İlk Kürtçe roman: Şıvane Kurmanca ve yazarı Erebe Şemo – Özkan Öztaş

sovyetler_birliği’nde kürt sanatıSovyetler Birliği’nde Kürt Edebiyatı
İlk Kürtçe roman: Şıvane Kurmanca ve yazarı Erebe Şemo
Kürt tarihinin ilk roman örneği, 1935 yılında Sovyetler Birliği’nde, Sovyet Ermenistanı’nda okuyuculada buluştu. Romanın yazarı Sovyetler Birliği’ndeki Kürt tarihi ve kültürü çalışmalarında adı­na en çok rastladığımız aydınlardan biri olan Erebe Şemo idi.

Ere be Şe mo (Şamilov), 1897′ de Kars’ın Sılsize köyünde dünyaya geldi. Savaşların değiştirdiği sınırlardan dolayı yurdundan göç etmek zorunda kalan Şemo, 1916 yılında demiryollarında işçi olarak çalışırken Bolşevik işçilerle tanıştı.

Şemo, Bolşeviklerle birlikte Ekim Devrimi için örgütlenme faaliyetlerine başladı. Çalışmalarından dolayı bir dönem Çarlık polisi tarafından tutuklandı ve hapsedildi. 1917 Ekim Devrimi’ne aktif olarak katılan Şemo, siyasal hayatına Tüm Rusya Komünist Partisi – Bolşevik’te devam etti. Erebe Şemo devrimin ardından 1920 yılında Moskova’da Lazaryan Üniversitesi’nde Kürt kültürü ve tarihi üzerine eğitimler aldı.

1924 yılına kadar burada eğitim gören Şemo, aynı yıl Ermenistan’a döndü. Ermenistan’a dönüşüyle birlikte Ermenistan Komünist Partisi Merkez Komitesi’nde Kürtlerin sosyalist bir düzende kültürel üretimlerini devam ettirmeleri, sosyalizm ile Kürt halkının bağını kurmak ve kalıcı hale getirmek için görevler aldı.

Sovyetler Birliği’nin kurulduğu ilk yıllarda, Kürtler hala eski geleneklerini devam ettiren, yarı göçebe, ilkel şartlarda tarım yapan, okuma yazma bilmeyen, aşiret yapıları ve feodal kültürleri devam eden bir halktı. Erebe Şemo ve onunla birlikte görev alan pek çok aydın, yazar ve sanatçı, bu feodal ortamdan Kürt aydınlanmacılı­ğını yaratmayı başarmıştı.
1924 yılında Ermenistan’a bağlı Elegez’de, bir Kürt köyünde gerçekleştirilen toplantıda Kürtlerin geleceğine dair kimi kararlar alınırken toplantının önemli konuşmalarından birini Erebe Şemo yaptı. 1927 yılında Ermenistan Komünist Partisi Eğitim Bürosu’nun aldığı karar uyarınca, yeni bir Kürtçe alfabenin hazırlanması için oluşturulan kurulda yer alan Erebe Şemo, İsahak Maragulov ile birlikte 1928 yılında kullanıma girecek olan alfabenin
hazırlıklarına girişti.

1928-1929 yıllarında yeni alfabenin kullanımı, yaygınlaşması için atılan adımlara tanık olunurken, bu alfabenin gelişimi ve yaygınlaşması için Şemo ve Maragulov Kürt köylerini bir bir gezerek okuma yazma öğretmeye başladılar. Ermenistan Komünist Partisi’nin Kürtçe Çalışma Birimi’nde görev alan Şemo, Kürtçenin daha da yaygınlaşması ve okuryazar oranının artması için bir yayın çıkarılmasını önerdi. Reye Teze (Yeni Yol) adıyla çıkan gazete, Ermenistan Komünist Partisi’nin bünyesinde parti yayını olarak okuyucuya ulaştırıldı. Gazete, Kürt tarihinin en uzun soluklu yayını olarak, 73 yıl boyunca yayın hayatına devam etti.

