Kategori: Albert Camus

Yaz – Albert Camus “insanlara daha iyi yardım edebilmek için bir an onları kendimizden uzak tutmamız gerekir”

Çöl kalmadı artık. Ada kalmadı. Oysa gereksinimini duyuyoruz. Dünyayı anlamak için bazı bazı ona sırtımızı dönmemiz gerekir; insanlara daha iyi yardım edebilmek için bir an onları kendimizden uzak tutmamız gerekir. Ama güç kazanmamız için zorunlu yalnızlığı, usun toparlandığı ve gözüpekliğin ölçüsünün alındığı uzun soluğu nerede bulmalı?

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tolstoy’dan Camus’ye, Kafka’dan Woolf’a ölümün ayrıntılı anlatımları

Trajedi ve yıkımı benliğinin bir parçası haline getiren Kafka’nın, edebiyat tarihinde yeni bir sayfa açtığını söylemek herhalde gereksiz. Yaşarken ölen, infazlara şahit olan, daha önce hiç karşılaşılmayan tekniklerle katledilen insanların varlığını eşeleyen Kafka, Brombert’e göre hasta ve titreyen bedenle çevrili bir ruh âdeta. Dahası, yazma eylemini “korkunç” hale getiren bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Düşüş – Albert Camus “İn­sa­nın ka­rak­te­ri olma­dı mı, bir yön­tem bul­ma­sı ge­rek.”

Gü­vensiz­li­ği ka­bul et­me­yen saf yü­rek­li bir in­san ta­nı­dım. Ba­rış­çıy­dı, öz­gür­lük­çüy­dü, tüm in­san­lı­ğı ve hay­van­la­rı ay­nı sev­giy­le se­vi­yor­du. Seç­kin bir ruh, evet, bu ke­sin. Avru­pa’­da, son din sa­vaş­la­rı sı­ra­sın­da kö­ye çe­kil­miş­ti. Evi­nin eşiği­­ne şöy­le yaz­mış­tı:“Ne­re­den ge­lir­se­niz ge­lin, hoş geldi­niz, bu­yu­run içeri.” Siz­ce kim ya­nıt ve­rir bu güzel dave­te? Mi­lis as­ker­le­ri! İçe­ri

OKUMAK İÇİN TIKLA

Camus ve Yabancı – Vedat Günyol

XX. Yüzyıl Fransasının, dahası, dünyasının düşünce yaşamına damgasını, dünyamızın, Bertrand Russell, Einstein, Sartre gibi yüceleri yanında, romanları, tiyatro yapıtları, politika yazılarıyla, tutumu davranışı, özel genel yaşamıyla, çıkarsız bir aydın örneğini vermiş bir insan olarak özel bir yeri var Camus’nün, yüzyılımızda. Albert Camus’nün dünya görüşü, yaşamın anlamsızlığından, saçmalığından kaynaklanan bir anlayış

OKUMAK İÇİN TIKLA

Albert Camus’nun Yabancı adlı romanından uyarlama film: Lo straniero izle

Albert Camus’nün Yabancı adlı romanından uyarlama. Kendi halinde bir katip olan Mersault, sahilde bir Arap’ı öldürür. Ortada hiçbir sebep yoktur. Annesi yeni ölmüş ve cenazesinde hiç üzülmemiş, ağlamamıştır. Tutuklanır ve idama mahkum edilir. Hayatın boş ve anlamsızlığını vurgulayan bir yapım. Tür: 480p, Dram, Türkçe Altyazı, Yabancı Filmler Yapım: 1967, Cezayir,

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Kılıç, eninde sonunda düşünceye yenilir.”

Napolyon, Fontanas’a şöyle demiş : «bilir misiniz dünyada en çok sevdiğim şey nedir? sadece kaba güçle hiçbir şeyin kurulamaması, iki şey dünyayı egemenliğinde tutar : biri kılıç, biri düşünce. Kılıç, eninde sonunda düşünceye yenilir.» Demek, fatihler de kederleniyor zaman zaman. bunca boş şan şerefi biraz olsun ödemeleri gerek elbet. ama,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Albert Camus – René Char mektupları

İki kardeş gibi “Yazışmalar 1946-1959”, Albert Camus’yle René Char’ın birbirine yolladığı mektupların eksiksiz bir dökümü. Franck Planeille’in yayına hazırladığı ve notlarla zenginleştirdiği kitap, ikilinin coşkulu dostluğunun da belgesi. Yıllardır üstüne çalışılan yazarla ilgili karşılaşılan en ufak bir bilgi ya da belge hazine anlamına gelir. En azından benim için Camus’ye dair

OKUMAK İÇİN TIKLA

Başkaldırdığı Kadardır İnsan – Zafer Köse

Bazıları sanıyor ki, insanlar bilinçsiz olduğu için başkaldırmıyor. “Cahil” diye yorum yapıyorlar. Oysa, gerçekleri görmek için bilgiden çok, cesaret gerekir. Görünce gereğini yapmayı kabul etmek, görmeyi göze almak gerekir. Vicdan gerekir. Yani, bilinçli varlığı yaratan, başkaldıran kişiliktir. Bu nedenle, başkaldırı, bilinçten önce gelir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Görevimiz dünyanın kendini yok etmesini engellemek – Albert Camus

