Kategori: Öykü Kitapları

Tarık Dursun K.’nın Öykü Evreninde Kuram, Kavram ve İnsanlık Halleri

Tarık Dursun K.’nın öyküleri, 20. yüzyıl Türkiye’sinin toplumsal ve bireysel çalkantılarını yansıtan bir ayna gibidir. Eserleri, modernist ve realist anlatıların kesişiminde, insanlık durumunu evrensel ve yerel unsurlarla harmanlayarak derin bir sorgulama sunar. Bu metin, onun öykülerini kuramsal, kavramsal, psişik, politik ve politik psikolojik perspektiflerden ele alarak, anlatılarının estetik, ideolojik ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Yılbaşı Öyküsü – Vladimir Dudintsev “Bir dakikasını bile ziyan etmek istemeyeceğimiz bir hayat ve her saniyesini yüreğimizde hissedebileceğimiz günlerin hayalini kurmak…”

Vladimir Dudintsev, Bir Yılbaşı Öyküsü’nü yazdığında bu öykünün Türkiye’de bu kadar sevileceğini tahmin edemezdi. İnsanlığın derin aclarını dindirmek için uğraş verilen bir araştırma laboratuarında “zaman öğretmen”in bilim insanlarına baykuş kılığında musallat oluşunun büyüleyici öyküsüdür bu. Bir yılbaşı öyküsü, yeni yılla yüz yüze gelmek isteyenler için bire birdir: Ben bir peri masalı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Erdem Özgül’ün Unutulmuş Ataların Gölgesi adlı öykü kitabı bir başınaları anlatır. Kopuk bağların bağsız da durabileceğini gösteren bir kitaptır.

Erdem Özgül’ün Unutulmuş Ataların Gölgesi adlı öykü kitabı Dipnot Yayınları tarafından yayımlandı. Erdem Özgül’ün Unutulmuş Ataların Gölgesi (2023) adlı öykü kitabı bir başınaları anlatır. Kopuk bağların bağsız da durabileceğini gösteren bir kitaptır. Birbirinden farklı geçmişleri, karanlığı/aydınlatılmamışı, acıyı, kavuşmayı dile getirir. Farklı azınlıklar ve ülkelerden gelen mülteciler, işçiler tek bir kitapta

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yordanka Beleva’nın Keder’deki öykülerinin anlatıcıları kişilere, nesnelere, anlara, sahnelere, olgulara ve onları ifade edebilmek için bulunmuş, uydurulmuş kelimelere hep bakadurduğumuz yerden farklı bir noktadan bakıyorlar.

Yordanka Beleva’nın Keder’deki öykülerinin anlatıcıları (bazılarının aynı kişi olduğunu düşünebiliriz, ama öbürlerinin de yaklaşım ve bakış açıları onunla hayli ortak) kişilere, nesnelere, anlara, sahnelere, olgulara ve onları ifade edebilmek için bulunmuş, uydurulmuş kelimelere hep bakadurduğumuz yerden farklı bir noktadan bakıyorlar. İfade edilenlerden çok ifadeler önemli; düzayak, yalınkat, meşruluğunu sürekli yinelenmekten

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zaven Biberyan’ın Deniz adlı öykü kitabı

Yalnızlıktır denizin tek yasası,Aşkın altın yasasıdır o.(Melih Cevdet Anday) Zaven Biberyan (1921-1984) çağdaş Ermenice edebiyatının en önemli isimlerinden biri. Türkiyeli ve sosyalist bir Ermeni olması ve yazdıklarının Türkiye Ermenileri için dönüm noktası olan olay ve dönemleri içermesi nedeniyle de ayrı bir önem taşıyor. Aras Yayınları bundan birkaç yıl önce yazarın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Badal’ın bu kitabı bize sadece Googol’ün hikâyesini anlatıyor. Kaçmayan ve kabul etmeyen ama hayatını değiştirmekten de korkmayan ve sonunda kendisi olabilen Googol’ün hikâyesi

