Etiket: Elif Kutlu

Biraz hayat, biraz mizah – Elif Kutlu

Vedat Özdemiroğlu’nun yazılarından müteşekkil ‘Türkçe Sözlü Hafif Mizah’, aslına bakılırsa eğlenceli dost sohbetlerinin kağıda dökülmüş hâli. Yazdıklarıyla, yaşadıklarını her daim komik olanla katıştıranların safına geçen Özdemiroğlu, gözleri satır aralarında gezinen okurlarının çoğunlukla tebessüm etmelerini ve gülerken düşünmelerini, düşündükçe yaşananların zamanla nasıl parodiye dönüştüklerini gösteriyor; biraz soluklanmayı sağlamanın ötesine geçmiyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gönüllü körleşme – Elif Kutlu

Nazilerin Avusturya’yı işgal etmek üzere olduğu dönemde kitaplarından başka bir şeyle ilgilenemeyecek kadar kendini dış dünyadan soyutlayan Prof. Kien’in ‘çok açıklı’ hikâyesi, Therese Krumbholz’u işe almasıyla başlar. Elias Canetti, profesörün başına gelenleri trajik bir komedi gibi anlatsa da Kien’in körleşmeye uzanan hikâyesi aslında tepkisizliğin düşüreceği durumun betimlenmesidir. ‘Körleşme’ çağımıza dahi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gerçek ile kurgunun diyalektiği – Elif Kutlu

Susan Sontag, fotoğraf konusunda söylenebilecek her şeyi söylemesinin yanı sıra sinema ve tiyatro konusunda yazdıklarıyla; denemeleri ve romanlarıyla, kendini her şeyden mahrum bırakarak giriştiği yazma deneyiminde ne kadar derinlikli ve sade olabileceğini ‘Yanardağ Sevdalısı’nda gösterir okuruna. ‘Edebiyatın temsilcisi ve insan hakları savunucusu’ olarak tanımladığı kimliğinin, feminist, biseksüel, yönetmen ve diğer

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tomris olmayı kim istemez? Elif Kutlu

Her kadının sırf âşıkları yüzünden Tomris Uyar olmak isteyeceği safsatasıyla başarılı kadınların uğraşlarını hiçe sayanlar; hikâyelerine buladığı yaratıcılığını görebilmek, öykülerine yakından bakabilmek, fikirleriyle tanışmak ve onu gerçekten tanımak için Tomris’le biraz daha konuşmalı/yazdıklarını biraz daha okumalı. ‘Aşkın Yıpranma Payı’ bu buluşmayı sağlayabilecek kitaplardan biri. Çoğu zaman sözünü sakınmayan yazılarla zamanında

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tuhaf bir kadına dair – Elif Kutlu

Leyla Erbil dendiğinde akla ilk gelecek olan onun tuhaflığıdır. Bu tuhaflık onun bir kalıba konulamamasıyla ilgili hiç şüphesiz. Toplumsal cinsiyet rollerini aşanlar değil de bu rolleri asla benimsememiş olanlar vardır ya hani; hiçbir tabu tanımayan, rolleri alaşağı eden, sınırları görmezden gelen ve hatta ağzına geleni söyleyen… “Deli” olarak anılırlar çoğu

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnsana ‘Kendine gel!’ diyen kedi – Elif Kutlu

Avcı toplayıcılık, tarım ürünlerinin depolanmasıyla birlikte sona erecekken tahıl ambarlarını farelerden kurtaran kediler sayesinde tarım devrimi gerçekleşiyor. “Kediler sustuğu için” insanlık tarihi bunları çok farklı bir şekilde yansıtsa da kediler aracılığıyla tarım devrimi olmasaydı, Marx’ın artı değeri yazamayacağı hatta insanın aya ayak basamayacağı ihtimali de yok değil.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kadınlığın görünmez acıları – Elif Kutlu

