O, ?Dünya Çocuk Şiirinin Şampiyonu?dur. Gerçek adı Yalvaç Ural. Gazete ve dergilere göre bütün çocukların ?Yalvaç Abi?sidir. Aziz Nesin?in de ?büyümeyen çocukluğunun şairi?. Aslında çağdaş bilmecelerin beklenmeyen cevaplarının mucididir. Bütün çocukların bildiği ?bir ton, bir ton daha ne eder? sorusunun ?tonton? diye yanıtlanışı Yalvaç?ın gerçekten tonton bir yazar oluşundandır. Yalvaç Ural ile ilgili şakalar yapabilmek için önce gerçek bilgileri vereyim. 1945 yılında Konya?da doğmuştur. Anne ve babası memur olduğundan öğrenimini çeşitli illerde sürdürmüştür. Lise yıllarında müzik ve edebiyata ilgi duydu. Liseden sonra gazeteciliği meslek olarak seçti ve Milliyet gazetesinde editör olarak çalışmaya başladı. Gazetecilik yaşamı çok sayıda farklı yayınevi ve gazetede sürdü. 23 yılda 25 çocuk dergisi yayımladı. Bu dergiler arasında sponsor bulamadığı için sürdüremediği, görme engelliler için çıkardığı Körebe dergisi de var. Yurtdışında yayımlanan Türkçe dergilere de katkıda bulundu.
Yalvaç Ural?ın, yetişkinler için dört kitap ve bir şiir kitabı yayımladı. Çocuk kitaplarının sayısı ise yüze yaklaştı. Hollanda?daki 5. Uluslararası Çocuk Şiir Festivali?nde, ?Armonikanın Şairi?diye adlandırılsa da, biraz kırgın konuşur: ?Yetişkin şiirleri, yazıları yazanlar birçok yerde yerini alırken, çocuk edebiyatıyla uğraşanlar çocuk mocuk diye geçiştirilir. Bunun böyle olmadığını bilen ve hayatlarının belli dönemlerinde çocuk edebiyatı ile uğraşmış, Aziz Nesin, Yaşar Kemal gibi önemli isimler vardır. Yetişkin edebiyatı siyasal yaşamla şekillenir her döneme, gruplara yenici, gerici, ilerici gibi kanallara sokulur. Ama çocuk edebiyatını da böyle bir biçimlendirmeye sokamazsınız. Ağaçların dallarını budayıp meyve almak herkesin yapacağı iştir. Fideyi, büyütmek, onu korumak herkesin yapacağı iş değildir. Çocuk dünyası çok farklıdır. Çocuklar her şeyi olduğu gibi görür ve öyle algılar. Erişkinler öyle değildir.?
Bence onun en önemli yanı dünyada ilk kez Çingenece basılan çocuk kitabının yazarı oluşudur: ?Müzik Satan Çocuklar? (Gili ba?i i violina).
Makedonya?da ders kitabı olarak okutulan bu öykünün sevilme nedeni gerçekle ilişkisine bağlı: ?8 seneyi kapsayan bir dönemde profesyonel olarak müzikle uğraştım. Tembel Tenekeler Orkestrası diye adlandırdığım bütün üyeleri ya bütünlemeye kalmış ya da bazıları belge almış kişilerden oluşan bir grubumuz vardı. İyi bir öğrenci değildim, babam bir dönem burnu sürtsün diye beni bir tekstil fabrikasında, boyahaneye verdi. Gece müzik yapar gündüz fabrikaya gider hafta sonları da gitar dersleri de verirdim.(…) Müzik alanında yetenekli olmama rağmen farklı yerlerde yaşamanın verdiği hikâyeler birikti ve edebiyata daha fazla ağırlık vermeme neden oldu. Mesela Çingene çocuklar için yazdığım öyküler Uzunköprü?de yaşadığım dönemde kafamda oluşmuştu. Boya fabrikasında çalışmam, çalışan küçük çocuklar da bu durumu etkilemiştir, çünkü farklı insanlar tanıma, farklı olaylar görme şansı yakalıyorsunuz.?
Yalvaç Ural?a sorarsanız aldığı ödüllerin en büyüğü ?Polonya Gülümseme Nişanı ve Şövalye ödülü?. Çünkü ?hayatını çocuklara adayan insanlara veriliyor. Bu bir yarışma değil, başvuruda bulunmuyorsun. Bu ödül çocuklardan oluşan bir kurul tarafından verildiği için Nobel?den daha önemli.?
