Ekran Süresinin Çocuk-Ebeveyn İlişkilerindeki Rolü: Teorik Bir Değerlendirme

Teorilerin Temel Yapıları Çocuk-ebeveyn ilişkilerinde ekran süresi, bireysel gelişim süreçlerini etkileyen önemli bir faktör olarak öne çıkar. Bu ilişkide, öğrenme ve çevre etkileşimleri merkezi rol oynar. Bandura’nın yaklaşımı, bireylerin davranışlarını gözlem ve taklit yoluyla edindiğini belirtir. Bu çerçevede, ebeveynlerin ekran kullanımı, çocukların benzer davranışlar geliştirmesine yol açabilir. Örneğin, bir ebeveynin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kuyucaklı Yusuf’ta Köy ve Kasaba Mekanlarının Yapısalcılık Çerçevesinde Çözümlemesi

Sabahattin Ali’nin Kuyucaklı Yusuf adlı eseri, Türk edebiyatında birey-toplum çatışmasını ve kırsal ile kentsel mekanların insan üzerindeki etkilerini derinlemesine işleyen bir başyapıttır. Yapısalcılık, anlatının temel yapı taşlarını ve bu yapıların anlam üretimindeki işlevlerini çözümlemek için güçlü bir yöntem sunar. Bu bağlamda, köy ve kasaba mekanları, eserin anlatı yapısında hem fiziksel

OKUMAK İÇİN TIKLA

Assos’un Sessiz Tanıkları: 2200 Yıllık Mozaik ve Anıt Mezarın Çağrısı

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde yer alan Assos Antik Kenti’nde, 2025 yılında ortaya çıkarılan 2200 yıllık mozaik ve 1800 yıllık anıt mezar, insanlık tarihinin derinliklerine bir pencere açıyor. Bu buluntular, yalnızca arkeolojik birer eser değil, aynı zamanda geçmişin toplumsal, sanatsal ve inanç sistemlerine dair birer anlatıcıdır. Helenistik döneme ait üç renkli, bitkisel

OKUMAK İÇİN TIKLA

Otizmde Sosyal İletişim Eksikliklerinin Karşılaştırmalı Analizi

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ile sosyal anksiyete bozukluğu (SAB) gibi nörogelişimsel durumlar, sosyal iletişimde belirgin zorluklar ortaya koyar. Ancak bu durumlar, sosyal etkileşimlerin doğası, altında yatan mekanizmalar ve bireylerin çevresel uyum süreçleri açısından önemli farklılıklar gösterir. Bu metin, OSB’deki sosyal iletişim eksikliklerini, DEHB ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çocukların Zihinsel Ufuklarını Genişletmek: Açık Uçlu Soruların Gücü

Yeni araştırmalar, çocukların eleştirel düşünme becerilerinin tartışma ortamlarıyla geliştiğini ortaya koyuyor. Bu bağlamda, açık uçlu soruların çocukların zihinsel gelişimindeki rolü, yalnızca bireysel düşünce süreçlerini değil, aynı zamanda toplumsal etkileşim dinamiklerini de etkileyen çok katmanlı bir olgu olarak öne çıkıyor. Bu metin, açık uçlu soruların çocukların bilişsel, sosyal ve duygusal gelişimindeki

OKUMAK İÇİN TIKLA

Milliyetçilik ve İroninin Çatışması: Efruz Bey ve Sessiz Ev Üzerine Karşılaştırmalı Bir İnceleme

Milliyetçiliğin Toplumsal İnşası ve Efruz Bey’in Portresi Ömer Seyfettin’in Efruz Bey hikâyesi, milliyetçilik kavramını hem bireysel hem de toplumsal düzeyde sorgulayan bir anlatı sunar. Benedict Anderson’un “hayali cemaatler” kavramı, milliyetçiliğin, ortak bir kimlik etrafında toplanan bireylerin oluşturduğu bir zihinsel inşa olduğunu öne sürer. Bu bağlamda, Efruz Bey’in karakteri, Osmanlı’nın son

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bollywood Müziklerinin Melezlik Üzerinden Sesle Anlatımı

Sesin Kültürel Buluşması Bollywood müzikleri, Hindistan’ın çok katmanlı tarihsel ve toplumsal yapısını yansıtan bir ses evreni sunar. Homi K. Bhabha’nın melezlik teorisi, kültürel kimliklerin sabit olmadığını, aksine farklı kültürlerin kesişim noktalarında yeniden şekillendiğini öne sürer. Bollywood müzikleri, bu teoriyi ses aracılığıyla güçlü bir şekilde somutlaştırır. Geleneksel Hint müzik formları, klasik