Gaye Boralıoğlu Mübarek Kadınlar’da, kendilerine biçilen rollerden rahatsızlık duyup bu rollerin ötesine geçmek için didinen, varoluşunun ancak yanındaki erkek aracılığıyla kurulmasına baş kaldıran kadınların hikayelerini, gizleneni görünmezlik kılıfından sıyırarak anlatıyor. Her gün yanından geçseniz bile ancak dokunduğunuzda sırrını veren şeyler vardır. Arabesk bir parçanın kanırtan acısı gibi değildir verilen bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Başkaldıran masallar – Elif Kutlu

Mevcut olanın içinde sıkışıp kalmak yerine olması gerekeni arayan ve savunan Behrengi’nin -bu nedenle canından olduysa da- çocuklara bıraktığı miras sayesinde yüzyıllar boyunca yaşayacağı aşikar. Masallar, çocuklara -bazen büyüklere- içinde yaşadıkları kültürü ve bu kültürün değer yargılarını, dünya görüşünü, anlayışını öğretmeyi amaçlar. Bu nedenle genellikle didaktik olmalarıyla ön plana çıkarlar.

OKUMAK İÇİN TIKLA

?Bestseller? olayım derken? – Elif Kutlu

Popüler kitapların yazılması kadar okunması da kolaydır. Şöyle bir çırpıda zaten incelikle oluşturulmamış konuya hâkim olunur, ?Boş zamanlarınızda neler yaparsınız?? sorusuna ithafen ?Kitap okurum.? yanıtını verebilecek kıvama gelinir. Oysa kitap okumak boş zamanlarda yapılacak bir eylem olmadığı gibi, kitap yazmak da ?çok satmak? düşüncesindeki bir ticari kaygı değildir. Fakat bunu,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Her şey insan için? değil! – Elif Kutlu

Nerdeyse her gün kirpiklerinize sürdüğünüz o maskaranın kaç maymunun gözlerine, hatta canına kast ettiğini bilseydiniz ne düşünürdünüz? Peki, ya saçlarınızın yumuşacık olmasını sağlayan şampuanın, güzel kokmak için sıktığınız parfümün kaç hayvanın tüylerinin yanmasına ve vücudunda yeni hastalıklara sebep olduğunu bilseniz? Boynunuza sardırdığınız atkının, yumuşacık tüyleri olan bir tavşanın derisinden ?yolunarak?

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir serüvendir büyümek – Elif Kutlu

Tagore, içinde yaşadığı toplumun inandığı Hinduizme, kast sistemine ve sistemin içinde bulunduğu emperyalizme karşıdır. Brahma inancına mensup olduğu için de birçok saldırıya maruz kalır. O ilk nefesi almaya başladığı anda bir yolculuğa çıkar insan. Bu yolculuğun bir rutine bağlayıp fasit bir döngü içinde sona ulaşması da, bir serüvene dönüşmesi de

OKUMAK İÇİN TIKLA

Birey Bir Otomat Mıdır? Elif Kutlu

?Sivil itaatsizlik, ?demokratik? olarak adlandırılabilecek toplumlarda, adaletsizliklere ya da hukuk düzeninin bozulmuş olma tehlikesine karşı yasal imkânların çare olmadığı durumlarda başvurulan ve yasanın adil bir biçimde işlemesini amaçlayan direniş biçimidir?? İktidar, en adil yasayı yürürlüğe koymak için mi yoksa kendi çıkarlarını gözetmek için mi çabalar? Demokratik olarak seçilenlerin koyduğu kurallar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bütün Gün Ne Yaptın ? – Elif Kutlu

Bir adam eve gelir ve evdeki kadına (eşine/annesine vs.) söylenmeye başlar: ?Yemek hazır değil mi??, ?İşler hala bitmedi mi??, ?Bu evin hali ne?? ya da özetle ?Bütün gün ne yaptın?? Kadın bu sorunun cevabını vermek istese de bütün gün çalıştığını söyleyemez. Çünkü bunu kanıtlayacak parası yoktur. Oysa kadın bütün gün

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yazamamak ya da Pop-Yazar Olmak – Elif Kutlu

