Kategori: Karl Marx

Gatsby’nin Serveti ve Meta Fetişizmi: Amerikan Rüyasının Çözülüşü

F. Scott Fitzgerald’ın Büyük Gatsby romanındaki Jay Gatsby’nin serveti, Amerikan Rüyasının hem çekiciliğini hem de boşluğunu gözler önüne serer. Karl Marx’ın “meta fetişizmi” kavramı, bu servetin ardındaki toplumsal ve bireysel yanılsamaları çözümlemek için güçlü bir mercek sunar. Meta fetişizmi, kapitalist sistemde malların ve zenginliğin, kendi başlarına bir değer ve güç

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ekonominin İktidar ve Ahlak Üzerindeki Evrimi

Merkantilizmin Doğuşu ve İktidarın İlk Çarkları Aydınlanma ve Adam Smith’in Dönüşümü Sanayi Çağı ve Marx’ın Eleştirisi 20. Yüzyılın Çatışmaları ve Keynes’in Dengesi Sanayi sonrası dünyada, ekonomi, iki büyük savaş ve Büyük Buhran ile sarsıldı. John Maynard Keynes, devletin piyasaya müdahalesini savunarak, Smith’in görünmez eline bir alternatif sundu. İktidar, artık sadece

OKUMAK İÇİN TIKLA

Post-Kapitalist Dünyada Ekonomi, Ahlak ve İktidar: Yeni Çerçeveler

İnsan Emeğinin Dönüşümü Marx’ın emek teorisi, kapitalist üretimde değerin kaynağını emek olarak tanımlar; ancak dijital ekonomi, bu çerçeveyi yeniden şekillendiriyor. Geleneksel anlamda emek, fiziksel üretimle sınırlıyken, dijital platformlarda veri, dikkat ve algoritmik çıktılar yeni birer değer formu haline geldi. Marx’ın “artı-değer” kavramı, artık yalnızca fabrika işçisinin sömürüsünden değil, kullanıcıların ücretsiz

OKUMAK İÇİN TIKLA

Heathcliff ve Justine Üzerinden Arzu, Sınıf ve Kutsalın Sınırları

Arzunun Ötekine Yönelimi Heathcliff’in intikamı, Emily Brontë’nin Uğultulu Tepeler romanında, yalnızca kişisel bir öfke ya da hınç olarak değil, aynı zamanda Jacques Lacan’ın “öteki” kavramı üzerinden derin bir arzunun izdüşümü olarak okunabilir. Lacan’a göre, özne kendi eksikliğini ötekinde tamamlamaya çalışır; Heathcliff’in Catherine’e duyduğu tutku, bu eksikliğin en somut biçimidir. Catherine,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kapitalist Toplumun Aynasında Rastignac’ın Hırsı

Rastignac, taşradan Paris’e gelen genç bir hukuk öğrencisi olarak, toplumsal yükselişin cazibesine kapılır. Hırsı, kapitalist toplumun sunduğu maddi ve sosyal ödüllerin peşinde koşarken, Marx’ın yabancılaşma teorisiyle açıklanabilir. Marx, kapitalist üretim ilişkilerinin bireyi kendi emeğine, ürününe, diğer insanlara ve nihayetinde kendine yabancılaştırdığını savunur. Rastignac’ın Paris’teki aristokratik çevreye girme çabası, kendi öz

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnsanın Doğayla Savaşının Psikodinamiği

İnsanın doğaya savaşı, yalnızca bir çevre meselesi değildir; bu, insanın hakikatle ilişkisini, benliğiyle çatışmasını, iktidar yapılarını, bilinçdışını, hatta varoluşsal korkularını açığa çıkaran çok katmanlı bir dramadır. Şimdi bu olguyu multidisipliner olarak açalım. Psikanaliz, felsefe ve siyaset kuramını iç içe geçirerek: 🔥 1. Psikodinamik Yaklaşım: Doğayla Değil, Gölgeyle Savaş Jung: İnsan

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnsanlar Neden İçinde Yaşadığı Düzeni Yeterince Kavrayamazlar ve Sermaye Birikiminin Gerçek Kaynağını Çoğu Zaman TAM olarak Farkedemezler ? 20 Bilimsel Ve Eleştirel Nedeni

Yazımız bu durumun olası nedenlerini açıklayan 20 Bilimsel Ve Eleştirel Nedeni ortaya koymaktadır. Tartışmaya açıktır ve önemli hipotezler öne sürmektedir. 1. İdeolojik Aygıtlar (Althusser) Devletin eğitim, medya, din ve aile gibi kurumları, halkın sisteme “rızayla” bağlanmasını sağlar. Bu yapılar, halkın sisteme rıza göstermesini sağlar. Yani işçi, emeğinin çalındığını değil,  hak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yabancılaşmanın Gölgesinde: Gig Ekonomisi, Kimlik Krizi ve Cassius Green’in Yükselişi

Marx’ın Yabancılaşma Teorisi: Kapitalizmin Zincirleri Karl Marx’ın “yabancılaşma” teorisi, kapitalist ekonomide bireyin kendi emeğine, ürünlerine, insan doğasına ve diğer insanlara yabancılaştığını savunur. İşçi, emeğini bir meta olarak satar ve bu süreçte yaratıcılığını, özerkliğini kaybeder; ürettiği şey ona ait olmaktan çıkar, yalnızca bir sermaye birikim aracına dönüşür. Kuramsal olarak, bu yabancılaşma,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Alçakgönüllülük. Yalnız uşaklar alçakgönüllü olur, diyor Goethe. Sizce?

“Alçakgönüllülük. Yalnız uşaklar alçakgönüllü olur, diyor Goethe; ruhu uşaklaştırmak istiyorsunuz demek? Yoksa bu alçakgönüllülük, Schiller’in sözünü ettiği dehânın alçakgönüllülüğü mü, o zaman ilkin bütün yurttaşlarınızı ve hepsinden çok da sansürcülerinizi dâhi yapın.” Karl Marx, “Ueber de neueste Preussiche Zensurinstruktion,” MEGA, bölüm I, cilt 1, s. 154. Bu alıntı, alçakgönüllülük kavramına

OKUMAK İÇİN TIKLA

Karl Marx’ın ilk ve tek romanı: “Scorpion ve Felix”

Karl Marx’ın 19 yaşında kaleme aldığı Scorpion ve Felix adlı romanı Tetes Yayınları tarafından Selahattin Özpalabıyıklar çevirisiyle yayımlandı. Tetes Kitap kitabın Türkçe çevirisini yaptığı eserde Duncan Large’ın sunuş yazısı da yer alıyor. Marx’ın ilk ve tek romanı olma özelliğini taşıyan eser, Marx hayattayken yayımlanmadı. Tamamlanmamış olan eserin bazı bölümleri günümüze

OKUMAK İÇİN TIKLA

Karl Marx’la söyleşi (1871) “düşünen bir düşçü ve düşleyen bir düşünür”

Londra, 3 Temmuz – Benden Uluslararası Emek­çiler Birliği konusunda bir şeyler bulup çıkarmamızı istediniz, ben de bunu yapmaya çalıştım. Şu anda bu oldukça güç bir iş. Londra söz götürmez bir biçimde Birliğin karargahıdır, ama İngilizlerin bir korkuları var, tıpkı ünlü suikastten sonra Kral James’in her şeyden barut kokusu alması gibi, her şeyden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Karl Marx ile Söyleşi 1871: Düşünen bir düşçü ve düşleyen bir düşünür.

DÜŞÜNEN BİR DÜŞÇÜ VE DÜŞLEYEN BİR DÜŞÜNÜR ENTERNASYONALİN ÖNDERİ KARL MARXLA GÖRÜŞME R. LANDOR 1871 EMEĞİN SERMAYEYE KARŞI AYAKLANMASI, ENTERNASYONALİN İKİ YÜZÜ, TOPLUMUN DÖNÜŞÜMÜ, BİRLEŞİK DEVLEILERDEKI GELİŞMELER Londra, 3 Temmuz — Benden Uluslararası Emekçiler Birliği konusunda bir şeyler bulup çıkarmamı istediniz, ben de bunu yapmaya çalıştım. Şu anda bu oldukça

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kapitalist Bilinçdışı / Marx ve Lacan – Samo Tomsic

Karl Marx, Lacan’ın öğretilerinde bahsi geçen birçok kuramcıdan sadece biridir, diğer klasik düşünürler Lacan’ın yapıtlarında daha derin izler bırakmıştır – o zaman bunca etkilenme arasında Marx’a ayrıcalık tanımak niye? Kapitalist Bilinçdışı’nın başlangıç noktasını oluşturan varsayım, Marx’a göndermesinin Lacan’ın öğretisi içinde önemli bir gelişime işaret ettiği ve Freud’a ikinci bir geri

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Karl Marx, Don Kişot konusundaki hayranlığını belirtti.”