İlk yıllarında propagandif eserler kaleme alan Şemo, Emre Lenin (Lenin’in Emri), Teriqa RevolCtsiya Oktyabre (Ekim Devrimi Tarihi) gibi eserlerini okuyucuya ulaştırdı.
Aynı zamanda Kürt kültür tarihinin önemli dönemleri ve eserlerini de inceleyen Şemo, Kürtler için kültürel değeri olan, kıymetli pek çok çalışmayı inceledi. Dımdım, Jiyana Bextewar (Mutlu Ya­şam) ve Hopo isimli eserleri, hem Kürtlerin geleneksel eserlerinin yeniden incelemesi açısından hem de onlardan esinlenerek, sosyalizmle bağını kurarak kaleme aldığı yeni ürünlerine örnek verilebilir.

Komünizmi Kürt’ün gözünden anlatan Şemo, 1967’de Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Emektar Kültür işçisi Nişanı’nı, 1978′ de Sovyetler’in önemli ödüllerinden biri olan Kızıl Bayrak ve Halkların Dostluğu Nişanları’nı almaya layık görülür.
Dünyaca ünlü yazar Maksim Gorki, Ermenistan’a geldiği bir dönemde Erebe Şemo ile bir araya gelir. Şemo, Şivane Kurmanca (Kürt Çoban) romanının el yazısı ile yazılmış halini Gorki’ye verir ve incelemesini ister. Gorki incelediği el yazısını havaya kaldırır ve “Kürtler yazarları Erebe Şemo’nun diliyle konuşuyor” diyerek ona iltifatlarda bulunur.

21 Mayıs 1978’de yaşama veda eden Ere be Şemo’ dan geriye kalanlar arasında; önemli bir külliyat, pek çok gazete yazısı, köy köy gezerek verdiği okuma-yazma mücadelesinin somut kazanımları, “sosyalizmin Kürtlerin talihi” olduğuna dair kaleme aldığı politik ürünler, sinema filmleri, tiyatro eserleri, radyo yayınları ve Ermenistan Komünist Partisi’nin Kürt Çalışma Birimleri’nde yarattığı pek çok deneyim sayılabilir.

Yazdığı eserlerde kendi yaşamına dair izler mevcuttur. Örnek olsun; kaleme aldığı ve Kürt tarihinin ilk romanı olma İlk Kürtçe roman olan Şivane Kurmanca’nın yazarı Erebe Şemo özelliği taşıyan eseri Şivane Kurmanca adlı eserinde bir çobanın Bolşeviklerle olan tanışıklığının ardından hayatındaki değişimler işlenir. Bu, aslında Şemo’nun hayatının kendisidir. Konuya ilişkin aktanıniarda bulunan Eskere Boyik, Şemo ve ürünü için; “Şivane Kurd (Kurmanca) tümüyle yazarın yaşam öyküsüdür. Zengin ve ari bir Kürtçe ile yazılmıştır ve günlük sohbet dilini esas alır” ifadelerini kullanır.

Folklorik ögeleri derin ve önemli olan, yazarın çocukluk ve genç­lik dönemlerini konu alan bu çalışma, yıllar sonra Kürt yazar-dü­şünür Nureddin Zaza tarafından yeniden gözden geçirilip Latin alfabesiyle Türkiyeli ve Suriyeli Kürtlerin de okuyabileceği formatta yayımlanır. Bazil Nikitin’in Fransızca çevirisi ile birlikte 1991 yılında Paris Kürt Enstitüsü tarafından yayımlanan çalışma, hem bu eseri yeniden Kürtlerle buluşturmuş hem de sosyalizmin bir Kürt’ün gözüyle nasıl yorumlandığı nı aktarmış oluyordu.

Eser yayımlandığı 1935 yılından sonra kimi tartışmalara konu olmuş ve yeni tartışmaları da doğurmuştur. Kimi kaynaklar eserin önce Kiril alfabesiyle yazıldığını daha sonrasında da Latin alfabesine dönüştürüldüğü ileri sürmektedir.
Bir başka görüş de; yazarın metni ilkin Rusça yazdığım, metnin daha sonra Kürtçeye çevirdiğini ileri sürmektedir. Kitabın ilerleyen zamanlarda elde edilen orijinal belgeleri ise metnin ilkin Latin harfleri ile Kürtçe kaleme alındığını kanıtlar niteliktedir.

