Kategori: Abidin Dino

Nazım Hikmet’in “Bana mutluluğun resmini yapabilir misin?” sorusuna Abidin Dino’nun “Mutluluğun Şiiri”yle yanıtı

Nazım Hikmet’in Saman Sarısı şiirinde Abidin Dino’ya “Bana mutluluğun resmini yapabilir misin?”dizesiyle sorması üzerine Abidin Dino belki mutluluğun resmini yapamadı ama yazdığı şiiriyle mutluluğu anlatmaya çalıştı. Nâzım Hikmet, tüm dünyada ilgiyle takip edilen, yeni bir düzen kurma çabası içindeki Küba’ya adımını atar. Tarih 1961 yılının Mayıs ayıdır. Dünya tarihine geçecek

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hakkâri’de Bir Mevsim – Ferit Edgü

“Ferit Edgü ilk basımı 1977 yılında yapılan Hakkâri’de Bir Mevsim’de, bir hata sonucu dünyadan koparılmışların dünyasına gelen birinin, dilini, kültürünü bilmediği bu insanlarla iletişime geçmesini ve yeni yaşam yolları denemesini anlatır. Yılların içinden geçtikçe kişi, yalınlaşmak dünyanın bütün karmaşıklığına sırtını dönüp, daha basite, en basite varmak ister. Kişi karmaşık olandan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Can Yoldaşım “Nazım Üstüne”, Abidin Dino

“Bazı insanların (bu insanlar belki de birbirlerine belirli biçimde bağlıdır) yeryüzünde dolaşmaları sırasında bıraktıkları topolojik çizgiler şaşırtıcıdır; dolaşmaları, kesişen yol çizgileri, zaman-mekân içinde bezemeler oluşturur; onların geçtiği yolları bir coğrafya haritası üzerinde renkli kalemlerle izleyin, görünür de çözülmesi olanaksız tuhaf ve görkemli desenler elde edeceksiniz; bu desenler aslında, okumasını bilenler

OKUMAK İÇİN TIKLA

İlhan Selçuk’tan Abidin Dino’ya Memleket Haberleri – M.Şehmus Güzel

1970’lerin ortasında ve sonunda ülkeden gelen haberler hiç te iç açıcı değildir. Abidin tedirgindir. Gelişmeleri, olup-bitenleri Fransız gazete ve dergilerden, televizyon kanallarından, radyolardan, ülkeden gönderilen dergi ve gazetelerden izliyor ve üzülüyor. Ülkeden gelenler de iyi haberler getiremiyorlar maalesef.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nazım Hikmet’in Stalin şiiri – Abidin Dino

1953 yılında Sofya’da Türkçe olarak yayımlanan Nazım Hikmet’in binlerce basılmış tüm eserlerinde “5 Mart 1953” adı altında Stalin’i öven bir şiir yayımlanmış. Yıllar geçmiş. 1983’te Nedim Gürsel bu şiiri Moskova Edebiyat Arşivi’nde bulmuş! Zaten birkaç bin basılıp okunmuş kitapta var olan bir şiiri arşivlerde keşfetmek pek marifet olmadığına göre doğal

OKUMAK İÇİN TIKLA

Harp ve Sanata dair – Abidin Dino

Uğultularla yanan Roma şehrinin karşısına geçip saz çalan Neron’un şöhreti malum; kötü şairdi. Kundakçılıkla muvaffakıyeti nispetinde mısra sanatında aciz olan bu şişman adam, şehrin alevlerini yakıcı değil, zarif telakki etmişti. Aynı mesele hakkında Roma halkı her halde başka kanaatte idi. İkinci Umumi Harp’e kadar sanatın hususiyeti, krizlerin ve kavgaların gittikçe

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gustave Flaubert ve Realizm – Abidin Dino

Gustave Flaubert’in hayatını ikiye bölen hadise, Fransa’nın Prusyalılar tarafından istilası ve Paris Komün ihtilalidir. Flaubert’in mektuplarını takip ederek hadiselerin seyrini ve sanatkarın aksülamelini [tepkilerini] takip etmek mümkün. Balzac’ın “örf ve adederin tarihi” olarak tarif etiği roman sanatı, Flaubert’ın kafasında sistemleşmiş, gerçekten “ilmi” tabirine ınüstahak bir mükemmeliyete erişmiştir. Prusyalıların istilasından çok

