Kategori: Yılmaz Güney

Hücrem – Yılmaz Güney

“Bu küçük yazı, Salpa hikayesinden önce yayınlanmak, okura cezaevi döneminde geçirdiğim değişim hakkında bir fikir vermek amacıyla yazılmıştı. Fakat “Hürriyet”te, “Selimiye” anılarını içeren bir yazı izlenimi uyandıracak biçimde duyuruldu kamuoyuna. Görüleceği üzere bu yazı, ne başlı başına bir anılar dizisidir, ne de tam anlamıyla toplumsal, siyasal görüşlerini kapsar. Hikaye de

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sanat ve Düşüncenin Yasak Karşısındaki Tutumu Ne Olmalıdır? – Yılmaz Güney

Ön­ce dü­şün­ce­yi ele ala­lım. İn­sa­nın do­ğal ve top­lum­sal pra­ti­ği bey­ne yan­sır. Da­ha ön­ce yan­sı­mış ve pra­tik sü­reç içe­ri­sin­de al­gı­la­ma aşa­ma­sın­dan ge­çe­rek kav­ram­sal bil­gi ha­li­ne gel­miş bi­ri­kim­ler­le ya da hâ­lâ al­gı­sal bil­gi ha­lin­de bek­le­yen, bi­çim­len­me­si­ni he­nüz ta­mam­la­ma­mış bi­ri­kim­ler­le ça­tı­şa­rak ya da bir­le­şe­rek ye­ni bir sen­te­ze ula­şır. Bu sen­tez, şey­le­rin iç ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Çiçek Gibi” Arif Keskiner – M. Şehmus Güzel

Yılmaz Güney üzerine yazdığım üç kitapta ( İnsan Yılmaz Güney, 1994. Özgür Yılmaz Güney, 1996. Yılmaz Güney Hazinesi, 2004) ona ve yaptıklarına ilişkin birçok kitabın dökümünü de sunuyorum. Bu kitaplar sadece Yılmaz Güney?i ve sinemasını anlatmakla yetinmiyor, o günlerin siyasi havasını, Güney?in devrimci yoldaşları ve bizzat gerçekleştirdikleri bağlamında aktarıyor. Kitaplarımı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sanık – Yılmaz Güney

Sanık (1975), Yılmaz Güney’in “Selimiye Üçlüsü”nü oluşturan kitaplarından biri. 12 Mart döneminde opera binası ve tersane yangını olayları nedeniyle “sabotaj davası” sanığı olarak tutuklanan Yaşar Yılmaz’ın öyküsü. Bireyin yaşadığı durumlardan yola çıkarak yansıtmaya çalışıyor… Sanık, insanın dayanma, direnme gücünü, değişebilme gücünü, değişebilme durumunu, ayrıca yazarın bilinçlenme sürecini yansıtması açısından, Yılmaz

OKUMAK İÇİN TIKLA

Boynu Bükük Öldüler – Yılmaz Güney

1971’de yayımlanıp 1972 yılı Orhan Kemal Roman Armağanı’nı kazanan “Boynu Bükük Öldüler”, Yılmaz Güney romanları arasında kuşkusuz en başarılısıdır. Toplumsal sorunları, özellikle kırsal kesim insanlarının dramlarını anlatma eğiliminin roman yazımına egemen olduğu, Yaşar Kemal, Kemal Tahir, Orhan Kemal gibi yazarların ustalık ürünlerini verdikleri, sosyalist düşüncelerin edebi alana yayıldığı bu yıllarda

OKUMAK İÇİN TIKLA

Selimiye Mektupları – Yılmaz Güney

Sinema yönetmeni, oyuncusu, senarist ve öykü yazarı Yılmaz Güney’in Selimiye Mektupları, cezaevine girdiği 1972’den 1974?e kadar ki yazışmaları kapsamaktadır. Kitaptan Bölümler Ulaş Bardakçı 19 Şubat 1972’de öldürüldü. 17 Mart’ta ben yakalandım. Ulaş’ın ölümüyle yoğunlaşan baskılar,baskınlar,tutuklamalar, sonunda bana da ulaşacaktı; biliyordum. Yurtdışına çıkmayı hiç düşünmedim. “Kaçtı” desinler istemiyordum; yakalanmalıydım; gazeteler en

OKUMAK İÇİN TIKLA

Salpa – Yılmaz Güney ‘Arayışını inatla sürdüren bir delikanlı’

Yılmaz Güney’in ?Selimiye Üçlüsü? olarak adlandırılan “Sanık” ve “Hücrem” romanlarıyla birlikte “Salpa” da 1971-1973 tarihleri arasında yazılıp 1975’te art arda yayımlanmıştır. Yılmaz Güney’in deyişiyle; Salpa’nın kahramanı Mehmet Salpa, hayatın daraldığını hissedip taşradan İstanbul’a kaçan, umduğunu bulamayan, yoksulluğunu anlamlandıramayan; ama arayışını inatla sürdüren bir delikanlı.” Feridun Andaç, ?Salpa? için şu değerlendirmeyi

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Yayla Çiçeği Kokuşlu Erdem’ime” – M. Şehmus Güzel

Bin çeşit renkle nakış işlemek / Yiğitliğin alıyla kederin karasıyla / acının sarısıyla, umudun mavisiyle /  şarkı söylemek….” İşte böyle: Şarkı söylemek “gönül haykırması” madem ki. Annesi Çerkes, anneannesi Çerkes ve maalesef tutucu; Tülay önce ana-babasına, aileye baş kaldıracak. Sonra bütün verili düzene, kurallar silsilesine. Annesiyle hesaplaşması ilginç. “O’nun hayalleri

OKUMAK İÇİN TIKLA

Güney’in Tasarıları – Prof Dr. M. Şehmus Güzel

Yılmaz Güney, 47 yaşında, çok genç ayrıldı aramızdan. Kısa hayatına çok şeyi sığdırmayı bildi. Ama gerçekleştirmek istediği birçok tasarısı ise onsuz öksüz kaldılar. Bu tasarılarından birkaçını burada anımsamaya ne dersiniz? Güney, sinemacı bakışını, kalemini ve kamerasını dünyanın kanayan ve mücadele verilen coğrafyalarına, Afrika’ya, Ortadoğu?ya, Latin Amerika’ya taşımak, nicedir aklında oluşturduğu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yılmaz Güney, Prof. Dr. M. Şehmus Güzel

Yılmaz Güney 1 Nisan 1937?de Adana?nın Yenice köyünde dünyaya merhaba dedi. 9 Eylül 1984?te Paris?te aramızdan ayrıldı. 47 yılının 12?den fazlasını hapishanede geçirdi. Türkiye?nin haritasını hapishanelerde çizdi. Bütün hapishanelerde arkadaşı vardır Yılmaz?ın. Tutuklu, mahkum ve gardiyanlar arasında. Nöbet tutan askerler arasında. Yılmaz’ın dramı, özgürlüğüne kavuştuktan sonra, yeterince zamana sahip olamamasıdır.

OKUMAK İÇİN TIKLA