Kategori: Öyküler

Tarık Dursun K.’nın Öykü Evreninde Kuram, Kavram ve İnsanlık Halleri

Tarık Dursun K.’nın öyküleri, 20. yüzyıl Türkiye’sinin toplumsal ve bireysel çalkantılarını yansıtan bir ayna gibidir. Eserleri, modernist ve realist anlatıların kesişiminde, insanlık durumunu evrensel ve yerel unsurlarla harmanlayarak derin bir sorgulama sunar. Bu metin, onun öykülerini kuramsal, kavramsal, psişik, politik ve politik psikolojik perspektiflerden ele alarak, anlatılarının estetik, ideolojik ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tutku – YUSUF ATILGAN

Sağ ayağım izmaritin yanına gelince durdum. Yanıma yöreme baktım. Halkçıların kahvesi önünde Sabri Kâhya ile Yakacı oturmuş konuşuyorlar. Gözleri pek farketmez. Mayıs sıcağı. Köyde sanki kimseler kalmamış. Millet pamuk çapasında. En tuhafı çocukların olmayışı. Ne çok çocuk vardır bu köyde! Ardıma düşerler, ‘Karabiberim’ havasına uydurup hep bir ağızdan ‘Osman aşçı,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Saatların Tıkırtısı – Yusuf Atılgan

Tabelâcı dükkânının önünde yaş yaş, kurusunlar diye duvara dayanmış iki levha vardı. Baktım birinde “Saatçı A. Yayladan” yazılı. İçimi bir hüzün bürüdü. Karşıda saatçınındı bu levha, sormuş öğrenmiş gibi biliyordum bunu. Küçücük dükkânın önünden her geçişimde hep aynı hüzün kaplardı içimi. Bütün gün orada oturan benmişim gibi. Yolun çarşılığından kurtulup

OKUMAK İÇİN TIKLA

Semaver – Sait Faik Abasıyanık

SEMAVER – Sabah ezanı okundu. Kalk yavrum, işe geç kalacaksın. Ali nihayet iş bulmuştu. Bir haftadır fabrikaya gidiyordu. Anası memnundu. Namazını kılmış, duasını yapmıştı. İçindeki Cenabı Hak’la beraber oğlunun odasına girince uzun boyu, ge­niş vücudu ve çok genç çehresi ile rüyasında makineler, elekt­rik pilleri, ampuller gören, makine yağları sürünen ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sait Faik Abasıyanık Hikayeleri

[catlist tags=”sait-faik-abasiyanik-hikayeleri”] Karanfiller ve Domates Suyu ,Son Kuşlar ,Sokaktan Geçen Kadın ,Sivri Ada Geceleri ,Sinağrit Baba ,Semaver ,Meserret Oteli ,Lüzumsuz Adam ,İpek Mendil ,Hallaç ,Güğüm ,Dülger Balığının Ölümü ,Çatışma ,Birtakım İnsanlar ,Bir İlkbahar Hikayesi ,Sait Faik Abasıyanık Hikayeleri,Haritada Bir Nokta,Mahkeme Kapısı: Modern Bir Karı Koca ,Mahalle Kahvesi ,Mesut Kimdir,Plajdaki Ayna

OKUMAK İÇİN TIKLA

MARK TWAIN: 1.000.000 STERLİNLİK BANKNOT

1.000.000 STERLİNLİK BANKNOT[11] Yirmi yedi yaşımdayken San Francisco’da bir madencilik şirketinde komisyonculuk yapıyordum, hisse senedi trafiğinin bütün inceliklerinde uzman olmuştum. Dünyada yapayalnızdım, zekâmdan ve tertemiz adımdan başka güvenebileceğim bir şey yoktu, ama sonunda bunlar beni servet sahibi yapacaktı, beni bekleyen bu gelecekten memnundum. Cumartesi günleri öğleden sonraki toplantının ardından zamanım

OKUMAK İÇİN TIKLA

MARK TWAIN: CALAVERAS COUNTY’NİN ADI KÖTÜYE ÇIKMIŞ SIÇRAYAN KURBAĞASI

CALAVERAS COUNTY’NİN ADI KÖTÜYE ÇIKMIŞ SIÇRAYAN KURBAĞASI Bana Doğu’dan mektup gönderen bir dostumun ricasını yerine getirmek için, iyi huylu, konuşkan Simon Wheeler’a gidip, benden istendiği üzere dostumun dostu Leonidas W. Smiley hakkında bilgi aldım, elde ettiğim sonucu buraya ekliyorum. Zihnimin gerilerinde bir yerde, Leonidas W. Smiley’nin bir uydurma olduğu, dostumun

OKUMAK İÇİN TIKLA

MARK TWAIN: ESKİMO KIZIN AŞK ÖYKÜSÜ

ESKİMO KIZIN AŞK ÖYKÜSÜ “Evet, yaşamımla ilgili olarak bilmek istediğiniz her şeyi anlatacağım size Bay Twain,” dedi o yumuşak sesiyle, dürüstlük okunan gözlerini uysal bir bakışla yüzüme dikerek, “çünkü benden hoşlanmanız ve bana önem vermeniz çok nazik bir davranış.” Dalgın bir hava içinde, elindeki küçük kemik bıçakla yanaklarındaki balina yağını

