Kategori: Aziz Nesin

Aziz Nesin özeleştirisini yapıyor

İçtenlikle özeleştiri yapmanın, biri kendimize, biri de başkalarına dönük, iki zorluğu var. Kendimize dönük nedenden ötürü özeleştirinin zorluğu, kendimizi beğenmişliğimizden geliyor. Bir zorlama olmayınca, insan umarsız ve bir dar yerde kalmayınca özeleştirisini içtenlikle yapabilir mi? Sanmıyorum. Kendimizden memnun değilsek, bu, kendi yüzümüzden değil, başkalarının yüzündendir. Olsa olsa, ancak çok acı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kendine karşı cimri, başkalarına karşı çok cömert olan Aziz Nesin – Mina Urgan (anılar)

Bir başka büyük devrimciye, Aziz Nesin’e değinmek istiyorum şimdi. Aziz Nesin üstüne çok yazıldığından, ileride daha da çok yazılacağından, kısaca söz edeceğim ondan. Aziz Nesin, Türk aydınlarının onuruydu, Türk aydınlarının şanıydı bence. Çünkü hepimizin düşündüğünü, ama dile getirmekten çekindiğini, ancak o söylerdi hiç korkmadan, açıkça. Örneğin çoğumuz tanrıtanımazdık. Ama bunu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aziz Nesin’in bilinmeyen soyadı öyküsü

Aziz Nesin’in bilinmeyen soyadı öyküsü “1934 yılında soyadı kanunu çıktı. Herkes kendisine soyadını kendi seçtiği için, insanların bütün gizli aşağılık duyguları ortaya çıktı. Dünyanın en cimrileri ‘eli açık’, dünyanın en korkakları ‘yürekli’, dünyanın en tembelleri ‘çalışkan’ gibi soy adları aldılar. Her türlü yağmada hep sona kaldığım için, soyadı yağmasında da

OKUMAK İÇİN TIKLA

Alışkanlık – Aziz Nesin (kendi sesinden)

ALIŞKANLIK Daha bir zaman Geçmiş yılı yazacaksın Yanlışlıkla mektuplarına, Sonra alışacaksın. Daha bir zaman Yeni giysiler içinde sıkılacaksın Eskitip kendinle birlikte, Sonra alışacaksın. Daha bir zaman Bir önceki sevgilinin adıyla Sesleneceksin yenisine, Sonra alışacaksın. Daha bir zaman Yadırgayacaksın sürüklemeyi O inmeli bacağını, Sonra alışacaksın. Daha bir zaman Hala sevdiğini sanacaksın,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zübük’ün hileleri sonunda hep açığa çıkar, ama ilginçtir ki halk aldatıldığını öğrenmekle ondan uzaklaşmaz, becerisine gittikçe artan bir hayranlık duyar.

“Anlatım tutumu açısından roman sınıflandırmalarında yer alan hiciv romanına çağdaş edebiyatımızda evrensel düzeyde örnekler kazandıran Aziz Nesin, Zübük’te bir insan zaafını, ona ortam hazırlayan çevre faktörüyle iç içe işliyor. Romanın odak figürü Zübük, tip kavramını iki anlamda gerçekleştiriyor: Hem çıkarcı, dolandırıcı, hinoğluhinin özelliklerini akla gelebilen bütün, çeşitlemeleriyle üzerinde birleştiriyor, hem

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zekânın ölçülmesinin doğal olduğu yerde aptallık oranı da ölçülmeli

“… Çocukluğumdan beri, insanları ağlatacak yazılar yazmak isterdim. Bu istekle yazdığım bir hikâyeyi, bir dergiye götürmüştüm. Hikâyemi okuyan derginin başredaktörü, çok anlayışsız bir adam olduğu için, hikâyemi okurken hüngür hüngür ağlaması gerektiği halde kahkahalarla güldü; sonra kahkahadan yaşaran gözlerini silerek, ‘Aferin. Çok güzel. Bunun gibi daha başka hikâyeler de yaz

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zübükler, bankerler ya da dolap beygiri

Zübükler ülkesinde kimi yoksuldu, çıplaktı, namusluydu, kimi talihli, kimi banker, kimi züğürtleşen ağa, kimi de düttürü dünyanın klarnetçisi. ‘Öteki Eylül’ rüzgârında savrulan ‘büyük insanlığın küçük insanları… 12 Eylül’ün yarattığı toplumsal-bireysel yıkımların sinemaya farklı biçimlerde yansıyan ‘anti-kahramanları.’