Bu değerli eser yıllar içinde Kürtçe dışında Rusçaya, Ermeniceye, Fransızcaya, Almancaya, Türkçeye, Azericeye ve Arapçaya çevrilir. Hayatını çobanlık yaparak idame eden bir Kürt’ ün, zaman içinde Bolşeviklerle tanışmasını, sosyalizm fikriyatını kavramasını, Kürt kültürünü bunun içinde kıyaslamasını ve değişen hayatını okudu­ğumuz Şivane Kurmanca romanı, yazarın hayatının bir izdüşümü­dür adeta. Sadece romanın yazarı açısından değil, aynı zamanda içinden geçtiği dönem açısından da Doğu halklarının sosyalizm fikri ile tanışıp temas kurduğu bu dönem, romanın kendisinde hissedilir.

1935 yılında yayımlanan eserin içinden geçtiği dönemde Doğu Halkları Kurultayları yapılmış, pek çok halk sosyalist devlet anlayışı içinde yaşamaya başlamış, sosyalizmin egemen olmadığı Sovyetler Birliği dışındaki ülkelerde bunun mücadelesi verilmiş ve çalışmaları yürütülmüştür. Bizim Kürt çobanımız sosyalizm ile tanışıp hayatının değişimini resmederken, tablonun arkasında Ermenilerin, Farisilerin, Arapların, Türklerin sosyalizmle tanıştı­ğı bir dönem işlenmektedir.

Yazılan bu eser sayesinde Sovyetler Birliği döneminin Kürtler tarafından nasıl ele alındığına ve algılandığına dair verilere ulaşmış oluruz. Genellikle anı formatında kaleme alınan çalışmada Erebe Şemo daha önce yazın hayatında pek de rastlanmayan çok sayıda Kürtçe kelimeyi de kullanır. Dilin bu şekilde kullanımı, kitabı Kürt dilbilimcilerinin, kelime derleyicilerinin, sözlük hazırlayıcılarının göz ardı edemeyecekleri bir kaynak haline ediliyor.

Kitabın canlı folklorik dili de metne akıcılık kazandırmıştır.

Gençlik yılları, sosyalizmin inşası ile değişen hayatlar, onun sü­rekli bir yolcu haline gelmesi, propaganda çalışmalarına katılması, çatışmalara girmesi ve yanı başındaki yoldaşlarını kaybetmesi, buna rağmen yılınadan inandığı yolda yürümesi, kitabın ana hattını oluşturmaktadır.

Yazarın bir diğer romanı Dımdım (Dımdım Kalesi) ise bir sözlü kültür ürünü olan öykünün yazıya aktarılışıdır. Bir Dengbej anlatısı olan Dımdım, Erebe Şemo ile birlikte, sözlü kültürün var olan tüm sanatsal birikimi ile yazıya aktarılmaya çalışılmıştır. Sözlü kültürü genel hatlarıyla yansıtan aşk ve kahramanlık öykülerindeki özelliklerin pek çoğunu barındıran bu eserin yazıya aktarılışı yine ilk roman örnekleri arasında yerini alır. Şivane Kurmanca adlı çalışmasında kendi hayatından beslenen yazar, Dımdım’ı yazarken de sözlü edebiyattan beslenmiştir.

Öte yandan Sovyetler Birliği’nde yaşayan Kürtlerin, kendi sözlü edebiyatıarına dair verilerin oluşması ve kaynaklarının yaratılması da sosyalizmin Kürt kültürünün gelişmesi ve ilerlemesi yolundaki somut örnekleri arasında yer alır. Yazar, sadece eseri yazıya geçirmekle kalmayıp aynı zamanda sözlü edebiyatın canlılığını da metne yansıtmıştır.

