz de suskunlaştık, çünkü aynı hikâyenin yeni bir değişmiş şeklini yaşadığımızın farkındaydık. Hardt sonra şöyle dedi: “Kafka bu konuda ne söylemiş, bilmek ister misiniz?” Kemin cevabımı beklemeden ekledi: “Kafka dedi ki: ‘Bu, mevcut hikâyelerin en harikası!'” Bunu ben de hep düşünmüşümdür, bugün de böyle düşünürüm, ama böyle bir en üstün nitelemesini Kafka’nın ağzından duymak ilginçti; o Kafka ki bu hikâyenin aktarımı için “onun Hazinesi” armağanıyla ödüllendirilmiştir. Kafka nın en üstün nitelemeleri, bildiğiniz gibi, sayılıdır.

Kendi kendime sordum, bugün sizlere Hebel’in benim için ne ifade ettiğini söyleyeyim mi? Ve şu sonuca vardım: Hebel’in dünya edebiyatına en derin etkisinin bu belgesini açıklamak daha doğru ve daha uygun olur. Bu haberi 44 yıldır içimde taşıyorum, vaktiyle Ludvvig Hardt’ın ve ondan önce Kafka’nın “Schatzkasttein” yanında taşıdığı gibi.

Sizlere, Hebel adına bu ödülünüz ve bu törene davetiniz için teşekkür ederim. Profesör Baumann’a beni utandıran sözleri için teşekkür ederim.

(* ) Johann-Peter-Hebel’ in bu eserinin tam adı Schatzkastlein des rheinschen Hausfreundes (Rhen Kıyısında Oturan Arkadaşın Mücevher Kutusu) dir ve sekiz yıllık bir emeğin ürünüdür (1808-1815). Kafka, Brecht, Canetti gibi yazarlara örnek olacak kadar büyük bir eser olması nedeniyle Hebel’i kısa öykünün babası konumuna yükseltmiştir. August Friedrich Christian Vilmar’a göre (1800-1868) bu öyküler en iyi Alman öyküleri arasında sayılmalıdır ve yüzlerce romandan daha değerlidir. Gerek şiirsel öykülerinde gerekse lirik şiirlerinde olsun Mebel’i sadakat, saflık ve mizah betimlemelerinin canlılığı ve kesinliği konusunda aşabilecek şair ya da yazar zor bulunur. Heberin hayranları arasında Goethe, Jean-Paul, Kafka, Walter Benjamin, Baudelaire, Canetti ve Martin Heideçeer çibi isimler bulunmaktadır.
—ed.

Kaynak: Elias Canetti, Edebiyatçılar Üzerine, Çeviren: Gürsel Aytaç, Payel Yayınları

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here