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bu kaçıncı öldürülüşüm hain

İki ayda bir yayımlanan edebiyat dergisi Sözcükler, 2015 yılının ilk sayısını, 100. doğum yılı nedeniyle Aziz Nesin’e ayırdı. Dergideki pek çok değerli yazı arasında en çarpıcısı Sivas katliamının Aziz Nesin’in kaleminden anlatıldığı metin kuşkusuz. Nesin’in anbean aldığı eski Türkçe notlardan oluşan yazının tamamını yayımlamamıza izin veren Turgay Fişekçi’ye teşekkür ediyoruz:

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Ben Ölü Canlar ‘dan nefret ediyorum. Ben kötü bir adamım.” Gogol

Bu yaşıma dek bu klasik romanı okuyamadığım için utanıyor ve bu ayıbı kimselere söyleyemiyordum. Üstelik Melih Cevdet’in çevirisi olduğuna göre, değerinin güvencesi vardı. Ama ne yazık ki ameliyatımdan sonra, görme alanım daraldıktan sonra kitap, mektup, gazete gibi şeyleri okuyamıyordum; bunları Vakıf çocuklarıma okutuyordum. Ölü Canları okul dönüşlerinde, akşam saatlerinde önce

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yazarların sevdiği Aziz Nesin öyküleri

Aziz Nesin 99 yaşında. Sezen Aksu, Ahmet Ümit, Orhan Pamuk, Sırrı Süreyya Önder ve Müjdat Gezen gibi birçok ünlü isme hiciv ustasının en sevdikleri öyküsünü sorduk, anılarını dinledik. Siyaset Meydanı’nda önemli bir siyasetçi hararetle konuşuyor. Karşısında oturan Aziz Nesin’e bakarak “Ne büyük bir millettir ki kendisine aptal diyen sayın yazarı multimilyarder

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aziz Nesin’in Madımak Katliamı’yla ilgili notları yayımlandı!

Nesin Vakfı, Aziz Nesin’in Madımak Oteli Katliamı’na dair aldığı Eski Türkçe notları yayımladı. Nesin Vakfı daha önce, kendilerinde bulunan metinleri çözerek 13 kitap halinde basmıştı. Şimdi sayısı 400 bini aşan belgeleri ve içeriğini tasnif etmeye çalışan vakfın Genel Müdürü Süleyman Cihangiroğlu Taraf’a konuştu.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aziz Nesin dürüstlüğü – Ayşe Başcı

İnsanın okuma alışkanlıkları zamanla değişebiliyor. Mesela ben 14-15 yaşlarımdayken okuduğum kitaplarda beğendiğim cümlelerin ya da dizelerin altını çizerdim. 19-20 yaşlarındayken kitaba yüklediğim “abartılı kutsallık” nedeniyle bu alışkanlığımdan vazgeçtim. 30’lu yaşlarımda ise çok sevdiğim bir arkadaşımın kitaplarında kimi satırların altını çizmekle kalmayıp sayfa kenarlarına notlar aldığını, bu şekilde hem öğrendiklerini pekiştirdiğini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aziz Nesin ‘in öldürülen Sabahattin Ali’nin eşyalarını “teşhis etme” ifadesi

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Ali Ertekin’in itirafına rağmen, olayı duyurmadan önce Sabahattin Ali’nin yakın arkadaşlarını çağırarak cesedin üzerinden çıkan eşyaları göstermiş ve bunların kime ait olduğunu sorarak olayı doğrulamaya çalışmıştır. Aziz Nesin, Esat Adil’in de çağrıldığı “teşhis etme” görevini şöyle anlatmaktadır:

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aziz Nesin ‘in Agatha Christie ‘nin Dersimiz Cinayet üzerine düşünceleri

Graham Green’inkini saymazsam, bugüne dek hemen hiç polisiye roman okumamıştım. Graham Green’in yazdıklarına da polisiye roman denilir mi? 6-7 Eylül olayı dolayısıyla bulunduğum Harbiye Cezaevinde okumuştum Graham Green’i, Adeta unutmuşum okuduğum o romanını. Dört dörtlük bir yazın yapıtıydı. Gerilimliydi daha başında… Polisten kaçan bir adam vardı. Yazar bu kaçışı ne

OKUMAK İÇİN TIKLA