How is Dostoyevsky’s epilepsy reflected in the characters in his works?

The Reflection of Dostoevsky’s Epilepsy in His Works Fyodor Dostoevsky suffered from epileptic seizures throughout his life, and this condition directly influenced the psychological depth of the characters in his works, their existential crises, and even the dramatic structure of some scenes. He described seizures as a “sacred disease,” sometimes

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski’nin epilepsi hastalığı eserlerindeki karakterlere nasıl yansımıştır?

Dostoyevski’nin Epilepsi Hastalığının Eserlerine Yansıması Fyodor Dostoyevski, hayatı boyunca epilepsi (sara) nöbetleri geçirmiş ve bu durum, eserlerindeki karakterlerin psikolojik derinliğine, varoluşsal krizlerine ve hatta bazı sahnelerin dramatik yapısına doğrudan etki etmiştir. Kendisi, nöbetleri “kutsal bir hastalık” olarak tanımlamış, bazen tanrısal bir esin kaynağı olarak görmüş, bazen de bunun lanetli bir yük olduğunu düşünmüştür. 1. Dostoyevski’nin Kendi Epilepsi Deneyimi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mary Shelley ve Frankenstein: 18 Yaşında Yazılan Bir Edebiyat Devrimi

Bilimkurgu edebiyatının en ikonik eserlerinden biri olan Frankenstein, aynı zamanda genç bir kadının hayal gücünün ve edebi dehasının şaşırtıcı bir kanıtıdır. Mary Shelley, bu kült romanı yazdığında henüz 18 yaşındaydı ve eser, yayımlandığı 1818 yılından bu yana hem edebiyat dünyasını hem de popüler kültürü derinden etkilemeye devam ediyor. Bir Yaz

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sermaye Bekçiliği mi, Halkın Temsilciliği mi? Milletvekilinin Kaderi

Milletvekilliği, demokrasinin temel taşlarından biridir. Anayasaya göre, milletvekilleri “milletin temsilcisi” olarak görev yapar; halkın iradesini yasama organına taşır, toplumun ihtiyaçlarını ve taleplerini yasalar aracılığıyla hayata geçirmeye çalışır. Ancak, bu idealize edilmiş tanım, pratikte sıkça sorgulanır. Milletvekilleri gerçekten halkın sesi midir, yoksa sermaye sahiplerinin, güçlü lobilerin veya siyasi elitlerin çıkarlarını koruyan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Doğanın Ötesinde: Apichatpong Weerasethakul’un “Uncle Boonmee” Filminde Samsara’nın Görsel Dili

Apichatpong Weerasethakul’un 2010 yapımı filmi Uncle Boonmee Who Can Recall His Past Lives, Budist samsara döngüsünü sinematik bir estetikle işleyen, doğaüstü unsurları ve derin anlam katmanlarıyla dikkat çeken bir eserdir. Film, yaşam, ölüm ve yeniden doğuş döngüsünü, Tayland’ın kırsal coğrafyasında geçen bir hikâye üzerinden görselleştirir. Bu metin, filmin samsara kavramını

OKUMAK İÇİN TIKLA

Odysseus’un “Hiçkimse” Stratejisi: Dilin Gücü mü, Kimliğin Kaybı mı?

Odysseus’un “Hiçkimse” (Outis) adını kullanması, Homeros’un Odysseia destanında, Polyphemos’u alt etmek için kullandığı kurnaz bir dil oyunu olarak öne çıkar. Bu strateji, yalnızca bir hayatta kalma taktiği değil, aynı zamanda dilin manipülatif potansiyelini ve kimlik kavramının kırılganlığını sorgulayan çok katmanlı bir olaydır. Bu metin, Odysseus’un bu hamlesini, dilin birey üzerindeki