ANSELMO LORENZO Kısa süre sonra bir evin önünde durduk. Kapıda saygın, muhterem görünümü olan yaşlı bir adam belirdi. Ona doğru ilerledim ve mahcup bir saygıyla, Enternasyonalin İspanya Federasyonu delegelerinden biri olarak kendimi tanıttım. Beni kucakladı, alnımdan öptü ve İspanyolca sevgi sözleriyle eve davet etti. İşte bu adam Karl Marx’tı. Aile

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Biz hırsız değiliz, biz haydut değiliz – biz cesur ve iyi adamlarız.”

STENKA RAZİN ÜZERİNE HALK TÜRKÜLERİ O zamanlar Kazaklar Volga kıyılarında ayrı bir topluluk olarak yaşıyorlardı. 17. yüzyıl başında yaşanan huzursuz dönemde varlıklarını duyumsattılar ve Lehlerin Türklerle savaşına karıştılar. Wladislav onların gitmesine izin verdi ve onlara armağanlar sundu. Bu, Kazaklar arasındaki karşılıklı bağlılığı göstermektedir Ukrayna Kazakları, Lehlerin yardımına gelince aynı şeyi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dobrolyubov ve Çernişevski

1 Dobrolyubov ve Çernişevski çapında iki yazar, iki sosyalist Lessing yaratan bir ülke, birdenbire Bakunin gibi bir şarlatan, birkaç tane de kocaman sözlerle kurbağa gibi şişinip sonra da birbirlerini yiyen acemi çaylak ürettiği için batmaz. Aslında genç kuşak Ruslar arasında da fevkalade teorik ve pratik yeteneklere ve büyük bir enerjiye

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sanatın Kökeni / Sanatsal Duyunun Tarihsel Gelişimi

1 Sanayi tarihinin ve sanayinin yapılaşmış nesnel varoluşunun, özsel insanal güçlerin açık kitabını, somut olarak varolan insanın ruhbilimini nasıl oluşturduktan görülüyor. Somut olarak varolan insan şimdiye değin insanın özüyle bağlantısı içinde değil ama her zaman yalnızca dışsal bir yararlılık bağlantısı içinde tasarlanıyordu. Çünkü –yabancılaşma içinde hareket edildiğinden– bu insanın özsel

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yarasa Görünümlü Kelimeler Arasında – Bertell Ollman

YARASA GÖRÜNÜMLÜ KELİMELER ARASINDA I Bütün Marx okuyucularının karşılaştığı en zorlu sorun, Marx’ın kelimeleri “kendine özgü” kullanışıdır. Vilfredo Pareto, “Marx’ın sözcükleri yarasalar gibi; onlara bakan hem bir fare hem de bir kuş görebilir” diyerek, bu sorunu anlatmak için kullanılan klasik tanımlamayı yapıyor.9 Gerçekten de konumuzla ilgili bundan daha derinlikli bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Thomas More dair – Karl Marx, Friedrich Engels

Thomas More Utopia’sında der ki: “Başka yerlerde pek uysal ve evcil olan ve pek az yiyen koyunlar, şimdi, görüyo­rum ki burada [İngiltere’de] öyle obur ve yabanıl olmuşlar ki insanları bile yiyip bitiriyor, kırları, köyleri, evleri silip sü­pürüyorlar.?”Utopia, transí, by Robinson, ed., Arber, Lond. 1869, p. 41. Karl Marx, Capital vol.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Shakespeare dair – Karl Marx ve Friedrich Engels

SHAKESPEARE  BİR  İngiliz tragedyasının bir tekilliği (singularity) olan ve Fransız duygularına pek itici geldiği için Voltaire’in sarhoş bir yabanıl dediği Shakespeare,126 yüce ile aşağılığın, kor­kunç ile gülüncün, kahramanca ile parodinin kendine özgü karışımıdır. Ama Shakespeare bir kahramanlık dramasınm önsözünü (prologue) söyleme görevini hiçbir zaman soytarıya bırakmaz. Bu buluşun hakkı koalisyon

OKUMAK İÇİN TIKLA