La Fontaine suçludur
Yalvaç Ural, çocuklara verilecek kitaplar konusunda titiz olmamızı öğütler: ?Çocuğa önüne gelen her kitabı almak, özellikle modalarla yönlendirilmiş kitapları almak doğru değildir. (…) Doğru kitap okumamak bir taş kadar insanı yaralar.?
Bu titizliği yazdıklarında da gösterir, yüzyıllardır çocuklara öyküleri okutulan bir yazarı da kahramanlarına yargılatır: La Fonten Orman Mahkemesinde. Hayvanlar, La Fountain?i yakalayıp orman mahkemesine çıkarırlar: ?…Aslan yargıçtı./ Sordu:`La Fonten,/ Ne istiyorsun bizlerden?/ Neden bizleri/ İyiler kötüler,/ Aptallar akıllılar,/ Güzeller çirkinler,/ Tembeller çalışkanlar, diye/ İkiye bölüp/ Birbirimize düşürüyorsun/ (…)/ Sen yazmadan önce/ Eşek, eşek değildi;/ Daha bürünmemişti benim postuma,/ Taşımazdı insanların yükünü./ Karınca da bu denli cimri değildi…// Ve yaz günleri çalışırken/ Türküler söylediği için kendisine,/ Her zaman yardım ederdi/ Ağustos böceğine.?
Yalvaç Ural, sümüklüböcek salyangozun akrabalığını ?Gözü Boynuz ile İzi Yıldız?da esprili bir öykü ve resimlemeyle anlatırken kabukların adlarını da örneklemiş: Salyangozun kabuğu kavkı, kaplumbağanın kabuğu bağa… Kitabın sonunda bu öykünün hangi gerçek olaydan, nasıl doğduğu da anlatılıyor. Yalvaç Ural?ın kitapları gerçekten çocuklar için mi yazılmıştır? İronisine bakarsanız, evet. Ancak ironinin yarı ışıklandırıp yarı gölgelediği hüzün bize tersini fısıldar. İlk kitabı ?Sincap?taki şiirler hüzün bakımından daha doğrudan ve zengindir. Kondusu yıkılan çocuğun isyanı, duvar saatinin yorgunluğu, oto tamircisi çocuklar… ve sokak çocukları: ?Onlar/Gemide doğan/ Çocukların adını/ Deniz kodular// Trende doğanlarınkini/ Demir// Peki ya sokakta doğanların ki/ Ne olacak?// Bunu da siz koyun çocuklar.? Duman bile üzgündür, dünyanın haline. Bu yüzden dünyaya inemez.
Yalvaç Ural?ın öyküleri Feridun Oral?ın çizgileriyle birleştiğinde ortaya tadına doyulmaz kitaplar çıkmış. ?Küçük Ayının Uzun Yolculuğu? bu kitaplardan biridir. ?Koca sarı portakal?dır güneş. Bu benzetme Feridun Oral?ın çizimiyle inanılırlık kazanır.
Feridun Oral?ın resimlediği Büyüklere Kedi Şiirleri ?Mırnâme? bir kedi şiirleri senfonisidir. Ölmüş kedilerin, otomobillerin ezdiği kedilerin, sokak kedilerinin şiirlerini Boğaz?da Argos gemicilerini bekleyen kedi-siren tamamlar.
Seramik Kedinin Şiiri ise bir aşk şiiridir: ?…Düşürüp kırma beni sevgilim/Saçılmasın parçalarım/İstanbul sokaklarına; /Yapıştırsan da ustalıkla/Birbirine/İnan sevgilim/Eksik kalacak Kızkulesi?nde bir yanım.?
Sevgi şiiri neden kedinin ağzından yazılmış diye soramazsınız. Yalvaç Ural?ın yüzüne kedilerin o muzip anlatımı yerleşiverir.
Sennur Sezer
(13/04/2012 tarihli Radikal Kitap Eki)
MIRNAME
Büyüklere Kedi Şiirleri
Yalvaç Ural, Resimleyen: Feridun Oral, Yapı Kredi Yayınları, 2012, 52 sayfa
KÜÇÜK AYININ UZUN YOLCULUĞU
Yalvaç Ural, Resimleyen: Feridun Oral, Yapı Kredi Yayınları, 2012, 36 sayfa
SİNCAP
Yalvaç Ural, Resimleyen: Betül Sayın, Yapı Kredi Yayınları, 2012, 64 sayfa
GÖZÜ BOYNUZ İLE İZİ YALDIZ
Yazan ve Resimleyen: Yalvaç Ural, Yapı Kredi Yayınları, 2012, 120 sayfa