Kategori: Politik Psikoloji

Şiddetin Kökenleri ve İktidarın Görünmez Yüzleri

Hayvanlara yönelik şiddet ile insanlar arası şiddet arasındaki korelasyon, yalnızca bireysel davranışların ötesinde, toplumsal düzenin ve iktidar mekanizmalarının karmaşık işleyişini anlamak için bir anahtar sunar. Bu metin, bu korelasyonu biyolojik, psikolojik, sosyolojik, antropolojik, etik ve dilbilimsel boyutlarıyla ele alarak, iktidarın birey ve toplum üzerindeki etkilerini açığa çıkarmayı amaçlar. Şiddetin hem

OKUMAK İÇİN TIKLA

Masalların İktidar Dinamikleri ve Psikolojik Kontrol: Külkedisi Üzerinden Bir İnceleme

Masallar, bireylerin toplumsal düzenle ilişkilerini şekillendiren güçlü anlatılar olarak, iktidar yapılarının psikolojik kontrol mekanizmalarını yansıtır. Bu metin, Külkedisi masalındaki üvey anne figürünü merkeze alarak, bu karakterin günümüz toksik liderlik modelleriyle bağlantılarını çok katmanlı bir yaklaşımla ele alıyor. Külkedisi’nin hikâyesi, birey üzerindeki baskı mekanizmalarını, itaat kültürünü ve direnç potansiyelini çözümlemek için

OKUMAK İÇİN TIKLA

Büyük Çin Seddi’nin Somutlaştırdığı Öteki Korkusu ve Günümüz Dijital Duvarlarıyla Karşılaştırması

Duvarın Kökeni ve İnsanlığın Ayrılık İhtiyacı Büyük Çin Seddi, yalnızca taş ve harçtan ibaret bir yapı değil, aynı zamanda insan topluluklarının kendilerini “öteki” olarak algıladıkları gruplardan ayırma arzusunun fiziksel bir yansımasıdır. MÖ 221 civarında Qin Shi Huang döneminde başlayan ve sonraki hanedanlarca genişletilen bu yapı, göçebe kabilelere karşı savunma ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kapitalizmin Gölgesinde Depresyon: Terapistin Marksist Yorumu Etik Sınırları Zorluyor mu?

Bu metin, bir terapistin Marksist perspektiften kapitalizmin yol açtığı depresyonu “uyumsuzluk değil, sağlıklı tepki” olarak yorumlamasının etik sınırları aşıp aşmadığını bilimsel bir dille inceliyor. Terapistin bu yorumu, bireysel ruh sağlığını toplumsal yapıların bir yansıması olarak ele alırken, psikoterapinin tarafsızlık ilkesini ve mesleki sorumluluklarını ne ölçüde zorlar? Metin, bu soruyu kuramsal,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mimari Hafızayı Şekillendirme Aracı Olarak: Anıtlar ve Yeniden İnşa Süreçlerinin Gücü

Mimari, yalnızca fiziksel mekanlar yaratmanın ötesinde, kolektif hafızayı yönlendiren ve yeniden inşa eden bir araç olarak tarih boyunca kullanılmıştır. Anıtlar, savaş sonrası yeniden inşa süreçleri ve kamusal alan tasarımları, toplumların geçmişle bağ kurma, kimliklerini pekiştirme veya belirli anlatıları yüceltme biçimlerini derinden etkiler. Bu metin, mimarinin hafızayı manipüle etme potansiyelini, anıtların

OKUMAK İÇİN TIKLA

Biyo-İktidar ve DSM: Kontrolün Modern Maskesi

Biyo-İktidarın Sessiz Yürüyüşü Michel Foucault’nun biyo-iktidar kavramı, modern toplumlarda bedenin ve ruhun yönetilme biçimini sorgular. Biyo-iktidar, bireylerin yaşamlarını düzenleyen, normlar ve kurumlar aracılığıyla işleyen bir kontrol mekanizmasıdır. DSM (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders), ruhsal bozuklukları sınıflandırmak için kullanılan bir rehber olarak, bu mekanizmanın bir aygıtı gibi işleyebilir. Psikiyatrik

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yoksulluk Tuzağının Psikolojisi: Umutsuzluktan Direnişe Ruhsal Dinamikler

