Etiket: Can Yayınları

Alman ruhu… – A.Ömer Türkeş

Thomas Mann, Almanya?yı savaşa sürükleyen felsefi, psikolojik ve ideolojik ortamı, halkın kaygı ve umutlarını, savaşın Alman toplumunun akıl ve ruh dünyasıyla bağını tartışmak için aynı Faust mitini kullanıyor. Sembolik ve ironik epik romanlarıyla sanatçı ve aydınlar üzerinden burjuva toplumuna, özellikle de Alman ruhuna çözümlemeler ve eleştiriler getiren Thomas Mann, Türkçeye

OKUMAK İÇİN TIKLA

Doktor Faustus – Thomas Mann

Thomas Mann, son eseri olarak tasarladığı Doktor Faustus’ta bizi mağrur bir sanatçının, besteci Adrian Leverkühn’ün gerilimli dünyasında dolaştırıyor. Ruhu, yaratma arzusuyla dolup taşsa da, akılcı ve duygusallıktan uzak mizacını dizginleyemeyen Leverkühn’ün gerilimi, yaratma gücünün önündeki en büyük engeldir. Şeytan, Le-verkühn’ü bu zayıf noktasından yakalar: Yaratıcı zihnin dışavurumu olmaksızın anlamsız kalmaya

OKUMAK İÇİN TIKLA

Meksika’dan Türkiye’ye tutulan ayna – A. Ömer Türkeş

Fuentes, toplumun yalanlarla yaşadığını şu şarkıyla örnekler: ?Bana yalan söyle/ Yalan söyle yine/ Beni mutlu et kötülüğünle.? Ahmet Kaya?nın ?Yalan da olsa mutluyum/ Bu bana yetiyor? sözlerine ne kadar benziyor… Güney Amerika edebiyatının büyük ustalarından Meksikalı yazar Carlos Fuentes?i geçen yıl kaybetmiştik. 1928 doğumlu Fuentes uzun ve dolu dolu sürdürdüğü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tersine Pharmakos – Melike Uzun

Terry Eagleton ?Thomas Mann?in Kirpisi? makalesinde Antik çağ Yunanistan?ındaki günah keçisi (pharmakos) geleneğinden söz eder. Yıl boyunca biriken kirlilikten kurtulmak için seçilen iki kişidir günah keçisi. Thargelia şenliğinde bu kişiler kentin sokaklarında teşhir edilir, üreme organlarına vurulur ve öldürülür. Pharmakos sembolik düzeyde topluluğun suçunu yüklenir ve bu şekilde arınmayı sağlar.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çocuklar Gökseldirler – Fadime Uslu

Thomas Mann, Mario ile Sihirbaz öyküsünde ?çocuklar?ın üzerinden bireysel kimliği inşa eden pek çok şeyi bir elbise gibi çıkarıp atar. ?Çocuklar? der sadece. Ne isimleri, ne yaşları, ne cinsiyetleri, ne de kaç kişi oldukları bellidir. Oysa, olay örgüsü boyunca ana babasının peşinde, tatil yöresinde sürekli bir yerlere sürüklenirler. Öyküyü anlatan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sınırları Zorlayan Öyküler – Başak Baysallı

Sinema alanında kısa film çalışmalarıyla tanınan Deniz Tarsus?un ?Ayrıkotu? adlı öykü kitabı eylül ayında Can Yayınları tarafından yayımlandı. Kitap, ?Ayrıkotu? ve ?Öç? adlı iki bölümden oluşuyor. Öykülerin temelinde var olan doğa-insan çatışması farklı bir dünyada, zor bir atmosferde okurun karşısına çıkıyor. Sanatçı, sinemada yaptığı gibi öykülerinde de kurduğu dünyada yaşayanların

OKUMAK İÇİN TIKLA

Anahtar paspasın altında – Melisa Kesmez

“Örümcek Kapanı, okuyup rafa kaldıracağınız bir kitap değil. Bilakis dönüp dönüp bakacağınız, gözünüzün önünden çok da kaybolmasını istemeyeceğiniz bir kitap.” Yarattıkları kurmaca evrenden eve, gerçek dünyaya hiç dönmek istemediğimiz, yarattıkları karakterleri ?bazen biraz ileri gidip? kendi hayatımızdaki gerçek insanlara yeğlediğimiz yazarlar var. Bu saçma hayattan bir kapı aralansa, kendimi hikayelerinin

OKUMAK İÇİN TIKLA

İlyada – Homeros

“İlyada ve Odysseia”, Egeli bir ozan olan “Homeros”un yarattığı iki büyük destandır. “Homeros”, sözlü edebiyat geleneğini sürdüren bir ozandı. Bu destanları İsa’dan önce dokuzuncu yüzyılda yarattığı sanılıyor. Yazılışı, kaleme alınışı daha sonradır. Bu İzmirli büyük ozan, “İlyada”da, Troya Kenti’nin destanını anlatır. Troya Kenti, Çanakkale Boğazının Anadolu yakasında bugünkü adıyla Hisarlık

OKUMAK İÇİN TIKLA

Minör Bir Direniş Destanı: Kızıl Darı Tarlaları – Görkem Dağdelen

Nobel ödülleri her yıl açıklandığında, edebiyatçılar ve edebiyat eleştirmenlerine ödülü alan yazar hakkında sorular yöneltilir. Yaptığım internet taramasında, 2012?deki ödül sonrası Türkiyeli edebiyatçıların yorumlarına fazla rastlayamadım. Bunun muhtemelen en önemli nedeni, 2012 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Mo Yan`ın hiçbir kitabının (o an itibariyle) Türkçe`ye çevrilmemiş olmasıydı. Türkiye`de Uzak Doğu Asya

