Kategori: Anlatı

Turgut Uyar’ın çocuklarıyız

Militarist sloganlara inat Gezi’de, ağaçların hışırtısında yükselmişti başlıktaki cümle. Böylece şiir, fildişi kulelerden bir kez daha sokağa inmiş şairlerin dokunuşları bizlere bir kez daha fısıldamıştı. Ama “Turgut Uyar’ın Çocuklarıyız” kitabı, sadece bu metafor üzerinden yükselmiyor, bizlere dört evladının anıları ile o güzel şairi anlatıyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Örümcekçinin Hikayeleri – Hugo Chavez

“Amerikan işgali; o savaş dört saat bile sürmez,” ya da “Amerika asker göndermeden bu ülkeyi kontrol altına alır,” deme gafletine düşenler son derece yanılmaktadır. Bir milyon asker de gönderseler başaramazlar. Bu ülkeyi kimse kontrol edemez! Sadece biz Venezuelalılar bu ülkeyi ileriye taşırız! Bunu sadece biz yapabiliriz!”

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski’nin çocuğunu kaybedişi. “Onu bir daha hiç görmeyeceğimi düşünemiyorum.”

Şubatta, sabırsızlıkla beklenen şey oldu: Dostoyevski’nin ilk çocuğu doğdu. Madam Snitkina, Petersburg’dan gelmek niyetindeydi ama hastalığı bunu engelledi. Anna’nın ilk sancılan başladığında, kocası güçlü bir sara nöbetinin etkisiyle uyuyor, kendisinden geçmiş bir halde yatıyordu; Anna onu kaldırmaya cesaret edemedi. Evde yarı-budala bir hizmetçiden başka kimse yoktu ve Anna bütün gece

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Bu satırları buz gibi odamda yazıyorum. Ne odun ne kömür alacak param var.” Orhan Kemal

(1960’lı Yıllar) Bu yıllarda da parasızlığı had safhadadır. Mali durumu için “Fecinin de fecii!” demektedir. Ne sinema ne de gazetelerde roman üzerine iş vardır. Bu sırada bir arkadaşının akıl vermesiyle vadeli olarak iki adet buzdolabı alır. Bunları yarı fiyatına peşin satarak dört aylık ev kirasını ve diğer borçlarını öder. Bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Doris Lessing’den ‘Anılar’

Lessing, edebiyat tarihinin en dikkat çekici kadınlarından biri. Feminist yazının önemli eserlerinden olan “Altın Defter” gibi büyük ilgiyle karşılanmış bir romanın yanında “Hayatta Kalma Güncesi” gibi başarılı bir ters ütopyaya imza atmış, son romanı “Yarık” 2007’de yayımlandığında aynı yıl Nobel Edebiyat Ödülü’ne ve daha pek çok önemli edebiyat ödülüne değer

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nazım Hikmet ‘in Tavşan Hikayesi

Zaman zaman zararsız mahkûmlar hapisten jandarma eşliğinde çıkarılarak devletin inşaat, yol, temizlik gibi işlerinde çalıştırılır. Babam da, Nâzım Hikmet de bu şekilde dışarı çıkar, hem çalışır hem de hapishane ortamından uzaklaşmış olurlardı. Böyle günlerden bir gün babam küçük bir çocuğun elinde tavşan yavrusu tuttuğunu görmüş. Çocuk satmak istiyor fakat diğer

OKUMAK İÇİN TIKLA

Orhan Kemal ‘in şiir yazmayı bırakmasında Nazım Hikmet ‘in belirleyici rolü

Hayatın tesadüfü müdür, bir sanatçının yıldızının parladığı ânın gelmesi midir, kader dediğimiz alınyazısının yazıldığı gün müdür bilinmez, tarihler 5 Aralık 1940 Perşembe gününü gösterdiğinde Nâzım Hikmet Çankırı Cezaevi’nden, sağlık nedeniyle Bursa Cezaevi’ne nakledilmiştir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Oktay Akbal’a Mektuplar

Akbal’a arkadaşı, dostu, tanıdığı 40 yazarın gönderdiği ve 70 yıllık bir dönemi yansıtan 138 mektup yer alıyor Oktay Akbal’a Mektuplar’da. Başkalarının mektuplarını okumakta, buna iznimiz olduğu zamanlarda dahi hafif suçlulukla karışmış tuhaf bir zevk vardır. Mahreme adım atmaktır çünkü bu. İki kişinin arasındaki en dolaysız en samimi paylaşıma dahil olmak…

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aziz Nesin’in Madımak Katliamı’yla ilgili notları yayımlandı!

Nesin Vakfı, Aziz Nesin’in Madımak Oteli Katliamı’na dair aldığı Eski Türkçe notları yayımladı. Nesin Vakfı daha önce, kendilerinde bulunan metinleri çözerek 13 kitap halinde basmıştı. Şimdi sayısı 400 bini aşan belgeleri ve içeriğini tasnif etmeye çalışan vakfın Genel Müdürü Süleyman Cihangiroğlu Taraf’a konuştu.

OKUMAK İÇİN TIKLA

‘Erikler Çiçek Açınca: Nurhak’ı Hatırlamak’ ve Tom Joad’un hayaleti

68 kuşağıyla -ve tabii THKO’yla- ilgili birçok anı ve tanıklık kitabı yazıldı. Ancak geçtiğimiz ay Ayrıntı Yayınları’ndan çıkan “Erikler Çiçek Açınca: Nurhak’ı Hatırlamak” beni en çok etkileyenlerden oldu. Tuncer Sümer’in anlattığı hikaye, yazarlarının da belirttiği gibi, ‘kendinin de içinde olduğu bir ortak tarih’. O ortak tarihte yanılgılar, umut, dostluk ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Biz patronlar gibi Allah’ın cezası herifler değiliz.” Ara Güler

“PAMUK TARLALARINDA IRGATLIK YAPTIM, GAZETECİLİK BUDUR!” – Cumhuriyet’te yazı dizisi olarak yayımlanan “Can Pazarı” röportajı film gibi. – Fikret Otyam yaptı röportajı, fotoğrafları da ben çekeceğim ama başıma gelmeyen kalmadı. Pişmiş tavuk daha mutlu yani. Pamuk tarlalarında ırgatlık yaptım. Geliyorlar böyle adamları seçip topluyorlar, bindiriyorlar kamyonlara, yallah! Fikret bir kamyona

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ara Güler, neden obje ve doğa çekmiyorsunuz?

