Etiket: Edebiyat Dizisi

Sait Faik’in Dünyası – Afşar Timuçin

Edebiyatımızın yapı taşlarını düşündüğümüzde ilk akla gelen kişilerden biri de Sait Faik’dir. Öykü sanatının bu büyük ustası gerçek bir insancı ve kılı kırk yaran bir gözlemci olarak bu ülke insanının yaşam değerlerini her yönüyle tartışmış bir düşünürdür. Onun öykülerinde özellikle İkinci Dünya Savaşı’yla gelen sıkıntıların yansılarını buluruz. Sait Faik gerçek

OKUMAK İÇİN TIKLA

Son İnsan – Mary Shelley “apokaliptik romanın ilk modern örneği”

Gotik edebiyat alanı, kadın yazarların sivrildiği bir türdür. Bazı eleştirmenler bu olguyu kadın yazarların özel yaşamlarında babalarından, sevgililerinden ve kocalarından gördükleri baskı, taciz ve zulümden etkilenmelerine bağlarlar. Mary Shelley de 1826’da yayımlanan Son İnsan romanıyla gotik edebiyata özgü bilimkurgunun alt türü olan apokaliptik romanın ilk modern örneğini veren ve bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yalnızlık Avutmaz – Jose Marti

Küba bağımsızlık mücadelesinin ozanı José Martí’nin ilk ve tek romanı Yalnızlık Avutmaz’da iliklerine kadar hayata saplanmış, kendi dünyalarının anaforunda dönenip duran üç arkadaşın kimi zaman trajik,kimi zaman trajikomik yaşamları anlatılıyor. Şiirsel bir anlatımın yoğun olduğu romanda Martí, kendi yazın dilinin sınır uçlarına seyahate çağırıyor okurlarını. İnsanlardaki büyüklük sevdası, mutlaka göğsünün

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gözyaşının Kimyası – Peter Carey

Catherine Gehrigin Swinburne Müzesinde çalışan ilk kadın horolojist; zaman ölçerleri, saatleri, otomatonları ve diğer kurmalı motorları restore edip çalışmasını sağlayan bir uzman. Kırklı yaşlarına merdiven dayamış Catherine, on üç yıllık gizli sevgilisi Matthew Tindall’ın ani ölümü üzerine sarsılacaktır. Acısını ya da sırrını paylaşacağı kimsesisi yoktur. Ne var ki cenaze töreninde

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Dracula” yazarının kayıp günlüğü…

Dünya edebiyatının en önemli eserlerinden “Dracula”nın yazarı Bram Stoker’ın, ölümünün 100. yıldönümünde yayımlanan ve pek çok edebiyatseverin merakla beklediği kayıp günlüğü okur karşısına çıkıyor. İthaki Yayınları’nın Kalem ve Yaşam dizisinin ilk kitabı olma özelliğini de taşıyan “Bram Stoker’ın Kayıp Günlüğü”, Stoker’ın 1871-1882 yılları arasındaki yaşantısına ışık tutmakla birlikte, gotik edebiyatın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Eski Evin Kadınları – Göksu

“sizin temsil ettiğiniz dünya korkutuyor beni oysa hala hayal kurabilen insanlar, gençler, kadınlar var” Anadolu?nun, özellikle Çukurova?nın farklı kişilik, davranış biçimleri ve değer yargılarına sahip, sıradan gibi algılanan özellikle kadın bireylerinin yaşam öykülerinden kesitleri yalın ama çarpıcı, etkileyici ve duyarlı bir dille anlatıyor yazar. Kimi zaman art niyetsiz bir inanç

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yaşar Kemal’in Yapıtlarında Kürtler – Rohat Alakom

Rohat Alakom bu çalışmasında Yaşar Kemal’in yapıtlarında Kürtlerin izini sürüyor. Can derdine düşmüş yoksul Kürtlerin yüzyıllık çırpınışı, çığlıkları, insanların ölüleri için yaktığı ağıtlar, gördüğü acı ve ızdırap, jandarma despotizminin yarattığı tedirginlik ve her şeyden önce insanlarda yan yana yaşayan hüzün ve umudun yarattığı sarsıcı etkinin gücünü bütün çıplaklığıyla Yaşar Kemal’in

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kadın ve Kertenkele – Wilhelm Hermann Jensen

Carl Gustav Jung, 1906 Haziran’ında, meslektaşı ve dostu Sigmund Freud’a bir mektup yazarak, Wilhelm Jensen’in, Gradiva adlı romanını okumasını önerir. Çünkü bu kısa roman, psikanalitik açıdan özel bir önem taşımaktadır. Freud, çok ilginç bulduğu bu romanla titizlikle ilgilenir.Freud niçin bu romanla bu kadar ilgilenmiştir? Doğaldır ki her şeyden önce bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Edebiyatta lüzumsuzluk – Banu Yıldıran Genç

?Klasikleri okudun mu?? sorusu bu ülkede kitapla ilgili muhabbetlerdeki önemli sorulardan biridir. Okulda öğretmenler, evde anne babalar tarafından klasiklerin okunması salık verilir, taksitle, kapıdan kapıya klasik kitap setleri satılır, hatta Milli Eğitim Bakanlığı çok iyi bir iş yapar gibi 100 Temel Eser listesi hazırlayıp, sadece kendi belirlediği klasiklerin okutulmasına çalışır,

OKUMAK İÇİN TIKLA

100 Soruda Türk Folkloru – Pertev Naili Boratav

Pertev Naili Boratav (1907 Gümülcüne, Darıdere [Zlatograd-Bulgaristan]- 1998 Paris) Bu kitap, halkbilimin “önemli, ama küçücük bir dalı olan halk edebiyatı” hakkındadır. Halk edebiyatının bütün yönleri hakkında bilgi edinmek isteyenler için önemli kaynaklardan biridir. Konunun yetkin uzmanı olduğu dünyaca kabul edilmiş olan Pertev Naili Boratav bu kitapta Türk halk edebiyatını,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mucizevi Hayatlar üzerine – Günay Aslan

