Kadın dendiğinde genel olarak akla gelen ilk görüntü; evini temizleyen, yemek yapan, çocuğuna bakan ve bunları kutsal görev edinmiş bir annedir. Çünkü bu görevler ona aittir artık ve onun yapması gerekenlerdir. Kadın bu görevler uğruna kimi zaman birçok şeyden vazgeçer; başarılı olduğu işinden, yazacağı kitabından ya da okuyup, öğreneceklerinden. Atuan Mezarları?nda (2) tanıştığımız Tenar, bu kez ona sunulanları bir kenara itmiş ve evinin kadını olmaya karar vermiş bir anne olarak çıkıyor karşımıza. Ged, onu bırakıp gittikten sonra Tenar?a ne olduğunu soran tüm sorular Tehanu(3) ile yanıtlanıyor.
Tenar, içine gömüldüğü karanlıktan çıkıp, özgürlüğe doğru emin adımlar atarken yanında Ged vardı. Fakat bu kısa süreli durum, Ged?in yeni serüvenlere yelken açması ile sona eriyordu. Tenar da yalnız kalmamak için Ogion?la yaşamayı seçiyordu. Yerdeniz serisinin üçüncü kitabının son olduğunu zannedenler için ?Tenar?a ne olduğu? pek merak konusu olmuyor. Fakat Le Guin Yerdeniz serisinin üçüncü ve dördüncü kitapları arasındaki uzun yıllar içinde feminizmle ilgilenmeye başlıyor ve bu serinin asıl kahramanının bir kadın olması gerektiğine karar veriyor. Böylece bu süreçte ve sonrasında Tenar?ın ve Tehanu?nun neler yaşadığını anlatmaya başlıyor.
Kitap yazılana kadar neler olduğunu sorduğumuzda, Tenar?ın evlendiğini, iki çocuğu olduğunu, kocasının öldüğünü, kızının evlendiğini, oğlunun bir gemide çalıştığını fakat ondan haber alamadığını öğreniyoruz. Tenar?ın yaptıkları ev ve bahçe işlerinden ibaret. Tenar, kendini evine, çocuklarına adamış, öğrenmesi gerekenleri, öğrenebileceklerini; Ogion?un ona öğretebileceklerini elinin tersiyle itmiş bir kadın: ?Öğrenmeyen bendim. Onu terk ettim. Onun kitaplarını umursamıyordum. Bana ne yararları vardı? Ben yaşamak istiyordum, bir erkek istiyordum, çocuklarımı istiyordum, yaşamımı istiyordum.? (4) Onca özgürlük savaşına rağmen, bunun daha sonrasını getiremeyen ve onu sadece ?kadın? (5) olarak gören bir adamla evlenen bir kadın. Öğrendiklerinden dolayı dışlanan ama Çakmak?ın karısı Goha (Tenar) olarak kabul görmüş bir kadın.
Bunların sonrasında Tenar?ın hayatı değişiyor. Çünkü Therru?yla (Tehanu) karşılaşıyor. Tehanu, tecavüze, kötülüğe uğramış, ailesi tarafından ateşe atıldığı için yüzünün ve vücudunun bir kısmı yanmış. Bu özelliklerine rağmen bir güce sahip ve bu gücün farkında olan, görüntüsünden rahatsızlık duymamayı öğrenebilen biri. Başlangıçta Tenar, Tehanu?nun görüntüsünün etkisinden kurtulamayıp, yüzünü gizleyebileceği bir iş yapması gerektiğini düşünüyor. Oysa Ogion ?ona her şeyi öğretmesi gerektiğini? söylüyor. Tenar ise Tehanu?yu daha fazla karanlığa gömmekten vazgeçiyor. Tehanu?nun yeteneklerinin, Yosun?un öğrettikleriyle canlanmasına ön ayak oluyor. Karanlıktan gelen bu kadın, hala karanlıkla dolu olduğunu ve onu sadece ateşin temizleyebileceğini düşünüyor (6). Ateşlerin içinde yanmaktan kurtardığı Tehanu, aslında Tenar?ın değişiminin ta kendisi. Çünkü Tenar, Tehanu?ya baktıkça ?onarılamayan bir yanlışı aşmayı? (7), saklamaya çalıştığı Tehanu?nun her şeyi öğrenmesi ve kendiyle yüzleşmesi gereğini anlıyor.
Tehanu, Tenar?ın aksine, karşısına çıkan tüm güçlükleri aşabilen, kendi karanlığından kendisi kurtulabilen ve zayıflığa yenik düşmeden kendi gücünü görebilen bir kadın. O gücünü ateşten alan ve ateşe direnen bir kadın. Tehanu, her şeyi öğrenmeye kararlı bir kadın. Annesinin, Yosun?un ona öğrettiklerini kolayca öğreniyor. İçinde büyük bir yetenek barındırıyor. Tehanu hiçbir zaman karanlığa gömülmek istemeyen aksine öğrendikleriyle çok uzaklara uçmak isteyen bir kadın.
Tenar, hayatı boyunca kapılarını kapatan ve sadece evinin içinde yaşayan (8), ev işleriyle meşgul olan bir kadının suretidir; öğrenmek ve Tenar olmak yerine Çakmak?ın karısı, Goha olmayı yeğlemiş bir kadın. Tehanu ise başkaldıran, tüm engellere rağmen yıkılmayan, direnen bir kadının simgesidir. Aslında Tenar ve Tehanu, kadının iki yanıdır. Bir yandan ?kadın işlerini? yapan kadın, diğer yanda direnen, yıkılmayan, başaran kadın. Her ne kadar genel kadın imajı Tenar?ı andırsa da Tehanu?nun gücünü taşıyan kadınların varlığı aşikar.
Yazan: Elif Kutlu
Notlar
(1) *Elif Kutlu, Kocaeli Üniversitesi, Felsefe Yüksek Lisans.
(2) Ursula K. Le Guin, Atuan Mezarları, çev. Çiğdem Erkal İpek, İstanbul: Metis Yayınları, 2004.
(3) Ursula K. Le Guin, Tehanu, çev. Çiğdem Erkal İpek, İstanbul: Metis Yayınları, 2003.
(4) A.g.e., s. 51.
(5) Kadın kelimesinin tırnak işareti içinde kullanılması kimilerince kadının cins olarak eksik ya da ?defolu? olarak algılandığını ifade etmek içindir.
(6) A.g.e., s. 116.
(7) A.g.e., s. 103.
(8) A.g.e., s.174.