“Yoksulluk Tuzağı” serimizin bu yazısında, bireylerin ruhsal dünyaları üzerindeki derin etkileriyle de nasıl bir yıkım yarattığına odaklanacağız. Giriş Bir önceki yazımızda yoksulluk tuzağının görünmez zincirlerini, yani kaynak yetersizliği, sınırlı erişim ve borç sarmalı gibi yapısal mekanizmalarını ele aldık. Ancak yoksulluk, sadece maddi bir yoksunluk hali değildir; aynı zamanda insan ruhunda

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şiddetin Kökleri ve Toplumsal Dinamikler

İnsan Doğasının Karanlık YüzüZoosadizm, hayvanlara yönelik şiddetin ötesinde, insan doğasının derinliklerinde yatan bir eğilimi açığa vurur. Hayvanlara eziyet, yalnızca fiziksel bir eylem değil, aynı zamanda bireyin içsel çatışmalarını dışa vurma biçimidir. Psikolojik açıdan, bu davranış, bastırılmış öfke, kontrol arzusu veya empati yoksunluğunun bir yansıması olabilir. Freud’un id kavramı, bu ilkel

OKUMAK İÇİN TIKLA

Duvarın Ötesindeki Gerçeklik

Duvarlar, insanlık tarihinin sessiz tanıklarıdır. Berlin Duvarı ya da Trump Duvarı gibi yapılar, taş ve betondan öte anlamlar taşır. Mimari birer nesne olarak başlarlar, ancak politik mesajlarla yüklendiklerinde propaganda aracı haline mi gelirler, yoksa hâlâ birer mimari eser midirler? Bu soruya yanıt ararken, duvarların insan bilincindeki yerini, toplumsal etkilerini ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yoksulluk Tuzağı ve Toplumsal Yapılar: Eşitsizliğin İnşası ve Sınıfsal Miras

“Yoksulluk Tuzağı” serimizin bu yazısında, bu tuzağın bireysel bir “seçim” veya “başarısızlık” değil, aksine toplumsal yapıların, politikaların ve güç dinamiklerinin eşitsizliği nasıl inşa ettiğini ve pekiştirdiğini ele alacağız. Bir önceki yazımızda yoksulluğun birey üzerindeki psikolojik etkilerine odaklanmıştık; şimdi ise makro düzeye çıkarak, tuzağın görünmez mimarisini ve sınıfsallık meselesiyle olan derin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yoksulluk Tuzağı Nedir? Görünmez Zincirlerin Anatomisi

Modern dünyamızın en acı verici gerçekliklerinden birini, yani derin yoksulluk içinde debelenen insanları anlamak için temel bir kavram olan **”Yoksulluk Tuzağı”*daha önce de üzerinde durmuştuk. Bu kavramı ilk kez, Türkiye’deki derin yoksullukla mücadelesiyle tanıdığımız Hacer Foggo‘dan duymuştum. Onun sahada gözlemlediği ve aktardığı gerçekler, yoksulluğun sadece bir gelir yetersizliği değil, aynı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kolektif Yetimlik

“Eşref Rüya” dizisini izliyor musunuz ? Burada karakterlerde özellikle yetim teması çok önplandadır. Yetim teması, aslında sadece bireysel bir travmayı anlatmıyor; tüm Türkiye’nin “baba yokluğu” deneyimine bir ayna tutuyor. Son dönemde olanları düşündüğümüzde bu kavram sanki içinde yaşadığımız duruma da ışık tutuyor. 1. 🇹🇷 Devletsiz, Korumasız Bir Halk: Kolektif Yetimlik

OKUMAK İÇİN TIKLA

İzleyici Komplisitesinin Kurban Mekanizması Üzerindeki Yıkıcı Etkisi

Michael Haneke’nin Benny’s Video filmi, izleyiciyi bir aynaya bakmaya zorlayarak René Girard’ın “kurban mekanizması” kavramını sarsıcı bir şekilde sorgular. Girard’ın teorisi, toplulukların içsel şiddeti bir kurban figürüne yönelterek denge sağladığını öne sürer. Ancak Haneke, izleyiciyi pasif bir gözlemciden suç ortağına dönüştürerek bu mekanizmayı bozar. Film, modern toplumun medyaya olan bağımlılığını,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Galton’ın Paradigması ve Normallik