OKUMAK İÇİN TIKLA

Erken Yaşta Çoklu Dil Öğreniminin Bebek Beynindeki Esnekliği

2025 yılında gerçekleştirilen bir bilimsel çalışma, bebeklerin erken yaşta birden fazla dil öğrenmesinin beyin esnekliğini önemli ölçüde artırdığını ortaya koymuştur. Bu bulgu, dil öğreniminin yalnızca iletişimsel bir araç olmaktan öte, nörolojik, sosyal, kültürel ve bilişsel gelişim üzerinde derin etkiler yarattığını göstermektedir. Çalışma, çoklu dil öğreniminin bebeklerin bilişsel kapasitelerini güçlendirdiğini, sosyal

OKUMAK İÇİN TIKLA

Fosilleşme ve Taphonomik Önyargılar: Paleontolojik Kayıtların Güvenilirlik Sınavı

Fosilleşme süreçleri, organizmaların ölümünden sonra kalıntılarının jeolojik kayıtlara dönüşmesiyle ilgili karmaşık bir dizi fiziksel, kimyasal ve biyolojik olaydır. Ancak bu süreçler, taphonomik önyargılar nedeniyle paleontolojik kayıtların güvenilirliğini derinden etkiler. Taphonomi, organizmaların ölümünden fosil olarak korunmasına kadar geçen süreçleri inceleyen bilim dalıdır ve önyargılar, bu süreçlerdeki seçici doğanın bir sonucudur. Bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Rett Sendromu ve OSB Ayrımı: Genetik ve Epigenetik Temellerin Derinlemesine İncelenmesi

Genetik Kökenlerin Belirleyici Rolü Rett sendromu, X kromozomunda bulunan metilsitozin bağlayıcı protein 2 (MECP2) genindeki mutasyonlardan kaynaklanan, genellikle kız çocuklarında görülen nadir bir nörogelişimsel bozukluktur. Bu gen, DNA metilasyonunu düzenleyen ve gen ekspresyonunu kontrol eden bir protein üretir. MECP2 mutasyonları, nöronal gelişimde ve sinaptik fonksiyonlarda kritik bozulmalara yol açar, bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Karaman’ın Binbir Kilise Bölgesinde 2025 Yılı Keşifleri: Zamanın İzlerini Okumak

Karaman’ın Karadağ eteklerinde yer alan Binbir Kilise bölgesi, 2025 yılında arkeolojik yüzey araştırmalarıyla yeniden insanlığın dikkatini çekti. Bu bölge, Erken Hristiyanlık ve Bizans dönemlerinden kalma yapılarla dolu bir açık hava müzesi gibidir. 2025’te yapılan çalışmalar, bölgenin sadece dini bir merkez değil, aynı zamanda yoğun bir yerleşim alanı olduğunu ortaya koydu.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yeraltı Yolculuğunun Anlam Arayışı: Mitolojide Ölüm ve Bilgelik

Mitolojiler, insanlığın evrensel sorularına yanıt arayan anlatılar olarak, kahramanların yeraltı dünyasına yolculuklarını ölüm ve bilgelik arasındaki ilişkiyi keşfetmek için güçlü bir araç olarak kullanır. Bu yolculuklar, farklı kültürlerdeki mitlerde ölümün kaçınılmazlığı, yaşamın kırılganlığı ve bilginin bedeli gibi temaları işler. Antik Yunan’dan Mezopotamya’ya, Nordik mitlerden Mısır inanışlarına kadar, yeraltı dünyası hem

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ağ Toplumu Üzerine Derinlemesine Bir İnceleme

Bağlantıların Yükselişi Manuel Castells’in ağ toplumu kavramı, çağdaş dünyanın iletişim teknolojileriyle yeniden şekillenen yapısını anlamak için güçlü bir çerçeve sunar. İnternetin ve dijital teknolojilerin yaygınlaşmasıyla, bireyler, kurumlar ve topluluklar arasındaki ilişkiler, fiziksel sınırları aşan bir ağ yapısı üzerinden yeniden tanımlanmıştır. Bu ağlar, bilgi akışını hızlandırarak ekonomik, sosyal ve kültürel dinamikleri

OKUMAK İÇİN TIKLA

Pompeii’nin Sessiz Tanıklığı: MS 79 Öncesi Roma Yaşamının Çok Yönlü İzleri

Pompeii’nin kalıntıları, MS 79’da Vezüv Yanardağı’nın patlamasıyla aniden donmuş bir zaman kapsülü olarak, Roma İmparatorluğu’nun günlük yaşamına dair benzersiz bir pencere sunar. Bu antik kent, sıradan insanların evlerinden soyluların villalarına, sokak satıcılarının tezgâhlarından tapınakların kutsal alanlarına kadar geniş bir yelpazede bilgi sağlar. Kalıntılar, Roma toplumunun sosyal, ekonomik, dini ve kültürel

OKUMAK İÇİN TIKLA

Trobriand Adaları’nda Ekonomik Davranışların Kültürel Kökenleri: Malinowski’nin Çığır Açan Çalışması

Bronisław Malinowski’nin Trobriand Adaları’ndaki saha çalışmaları, ekonomik davranışların kültürel bağlamını anlamada antropoloji disiplininin temel taşlarından birini oluşturur. Bu çalışma, ekonomik eylemlerin yalnızca maddi ihtiyaçlarla değil, aynı zamanda toplumsal normlar, ritüeller ve inanç sistemleriyle şekillendiğini ortaya koyar. Trobriand Adaları’nın yerel halkının ekonomik pratikleri, özellikle Kula değişim sistemi, işlevselcilik teorisiyle incelenmiş ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnsanlığın Geleceği: Teknolojik ve Sosyal Dönüşümün Çok Yönlü Dinamikleri

Bilginin Evrimi ve İnsan Bilincine Etkileri İnsanlık, bilgi üretiminin hızlandığı bir çağda yaşamaktadır. Teknolojik gelişmeler, yapay zeka ve kuantum bilişim gibi yenilikler, bilginin toplanma, işlenme ve dağıtılma biçimlerini kökten değiştirmiştir. Bu süreç, bireylerin algılama ve karar verme mekanizmalarını dönüştürmekte, aynı zamanda toplumsal yapıları yeniden şekillendirmektedir. Yapay zeka, büyük veri analitiğiyle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yünlü Mamutların Genetik Mirası ve De-Extinction’ın Bilimsel Ufukları

Genetik Verilerin Karşılaştırmalı Analizi Yünlü mamutların (Mammuthus primigenius) genetik verileri, modern fil türleriyle, özellikle Asya fili (Elephas maximus) ve Afrika fili (Loxodonta africana) ile karşılaştırıldığında, evrimsel akrabalık ve genetik farklılaşma açısından önemli bilgiler sunar. Yünlü mamutların genomu, fosil kalıntılarından elde edilen DNA analizleriyle büyük ölçüde çözülmüştür. Bu analizler, yünlü mamutların

OKUMAK İÇİN TIKLA

Eğitimde Değerler Eğitiminin Ahlaki Gelişim ve Bakım Etiği Perspektifinden İncelenmesi

Değerler Eğitiminin Kapsamı ve Önemi Değerler eğitimi, bireylerin sosyal, ahlaki ve etik ilkeleri içselleştirmesini amaçlayan bir süreçtir. Bu eğitim, bireylerin yalnızca bilişsel gelişimini değil, aynı zamanda duygusal ve sosyal becerilerini de geliştirmeyi hedefler. Toplumların sürdürülebilirliği için bireylerin ortak değerler etrafında birleşmesi gerektiği düşüncesi, bu eğitimin temel dayanağıdır. Eğitim sistemlerinde değerler

OKUMAK İÇİN TIKLA

Toplumsal Cinsiyetçilik: Altalternlik ve Melezlik Kavramları Üzerinden Bir İnceleme

Altalternin Konuşma İmkânı Toplumsal cinsiyetçilik, bireylerin cinsiyet temelli roller ve beklentiler aracılığıyla sistematik olarak ayrımcılığa uğramasını ifade eden bir toplumsal olgudur. Bu bağlamda, altalternlik kavramı, toplumsal hiyerarşilerin en alt katmanlarında yer alan bireylerin seslerini duyurma kapasitesini sorgular. Altaltern, genellikle toplumsal, ekonomik ve kültürel olarak dezavantajlı grupları temsil eder ve bu

OKUMAK İÇİN TIKLA