Şiva ne Kurmanca’da karakter yapılandırması noktasındaki eksikliklerini önemli ölçüde gideren yazarın, elde ettiği deneyimin ve birikimin izleri Dımdım’da görülebilmektedir. Yazar, Dımdım kalesindeki efsanevi direnişi anlatırken savaşın yıkıcılığına dikkat çeker. Fakat bunu yaparken kof bir savaş eleştirisi yapmakla kalmaz ve meseleye doğru bir ideolojik yaklaşım geliştirir. Aynı çalışmasında, savaşın bazen özgürleşrnek için tek çare olduğunun da altını çizer.

Dımdım Kalesi İran’dadır. 17. yüzyılda bahsi geçen hikayeye göre; Kürtler kalenin içinde uzunca bir süre huzur ve refah içinde yaşamışlardır. ilerleyen zamanlarda İran Şahı Abbas, kudretli ordusunu toplayıp Dımdım Kalesi’nin zaptı için sefere çıkınca işler değişir. O güne kadar huzur içinde yaşayan Kürtler, tarihlerinde hiç görmedikleri kadar kalabalık bir ordu ile karşı karşıya kalırlar.

Kürtler Xanoye Çengzerin (Altın Pençeli Han) önderliğinde görkemli bir direnişe geçer. Muazzam bir direngenlik gösterseler de, kendilerinden kat be kat güçlü olan Şah Abbas ordusunun üstesinden gelemezler ve yenilgi kaçınılmaz olur. Dımdım Kalesi düşer ve çoluk çocuk demeden herkes kılıçtan geçirilir.

Sözlü kültürün en önemli eserlerinden biri olan Dımdım Kalesi efsanesi, o direnişten sağ kalanların aktardığı aniatı olarak yer edinmiştir zihinlerde. Şemo bu eseri yazıya geçirmekle kalmaz, onun direniş ve aniatı geleneğini yeniden üretir. Metin, hayatta tek ve son çaresi direnmek olan bir toplumun anlatısıdır; kaçınılmaz yenilgi karşısında verilen bu onurlu direnişin anlatısıdır. Ya­şar Kemal’in deyimiyle, Dımdım Kalesi direnişi, “mecbur insanların” direnişidir.

Şemo, eserinde o güne değin getirdiği tüm edebiyat birikimini ustaca yansıtır. Metinde yenilginin nedenlerinden biri olarak gösterilen aşiretler arasındaki kavgayı da, aşiretlerin varlığının bir sonucu olarak vurgular ve feodalizmin eleştirisini sunar. Yani metinden aşiretlerin mutlu yaşaması gerektiği değil, ortadan kaldırılması gerektiği mesajı çıkar.

Kale daha öncesinde Osmanlı ordularınca kuşatılsa da teslim alınamamıştır. Metin, bir yandan sınırlar arası bir savaşı, diğer yandan da mezhepsel sorunları yansıtır. Altın Pençeli Han aslında bilgeliği ile ünlü, savaştan uzak biri iken savaşın sorumluluğunu alır. Savaşa meraklı olmamasına rağmen buna mecbur kalan Altın Pençeli Han hayranlık uyandırır. Romanda son derece canlı betimlemeler yer alır. Gerek doğanın betimlenmesi ve tanımlanması gerekse yaşananların betimlenmesi dilsel başarıyı bir kere daha öne çıkarır. Dımdım Kalesi romanı Erebe Şemo’nun en iyi romanı olarak görülebilir.

Hayatının tamamını sosyalizme ve Kürt kültürünü araştırma ve derinleştirme mücadelesine adayan Şemo, edebi kişiliğinin yanı sıra siyasal yaşamında da başanlara imza atmıştır. 1918 yılında Rusya Komünist Partisi’ne üye olan yazar, 1920 yılından 1922 yılı­na kadar Çeka’ da 77 görev yapmıştır. Bir önceki bölümde de sözünü ettiğimiz üzere Şemo, yönetmenliğini C. Jamharyan’ın üstlendiği Ermenistan Kürtleri adlı filmin senarisdiğini de üstlenmiştir. Kendisi, “kültür işçisi” olarak tanımlayan Şemo pek çok araştırmasını da gazetelerde yayımlamıştır.