Albert Camus’un ödül aldığı 1957 yılında yaptığı konuşma: Özgür akademinizin, bu cömert ve onur verici ilgisi karşısında, özellikle de bu ödülün kişisel liyakatlarıma baskın çıktığını dikkate alınca, yoğun bir şükran duygusu hissediyorum. Her insan, ya da daha güçlü nedenlerden dolayı, her sanatçı fark edilmek ister. Ben de istiyorum. Ancak kararınızın

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Sanatçı, yalanla ve kölelikle uzlaşamaz, çünkü…” Albert Camus

Ben kendi hesabıma sanatım olmadan yaşayamam. Ama, bu sanatı her şeyin üstüne koymuş da değilim. Tersine, onsuz edemeyişim, onun beni herkesle bir etmesi ve olduğumdan başka türlü olmaksızın herkesle bir düzeyde yaşatmasıdır. Sanat, benim için tek başına tadı çıkarılan bir şey değildir. Sanat bence, en büyük sayıda insanı, ortak acılar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Albert Camus’un tiyatro oyunları

Atmosferini Bulmuş Bir Külliyat Bir yayınevinin tiyatro kitapları basması zor iş. Alanla özel bir ilişkiniz yoksa ya da siz özel bir okur değilseniz, kitapçıların tiyatro raflarının önünde pek vakit geçirmezsiniz. Oyun metinleri ve tiyatro üzerine kuram kitapları çoğunlukla alanın uzmanları ve tiyatro bölümü öğrencileri tarafından okunur. Dergi ya da gazetelerin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Her şey alışkanlığa dönüşüyorsa, önemli düşünce ve eylemler sonunda anlamsıza dönüşür. – Albert Camus

Anlamsızlık antolojisi(1). İlkin, anlamsızlık nedir? Burada, kökensel bağ yanıltıcıdır. Anlamsız, anlamı olmayan demek değildir. Öyle olsa, gerçekten de dünya anlamsızdır demek gerekirdi. Us dışı ve anlamsız eş anlamlı değildir. Anlamsız bir kişi, pekala usçu olabilir. Anlamsız, önemsiz olan da değildir. Anlamsız olan önemli eylemler, ciddi ve görkemli tasarılar vardır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dünyayı aydınlatan ve onu katlanılır kılan… – Albert Camus

Dünyayı aydınlatan ve onu katlanılır kılan, dünya ile ilişki kurmamızı sağlayan — ve özellikle de bizi insanlarla bütünleştiren, o bildik duygudur, insanlarla ilişki içinde olmak her zaman yola devam etmemize yardımcı olur, çünkü ilişkiler hep gelişimleri, bir geleceği varsayar — ve ayrıca sanki tek görevimiz insanlarla ilişki kurarak yaşamaktır. Ama

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Kendimi herkes gibi yaşamaya, herkese benzemeye zorladım. ” Albert Camus

Yıllar boyunca herkesin ahlakına göre yaşamayı istedim. Kendimi herkes gibi yaşamaya, herkese benzemeye zorladım. Kendimi ayrı düşmüş hissettiğim zaman bile, bütünleşmek için öyle davranmak gerektiğini söyledim. Ama bütün bunların sonunda felaket geldi. Şimdi kalıntılar arasında dolaşıyorum, kuralsızım, tereddütler içindeyim, yalnızım ve bunu kabullenerek, tek oluşuma ve kusurlarıma boyun eğdim. Tüm

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Yalnızca doğruyla ve doğru için yaşayabilseydik…” – Albert Camus

Doğruyla ve doğru için yaşanacak. Önce, ne olunduğu gerçeği. İnsanlarla anlaşma içinde olmaktan vazgeçmeli. Olanın gerçekliği. Gerçeği aldatmaya kalkmamalı. Özgünlüğünü ve güçsüzlüğünü kabul etmeli. Bu özgünlüğe göre bu güçsüzlüğe kadar yaşamalı. Merkezde, en sonunda saygı duyulan varlığın sonsuz güçleriyle yaratım.

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Suç ve Cezayı okuduktan sonra ilk kez, yeteneğim hakkında kesin bir kuşku duydum.” Albert Camus

Suç ve Cezayı okuduktan sonra ilk kez, yeteneğim hakkında kesin bir kuşku duydum. Ciddi olarak, bu işten vazgeçme olasılığını ölçüp tarttım. Her zaman yaratımın bir diyalog olduğuna inandım. Ama kimle? Saldırının eleştiri yönteminin yerine geçtiği, ilkesi vasat bir kötülük olan edebiyat topluluğumuzla mı? Kısaca toplumla mı? Halk bizi okumuyor, burjuva

OKUMAK İÇİN TIKLA