Sürgündeki yazın emekçilerimizden Mehmet Söğüt?ün ?Mucizevi Hayatlar? adını verdiği öykü kitabı, yakın zamanda Sınırsız Kitap Yayıncılık tarafından yayımlandı. Söğüt kitabında kendi ülkelerinden uzaklara (İsviçre) savrulmuş çeşitli uluslardan insanları anlatıyor. Mucizevi Hayatlar insan hikayelerinden oluşuyor. Kitapta böyle 24 öykü yer alıyor. Yazarımızın içten, yalın bir dille anlattığı insan hikayelerinin her birinden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mario ile Sihirbaz (Toplu Öyküler 2) – Thomas Mann

Mario ile Sihirbaz / Toplu Öyküler II, aralarında çok sevilen ve bu kitaba adını veren “Mario ile Sihirbaz”ın da bulunduğu, Thomas Mann’ın geç dönem öykülerini bir araya getiriyor. Yazarın 1919-1943 yılları arasında kaleme aldığı geç dönem öyküleri, Toplu Öyküler’in birinci cildi Zor Saat’te yayımlanan erken dönem öykülerinden farklı bir izleğe

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kürdistan Kralı (Kürt Epik Romanı) – Adolphe de Falgairolle, Kamiran Ali Bedirxan

Kamiran Alî Bedirxan ve Adolphe de Falgairolle’in birlikte kaleme aldığı Kürt epik romanı “Kürdistan Kralı” Avesta Yayınları arasında çıktı. “Kürdistan Kralı” epik türüne ait bir çalışmadır. Bu ulusal destanın birçok versiyonu farklı dönemlerde üretildi. Kürtler bu harikulade öykünün ilk yaratıcısı olduklarını bilmiyorlar. Ortaçağdan günümüze 3.000 dize klasik şiir kalmıştır. Kütüphanelerin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kuzeye Göç Mevsimi – Arzu Özyön

Sudanlı yazar Tayeb Salih?in ilk olarak 1966 yılının Eylül ayında yayınlanan Kuzeye Göç Mevsimi adlı romanı konusu ile olduğu kadar dili ile de insanı etkileyen bir roman. 2011 yılında Ayrıntı Yayınları tarafından yeniden basılan, 136 sayfa ve 10 bölümden oluşan roman Arapça aslından Türkçe?ye Adnan Cihangir?in akıcı ve özenli çevirisi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kimin Hikâyesidir Anlatılan? – Zafer Köse

Ne çok kişinin ?hayatım roman olur? diye düşündüğüne tanık olmuşsunuzdur. Kimi tam olarak böyle söylemese de, birçok kişi yaşadıklarının çok ilginç, anlamlı ve anlatmaya değer olduğuna inanır. Aslında yanıldıklarını söylemek pek kolay değil. Fakat bu konuda belirleyici olan, kişinin başından nelerin geçtiğinden çok, onların nasıl anlatılacağı. Bir kişinin yaşadıklarını anlatmak,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Biz Böyle Delikanlılar Değildik! (Tefrika Romanlar Cilt: 1 – 1947-1951) – Kemal Tahir

Edebiyatımızın güçlü ve klasikleşmiş ismi Kemal Tahir’in 1947-51 yılları arasında çeşitli gazete ve dergilerde tefrika edilen romanları ilk defa bu kitapta toplandı. Oğuz Atay’ın deyimiyle: “Bütün sanatlar gibi roman sanatı da bir gelenek üzerine kurulur. Bu gelenek yalnız roman geleneği değildir; toplumun kültür geleneğini yaratan bütün davranışların tarihidir. Sanıyorum Kemal

OKUMAK İÇİN TIKLA

Cinayet Şirketi – Jack London

‘Cinayet Şirketi’, eylem ve serüvenin ağır bastığı felsefi bir romandır: Gerçek üstünde erimeyen, ama tam anlamıyla gerçek olarak kalmayan, inanılmaz ile yüce arasında parçalanan gerçek’in irdelendiği bir roman… Jack London, filozofluğa özenen aydın bilgiçliğini ince bir ironiyle taşlıyor, şefe tapınma yutturmacasına sırt çeviriyor, adalete üstün tutulan düzeni yerin dibine batırıyor,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Düello – Anton Çehov

“Yol Gösterici Bir İdea” olmadan sürdürülen hayatları “Çıkmaz Sokaklara” benzetip, bir tür melankoliye kapılan Anton Çehov, yazınsal iklimini gündelik hayatın sıradan, rastgele bölümlerinden kesitler alarak yaratır; bu özelliğiyle “izlenimci edebiyat” tekniğinin de öncüsüdür. Kısa romanı Düello’da, yolu Kafkaslar’da kesişmiş subay, doktor, polis şefi, bilim adamı, diyakos ve bir kadının dünyalarına

OKUMAK İÇİN TIKLA

Baba Konuşabilir miyim? – Yani Vlastos

Çengelköylü hemşerimiz Yani Vlastos, Atinada Türkçe kaleme aldığı bu anı-romanında artık var olmayan bir kenti, anıların, suretlerin, kayıpların ve her daim umudun İstanbulunu anlatıyor. Bu şehrin insanları, aileleri, yangınları, serserilikleri, aşkları, inadı, tebessümleri, azınlığa düşen yürekleri, sarhoşlukları, şenliği ve sesizlikleri, Vlastosun ailevi ve kişisel tarihinin sürükleyiciliği içinde yerlerini alıyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA