Etiket: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları

Türkiye’nin Göç Tarihi (14. Yüzyıldan 21. Yüzyıla Türkiye’ye Göçler)

Türkiye’nin Göç Tarihi, 14. Yüzyıldan 21. Yüzyıla Türkiye’ye Göçler adlı bu eser, Anadolu topraklarının yüzlerce yılın ötesine uzanan son derece hareketli, zengin ve o ölçüde de çok yönlü, çok kültürlü sonuçlar yaratan göç tarihinin, dünden bugüne ulaşan hikayesini konu ediniyor. Aslında çalışma, Anadolu coğrafyasının kısa sayılabilecek bir tarihsel dilimi üzerinde

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kadının yeniden doğuşu – Ezgi Berk

‘Bir Annenin Doğuşu’, kadınların doğal ve son derece olağan tepkilerinin anormalleştirildiği ve baskılandığı, isyan bayrağını açmasın diye anneliğinin kutsandığı, fedakârlık yapmanın onandığı bir toplumda yanlış giden bir şeyler olduğunu düşünen bütün kadın ve erkeklerin okuyup üzerine tartışabilecekleri bir eser. Bebek bekleyen kadınlar, piyasada çok sayıda bebek bakımı üzerine kitap bulabilir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Uluslararası İnsan Hakları Hukukunda Vicdani Red ve Türkiye – Özgür Heval Çınar

Tarih boyunca ordular, itaatkâr askerlere ihtiyaç duymuşlardır. Ancak her dönemde çeşitli sebeplerle savaşlara katılmayı ya da askerlik yapmayı reddedenler olmuştur. Bunun en doğrudan ve en açık ifade biçimi de vicdani red olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu ise günümüzde vicdan, düşünce ve din özgürlüğü hakkının meşru bir ifadesi olarak tanınmaktadır. Dr. Özgür

OKUMAK İÇİN TIKLA

Fransız Filozofu Kimdir? (Kavramların Toplumsal Yaşamı 1880-1980) – Jean-Louis Fabiani

Fransız filozofu figürü, Bergson, Sartre, Deleuze ya da Foucault örneklerinde olduğu gibi, çağımızın entelektüel tablosunda kuşkusuz önemli bir yer tutar. Aşırılıkları, tuhaflıkları, ders verme biçimi, giyimi kuşamı kimilerince fetişleştirilse de, Fransız filozofunun geçtiğimiz yüzyıldaki yetişme şekli, çalışma pratikleri ve genel olarak ait olduğu toplumsal alan pek bilinmez. Bir yandan ilahlaştırılırken,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nazım Hikmet’in Açlık Grevi “Millete Verdiğim Açık İstidaya Canımı Pul Yerine Kullanıyorum” – Editör: Yeşim Bilge Bengü

Nâzım Hikmet, 28 Aralık 1938’de Askeri Yargıtay’ın onaylamasıyla hiçbir suçu olmadan toplam 28 yıl 4 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. Şaire isnat edilen suç “orduyu isyana teşvik etmek”ti. 1949 yılına gelindiğinde Nâzım toplam 12 yılını hapishanede geçirmişti. Ve kendince artık dayanma sınırına gelmiş ve farklı “mücadele yollarını” denemeye hazırlanıyordu. Sonunda

OKUMAK İÇİN TIKLA

Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nde Emek Tarihi – Editör: Fahri Aral

Türkiye’de emek tarihi üzerine yapılan çalışmalar, yakın döneme kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ideolojisi olarak ağır basan modernite düşüncesinin egemenliği altında kalacak bir biçimde kaleme alındı. Yapılan araştırmalarda modernleşme paradigmasının emek tarihi kavramına olan etkileri kendini, kentleşme, sanayileşme ve laikleşmeyle birlikte proletaryanın doğuşuna ve mücadelesi ne yol açan bir bakış açısı

OKUMAK İÇİN TIKLA

İstanbullu Rumlar – Sula Bozis

İstanbul’da bugün Pera adını verdiğimiz semt, Bizans döneminde surlarla çevrili başkent Konstantinopolis’in karşısında, Haliç’in doğu yakasında, şehir ötesi anlamı içeren “Peran” veya “Perea” adıyla anılıyordu ve Bizans’ın on üçüncü bölgesini oluşturuyordu. Bölgeye, İstanbul’un fethinden sonra yabancı elçilikler, 17. yüzyıldan itibaren de Rum tüccar aileleri yerleşmeye başladı. Pera tarih boyunca İstanbul’da

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çokkültürlü Toplumlarda Eğitim (Türkiye ve İsveç’ten Örnekler) – Annika Rabo, Fatma Gök, Marie Carlson

Marie Carlson, Annika Rabo ve Fatma Gök tarafından derlenen ve İsveç ve Türkiye’den birçok akademisyen tarafından kaleme alınmış makalelerden oluşan Çokkültürlü Toplumlarda Eğitim: Türkiye ve İsveç’ten Örnekler adlı bu çalışma, ‘çokkültürlü’ olarak kabul edilen Türkiye ve İsveç’ten örneklerle, çokkültürlülük kavramına çeşitli örgün ve yaygın eğitim deneyimlerini irdeleyerek katkıda bulunmayı amaçlıyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Türkiye’de Çerkesler / Diyasporada Geleneğin Yeniden İcadı – Ayhan Kaya

Türkiye?de Çerkesler: Diasporada Geleneğin Yeniden İcadı adlı bu çalışma, adından da anlaşılacağı üzere bir diaspora çalışması ve Çerkeslerin bilincinde ?anavatan? kavramının nasıl şekillendiğini anlamayı amaçlıyor. Diasporik öznelerin, yani Çerkeslerin imgelemlerinde hayali bir anavatan mı yoksa maddi temelleri olan farklı bir anavatan mı var sorusuna yanıtlar bulunmaya çalışılılırken, aynı zamanda Çerkeslerin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ortaklıklar ve Karşıtlıklar: Aristoteles ve Thomas More’da Erdem ve Adalet – Irmak Güngör

Ütopyalar şüphesiz birer roman ya da masal değil, yerleşik toplumsal ve siyasal düzenin sorunlarını tespit eden “duyarlı ve yaratıcı” insanın çözüm tasarılarıdır. Bu anlamda onlar içlerinde döneminin eleştirisini ve çözüm önerisini bir arada bulunduran, mutlu bir toplum yaşamı arayışının sonucudurlar. Thomas More Ütopya’da insanların bu dünyada “mutlu” yaşayabilecekleri bir toplum

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çankırıdan Pirayeye Mektublar Çankırı 1940 – Nazım Hikmet

Nazım Hikmet’in ?Karıcığıma geç kalmış bayram hediyesi…? diyerek, 1940 yılı Kasım ayında, ?Çankırıdan Pirayeye Mektublar? başlığıyla yolladığı ve şairin Çankırı Cezaevi’nde yatarken kendi elyazısıyla ve dolmakalemle doldurduğu, çizgisiz bir defterdir. Nazım Hikmet defteri kendi elleriyle ciltlemiştir. Tek nüsha olan bu eserin tıpkıbasımı yayınevimiz tarafından numarandırılmış ve belli bir sayıda basılmıştır.

OKUMAK İÇİN TIKLA