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sulu Öyküler – Hüseyin Bul

On üç yaşında bir çocuğun babasının sakarlıkları, becerisizlikleri, çaresizlikleri ve bazen komik duruma düşüşleri eşliğinde annesinden ayrılışı, biten bir evliliğin anatomisini ilk önce birinci tekil ağızdan sonra da üçüncü tekil ağızdan anlatışında oluşuyor öyküler. Aslında yazar bunu daha çok öykülerin doğası, konusu ve üslubundan dolayı yapar. Bunları denediği ( yaptığı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Can Yayınları’nda değişim

Can Yayınları?nda yayın yönetmeni değişiyor. Zeynep Çağlıyor Devrim?in yerine, Everest Yayınları?nın yöneticisi Sırma Köksal geldi. Can Yayınları yöneticisi Can Öz, dün görev değişikliğini yayın yönetmeni Zeynep Çağlıyor?a ve yayınevi çalışanlarına açıkladı. Yayınevinin Sırma Köksal?la anlaştığı öğrenildi. Everest Yayınları?ndaki görevinden izne ayrılan Sırma Köksal?ın yakında yeni görevine başlaması bekleniyor. Everest Yayınları?nı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Japonya?nın Usta Kalemiyle Bugünü Kucaklamak – Şenay Eroğlu Aksoy

Cuniçiro Tanizaki, Uzakdoğu rüzgârını yaşadığı kültüre yaslanarak, şaşırtıcı öykü kişileriyle okura taşıyor. Seçimlerini saplantıya dönüştüren başat kahramanları, gerilim yüklü bir atmosfer ışığında etkileyici kılıyor. Yazarın Poe?dan etkilenmiş olduğunu bilmekse kaleminin beslendiği damarları kavramamıza, yürüdüğü yenilikçi yolu seçerken kimlere eğilip, hangi metinlerin satır aralarında durakladığını anlamamıza yardımcı oluyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mario ile Sihirbaz (Toplu Öyküler 2) – Thomas Mann

Mario ile Sihirbaz / Toplu Öyküler II, aralarında çok sevilen ve bu kitaba adını veren “Mario ile Sihirbaz”ın da bulunduğu, Thomas Mann’ın geç dönem öykülerini bir araya getiriyor. Yazarın 1919-1943 yılları arasında kaleme aldığı geç dönem öyküleri, Toplu Öyküler’in birinci cildi Zor Saat’te yayımlanan erken dönem öykülerinden farklı bir izleğe

OKUMAK İÇİN TIKLA

Direnişi Selamlayan Kitaplar – Doğuş Sarpkaya

Gezi Parkı eylemleriyle birlikte birçok şeyi yeniden düşünme olanağı yakaladık. Bunlardan biri kurumsallaşmış vahşiliğin örnekleriyle yüz yüzeyken, insan yaratıcılığının inanılmaz yoğunlaşabileceğiydi. Polis saldırılarının en acımasız olduğu zamanda bile insanlar orantısız mizah, zekâ ve yaratıcılıkla, oldukça sıkı bir direniş söylemi yaratmayı başardı. Bu sürecin diğer kazanımı da başka bir dünyanın mümkün

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gizli Başyapıt – Honore De Balzac

“Olağanüstü… Balzac’ın, gerçekliğin sonsuz arayışı içindeki ressamı, sonunda kapkara bir belirsizliğin ortasında buluyor kendini. O kadar çok gerçeklik var ki, insan hepsini kucaklayayım derken karanlıkta buluyor kendini…” Pablo Picasso Balzac, en ünlü yapıtlarından biri olan Gizli Başyapıt’ta, kusursuzluğu arayan ressam Frenhofer’in olağandışı öyküsünü anlatır. Başyapıtının üstünde tam on yıl çalışan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tahsin Yücel?le Yolculuk – Ali Yıldız

Tahsin Yücel, yıllardır okurlarının karşısında; salt öykü, deneme, eleştiri ve romanlarıyla değil, çevirileriyle de.İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü?nde öğretim üyesi olan Yücel, çalıştığı dönemlerde hem yüzlerce öğrenci yetiştirdi hem de Fransız yazınından Zweig, Flaubert, Gide, Proust, Sartre, Balzac ve Camus?un eserlerinin yanı sıra, daha birçok yazarı da Türkçeye

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zamanıdır, Zamanı gelmenin… – Tomris Sakman, Tayfun Topraktepe

“Yeni biz söz dizimi lazım Cüneyt bana. Sıkıldım öznenin her zamanki yerinden, gizlenmesinden, saklanmasından. Varlığından ayrı, yokluğundan ayrı. Yüklemler özne olsun, sevmekler dolaşsın caddelerde, ?seviştim?ler konuşsun ?nefes almıştım?larla, hep birlikte bizi yapsınlar, biz yapsınlar. Eyleyen biz olmayalım. Bir sevişmek gelsin, bütün zamanlarda çeksin bizi, Esra?yla beni. Eylem zamanı geçti, gelmez

OKUMAK İÇİN TIKLA

Majesteleri Kral – Thomas Mann

Majesteleri Kral, iflasın eşiğinde hayalî bir küçük Alman devletinde geçer. Hiçbir şeyin yolunda gitmediği Grimmburg Grandüklüğünün veliahtı Prens Albrecht hastalıklı bir insandır ve uzun yaşayamayacağından endişe edilmektedir. O nedenle tahtın ikinci vârisi Klaus Heinrich doğduğunda bütün Grimmburg sevince boğulur. Ne var ki ikinci vâris fiziksel bir kusurla doğmuştur. Zamanla, “aristokrasinin

OKUMAK İÇİN TIKLA