Kategori: Romanlar

Geçmiş Şimdi Gelecek – Hasan Ali Toptaş

Hasan Ali Toptaş okurlarının uzun yıllardır arayıp da bulamadığı iki öykü kitabı vardır: Bir Gülüşün Kimliği ve Yoklar Fısıltısı. Otuz yıl sonra, Ölü Zaman Gezginleri’nde yer almayan bu öyküler, yeniden okurlarıyla buluşuyor. Toptaş’ın, acemiliğin A’sındayken kaleme aldığı öyküleri, “HAT yazısı”nın kökenlerine inmemiz, yolun ufkunu sezmemiz için bulunmaz nimetler…

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gava Miri Bıaxife – Newaf Miro ‘’Gitmek ölmektir. Ölmek de gitmek.’

Bir ölünün söyledikleridir Bir hüzün atmosferi yaşanıyor ülkemizde. Soluk alıp vermek bile eziyete çevrilmek isteniyor. İstiyorlar ki insanlarımız yaşarken ölsün. Gayelerine de sıkı sıkı bağlılar. Yakıp yıkıyorlar. Sürüyorlar bizi uzaklara. Bazen de dünyaya gelmeden veda eder halkımın çocukları. Geride hiçbir şey bırakmadan çekip gitmek hazin bir durumdur. Kürt olmanın dayanılmaz

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ebedi Nişanlı Kafka – Jacqueline Raoul-Duval

Franz Kafka 1912 ile ölüm yılı olan 1924 arasında dört kez nişanlandı fakat hiç evlenmedi. Nişanlıları Felice, Julie, Milena ve Dora ile aşk mektupları aracılığıyla süren ilişkileri oldu. Bu edebiyat dahisi adam; Prag, Berlin ve Viyana arasında, kusurlu, ürkek, eğlenceli, ironik ve acımasızca kendi sınırlarının farkında olan biri haline gelmişti.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sahtekarlığın egemen olduğu yerde, gerçeği söylemek devrimci bir eylemdir. George Orwell

“Sahtekârlığın evrensel düzeyde egemen olduğu dönemlerde, gerçeği söylemek devrimci bir eylemdir.” George Orwell George Orwell’in 1938 yılında yayımlanan kitabı Katalonya’ya Selam, Orwell’in bir milis olarak katıldığı İspanya İç Savaşı’ndaki deneyimlerini konu alır. Orwell’in birinci elden tanıklığına dayanan bu kitap, faşizme karşı yürütülen savaşa ışık tutmanın yanı sıra İspanya’da başlayan toplumsal devrimi,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yaşamak Yasak – Hasan Kıyafet “Terzi Fikri’ye ithafen”

Hasan Kıyafet’in “Karadeniz’in Romanı” alt başlıklı “Yaşamak Yasak” isimli bu kitabının ilk baskısı 1986 yılında yapılmıştı. Kıyafet’in 1976 yılında Fatsa’yı ziyareti ve Fikri Sönmez, daha doğrusu en bilinen ismiyle Terzi Fikri’yle tanışıklığından yola çıkarak kaleme aldığı roman, fındık işçilerinin yaşadığı zorluklardan meşhur 1977 1 Mayıs’ına kadar uzanıyor. Caka deresinden Canik

OKUMAK İÇİN TIKLA

Freud’un Kız Kardeşi – Goce Smilevski

Viyana, 1938: Naziler şehri kuşattığında Sigmund Freud’a ülkeden çıkış vizesi verilir ve yanında götüreceği kişilerin listesini yapması istenir. Freud doktorunu, hizmetçilerini, onların ailelerini, baldızını, hatta köpeğini bile bu listeye koymasına rağmen kız kardeşlerini arkasında bırakır. Ağabeyleri hayatının geri kalanını Londra’da geçirirken, dört kız kardeş Terezín’deki toplama kampına götürülürler.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dünyayı Roman Kurtaracak – Zafer Köse

Şimdi her şey gibi “sanat”ı da inkar ediyordu. “Sanat”, “hayat” dediğimiz yalanı gerçek sanmak için uydurduğumuz ikinci bir “yalan”dı. … Süheyla, “Yanılıyorsun Adnan” dedi. “Hayatımızda tek doğru şey sanattır. Hayattan bile kuvvetli olan sanat! Görüyor musun? Dışarıda ehemmiyet vermeyerek görüp geçtiğimiz şeylere sahnede ağlıyoruz.”

