Etiket: faşizm

Mussolini ve Faşizmin Gelecek Tasarımı: İdeolojik ve Toplumsal Vizyonun Derinlikleri

Devletin Yüceliği ve Kolektif İrade Benito Mussolini’nin faşist ideolojisi, bireyin özerkliğini devletin mutlak otoritesine tabi kılan bir dünya tasavvuruna dayanıyordu. Faşizm, devleti bireylerin üstünde bir varlık olarak konumlandırıyor ve toplumsal düzeni, bireysel çıkarların değil, kolektif bir iradenin ürünü olarak görüyordu. Mussolini, devletin yalnızca bir yönetim aygıtı değil, aynı zamanda bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Wagner’in Nibelungen Yüzüğü ve Faşizmle Bağlantısının Sanat-Politik Dinamikleri Üzerindeki Etkileri

Eserin Toplumsal Bağlamdaki Yeri Wagner’in Nibelungen Yüzüğü, 19. yüzyılın ikinci yarısında bestelenmiş bir opera döngüsü olarak, dönemin toplumsal ve ideolojik dinamiklerini yansıtan bir yapıttır. Eser, mitolojiyle iç içe geçmiş bir anlatı sunarken, güç, hırs ve insan doğasının karmaşık yönlerini ele alır. Bu döngü, sadece bir sanat eseri olarak değil, aynı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Schulz, Tarçın Dükkanları: Mitopoetik Dilin Özgünlüğü

Estetik Direnişin Kodları Schulz’un mitopoetik dili, dekadan estetiğin sınırlarını zorlayarak, faşist ideolojinin dayattığı düzene karşı bir başkaldırı oluşturur. Dekadan estetik, 19. yüzyıl sonlarında sanatın aşırı süslemeci ve duyusal yönlerini vurgulayan bir akım olarak ortaya çıkmış, ancak Schulz’un eserinde bu estetik, bireysel özgürlüğün ve yaratıcılığın bir ifadesi olarak yeniden yorumlanır. Faşizmin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Wagner’in Nibelungen Yüzüğü ve Faşizmin Sanat Üzerindeki Etkileri

1. Eserin Tarihsel Kökenleri ve Bağlamı Nibelungen Yüzüğü, Wagner’in Alman mitolojisine ve destanlarına dayanan bir eseridir. 19. yüzyıl Alman romantizminin bir ürünü olarak, ulusal kimlik arayışının yoğun olduğu bir dönemde yazılmıştır. Wagner, bu eseriyle, bireysel ve kolektif bilincin derinliklerine inerek, insan doğasının hırs, güç ve ahlaki çatışmalarını keşfetmeyi amaçlamıştır. Eser,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Z Kuşağı ve Faşizmin İronik Estetizasyonu: Tehlikeli Bir Oyun mu?

Z Kuşağı’nın faşizmi ironik bir şekilde benimsemesi, çağdaş toplumun karmaşık dinamiklerini anlamak için çok katmanlı bir inceleme gerektirir. Bu eğilim, tarihsel bağlamlardan dilsel dönüşümlere, toplumsal normlardan bireysel algılara kadar geniş bir yelpazede değerlendirilebilir. Faşizmin estetik unsurlarının genç nesiller tarafından mizahi veya alaycı bir şekilde yeniden yorumlanması, hem bireysel hem de

OKUMAK İÇİN TIKLA

Milgram deneyi, itaatkarlık ve faşizm

Sosyal psikoloji dendiğinde ilk akla gelen isimlerden biri Stanley Milgram. Erken sayılabilecek bir yaşta hayatını kaybetmesine rağmen toplum davranışını anlamımızı kolaylaştıran pek çok deneye imza atmış bir akademisyen. Kuşkusuz en bilinen deneyi ise döneminde büyük tartışmalara yol açan ve kendi adıyla da anılan “itaat deneyi”. 1961-62 yılları arasında Yale Üniversitesinde

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sosyal Darvwinizm’in faşizmle buluştuğu kavşak

Korona virüsü, Pankapitalist sistemin uygulayıcısı güçlü ülkelerin siyaset kadrosunun aymazlığını, akıl ve insaniyet dışı anlayışlarını açıkça ortaya koydu. Özellikle İngiltere Başbakanı Johnson ve ABD Başkanı Trump her ne kadar sonradan politikalarını gözden geçirdilerse de de baştaki söylemleriyle Sosyal Darwinizm’i çağrıştırdılar. Sosyal Darwinizm teorisi Thomas Robert Malthus’un “Nüfus Üstüne Bir Deneme”

OKUMAK İÇİN TIKLA

Cemal Süreya: “Faşizm bir ideoloji değil bir kötülüktür”

Kan Thomas Mann’ın faşizm üstüne bir cümlesini anımsıyorum: “Faşizm bir ideoloji değil bir kötülüktür” diyordu. Sanırım, faşizm üstüne söylenmiş en anlamlı sözlerden biri budur. Nedir faşizm? Üstünde en çok birleşilen tanım şu: Proletarya devriminin ortaya çıktığı sıralarda beliren büyük sermaye diktatörlüğü. Şimdiye dek gelip geçmiş siyasal devinimler içinde fotoğrafı en

OKUMAK İÇİN TIKLA

ölümün faşizm açısından önemi: “Yaşasın ölüm”

Faşizmi anlamak için ölüm meselesi üzerinden düşünmek gerekir. Ölümün faşizm açısından önemli bir rol oynadığı birçok metinde açıktır. Hitler, Kavgam’da, temel amaçlarından birisinin “Alman halkı için ölümün acı yolunu yürümüş olanlara saygı göstermek” olduğunu söyler. Genel oy hakkı dışında hiçbir şey getirmeyen dört yıllık savaşın sonrasındaki mutabakat yaparken Hitler, “ölü

OKUMAK İÇİN TIKLA