Herkes sizden bir şeyler olmanızı ister. Herkesin, anne-babanızın, akrabalarınızın, dostlarınızın, öğretmenlerinizin sizin kim olmanız gerektiği veya kim olduğunuzla ilgili mutlaka fikirleri vardır. Kimine göre doktor olmanız gerekir, kimine göreyse avukat; kimine göre müzik kulağınız vardır, kimine göreyse voleybolcu olacak kadar atletiksinizdir; kimine göre size uzun saç yakışıyordur, kimine göreyse kısa;

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sevtap Ayyıldız: Yıllarca ders olarak anlattığım filozofların düşünceleri yazarken hep yanı başımda oluyor. Bir öyküde Spinoza öykü kahramanımın rüyasına giriyor, başka bir öyküde Descartes’in meşhur cümlesi geçiyor ya da Platon’un mağara alegorisine gönderme yapılıyor.

Daha evvel Belleğin Bahar Temizliği, Ne Mutlu Apartmanı gibi eserleriyle tanıdığımız Sevtap Ayyıldız’ın yeni öykülerinden oluşan Aylak Adamın Düşleri adlı kitabı SRC Kitap tarafından yayımlandı. Sözcükleri bir büyücü ustalığıyla kullanan, kalemini günlük hayatta hepimizin yaşadığı hikâyelerle şekillendiren Ayyıldız’la hem yeni kitabına hem de edebiyata dair kısa bir sohbet ettik. Yeni

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yazarlar öykülerinde farklı gezegenler ve farklı uygarlıkları kullanarak savaş karşıtı bir tutum sergiliyorlar. Bilimkurgunun iyi kullanıldığında gayet iyi sonuçlar verebildiğine aslında en büyük kanıt bu kitapta bulunan öykülerdir.

Metis Yayınları’ndan çıkan, Bülent Somay’ın derlediği ve yine Bülent Somay, Nesrin Kasap ve Şencan Topaloğlu‘nun çevirmen kadrosunda bulunduğu bir kitap “Asker Kaçağı”. Kitap, bilimkurgu yazarlarının, savaş karşıtı bilimkurgu öykülerinden oluşuyor. Aralarında Müfit Özdeş’in de bulunduğu, toplam 7 yazar ve 8 öykülü bu derleme ilk olarak 1991 yılında basılıyor. Aradan geçen

OKUMAK İÇİN TIKLA

2001 ve Ötesi. Zaman yolculuğundan uzay operasına, bilimsel araştırmalardan galaksiye yayılan insanlığa dek geniş bir yelpazeye sahip bu öykülerin her birinin kendi içinde başarılı yanlarının bulunduğunu söylemek mümkün.

1989 yılında, Şükran Yurdagül tarafından derlenip Türkçeleştirilen, 5 yazarlı ve toplamda 9 öyküden oluşan, Engin Yayıncılık’ın yayımladığı bir kitap 2001 ve Ötesi. Zaman yolculuğundan uzay operasına, bilimsel araştırmalardan galaksiye yayılan insanlığa dek geniş bir yelpazeye sahip bu öykülerin her birinin kendi içinde başarılı yanlarının bulunduğunu söylemek mümkün. Alanında en büyük

OKUMAK İÇİN TIKLA

7 usta bilimkurgu yazarından 7 öykü

Metis Yayınları’nın ilk olarak 1993 yılında derleyip yayımladığı kısa öykülerden oluşan bu kitap, aradan geçen uzun zaman içinde çok fazla rağbet görmemiştir. Elbette buna Türkiye’de bilimkurgunun gözde bir tür olmaması sebep olarak gösterilebilir. Sedef Öztürk ve Levent Mollamustafaoğlu’nun derleyip çevirdiği kitapta 7 usta bilimkurgu yazarından 7 öykü bulunuyor. Öykülerin tek

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çehov’un Mujikler isimli öyküsü; köylülerin dertlerini, hayallerini, isteklerini, iyiliklerini, kötülüklerini, birbirleriyle olan ilişkilerini masaya yatırıyor.

