Kategori: Anlatı

Fethiye Çetin’in ‘Zulamdaki Şiir- Parça Parça Anılar’ adlı kitapta, 12 Eylül rejiminin hukuksuzlukları ve temel insan haklarının nasıl ihlal edildiği anlatılırken, sistemin işleyişinin arka planı da ortaya konuluyor.

Avukat Fethiye Çetin’in yeni kitabı ‘Zulamdaki Şiir- Parça Parça Anılar’ çıktı. Kitapta cezaevindeki anılarına yer veren Çetin, idama bakış açısının o dönem değiştiğini anlattı. Fethiye Çetin’in ‘Zulamdaki Şiir- Parça Parça Anılar’ adlı kitabı okurlarıyla buluştu. Kitap, 12 Eylül dönemi Türkiye’sinde yaşanan insan hakları ihlallerini ve cezaevi deneyimlerini derinlemesine ele alıyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kitap, ana izleği bisiklet olmakla beraber çevre sorunlarından savaşların yarattığı acılara, tarihî anekdotlardan teknolojik gelişmelere uzanan zengin bir içeriğe sahip.

Bisikletle bütünleşmiş Aydan Çelik’in kaleme aldığı Nâzım Hikmet’in Bisikleti yalnızca bir bisiklet veya Nâzım Hikmet kitabı değil… “Bisiklet” konusunda ülkemizdeki en yetkin isimlerden biri olan Aydan Çelik, Nâzım Hikmet’in Bisikleti’nde iki sevdiğini bir araya getiriyor: Nâzım Hikmet’in üç yaşında, üç tekerli bir bisiklet arkasında başlayan hikâyesinin izini sürüyor. Bu izi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Deniz Gezmiş’in parkasının sırrı

68 hareketinin simgesi Deniz Gezmiş’tir. Deniz’in simgesi ise tutuklandığında da üzerinde olan meşhur parkasıdır. İdamından sonra Deniz’in parkası, onun ideallerini paylaşan gençler arasında moda oldu. Deniz’in parkası üzerine bugüne dek birçok hikâye anlatıldı. Bazıları onu bir Amerikan askerinden zorla aldığını söyler. Bazıları ise Amerikan pazarından satın aldığını. Ancak parkanın gerçek

OKUMAK İÇİN TIKLA

CARL GUSTAV JUNG’un Sigmund Freud hakkında düşünceleri

Sigmund FreudPsikiyatrist olmayı seçmekle zihinsel gelişme maceram başlamış oldu. Tüm saflığımla akıl hastalarını dıştan izlemeye başladım ve çarpıcı ruhsal süreçlerle karşılaştım. Bu vakaları içeriğini hiç anlamadan not ediyor ve sınıflandırıyordum. Zaten bu vakalar “patolojik” diye değerlendiriliyor ve iş orada bitiyordu. Zamanla daha iyi anladığım, paranoya, manik depresif delilik ve psikojenik

OKUMAK İÇİN TIKLA

Orhan Veli öldüğünde cebinden çıkan şiir

Sabahattin Eyuboğlu, Orhan Veli’nin ölümünden yaklaşık bir ay sonra Nahit Hanım’a yazdığı mektuptan üzerinden çıkan şiirin “Gelirli Şiir” olduğunu öğreniyoruz. Mektupta ilgili bölüm şöyle: “Cebinden otuz kuruş ile birlikte yalnız Gelirli Şiir çıkmıştı. Hani şu İstanbul’dan ayva da gelir, nar gelir.. Biliyorsunuz.” (Bir Roman Kahramanı Orhan Veli, Haluk Oral, YKY,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi’nin 1720-1721 Yılı Paris Sefâretnâmesi: YOLCULUK

YOLCULUK Cuma gecesi hava, bulut, fırtına ve yağmurla karmakarışıktı. Lapseki’yi bir saat gerilerde bırakmıştık, kaptan tam yemeğe oturduğu sırada bir de ne görelim: Kalyon ağır ağır kıyıya yanaştı ve karaya oturuverdi. Bu manzara karşısında biz Fransa yolcuları öyle perişan olduk ki, o dakikalardaki mânevi bozgunu burada anlatamam. Neyse biraz sonra çevreden yardım istemek zorunda kaldık.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sezai Karakoç ve Cemal Süreya’nın şiirler yazdığı aşık olduğu kadın Muazzez Akkaya ilk kez anlatıyor.