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yüzyıldır Üç İstanbul – Zafer Köse

Üç İstanbul’un sayfalarında hızla ilerlerken, birden duruyorsunuz. Bir şey hatırlamaya çalışır gibi belleğinizi zorladığınız duygusuna kapılıyorsunuz. Sanki bir şey söyleyeceksiniz de o sözcük bir türlü aklınıza gelmiyor. Neydi ki? Tekrar kitaba dönüyorsunuz. Adnan’ın üzerinde çalıştığı romanı için aldığı notları bir kez daha okuyorsunuz: “Sonra bu minareler: Gökyüzünü madalyon bir ayna

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sait Faik Abasıyanık – Abidin Dino “Sait Faik Adalı’ya büyük adamsın derseniz, o size…”

Sait Faik Adalı’nın soyadı Abasıyanık’tır. Sait Faik Adalı Abasıyanık’ı tanımakla yeni bir ada keşfetmiş kadar sevinebilirsiniz, Adalı’nın adası bir dünyadan büyüktür, içinde her şey var. Gorki’nin Rus edebiyatına yaptığı hizmeti, Adalı Türk edebiyatına yapacak. Fakir fukaralar anafordan futbol maçına girer gibi Sait Faik’le beraber kitaplarımıza girdiler, yuria! Tiyatroda, her tiyatroda

OKUMAK İÇİN TIKLA

İstanbul Yağmalanırken – Zafer Köse

“Ne de olsa diplomat tabii. Türklerin, bu şehri kurmadıklarını, zapt ettiklerini sürekli olarak hatırlatmak ister gibi, fethin bilmem kaçıncı yıldönümünü kutlamaya çok meraklı olduklarını biliyor.” Livaneli’nin Konstantiniyye Oteli romanında, görkemli otelin açılış töreninde, yabancı bir diplomatın konuşma yaptığı bölümde geçen bir cümle bu.

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Ölümü sakın adam yerine koymayın, yoksa kendini bir şey sanabilir.” Abidin Dino

*“İnsan, ölümün bilincinde olan tek canlıdır. Ölümü bilmesi yaşamın tadını çıkarmasını engellemez. Ölümü kendine yakıştırmaz belki. Ama kanser tanısıyla hastaneye yatırılması, bir tutuklunun ölüme mahkûm edildiğinin bildirilmesi kadar kesinleştirir ölüm düşüncesini. Bir insanın özellikle sanatçının bu duruma nasıl dayandığı hep şaşırtır beni. Dünyadaki her olaya duyarlı olan bu insanoğulları (ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şair ve Şiiri – M. Şehmus Güzel

« Yorgunum, kapanmadan gözlerim ve uyuşmadan dizlerim, toprak kokulu bir haber uçur, gelirim, gamzelerine toprak yapışmış sevgilim. » Şiirler yazılı olsun veya sadece sözlü olsun, fikirle, düşünceyle, aşkla, özlemle, kavuşmak arzusuyla, hasret ve nostaljiyle, melankolisi eksiksiz, yaşamın sözcüklere düşülmesidir. Bir daha kalkmamacasına. Ve yaşanılanlar, yaşanmışlıklar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Arif Dino, Abidin Dino ve Don Kişot’un Yaşar Kemal’in yaşamındaki önemi

Beni ilk etkileyen kitap ?Don Kişot? oldu. Onu okuyunca yeni bir dünya buldum, önce bir karanlığa düştüm, sonra da içimde bir aydınlanma, yücelme oldu. Bu kitabı bugünlerde bile okumalıyım. On yedi yaşındaydım, bir gün Arif Dino?yla karşılaştık “Hadi gel, bir çay içelim,” dedi. Gittik oturduk. “Kemal oğlum,” dedi, “sana hayatının

OKUMAK İÇİN TIKLA