“Sefil, yoksul bir aileydi bu.” Öykü dendiğinde edebiyat tarihinde ilk akla gelen isimlerden biri olan Anton Pavloviç Çehov, 1860’da Rusya’da doğdu. Tıp mezunu olan ve doktorluk yapan Çehov’un edebiyata olan yoğun ilgisi, onu bu alanda üretim yapmaya itti ve hayatı boyunca bu uğraşını sürdürdü. Eserleriyle Rus edebiyatını zirveye taşıyan isimlerden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Fethiye Çetin ‘Zulamdaki Şiir’de destansı direniş öykülerine yer vermiyor. Aksine sıradan insanların, birlikte nasıl kahramanlaştıklarını, direnişin insan kalabilmek için neden tek yol olduğunu anlatmayı başarıyor.

Bozuk bir saatin günde iki kez gerçek zamanı gösterdiği aforizmasında gizli olan bir diğer anlam, bozuk saatin gösterdiği zamanın bazen insanların ya da toplumların gerçek zamanı olarak donuklaşması, katılaşması, yıllar geçse de o zamanın bir türlü aşılamamasıdır. Türkiye için bu kırılma anı, hep 12 Eylül 1980 olmuştur. Zamanın efendileri bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bulgaristan’ın çağdaş yazarlarından Yordanka Beleva sahip olma ve kayıp odağında ilerleyen öykülerle Bulgar yaşamına ait kodları görmemizi sağlarken en çok da kadınların zorlu hikâyesini ele alıyor.

Keder, hem şiirleri hem de öyküleriyle tanınan Bulgaristan’ın çağdaş yazarlarından Yordanka Beleva’nın Türkçeye çevrilen ilk öykü kitabı. Yirmi kısa öyküden oluşan kitapta ’yirmi iç çekiş’ var diyebiliriz. Bu öyküler kimi zaman insanların başına gelen çok büyük talihsizlikleri dile getiren kimi zaman da yaşamın sıradanlığında, çok da fark edilmeyen ama muhatabında

OKUMAK İÇİN TIKLA

Boğaziçi’nde Balık (öyküler) – Gündüz Vassaf “Meçhul balıklara”

“İstanbul yıllardır bir simge arayışında. Bunun için reklam şirketlerine bile sipariş veriyor günümüzün aklıevvel politikacıları. Lale mi olsun, Kız Kulesi mi? Boğaz Köprüsü mü? Sultanahmet ya da Süleymaniye gibi camiler, Topkapı gibi saraylar ve Ayasofya var aday olarak. Olanlarla yetinmeyip çılgın projeleriyle şehre damga vurmak isteyenler de var. Oysa şehir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Trevor’ın çok şey anlatan son öyküleri

William Trevor’ın geçen günlerde yayımlanan ‘Son Öyküler’ kitabı Yağmurdan Sonra’da olduğu gibi yalnız insanların umutsuzluklarını, hayal kırıklıklarını, terk edilmiş kadınların deneyimlerini, kendini dışlanmış hisseden karakterlerin hüzünlerini ve orta sınıf evliliklerin çelişkilerini sıklıkla karşımıza çıkarıyor. Bu kez kadın hikâyelerini daha çok konu edinmiş Trevor. Ama öykü karakterlerinin çoğu yine kendilerine ait

OKUMAK İÇİN TIKLA

Boş Kentin Masalı – Ergün Doğan

Bu hikâye aslında bir kentin var oluş ve yok oluş hikâyesidir. O nedenle bu hikâyeyi kadınıyla çocuğuyla, otuyla böceğiyle ve kurduyla kuşuyla bütün bir kent anlatmalıydı. Hep bir ağızdan, kesintisiz ve tek bir ses gibi anlatmalıydı. Bu kesintisiz ve hep bir ağızdan anlatımla giydirilmiş çok yönlü aydınlatma tekniği gibi deneysel

OKUMAK İÇİN TIKLA