Kategori: John Berger

John Berger, Fotokopiler adlı eserinde yakından ya da kısa süreliğine tanıdığı insanların portrelerini çiziyor.

Çağımızın görüntüleri de denebilir John Berger’ın yazdıkları için. Görüntü ile öykülemeyi böylesine birleştirebilmiş başka bir yazar var mı, bilmiyorum. Bildiğim, onun yazdıklarını okurken, duyarlık dünyasını paylaşırken hep görüntülerle baş başa olmamız. Belki de bu özelliği, onu ülkemizde de sevilerek okunan yazarlar arasına kattı. Fotokopiler’de yakından ya da kısa süreliğine tanıdığı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Erkekler kadınları seyrederler. Kadınlarsa seyredilişlerini seyrederler.

“Kadın olarak doğmak, erkeklerin mülkiyetinde olan özel, çerçevelenmiş bir yerde doğmak demektir. Kadınların toplumsal kişilikleri, böylesine sınırlı, böylesine koşullandırılmış bir yerde yaşayabilme ustalıklarından dolayı gelişmiştir. Ne var ki bu, kadının öz varlığının ikiye bölünmesi pahasına olmuştur. Kadın hiç durmadan kendisini seyretmek zorundadır (…) Bunu şöyle yalınlaştırabiliriz. Erkekler davrandıkları gibi, kadınlarsa

OKUMAK İÇİN TIKLA

İçe Dönük Duyumsal Tip ve John Berger

Bu bireyler, nesneden çok nesne ile ilgili algılamalara odaklanan, görünenden çok görünenin ardındaki anlama önem veren tiplerdir. Yerel değil, küresel kişilerdir. Yetiştikleri toplumun kültürlerinin, geleneklerinin, göreneklerinin, ön yargılarının ve yüklediği diğer tüm kalıplardan sıyrılmışlardır. Jung, Duyumsal tip ile ilgili şu cümleyi kuruyor: “Örneğin çok sayıda ressam aynı manzaranın resmini yaptığında

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Fare Hikâyesi – John Berger

Bir zamanlar, her sabah bir ekmek bıçağıyla elindeki somundan on santim kesip bu parçayı kahvaltısı için yeni bir dilim kesmeden önce çöpe atan bir adam varmış. Çünkü her gece fareler ekmek somununu ortasından kemirip bir delik açıyorlarmış. Her sabah gördüğü bu delik aşağı yukarı bir fare büyüklüğündeymiş. Evin kedileri yer

OKUMAK İÇİN TIKLA

John Berger’in hazırlayıp sunduğu ‘Görme Biçimleri’ belgeseli izle (Türkçe Altyazılı)

John Berger’ ın hazırlayıp sunduğu bu belgesel ile resme, fotoğrafa, televizyona, sinemaya, kısaca “hayata” bakışınız değişecektir ! Yayımlandığı yıllarda genel geçer sanat kuramcılarının tersine “görme siyaseti” ni Marksist bir perspektiften ele alan Berger’ ın daha sonra kitap olarak da yayımlanan bu yapıtı bugün de sanat eğitimi alan veya sanata ilgi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Manzaralar – John Berger

“Bazen bir manzara orada yaşayanların hayatları için bir dekordan ziyade ardında mücadelelerinin, başarılarının ve kazalarının vuku bulduğu bir perde gibidir. Orada yaşayanlarla birlikte perdenin ardında olanlar için köşe taşları artık yalnızca coğrafi değildir, aynı zamanda biyografik ve kişiseldir.” Berger’ın tüm yapıtı yeniden hayal etmeye, farklı biçimlerde görmeye bir davet niteliğinde.

OKUMAK İÇİN TIKLA

John Berger: “Sabaha kadar Sait Faik okudum”

Bir ara İstanbul dışına çıkmak için gazeteci bir arkadaşın kılavuzluğunda önce Adapazarı’na, oradan Bolu ve Mudurnu’ya da gittiler. Adapazarı’nda Çark Gazinosu’nda onları ağırlayan Belediye Başkanı, Berger’ı Sait Faik’in amcaoğluyla da tanıştırmış. O da Berger’a Sait Faik’in Fransızcaya çevrilen öykü kitabını getirmiş, “Sabaha kadar Sait Faik okudum” demişti Berger döndüğünde.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ve Yüzlerimiz, Kalbim, Fotoğraflar Kadar Kısa Ömürlü – John Berger

Geçen zaman ve bu zamanın geçtiği mekân üzerine yazılmış bu şaşırtıcı yalınlıktaki “Ve Yüzlerimiz, Kalbim, Fotoğraflar Kadar Kısa Ömürlü” adlı kitap, John Berger’ın bir yazar olarak yaşamı hakkında en çok ipucu taşıyan kitabıdır: Berger’i Berger yapan o ilgili dikkat, görünür dünyaya, arkadaşlara, hayattakilere ve ölmüşlere, dile ve yaratıcılığa yönelen dikkat,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Fotoğrafı Anlamak – John Berger

Berger’in fotoğraf üzerine yazıları, onun düşünmeye verdiği dikkat ve özeni çok iyi kanıtlıyor. Yazılarını okumaktan bu kadar zevk almamızın bir nedeni olmalı: Düşünce onun için asla bir jest, kibir ya da entelektuel bir egzersiz değil. Küçük bir çocukken içgudusel bir merakla bakmanın yetişkin disiplinine kavuşmuş hali sanki.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yedinci Adam – Jean Mohr, John Berger

Batı ekonomileri kolla yapılan işlerin çoğunda niçin göçmen işçilere bağımlılık duyuyorlar? Bu emekçilere niçin makinelerin değiştirilebilir parçaları muamelesi yapılıyor? Bu insanları kendi ülkeleri ve ailelerinden ayrılıp da bu aşağılanmayı sindirmeye iten sebepler nelerdir? John Berger ile Jean Mohr Yedinci Adam adlı bu kitaplarında, göçmen işçilerin yaşadıkları deneyimlerin içine girip bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Görünüre Dair Küçük Bir Teoriye Doğru Adımlar – John Berger

(*) “Bugün insanların içinde yaşadığı yalnızlığı kim önceden bilebilirdi? Her gün dünyaya ilişkin gövdesiz ve sahte bir imgeler ağı tarafından yeniden onaylanan bir yalnızlık. Ama imgelerin bu sahteliği bir hata değil. Eğer kâr peşinde koşmak insanlığın kurtuluşunun tek yolu olarak görülürse, gelir elde etmek mutlak öncelik haline gelirse, o zaman

OKUMAK İÇİN TIKLA