– Obje ve doğa çekmiyorsunuz. – Yaşamı çekerim. Ben insanın derdiyle uğraşan adamım. İnsanın hayatını ve dertlerini çekerim. – Doğu’yu çekmeyi seviyorsunuz. – Doğu’da daha çok iş var çünkü. Pozisyon var, yaşam var, dert var. Batı’da ne var, keyifleri yerinde evi var, arabası var, parası var. Neyini çekeceğim?

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ara Güler, kimin fotoğrafını çekememek içinizde ukde kaldı?

“ŞARLO VE SARTRE’I ÇEKEMEDİM, İÇİMDE UKDE” – Kimi çekememek içinizde ukde kaldı? – Şarlo (Charlie Chaplin) ve Sartre (Jean Paul). Chaplin’e mektup yazdım, yanıt gelmedi. Evine gittim, karısıyla konuştum. Herif yukarıda ama inmedi aşağıya. Felçti, öyle resmi çekilsin istemedi adam. Einstein (Albert) ölmüştü zaten. Ama şükür ki Picasso’yu (Pablo) çektim

OKUMAK İÇİN TIKLA

“6 – 7 Eylül Olayları’na Orhan Kemal ve Mehmet Cemal’le tanık olduk” Ara Güler

– 6-7 Eylül Olayları’nı nasıl çektiniz? – Orhan Kemal’le Harbiye’ye kadar yürümüştük. Sonra Taksim Sineması’nın karşısında Eftalupos kahvesini yıkmaya başladılar. Orada da Mehmet Cemal’le gördük olanları. Babamın eczanesi de orada, bir şey olmadı ona. Ama bir baktım elini kesen babamın dükkanına gelip tedavi oluyor. Dacat Güler Ecza Deposu’ydu adı. Anlamamışlar

OKUMAK İÇİN TIKLA

«Her sanık, hakkında verilecek mahkûmiyet kararının ileri bir tarihe ertelenmesine çalışır.» Kafka

Tatra’daki sanatoryuma giderken Kafka’yla vedalaştığımızda: «İyileşecek ve sağlığınıza yeniden kavuşup döneceksiniz», dedim, «İleride yoluna girecek yine her şey. Her şey bir başka türlü olacak,» Kafka, sağ elinin işaret parmağını göğsüne dayayarak gülümsedi. «Gelecek’i şimdiden içimde taşıyorum. Değişen bir şey varsa, gizli saklı yaraların kendilerini açığa vurmasından başka bir şey olmayacak»»

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aziz Nesin dürüstlüğü – Ayşe Başcı

İnsanın okuma alışkanlıkları zamanla değişebiliyor. Mesela ben 14-15 yaşlarımdayken okuduğum kitaplarda beğendiğim cümlelerin ya da dizelerin altını çizerdim. 19-20 yaşlarındayken kitaba yüklediğim “abartılı kutsallık” nedeniyle bu alışkanlığımdan vazgeçtim. 30’lu yaşlarımda ise çok sevdiğim bir arkadaşımın kitaplarında kimi satırların altını çizmekle kalmayıp sayfa kenarlarına notlar aldığını, bu şekilde hem öğrendiklerini pekiştirdiğini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Turgut Uyar’ın Çocuklarıyız

DervişAydın Akkoç’un, onun dört çocuğuyla, Semiramis Uyar’la, Şeyda Uyar Dikmen’le, Tunga Uyar’la ve Turgut Uyar’la yaptığı söyleşiler şairle ilgili çok şey öğrenmemizi sağlıyor. Sadece şairle ilgili değil, Tomris Uyar’la, başka edebiyatçılarla, arkadaşlarıyla ilgili… Türkiye’nin (bu arada Posof’un, Terme’nin, Ankara’nın, İstanbul’un), edebiyat ortamının, gündelik hayatın “o vakitleriyle” ilgili… Ve tabii baba-çocuk

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sabahattin Ali’nin diksiyonu

Dilindeki hafif pelteklik sahneye çıktığında kayboluveren Sabahattin Ali sözcüklerin doğru telaffuz edilmesinde ve vurgulanmasında son derece dikkatlidir. Etrafındakiler bir sözcüğü yanlış söylediklerinde ya da vurguladıklarında, “Huyum kurusun, bir diksiyon yanlışı yakaladım mı düzeltmeden duramam” deyip doğrusunu söylermiş. Sabahattin Ali,

OKUMAK İÇİN TIKLA

M. Şehmus Güzel’in Söylemek Yazmak isimli yeni kitabı çıktı

Batman’dan haber var. Batmane Yayınevi edebiyat ve yayın dünyamıza girdi, ilk yayınlarından biri olarak M. Şehmus Güzel’in Söylemek Yazmak isimli kitabını sundu. Geçmişimizi iyi bilmek, kendimizi tanımak ve tanıtmak ve özellikle tarihleri es geçilmek, unuturulmak istenen halkların tarihinin eksiksiz yazılabilmesi için sözlü tarihin önemine vurgu yapan yazar, sözlü tarihin araç

OKUMAK İÇİN TIKLA