Etiket: İkinci Yeni

İkinci Yeni Şiirinde Soyut İmgelerin Psişik Arayışlarla İlişkisi

Şiirde Soyutluğun Kökenleri İkinci Yeni şiiri, 1950’li yıllarda Türkiye’de ortaya çıkan ve geleneksel şiir kalıplarını kırarak yeni bir estetik dil oluşturan bir akımdır. Bu akım, soyut imgeler aracılığıyla bireyin iç dünyasını, bilinçaltını ve varoluşsal sorgulamalarını ifade etmeye odaklanır. Soyut imgeler, somut nesnelerden veya doğrudan anlatımdan ziyade, zihinsel ve duygusal durumların

OKUMAK İÇİN TIKLA

Karanfilin Düşüşü: Aşkın ve Yokluğun Çekim Alanları

Karanfilin Dolaşımı Şiirin ritmik yapısında, karanfilin elden ele geçişi, bir enerji transferini andırır; bu transfer, fizik yasalarının sosyal etkileşimlere uyarlanmasıyla açıklanabilir. Her geçiş, sevginin katlanarak büyümesini sağlar, ancak bu büyüme, aynı zamanda bir azalma içerir: Başlangıçtaki “az az yaşama” hali, dolaşımın sonunda sessiz bir birleşmeye evrilir. Aşk burada, bireysel mülkiyetten

OKUMAK İÇİN TIKLA

İkinci Yeni Şiirinde Soyut İmgelerin Psikolojik ve Toplumsal Kökenleri

Soyut İmgelerin Ortaya Çıkış Dinamikleri İkinci Yeni şiiri, 1950’li yıllarda Türkiye’de ortaya çıkan ve soyut imgelerle yoğunlaşan bir edebi akımdır. Bu akım, dönemin toplumsal ve bireysel koşullarına yanıt olarak şekillenmiştir. Şairler, somut gerçeklikten uzaklaşarak soyut imgeler aracılığıyla duyguları, düşünceleri ve içsel çatışmaları ifade etmeyi tercih etmiştir. Bu eğilim, bireylerin dış

OKUMAK İÇİN TIKLA

İkinci Yeni Şiirinde Birey Kavramı ve Geleneksel Türk Şiiriyle Karşılaştırması

Birey Kavramının Ortaya Çıkışı 1950’li yıllarda Türk edebiyatında ortaya çıkan İkinci Yeni şiiri, birey kavramını merkeze alarak geleneksel Türk şiirinden köklü bir şekilde ayrılmıştır. Geleneksel Türk şiiri, genellikle toplumu, doğayı ve ahlaki değerleri yücelten bir anlayışla şekillenirken, İkinci Yeni şairleri bireyin iç dünyasına odaklanmıştır. Bu akım, bireyi toplumsal bağlamdan soyutlayarak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Cemal Süreya’nın “Sen Bir Bahar, Ben Dalında Çiçek” Dizesinde Doğanın Aşkı Kucaklayan Nefesi

Doğanın Kucağında Bir Bağlılık Anlatısı Cemal Süreya’nın dizesinde bahar ve çiçek, sevginin organik bir yansıması olarak belirir. Bahar, doğanın yenilenme ve uyanış döngüsünü temsil eder; bu, insan ruhunda yeniden doğuş ve umutla ilişkilendirilir. Çiçek ise bu döngüde hem bağımlı hem de özgün bir varlık olarak dalında var olur. Bu imge,

OKUMAK İÇİN TIKLA

İkinci Yeni Şiirinde Soyutlamanın Modernist Kuramlarla Bağlantısı ve Turgut Uyar’ın Geyikli Gece Şiirinde Yansımaları

Soyutlamanın Kökleri ve İkinci Yeni’nin Doğuşu İkinci Yeni şiiri, 1950’li yıllarda Garip hareketine tepki olarak ortaya çıkmış ve Türk şiirinde soyutlama anlayışını köklü bir şekilde yeniden tanımlamıştır. Bu hareket, bireyin iç dünyasını, toplumsal normlardan bağımsız bir şekilde, imge yoğunluğu ve dilin sınırlarını zorlayan bir yaklaşımla ele almıştır. Soyutlama, İkinci Yeni

OKUMAK İÇİN TIKLA

Cemal Süreya’nın Yalnızlık ve Şehir Dizesinin İkinci Yeni Bağlamında İncelenmesi

Yalnızlığın Şehirle Özdeşleşmesi Cemal Süreya’nın “Biliyorsun, ben hangi şehirdeysem yalnızlığın başkenti orası” dizesi, İkinci Yeni şiirinin soyutlama anlayışını güçlü bir şekilde yansıtır. Bu dize, bireyin iç dünyasıyla dış dünya arasındaki ilişkiyi, şehir kavramını bir duygusal durumun merkezi olarak yeniden tanımlayarak ele alır. İkinci Yeni, 1950’li yıllarda Türkiye’de ortaya çıkan ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yüreğin Durduğu An: Turgut Uyar’ın Dizesinde Bireyselliğin Sorgusu