“Normallik İmparatorluğu” kitabının üçüncü bölümü olan “Galton’ın Paradigması” (Galton’s paradigm), modern psikiyatrinin ve “normallik” anlayışının temelini oluşturan “patoloji paradigmasının” nasıl ortaya çıktığını ve Francis Galton’ın bu süreçteki merkezi rolünü incelemektedir. Bu bölümün ana noktaları ve içeriği şunlardır: Sonuç olarak, bu bölüm, Galton’ın modern psikiyatrideki patoloji paradigmasının kurucusu olarak konumlandırılmasını sağlar.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Danışan Onayı Olmadan Terapi: Özgür İrade ve İnsan Onuru Arasında

Danışan onayı olmadan uygulanan terapiler, özellikle el becerisi kısıtlamaları gibi fiziksel müdahaleler, insan hakları, özerklik ve toplumsal düzenin kesişim noktalarında karmaşık bir tartışma alanı açar. Bu metin, konuyu derinlemesine ve çok katmanlı bir şekilde ele alarak, bireyin özerkliğine, bedensel dokunulmazlığına ve toplumsal bağlamlara odaklanıyor. Sorunun etik boyutları, bireyin özgürlüğü ile

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kooperatif İlişkiler, Dayanışma Ekonomileri, Radikal Bakım Ağları: Sevginin Yeniden Politikleşmesine Alan Açmak

Bir önceki yazımızda * ( aşağıdan okuyabilirsiniz. ) kapitalizmin sevgi üzerindeki gölgesini ve ilişkilerin nasıl metalaştığını ele aldık. Şimdi ise, bu durumu tersine çevirme potansiyeli taşıyan, umut vadeden ve sevginin yeniden otantik ve politik bir güç olarak yükselmesine olanak sağlayabilecek yaklaşımlara odaklanalım. Kooperatif ilişkiler, dayanışma ekonomileri ve radikal bakım ağları,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Klüjokrasi’nin Gölgesinde Otizm Hizmetleri: Yamalı Sistemler Otizme Çare Olabilir Mi ?

Otizm alanındaki politika ve hizmet sunumunun karmaşık ve çoğu zaman verimsiz yapısını ifade eden “klüjokrasi” (kludgeocracy) * kavramını mercek altına almaktan önemlidir. Bu kavram, uyumsuz, yamalı ve parçalı sistemlerin, otistik bireylerin ve ailelerinin hayati hizmetlere erişimini nasıl sekteye uğrattığını anlamak için kritik bir anahtar sunar. Klüjokrasi’nin Gölgesinde Otizm Hizmetleri: Yamalı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kubik Sendromu ve Heterotopyanın Ofis Mekânındaki Yankıları

Kubik sendromu, modern ofis çalışanlarının kübik ofis düzenlerinde deneyimlediği duygusal, zihinsel ve fiziksel bir sıkışmışlık hissini ifade eder. Bu durum, bireyin mekânsal kısıtlamalar, gözetim ve standartlaşma altında özgürlüğünü yitirdiği bir tür çağdaş esaret biçimidir. Michel Foucault’nun heterotopya kavramı, bu sendromu anlamak için güçlü bir mercek sunar; zira heterotopyalar, toplumun sıradan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Görünmez Gözün İpleri: Black Mirror, Panoptikon ve Odysseus’un Özdenetimi

Dijital Gözetimin Mimari KökleriBlack Mirror’ın sosyal kredi sistemi, bireylerin her hareketini izleyen, puanlayan ve toplumsal konumlarını bu puanlara göre belirleyen bir düzen sunar. Bu sistem, Michel Foucault’nun panoptikon kavramıyla doğrudan ilişkilidir. Panoptikon, Jeremy Bentham’ın tasarladığı, merkezi bir kuledeki görünmez gözetleyici tarafından mahkumların sürekli izlendiği bir hapishane modelidir. Ancak mahkumlar, gözetleyicinin

OKUMAK İÇİN TIKLA

İmparatorlukların Çöküşü ve Modern Toplumların Kırılganlığı

Büyük imparatorlukların çöküş süreçleri, toplumsal bağların çözülmesi ile bireysel kimliklerin yeniden tanımlanması arasındaki dinamik ilişki, günümüzün küreselleşmiş dünyasında derin yankılar uyandırıyor. Roma, Osmanlı ve Çin Hanedanı gibi imparatorlukların çöküşü, yalnızca siyasi veya ekonomik bir olay değil, aynı zamanda insan topluluklarının anlam arayışında yaşadığı dönüşümlerin bir yansımasıdır. Bu süreçler, modern ulus-devletlerin

OKUMAK İÇİN TIKLA