Muazzez Akkaya 70 yıl sonra ilk kez konuştu: Sezai Karakoç ve Cemal Süreya’yı anlattı. Şair Sezai Karakoç’un adına Mona Roza şiirini yazdığı, Cemal Süreya’nın soyadından bir harf eksilttiği Muazzez Akkaya, o dönemde Sezai Karakoç ve Cemal Süreya arasında yaşananları ve kendisinin bilinmeyen yönlerini anlattı. Muazzez Akkaya, Sezai Karakoç ve Cemal

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Ne dağı bu?” diye sordum. “Ararat” dediler. – Aleksandr Puşkin

Koğuştan taze sabah havasına çıktım. Güneş doğuyordu. Dupduru gökyüzünde iki başlı, karlı bir dağ parlıyordu. Gerinirken: “Ne dağı bu?” diye sordum. “Ararat” dediler . Seslerin etkisi ne kadar güçlü! Var gücümle baktım bu efsanevi dağa. Yenilenme ve yaşam ümidiyle onun doruğuna yanaşan Nuh’un gemisini, biri idamın öteki barışın simgeleri olarak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Edip Cansever’in kendi kaleminden otobiyografisi “Bir renk, bir koku gibi kalsın sende”

8/8/1928. Babam Kur’an’ın arkasına yazmış doğduğum tarihi. Sonra da nüfusa kaydettirmiş. Pek sevinmiş erkek olmama. Benden önce iki kız, benden sonra bir kız, böylece dört kardeş oluvermişiz. Doğduğum ev İstanbul’da, Beyazıt’ın arkalarında, Soğanağa dedikleri bir yer. Annem küçükken göstermişti : “İşte sen bu evde doğdun!” Bir süre sonra –herhalde ben

OKUMAK İÇİN TIKLA

Anton Çehov ile ilgili anılarım – Maksim Gorki

Bir gün beni Küçükköy e, yanına çağırdı. Burada bir parça toprağı ve iki katlı, küçük, beyaz bir evi vardı. Bana malikânesini gösterip heyecanla konuşmaya başladı: “Çok param olsaydı, hasta köy öğretmenleri için bir sanatoryum kurdururdum burada. Pencereleri büyük, tavanları yüksek, aydınlık bir bina yaptırırdım. Çok güzel bir kütüphanem, çeşitli müzik

OKUMAK İÇİN TIKLA

Anton Çehov’un cenaze töreni – Maksim Gorki

Moskova’nın “tatlı sevgilisi” yazarın naaşı, kapısında iri harflerle “istiridye için” yazan yeşil bir vagonla getirilmişti. Yazarı karşılamak üzere istasyonda toplanmış olan küçük kalabalığın bir kısmı, Mançurya’dan getirilmiş olan General Kellerin naaşının ardından yürüyor ve Çehov’un neden askeri bando müziği eşliğinde gömüldüğüne şaşıyorlardı. Yanlışlık ortaya çıktığı zaman bazı neşeli insanlar kıs

OKUMAK İÇİN TIKLA

Anton Çehov’un Maksim Gorki’ye anlattığı hayali

Bir gün beni Küçükköy’e, yanına çağırdı. Burada bir parça toprağı ve iki katlı, küçük, beyaz bir evi vardı. Bana “malikânesini” gösterip heyecanla konuşmaya başladı: “Çok param olsaydı, hasta köy öğretmenleri için bir sanatoryum kurdururdum burada. Pencereleri büyük, tavanları yüksek, aydınlık bir bina yaptırırdım. Çok güzel bir kütüphanem, çeşitli müzik aletlerim,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yusuf Aslan’ın hemşiresi: Gözlerini açtı, “Deniz yakalandı mı” dedi. Yakalanmıştı ama ben “yakalanmamış” dedim, üzülmesin diye.

Gönül Yücel Hastaoğlu, henüz birkaç aylık hemşire olarak ilk atandığı Sivas Numune Hastanesi’nde, Şarkışla’da yaralı olarak yakalanıp getirilen Yusuf Aslan’a hemşirelik yaptı. 1972’de 6 Mayıs gecesi Deniz Gezmiş ve Hüseyin İnan ile birlikte idam edilen Yusuf Aslan’a bir hafta bakan Gönül Yücel Hastaoğlu 49 yıl sonra o günleri anlattı. Türkiye

OKUMAK İÇİN TIKLA

Deniz Gezmiş, Hasretinden Prangalar Eskittim’in şiirlerinde hangi dizelerinin altını çizmişti?

Baba (…) Sen eskiden şiirden hoşlanırdın bilmiyorum şimdide hoşlanıyormusun. Ahmed Arif adlı bir şair var. Hasretinden prangalar eskittim” diyede bir kitap çıkardı bilgi yayınevinden. Onu alıp oku çok hoşuna gidecek. Bak sana ondan bir parça yazıyım. Akşam erken iner mahpushâneye / Ejderha olsan karetmez ne kavgada ustalığın / Nede çatal

OKUMAK İÇİN TIKLA

Abim Deniz (Hiç Yayınlanmamış Mektup ve Fotoğraflarla Hamdi Gezmiş’in Anıları) – Can Dündar

“Bu kitapta Deniz’in durgun, fırtınalı, eğlenceli, dalgalı hallerini ve yer yer derinliklerini bulacaksınız. Neden bugün hâlâ on binlerce çocuğun adında yaşadığını, her kesim tarafından sevilip sayıldığını, ölüm yıldönümlerinde nasıl olup da her yıl biraz daha büyüyen kalabalıklar toplandığını, her direnişte, her mitingde isminin niçin ısrarla anıldığını, neden Gezi Direnişi patladığında

OKUMAK İÇİN TIKLA