Ursula K. Le Guin bir denemesinde okurlarından birinin ona, ?Bu fikirler aklınıza nereden geliyor?? diye sorduğunu ve bu soruya ciddi bir yanıt beklediğini anlatır. Le Guin, yazar olmanın tekrarlı, uzun süren, yöntemli çalışmalar gerektirdiğini ve bunun bir püf noktası olmadığını söyler. Büyük ihtimalle okur bu yanıtı sevmemiştir. Öyleyse bu okura

OKUMAK İÇİN TIKLA

Modern Dünyada Bir Felaket – Elif Kutlu

Modern hayatın getirilerinin yanında insanlardan aldığı/eksilttiği bir dolu şey vardır. Bunlar kimi zaman evrensel olarak görülürken kimi zaman herkesi ilgilendirdiği hâlde kişisel olarak görünür. Bu da modernizmin cilvelerinden biri olsa gerek. Bunun bir adım ötesine geçildiğinde ise ?-mış gibi? yaşanan kimi zaman hak edilmediği hâlde orada öylece duran hayatlar çıkar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kral Hamile miymiş? Elif Kutlu

Toplumsal cinsiyetin ne olup ne olmadığını sorgulayan Anthony Giddens, ?Toplumsal Cinsiyet ve Cinsellik? adlı makalesinde bu konuyla ilgili üç yaklaşımı ortaya çıkarır: Birinci grup, insan biyolojisinin doğuştan gelen davranış farklılıkları nedeniyle kadın-erkek diye bir farklılaşmanın belirdiğini savunmaktadır. Bunun temeli ilk çağlardaki avcı erkeğe dayandırılır. Saldırganlık özelliğini erkeklere atfedilir, kültürel etmenler

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çıplak Teslimiyetin Modern Bireyde Tezahürü – Elif Kutlu

Abdülgaffar El-Hayati?nin bir sözü ile bu yazıya başlamak istiyorum, yazının sonunda neden bunu yapmış olduğumu açıklamış olmayı umuyorum: Dostluk, anlaşmayı aşar. Anlaşmak arkadaşlığın yani öteki ile buluşmanın koşuludur yalnızca. Arkadaş ile anlaşırsınız, beraber gülüyorsanız şanslısınız, ama o kadar! Dostluk ise anlaşmakla yetinmez. Tarafları, teslim olmaya çağırır. Teslim olmak çıplak olmayı

OKUMAK İÇİN TIKLA

İkircikli Ütopya Olmak ya da Olmamak – Elif Kutlu

Ütopya kavramı temel olarak Platon ile başlıyor gibi görünse de aslında bu öyle değildir. Kimi yazarlar durumu daha da ileri götürüp ütopyaları Pre-Sokratikler ve öncesine kadar götürürler. Bu durumda sorulması gereken bir soru çıkar ortaya: Her toplum tasarısı ütopya olarak adlandırılabilir mi? Başka bir deyişle ütopyaların geçmişi 5000 yıl öncesine

OKUMAK İÇİN TIKLA

Normal Olmak İsteyen Kim? – Elif Kutlu

Kimi çocuk kitapları ?çocuk kitabı? olmanın çok ötesindedir. Misal Küçük Kara Balık ya da Küçük Prens çocuk kitabı olma mertebesinden ?büyük kitabı? olma mertebesine çoktan ulaşmıştır. 80?li yıllarda Küçük Kara Balık adlı öykü kitabının yasaklanması ?mahcup edici bir şekilde- bunun bir göstergesi olabilir. Belki de birileri bu balığın serüvenini ?tehlikeli/sakıncalı?

OKUMAK İÇİN TIKLA

Pamuk Prenses ve Küçük Kara Balık – Elif Kutlu

Masallarda kadınlar hep aynıdır. Beyaz atlı prenslerini beklerler. Prens geldiğinde ise kadın kahraman köşesine çekilip “evinin kadını çocuklarının anası” olmaya hazırdır. Masumane sözcükler altında pornografik özelliklerin barındığını, henüz üç/beş/on (fark etmez) yaşındaki çocuklara aslında altında cinsel imgelerle donatılmış simgelerin geçtiğinin farkına bile varılmaz. Bu durumu masallara özgü bir özellikle “göz

OKUMAK İÇİN TIKLA