Etiket: Postacı Yayınevi

“Paralel Yürüdük Biz Yollarda” adlı kitabına dair Ahmet Şık ile söyleşi

‘Bu, cephe savaşı sonrası bir meydan muharebesi!’ Adalet ve Kalkınma Partisi ve Gülen Cemaati… Yakın zamana kadar Türkiye’yi siyasal ve toplumsal olarak birlikte dönüştüren iki iktidar ortağıydı. Devleti soyma amaçlı bir talan zincirini, yalanlarla ve hukuku ayaklar altına alarak örtbas etmeye girişen hırsızlar çetesiyle, bunun üzerinden hukuki değil siyasi operasyonlara

OKUMAK İÇİN TIKLA

Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda – Ahmet Şık

AKP-Cemaat İttifakı Nasıl Dağıldı? AKP ve Gülen Cemaati, yakın zamana kadar Türkiye’yi siyasal ve toplumsal olarak birlikte dönüştüren iki iktidar ortağıydı. Devleti soyma amaçlı bir talan zincirini yalanlarla ve hukuku ayaklar altına alarak örtbas etmeye girişen hırsızlar çetesiyle, bunun üzerinden hukuki değil siyasi operasyonlara kalkışanlar geçmişin yol arkadaşlarıydı. Tuzaklar, hileler,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kitapların tanıklığıyla gülümsemek – Sennur Sezer

Günler ?bıçak sırtı? diye tanımlanan zorluklarla akıyor. Coğrafyamızda tarımın üreticiliğinden kopmuş bir ülkenin trajikomikliğini yaşıyoruz. Büyük ve küçükbaş hayvanları kışın besleyeceğimiz kuru ot yurdumuzun dışındaki ovalardan dağlardan toplanmış… Süt para etmediğinden sağılır hayvanlar kesime yollanıyor. Bir zamanlar ekmeğe katık edilen soğan, sarımsak da yurt dışından geliyor, ekmeğin yapılacağı un da.

OKUMAK İÇİN TIKLA

?Önce her şey bir gaz bulutuydu…? – Levent Cantek

Kemal Gökhan, Gezi hakkında kendi kaydını düşmüş Ya Ameliyatlı Yerime Gelseydi!?de. ?İyimser olmam için çok alametler belirdi? diyor: ?Çapulcuların önünden çekilmeliyiz!? Kemal Gökhan, sevdiğim, ne yaptığını ne anlattığını merak ettiğim bir çizgi romancı. Bazı isimlerin az üretmesine, köşesine çekilmesine üzülürüz, keşke böyle yapmasa, yine-yeniden bir şeyler anlatsa deriz. Çok hatırlanmıyor

OKUMAK İÇİN TIKLA

Pusu / Devletin Yeni Sahipleri – Ahmet Şık

Türkiye’nin en kapsamlı davası, ülkenin üzerindeki darbe gölgesinin kaldırılması ve ülkenin demokratikleştirilmesi için bir umut olarak başlamıştı. Bu dava ile ilgili bir kitap yazan gazeteci durumun hiç de böyle olmadığını, dalga dalga gelen operasyonların gölgesinde derin devleti ele geçirme savaşının yaşandığını farketti. Yaşananlar, anlatıldığı gibi düne değil bugüne ait bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Oğlumu Öldürdünüz Arz Ederim – İsmail Saymaz

12 Eylül 1980 hiç uzak değil. Hele o günden kalan düzenin içindeyken Türkiye, her yerde darbenin açtığı yaralar kanamaya devam ediyorken. Ama bugün ?Zamanaşımı? diyorlar. Oysa işkenceden geçirilenlerin, kaybedilenlerin, idam edilenlerin acıları zaman durmuşçasına taze. Anneler henüz oğullarının mezarını bulamadı. Kadınlar kocalarının, çocuklar anne ve babalarının üniformalı katillerinin cezalandırıldığını görmedi.

OKUMAK İÇİN TIKLA