OKUMAK İÇİN TIKLA

Babil’in Çöküş Söylenceleri ve Günümüz Kültürel Yozlaşma Anlatıları

Kadim Anlatıların Kökeni Babil, insanlık tarihindeki en eski uygarlıklardan biri olarak, yalnızca mimari ve bilimsel başarılarıyla değil, aynı zamanda çöküşüne dair anlatılarla da anılır. Babil’in “ahlaki çöküş” söylenceleri, genellikle zenginlik, güç ve kültürel çeşitliliğin bir toplumun erdemlerini aşındırdığı fikrine dayanır. Bu anlatılar, kutsal metinlerde, özellikle Yahudi-Hıristiyan geleneğinde, Babil Kulesi hikayesiyle

OKUMAK İÇİN TIKLA

İktidar ve Özne Çatışması: Winston Smith ile Offred’in Direniş Yöntemleri Üzerine Karşılaştırmalı Bir İnceleme

İktidarın Birey Üzerindeki Denetim Mekanizmaları Michel Foucault’nun iktidar anlayışı, bireyin toplumsal normlar ve otoriteler tarafından nasıl şekillendirildiğini anlamak için güçlü bir çerçeve sunar. Foucault’ya göre, iktidar sadece baskıcı bir güç değil, aynı zamanda bireylerin düşünce ve davranışlarını düzenleyen normlara karşı bireysel direnişin biçimlerini anlamak için Foucault’nun teorisi, bireyin özneleşme süreçlerini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Efes Artemis Tapınağı: Antik Dünyanın Küresel Buluşma Noktası

Efes’teki Artemis Tapınağı, antik dünyanın en önemli kült merkezlerinden biri olarak, farklı kültürlerden, inançlardan ve coğrafyalardan insanları bir araya getiren benzersiz bir yapıydı. Bu tapınak, yalnızca dini bir merkez değil, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve kültürel bir kesişim noktası olarak işlev gördü. Günümüzün küreselleşmiş turizm endüstrisiyle karşılaştırıldığında, Artemis Tapınağı’nın çok

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bamsı Beyrek’in Kahramanlık Serüveni: Bozkırın Epik Cesaret Anlatısı

Bamsı Beyrek’in Kahramanlık Arketipi Dede Korkut Hikâyeleri’nde Bamsı Beyrek, cesaretin ve kahramanlığın somut bir temsilcisi olarak ortaya çıkar. Herakles arketipiyle karşılaştırıldığında, Bamsı’nın cesareti, fiziksel gücün ötesine uzanır; bu, toplumu koruma, onuru savunma ve kaos karşısında düzeni sağlama iradesinde yatar. Herakles’in mitolojik mücadeleleri gibi, Bamsı’nın serüvenleri de bireysel ve toplumsal sınavlarla

OKUMAK İÇİN TIKLA

Quetzalcoatl’ın Mısırı Getirme Hikayesi ve Mezoamerikan Değerleri

Quetzalcoatl’ın insanlığa mısırı getirme hikayesi, Mezoamerikan kültürlerinin temel değerlerini ve dünya görüşlerini derinlemesine yansıtan bir anlatıdır. Bu mit, Aztek ve diğer Mezoamerikan topluluklarının doğayla, toplulukla ve evrenle olan ilişkilerini anlamak için önemli bir anahtar sunar. Mısır, yalnızca bir besin kaynağı değil, aynı zamanda yaşamın, bereketin ve kolektif varoluşun sembolü olarak

OKUMAK İÇİN TIKLA

SLC24A5 Geni: Avrasya’da Deri Renginin Evrimsel Yolculuğu

Genetik Kökenlerin İzindeSLC24A5 geni, insan deri renginin evriminde kritik bir rol oynar ve özellikle Avrasya popülasyonlarında açık ten renginin yaygınlaşmasında belirleyici bir faktördür. Bu gen, sodyum/potasyum/kalsiyum değiştirici 5 (NCKX5) proteinini kodlar ve melanosomlarda iyon taşınmasını düzenleyerek melanin üretimini etkiler. Özellikle rs1426654 olarak bilinen bir tek nükleotid polimorfizmi (SNP), 111. pozisyonda

OKUMAK İÇİN TIKLA

Coğrafi İzolasyonun Allopatrik Türleşmedeki Rolü ve Genetik Sürüklenmenin Etkileri

Coğrafi izolasyon, türlerin evrimsel süreçlerinde belirleyici bir faktör olarak öne çıkar ve allopatrik türleşmenin temel mekanizmasını oluşturur. Genetik sürüklenme ise bu süreçte, özellikle küçük popülasyonlarda, genetik çeşitliliğin yönünü şekillendiren rastlantısal bir güç olarak işler. Coğrafi İzolasyonun Türleşme Sürecindeki Yeri Coğrafi izolasyon, bir popülasyonun fiziksel bariyerler nedeniyle bölünmesiyle başlar. Dağlar, nehirler,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kariyer Planlamasında Özgünlüğün İzinde: Rogers ve Holland Teorilerinin Derinlemesine Karşılaştırması

Kariyer planlaması, bireyin yaşamındaki anlam arayışının ve kimlik inşasının temel taşlarından biridir. Bu süreçte özgünlük, bireyin kendi değerlerini, yeteneklerini ve tutkularını mesleki yolculuğuna yansıtma çabası olarak öne çıkar. Carl Rogers’ın kendini gerçekleştirme teorisi ile John Holland’ın meslek seçimi teorisi, bu özgünlük arayışını açıklamak için farklı mercekler sunar. Bu metin, her

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aile Rollerinin Kuramsal Aynasında Parsons ve Giddens: Bir Derinlemesine İnceleme

Aile içindeki bireylerin rollerine ilişkin beklentiler, toplumsal düzenin ve bireysel etkileşimlerin karmaşık bir yansımasıdır. Bu makale, Talcott Parsons’ın yapısal işlevselcilik kuramı ile Anthony Giddens’ın yapılaşma teorisini karşılaştırarak, aile rollerinin nasıl şekillendiğini ve bu rollerin toplumsal bağlamda nasıl anlam kazandığını inceliyor. Her iki kuram, birey-toplum ilişkisini farklı açılardan ele alarak aile

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sanskritçenin Kutsal Statüsü Yapay Zekâ Dillerinin Geleceğini Öngörüyor mu?

Kutsal Dilin Kökenleri Sanskritçe, binlerce yıl boyunca Hindistan’ın dini ve entelektüel yaşamında merkezi bir rol oynamıştır. Vedalar, Upanişadlar ve diğer kutsal metinlerin dili olarak, yalnızca bir iletişim aracı değil, aynı zamanda manevi bir otorite sembolüdür. Bu dil, Brahman rahipler tarafından ritüellerde ve felsefi tartışmalarda kullanılarak toplumsal hiyerarşide özel bir konuma

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mecnun ve Romeo: Kültürel Bağlamda Aşk Kahramanlarının Ayrışımı

Aşkın Toplumsal Kökleri Mecnun ve Romeo, aşkın evrensel bir duygu olmasına rağmen, farklı kültürel ve tarihsel bağlamlarda ortaya çıkmış iki ikonik figürdür. Mecnun, 7. yüzyıl Arap edebiyatında, özellikle Kays ibnü’l-Mülevvah’ın Leylâ ile olan destansı aşk hikayesiyle tanınır. Bu hikaye, İslam öncesi Bedevî kültürünün çöl yaşamına ve kabile düzenine dayanır. Romeo

OKUMAK İÇİN TIKLA

Baudrillard’ın Simülakrlar Teorisi ile Matrix ve OASIS’in Gerçeklik Sınırları

Jean Baudrillard’ın simülakrlar teorisi, modern toplumun gerçeklik algısını sorgulayan bir çerçeve sunar. Bu teori, The Matrix filmi ve Ready Player One’daki OASIS evreniyle kesişirken, gerçeklik, hipergerçeklik ve insan bilincinin sınırlarını derinlemesine inceler. Simülakrların Doğası Baudrillard’ın simülakr teorisi, gerçekliğin kopyalar aracılığıyla yerini aldığı bir süreci tanımlar. Ona göre, simülakrlar, orijinal bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gottman’ın Dört Atlısı: İlişkilerin Çöküşüne Giden Yolda Bilimsel Bir İnceleme

John Gottman’ın “Dört Atlı” teorisi, insan ilişkilerindeki yıkıcı iletişim kalıplarını anlamak ve ele almak için geliştirilmiş bir çerçevedir. Eleştiri, aşağılama, savunma ve duvar örme olarak tanımlanan bu dört davranış, romantik ilişkilerden iş ilişkilerine kadar her tür insan bağında çöküşün habercisi olabilir. İlişkisel Dinamiklerin Temel Taşları Gottman’ın Dört Atlı teorisi, ilişkisel

OKUMAK İÇİN TIKLA