OKUMAK İÇİN TIKLA

Parçalı Bulutlar Ülkesi – İlker Özünlü

Çok ölü vardı ve 77 1 Mayıs’ında herkes yaralanmıştı… 80 öncesine dair keskin ve ödünsüz bir yüzleşme. Eğer parçalı bulutluysa gökyüzünüz, beklenmedik değişimlerin sınırlarındasınız demektir. Tünel’in karanlık sokakları. Bir zamanların adım atılması, önünden bile geçilmesi yürek isteyen sokakları.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Romantik Bir Viyana Yazı – Adalet Ağaoğlu

Adalet Ağaoğlu’nun romanları böylece enikonu kapsamlı incelemeleri de zorluyor. Düşünsel düzeyde verilen olumlu kavga, yanı sıra yazınsal düzeyde de önemle üstünde durmayı gerektiren romanların varlığını imliyor. Hem sonra, düşünsel ve yazınsal düzeyleri birbirinden ayırarak almak da Adalet Ağaoğlu’nun romanlarına yaklaşmayı güçleştiriyor. (…) Romantik-Bir Viyana Yazı, düşünsel ve yazınsal derinliğiyle bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Birazcık Halil’i okumadınız mı daha – Sadık Güvenç

Hasan Sever’in 2014 yılında Ayrıntı Yayınları arasında çıkan romanı “Birazcık Halil” 426 sayfa. Konya Kulu’dan İsviçre’ye çalışmak için giden baba, oğlu Halil’i de yanına alır. Ama ne alma! Halil orada başka dünyaların adamlarına takılacaktır. Böylece Halil ve paradan başka bir şeyi gözü görmeyen babası arasındaki uçurum gittikçe derinleşecektir. Halil aracılığı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Geç Bir Sonbahardı – Fırat Ceweri

(*)“Fırat Cewerî’nin ilk romanı olan “Geç Bir Sonbahardı” da yirmi sekiz yıl sonra, elli yaşında, yurduna dönüş hazırlıkları yapan, sürgün ve aidiyetini yitirmiş bir karakteri öne çıkarır. Bu da Ferda’dır. Ferda, katilin, olay mahalline dönüşü gibi, sürgün de doğup büyüdüğü zamanlara dönüş yapmak ister. Ya döner ve kırıklıklarla karşılaşırlar ya da

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yüzyıldır Üç İstanbul – Zafer Köse

Üç İstanbul’un sayfalarında hızla ilerlerken, birden duruyorsunuz. Bir şey hatırlamaya çalışır gibi belleğinizi zorladığınız duygusuna kapılıyorsunuz. Sanki bir şey söyleyeceksiniz de o sözcük bir türlü aklınıza gelmiyor. Neydi ki? Tekrar kitaba dönüyorsunuz. Adnan’ın üzerinde çalıştığı romanı için aldığı notları bir kez daha okuyorsunuz: “Sonra bu minareler: Gökyüzünü madalyon bir ayna

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zübük’ün hileleri sonunda hep açığa çıkar, ama ilginçtir ki halk aldatıldığını öğrenmekle ondan uzaklaşmaz, becerisine gittikçe artan bir hayranlık duyar.

“Anlatım tutumu açısından roman sınıflandırmalarında yer alan hiciv romanına çağdaş edebiyatımızda evrensel düzeyde örnekler kazandıran Aziz Nesin, Zübük’te bir insan zaafını, ona ortam hazırlayan çevre faktörüyle iç içe işliyor. Romanın odak figürü Zübük, tip kavramını iki anlamda gerçekleştiriyor: Hem çıkarcı, dolandırıcı, hinoğluhinin özelliklerini akla gelebilen bütün, çeşitlemeleriyle üzerinde birleştiriyor, hem

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hücrem, gri bir ışıkla doldu. Güneş doğuyor, idamların yapıldığı saat…

İçimde herhangi bir yenilgi taşımak istemiyorum. Değirmen beni öğütemedi. Kafam yerinde. Yaşayabildiğim için daha güçlü ve düşüncelerimle daha zengin çıkıyorum hapishaneden. Değirmenin yaşantımdan çaldığı yılları kaybetmedim ben. Büyük yanlışlar yapmışız yoldaşlar, ihtilalci olmak istemiştik, asi olmuşuz. Bütün hayatımız boyunca sabırla, inatla inancımızı sürdürmeliyiz. Sonunda duvar çökecek. Gardiyan, elinde bir mum

OKUMAK İÇİN TIKLA

Modern uygarlık, insanları sonuna dek sömürmek için onların açlık zoruyla çalışmalarına güvenir.

Ölüm, cezaların en doğal olanıdır. Doğada hemen hemen her yerde görülür. Yüzücünün kayıtsızlığında, dağcının yanlış bir adımında, insanın ormanda kaplanda yaptığı mücadelede, açlığa, soğuğa ve doğaya karşı verdiği savaşta, bundan daha kesin bir sonuç yoktur. iki anlamda ölüm cezası, cezaların en insanca olanıdır. Birincisi, insanlar milyonlarca yıldan beri – böylelikle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Koku: Bir Katilin Öyküsünden 22 Alıntı

Patrick Süskind’in 18. yüzyıl Fransası’nda geçen romanı “Koku: Bir Katilin Öyküsü”, kokulara karşı dayanılmaz bir zaafı olan adamın hikayesi üzerinden derin bir toplum eleştirisi yapmıştır. Tüm insani duygulardan yoksun olan Jean-Baptiste Grenouille, kendine ait bir kokusu olmadığını fark ettiği gün dehşete kapılır. O günden sonra, insanların kokularını çalarak hayalindeki mükemmel

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kuyucaklı Yusuf – Sabahattin Ali

Sabahattin Ali’nin “Kuyucaklı Yusuf” romanı, yayınlandığı tarih olan 1937’den bu yana güncelliğini hiç kaybetmemiş ve edebiyat tarihimizde bir kilometre taşı olmuştur. “Kuyucaklı Yusuf”un önemi yalnızca başarılı bir roman olmasından ileri gelmez, öncü bir yapıt olması da ona tarihsel açıdan bir önem kazandırır; çünkü bu yapıt daha önceki Türk romanından iki

OKUMAK İÇİN TIKLA

Virginia Woolf: Yeryüzünün pisliğine, bozulmuşluğuna karşı çıkmalıyız

“Yeryüzünün pisliğine, bozulmuşluğuna karşı çıkmalıyız; dönen, girdaplar oluşturan, kusulmuş, ezen kalabalığına.” Virginia Woolf, 1931’de yayımladığı Dalgalar adlı yapıtında dış dünyayı yok eder. Üç erkek ve üç kadının çocukluklarından yaşlılık dönemlerine kadar tüm hayatlarının anlatıldığı kitapta dış dünya nesnel olarak değil, ancak kişilerin iç dünyalarına yansıdığı kadarıyla verilir. “Bir olay örgüsüne

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ve Çelik Böyle Sertleşti – Nikolay Ostrovski. “İnancın, sonsuz bir enerjinin ve inadın romanı”

Nikolay Ostrovski, Çelik Böyle Sertleşti adlı ünlü romanını, 1904-1936 yılları arasında yaşadığı kısa, ama olağanüstü güzel, kahramanlara yaraşır hayatıyla yazdı. Büyük ölçüde otobiyografik olan eserin temel karakteri, Pavel Korçagin tipinin güçlü, canlı ve çekici oluşunun sırrı, gerçek hayattan alınmasından ileri gelir. Nikolay Ostrovski daha yirmi yaşındayken içsavaş cephelerinde aldığı ağır

OKUMAK İÇİN TIKLA