OKUMAK İÇİN TIKLA

RÜYA MEKTUP – Nilgün Karababa

Sessiz sakin kapatılan telefonun ardından yatağın içinde dikleştim, sırtıma dayadığım yastığı düzeltip bir sigara yaktım. Gece lambasının aydınlığında bunun bir düş olmadığını bilerek seni, daha doğrusu yüzünü hayal etmeye başladım. Aslında yüzünü iyi bilen biri değildim. Duygularını da. Bana sanki ürkek, sanki mahcup,sanki… Yaramaz bir çocukluktan hiç çıkmak istemiyormuşsun gibi

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Varoluşunun temel amacı nedir?” “Burunoloji üzerine çalışmaktır.” – Edgar Allan Poe

Bir Aslanın Hayatından Pasajlar (Aslanlaşma) Herkes dikildi, On ayak parmağının ucunda, çılgınca bir hayretle. Ben büyük bir adamım -daha doğrusu öyleydim- ancak ne Junius’un yazarıyım, ne de maskeli adamım; çünkü benim adım, öyle inanıyorum ki, Robert Jones’tur ve Fum-Fudge şehrinde bir yerlerde doğdum. Yaşamımın ilk eylemi iki elimle birden burnumu

OKUMAK İÇİN TIKLA

PUNİN İLE BABURİN Pyötr Petroviç’in hikâyesi – Turgenyev

PUNİN İLE BABURİN Pyötr Petroviç’in hikâyesi . . . şimdi hem ihtiyar, hem de hastayım, ve her şeyden fazla, günden güne yaklaşmakta olan ölümü düşünüyorum. Geçmişi arada bir düşünüyorum, ruh gözümle gerilere baktığım pek seyrek oluyor. Ancak bazen kışın, alev alev yanan ocağın karşısında, kımıldanmaksızın otururken, sonra, yazın, iki yanı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gölge: Bir Mesel Evet! – Edgar Allan Poe

Gölgeler vadisinde yürüsem de: -DAVUTUN MEZMURU (XXIII). Bunu okuyan sizler hâlâ yaşayanların arasındasınız, ama yazan ben uzun süre önce gölgeler diyarına gittim. Çünkü gerçekten tuhaf şeyler olacak, gizemler açığa vurulacak ve pek çok yüzyıl geçecek, bu anıtlar insanlar tarafından görülmeden önce. Ve görülünce de bazıları inanacak, bazıları şüphe edecek, ama

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kediler – Onat Kutlar

Bir sürü ölmüş kediyle bir arada yaşamayı seven o eski dostumuzu uzun uzun hatırlamakta ne fayda var. Şimdi onun saçları uzamıyor. Hiçbir şeyden haberi yok. Belki de uzun bir uykuya yatmıştır. Öyleyse rahatça giyinebilir, sokağa çıkabilirim. Altı gündür bu şehirdeyim. Hep kenar mahalleleri, sessiz sokakları, pis çamurlu dere boyunu gezdim.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Karanfiller ve Domates Suyu – Sait Faik Abasıyanık

Küçük bir çam ormanı. Vakit sabah. Arı, sinek, kuş sesi. Bir siyah gözlükten görülen yerde ve ağaçlarda güneş parçaları. Sonra uzak, göğün, kendi renginden biraz daha koyu kıyılara giden hudutlu bir deniz… İşte böyle bir yerde köyün insanlarını düşünüyorum. Kitaplar, bir zaman bana, insanları sevmek lazım geldiğini, insanları sevince tabiatın,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Maça Kızı adlı öykü – Aleksandr Sergeyeviç Puşkin

Maça kızı gizemli bir felaket habercisidir. -En yeni fal kitabından- Ve yağmurlu, kapanık havalarda sık sık toplanırlardı; -Tanrı günahlarını bağışlasın!- Büyük kumar oynarlardı. Ve kazanır ve tebeşirle yazarlardı. Böylece, yağmurlu, kapanık havalarda ciddi bir tavırla uğraşırlardı. Bir gün Atlı Birliği muhafızlarından Narumov’un salonunda iskambil oynuyorlardı. Uzun kış gecesi fark ettirmeden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kırlangıçlar – Sabahattin Ali “Yaşadığımızın farkına varmayacak olduktan sonra ne diye yaşıyoruz?”

Şehrin kıyısında, ufacık bir derenin kenarında, dalları suya sarkan ihtiyar bir söğüt ağacı vardır. İlkbaharın başlangıçlarında bu söğüdün dallarına bir dişi kırlangıç gelip kondu; derenin bir başından bir başına yıldırım gibi uçan, beyaz göğüslerini suya dokundurarak şeffaf kanatlı küçük böcekleri yakalayan diğer kırlangıçlara bakmaya başladı. Başını hafif hafif sallıyordu. Derin

OKUMAK İÇİN TIKLA