Şivane Kurmanca (Kürt Çoban-1935), Berbang (Şafak 1958), Jiyana Bextewar (Mesut Hayat 1959) Dımdım (Dımdım Kalesi 1966) ve Hoppo {1969) Şemo’nun kaleme aldığı romanlardandır. Bununla birlikte I 967 yılında yayımladığı Hikayeten Gele Kurd (Kürt Halk Öyküleri) adlı derlemelerden oluşan bir öykü kitabı da vardır.

1930 yılında yayınladığı biyografik eseri Emre Lenin (Lenin’in Yaşamı) kitabında Lenin’in yaşamından kesitler sunar. 1959 yılında senarisdiğini yaptığı Kurden Ermenistane (Ermenistan Kürtleri) filminde ise Qanade Kurda gibi Kürt tarihinin önemli aydınları ile söyleşiler yer almaktadır.

Teriqa Revolusiya Oktyabre (Ekim Devrimi Tarihi – 1930), Kolxoz Ct Kara We /i Gundiyan re (Kolhoz ve Köylülere Faydaları – 1930), Kurden Elegeze (Alagöz-Elegez Kürtleri – 1936), Kurden Qefqasya (Kafkasya Kürtleri – 1930), Berevok {1966), Gotinen Peşiyen Kurdan {Kürt Atasözleri – 1966), Ekim Devriminden Önce Kürtlerin Sosyal Durumu {1934), Derweşen Kurd (Kürt Dervişleri – 1930) ile yayımianmayan kitabı Alav gibi farklı çalışmaları da bulunmaktadır.

Kızıl Bayrak Nişanı, Halk Kardeşliği Nişanı, Lenin’in 100. Do­ğum Yılı Nişanı, Sovyetler Birliği Kızıl Ordu’nun 50. Yılı Nişanı gibi ödüllere de sahip olan Şemo, Kızıl Ordu Nişanı’nı 1917’de katıldığı partizan savaşlarından ve Kızıl Ordu’ya katılımından dolayı alır.

Leningrad Enstitüsü’nde Filoloji ve Dilbilimi bölümlerinde do­çent unvanıyla Kürtçe dersler veren Şemo, 1934 yılında Erivan’da düzenlenen Kürdoloji konferansına katılarak önemli katkılarda bulunmuştur.

1922-1923 yıllarında Elegez’ de Komünist Parti toplantısına Ermenistan Komünist Partisi temsilcilerinden biri olarak katılan Şemo, Lenin ile bizzat bir araya gelme olanağı bulur. Buluşmalarında Lenin’e, Kürt halkının Sovyetler Birliği’ndeki mevcut durumuna, ihtiyaçları ve sosyalizm ile aralarında kurdukları bağa dair aktarımlarda bulunur.

Ermenistan’da yaşadığı evin duvarına asılan bir mermer yazıtta; “Bu evde 1963’den 1978’e kadar Kürt yazar, Bolşevik, toplum çalı­şanı Erebe Şem o Şamilov yaşadı” ibaresi yer almaktadır.

Özkan Öztaş

Sovyetler Birliği’nde Kürt Sanatı
Yazılama Yayınevi
Editör: Nevzat Evrim Önal
Düzelti: Damla Baytekin
Kapak Tasarımı: Levent Karaoğlu
Sayfa Tasarımı: Yiğit Berker
Birinci Baskı: Şubat 2016

Yukarıda bir bölümünü yayınladığımız Sovyetler Birliği’nde Kürt Sanatı adlı kitabı kesinlikle okumanızı öneriyoruz.

İÇİNDEKİLER
Önsöz • 7
1917 Öncesinde Kürtler • 12
Sovyetler Birliği’nin Kuruluşu ve Kürtler • 20
Sovyetler Birliği’nde Kürt Sineması • 31
Sovyetler Birliği’nde Kürt Edebiyatı • 47
Sovyetler Birliği’nde Kürt Tiyatrosu • 78
Kürt Tarihinin En Uzun Soluklu Gazetesi Riya Teze • 88
Sovyetler Birliği’nde Kürt Müziği ve Erivan Radyosu • 99
Sonsöz • lll
Kaynakça • 1 15

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir