Etiket: bilim

Wittgenstein’ın Tractatus’unda Dünya ve Gerçeklik: Olguların Sınırları

Gerçekliğin Olgusal Tanımlanışı Tractatus Logico-Philosophicus’ta Ludwig Wittgenstein’ın “dünya, olguların toplamıdır” ifadesi, metafizik gerçeklik anlayışını kökten yeniden çerçeveler. Bu ifade, dünyanın maddi nesneler ya da tözlerden değil, olguların bir araya gelmesiyle oluştuğunu öne sürer. Olgular, nesnelerin belirli bir şekilde düzenlenmiş halleri olarak tanımlanır; yani, dünya, nesnelerin varlığından ziyade, bu nesneler arasındaki

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aristoteles’in Töz Anlayışının Modern Ontolojideki Yankıları

Varlığın Özü ve Tözün Antik Kökenleri Aristoteles’in Metafizik ve Kategoriler adlı eserlerinde töz, bir varlığın “ne olduğu” sorusuna yanıt veren temel bir kategori olarak tanımlanır. Ona göre töz, bir şeyin özünü (essence) ve bağımsız varoluşunu ifade eder; yani, bir varlığın niteliklerinden veya ilişkilerinden bağımsız olarak kendi başına var olabilen şeydir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Biophilia ve İnsan-Dışı Varlıklarla Müzikal Simbiyoz

Doğanın Sesine Kulak Vermek Biophilia albümünün temelinde, doğanın seslerini ve ritimlerini müzikal bir dil haline getirme çabası yatar. Björk, albümde kristallerin geometrik yapılarından ay döngülerine, mantarların ekosistemdeki rollerinden yıldırımın enerjisine kadar doğal fenomenleri müzikal motiflere dönüştürür. Örneğin, “Crystalline” şarkısında kristal yapılarının matematiksel düzeni, ritmik kalıplarla ifade edilir. Bu, insan-dışı varlıkların

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sıfır Rakamı Evrenin Anahtarı mıdır?

Sayısal Sistemin Temeli Sıfır, matematiksel sistemlerin temel yapı taşlarından biridir ve modern aritmetiğin omurgasını oluşturur. Antik çağlarda, birçok medeniyet sayıları ifade etmek için çeşitli yöntemler geliştirmişse de, sıfırın icadı devrim niteliğindeydi. Hint matematikçilerin 5. yüzyılda geliştirdiği ondalık sistemde sıfır, bir yer tutucu olarak kullanıldı. Bu, sayısal ifadelerin daha kompakt ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Antik Yunan’da Hypnos’un Uyku ve Dinlenme Algısındaki Rolü

Hypnos’un Mitolojik Kökenleri ve Toplumsal Yansımaları Hypnos, antik Yunan mitolojisinde uyku tanrısı olarak, gece tanrıçası Nyx’in oğlu ve ölüm tanrısı Thanatos’un kardeşi olarak tasvir edilir. Mitolojik anlatılarda, Hypnos’un gücü, tanrıları ve insanları uykuya daldırma yeteneğiyle vurgulanır. Bu yetenek, uykunun kontrol edilemez ve evrensel bir güç olarak algılanmasını sağlamıştır. Antik Yunan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Orman Ruhu ve Gaia: Doğa ile İnsan Arasındaki Kadim Bağların Derinlikleri

Doğanın Kutsal Temsili Princess Mononoke filmindeki Orman Ruhu, Arne Naess’in derin ekoloji felsefesinin animist bir yansıması olarak belirginleşir. Derin ekoloji, tüm yaşam formlarının eşit değerde olduğunu ve insanın doğadan üstün olmadığını savunur. Orman Ruhu, bu ilkeyi somutlaştırır; ne insan ne de hayvan, yalnızca yaşamın özü olarak var olur. Hayao Miyazaki’nin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ekofeminist Teknoloji Eleştirisi: Annihilation Filminin Doğayı Temsili ve Vandana Shiva’nın Çözümlemeleri

Doğanın Temsili ve Annihilation’ın Yıkım Bölgesi Annihilation filmi, “Yıkım” (Shimmer) adı verilen gizemli bir bölgenin, biyolojik ve ekolojik sınırları zorlayan doğasını konu edinir. Bu bölge, doğanın insan kontrolünden bağımsız bir şekilde kendini yeniden şekillendirdiği, öngörülemez ve kaotik bir alan olarak tasvir edilir. Yıkım bölgesi, insan merkezli teknoloji ve bilim anlayışının

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Sanatı, bilimi, medyayı denetim altına alın – özgür zihin tehlikelidir.” Asıl tehlikeli olan bu mu ?

“Asıl tehlike özgür zihin mi?” — Yoksa özgür zihinden korkan iktidar mı? Genel olarak iktidarda olanlar sıklıkla bunu söylerler aslında ima ettiği şey nettir : Sanat sorgular, bilim şüphe duyar, medya bilgi yayar.Bunların hepsi birer tehdit.Kime?Kontrol takıntısı olanlara. 🎭 Sanat – Bastırılan duyguları görünür kılar.– Gündelik olanın içindeki politikayı açığa

OKUMAK İÇİN TIKLA

Antik Yunan Mitoloji: Ananke’nin Sembolleri ve Kaçınılmazlık Kavramı Üzerine Analiz

Yılanın Anlamı ve Kaçınılmazlık İlişkisi Yılan, Ananke’nin sembollerinden biri olarak, mitolojide döngüsel zaman ve değişmez kader kavramlarıyla ilişkilendirilir. Yılanın kendi kuyruğunu yutması, ouroboros figürüyle temsil edilen sonsuzluk ve süreklilik fikrini ifade eder. Bu sembol, Ananke’nin evrensel düzeni kontrol eden bir güç olarak rolünü vurgular; çünkü yılan, hem yaratıcı hem de

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kuantum Mekaniği ve Gerçekliğin Yorumları: Çok Dünyalar ve Kopenhag Karşılaştırması

Kuantum mekaniği, fiziksel gerçekliği anlamaya yönelik en derin teorilerden biridir ve farklı yorumları, evrenin doğasına dair köklü soruları gündeme getirir. Bu metin, kuantum mekaniğinin Çok Dünyalar Yorumu (Everett) ile Kopenhag Yorumu’nu karşılaştırarak, Çok Dünyalar Yorumu’nun Niels Bohr’un tamamlayıcılık ilkesine nasıl bir eleştiri sunduğunu inceliyor. Bu değerlendirme, bilimsel bir bakış açısıyla,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Delphi’nin Sesi: Kehanetlerin Doğası ve Geleceğin Belirsizliği

Antik Bilgelik ve Pythia’nın RolüDelphi, Antik Yunan’da Apollon tapınağında yer alan kutsal bir merkezdi ve Pythia, tanrının sesi olarak kabul edilirdi. Pythia’nın kehanetleri, genellikle muğlak ve çok anlamlı ifadelerle doluydu. Bu muğlaklık, kehanetlerin evrensel bir doğruluğa sahipmiş gibi algılanmasını sağlarken, aynı zamanda yorumlayanların öznel bakış açılarına bağımlıydı. Örneğin, Lidya kralı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Pandora’nın Kutusu: Merak ve Felaketin Sembolik Dansı

Pandora’nın kutusu, Yunan mitolojisinin en güçlü sembollerinden biri olarak, insan doğasının merakla felaket arasındaki karmaşık ilişkisini derinlemesine yansıtır. Bu mit, insanlığın bilgi arayışı, sınırları zorlama dürtüsü ve bu eylemlerin öngörülemez sonuçları üzerine evrensel bir anlatı sunar. Mitolojik hikâye, Pandora’nın yasak bir kutuyu açması ve dünyaya kötülüklerin yayılmasıyla, insanlığın hem yaratıcı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Felsefenin ve bilimlerin teolojiden ayrışması hangi gereksinimlere yanıt olarak ne zaman gerçekleştirildi?

İnsanların doğaları, birbirleriyle ve manevi güçlerle olan ilişkileri, yarattıkları ve içinde yaşadıkları toplum yapıları üzerinde zihinsel çalışma yapabileceğimiz düşüncesi, en az yazılı tarih kadar eskidir. Ayrıca kuşaktan kuşağa kulaktan aktarılıp tarihin bir aşamasında yazıya geçirilmiş sözlü bilgeliği de unutmamalıyız.Bugün sosyal bilimler dediğimiz şey bu bilgeliğin mirasçısıdır. Ne var ki, sosyal

OKUMAK İÇİN TIKLA

BİLİMLE MASALIN SÖYLEŞİSİ

Mitolojiye bilimsel bir yaklaşım sağlama çabalan, alanının geniş ve verilerinin dağınık olması yüzünden geçen yüzyıla kadar bir türlü başarı kazanamadı. Bütün araştırma alanlarında (Klasik çağ, Doğu, karşılaştırmalı filoloji, folklor, Mısırbilim, Kutsal Kitap eleştirileri, antropoloji, vb.) bilgi hazinesi genişlerken bir yandan da, özellikle on dokuzuncu yüzyıl boyunca, yetkelerin, kuramların ve fikirlerin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Site Devleti (Polis), Rasyonalizm ve Bilim

Site Devleti (Polis), Rasyonalizm ve Bilim Antik Yunan tarihi uzmanları şu noktada ittifak halindedir: M. Ö. 8. ve 7. yüzyıllar arasında ortaya çıkan Site devleti (Polis) Eski Yunan tarihinde köklü bir yenilik oluşturdu ve toplumsal hayat açısından “belirleyici” bir olgu teşkil etti. O kadar ki, modern siyasetin kökenlerini araştıran siyaset

OKUMAK İÇİN TIKLA

Albert Einstein: Bilim ve Uygarlık

Yaşadığımız bu ekonomik sıkıntı çağında ulusları ayakta tutan mânevi güçlerin ne olduğu açıkça belirmektedir. Umarız ki, geleceğin tarihçisi, Avrupanın politik ve ekonomik bakımdan birleştiği bir gün, çağdaş olayları yargıladığı zaman, günümüzde bu kıtanın özgürlük ve onurunun Batı devletleri tarafından kurtarılmış olduğunu, bu güç zamanlarda kin, nefret ve zorbalığa kaymadan sıkıntıya

OKUMAK İÇİN TIKLA