Turgut Uyar’ın “Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur” dizesi, modernist şiirin bireysellik sorgusunu derinlemesine ele alan bir ifade olarak öne çıkar. Bu dize, bireyin iç dünyasındaki çelişkileri, zaman algısını ve ötekiyle kurulan bağı modernist bir perspektiften yansıtır. Modernizm, bireyin öznelliğini merkeze alırken, aynı zamanda bu öznelliğin kırılganlığını ve dış

OKUMAK İÇİN TIKLA

Cemal Süreya’nın Soyutlama Anlayışı ve İkinci Yeni’nin Kuramsal Çerçevesi

Cemal Süreya’nın “Adımın bir harfi bende kalsın” dizesi, İkinci Yeni şiir hareketinin soyutlama anlayışını derinlemesine yansıtan bir örnektir. Bu dizenin, bireyin kimlik, varoluş ve dil üzerinden kendini ifade etme süreçlerini nasıl ele aldığı, İkinci Yeni’nin estetik ve düşünsel bağlamını anlamak için önemli bir anahtar sunar. Bu metin, söz konusu dizenin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Edebiyatta İkinci Yeni

İkinci Yeni, 1950’li yıllarda Edip Cansever, İlhan Berk, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Sezai Karakoç ve Ece Ayhan gibi şairlerin başını çektiği bir şiir ve edebiyat akımı. Garipçiler’e ve 1940 Toplumcu Gercekçi Kuşağı’na tepki olarak doğmuştur. Ülkemiz şiirinde değişik imge, çağrışım ve soyutlamalarla yeni bir söyleyiş bulma amacında olan bir akımdı.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Cemal Süreya; Dostoyevski’yi okudum, ondan sonra hiç huzur kalmadı bende.

Bazı yitip gidenleri ölüm ve doğum günlerinde olduğu kadar, bıraktığı sözcüklerin ağırlığı, vicdanı ve coşkusuyla nefes aldığımız günlerde de anmak gerekir. Uzattığı ipi sımsıkı tutmak, sarılmak. Size böyle bir söz insanını anlatmak istiyorum. “Şiirin anayasaya aykırı olduğunu, alışkanlıklara karşı bir yaylım ateşi olduğunu,” söyleyen bir adamı… Cemalettin Seber, sonradan herkesin

OKUMAK İÇİN TIKLA

İkinci Yeni’nin poetik politikası – Nuray Sancar

İkinci Yeni 1950’lerin ortalarında doğdu. Bir manifesto ile başlamadığı halde hem eleştirmenlerin şiiri kategorize etme çabasından hem de mensuplarının genel olarak şiir, özel olarak da kendi şiirleri hakkında bolca yazmış/konuşmuş olmalarından dolayı bir poetik anlayışın bayrağı oldu giderek. Bugün akımla özdeşleşen İkinci Yeni şairleri sadece şiirsel söylem, dil ve üslup,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ece Ayhan’ın Şiirlerinde Mitolojik ve Masalsı Ögeler*

Özet: Mitoloji, hem Batı edebiyatında hem de Türk edebiyatında şairlerin yer yer yöneldikleri bir alandır. Yalnızca klasik şairlerin değil, kimi modern şairlerin de bu alanın verimlerinden yararlanarak şiirsel anlatımlarına bir tür zenginlik kazandırdıkları görülür. Kuşkusuz, mitolojik ögeler gibi masalsı ögeler de şiirsel imgelem için yeni açılım olanakları sunar. Çağdaş Türk

OKUMAK İÇİN TIKLA

İkinci Yeni-Gelenek ve İkinci Yeniyi Anlamak – Erinç Büyükaşık

İkinci Yeniyi anlamak adına yola çıkıldığında çoğunlukla gelenek sorununun nasıl algılandığı, ikinci yeninin kendi öncül şiir anlayışlarına bakış açısı daha az tartışılmıştır. Kapalı bir şiir evreninde karşımıza çıkan bu simgeci şiir anlayışının farklı siyasal tutum ve düşünsel çerçeveyi sahiplenmiş nice ozanı ortak kılabilmesi de bu akımı önemli kılan başlıca nokta

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şiirin U Dönüşü – Muzaffer İlhan Erdost

(*) Muzaffer İlhan Erdost?un şiir eleştirisiyle ilgili iki kitabı vardı. Birincisi, Üç Şair (1994); ikincisi, İkinci Yeni Yazıları (1997). Şimdi buna üçüncü bir kitabını eklendi: Şairin U Dönüşü. Ama bu üç kitaptaki yazıları iki grupta toplamak mümkün. Birinci grupta; İkinci Yeni?yle ilgili yazılar ve söyleşiler yer almakta, ikinci grupta ise,

OKUMAK İÇİN TIKLA