Kategori: Romanlar

Capon Çayevi – Mahmut Şenol

Çekes Adil Paşa’nın Tahsildarlık Günleri romanı ile başlayan Mahmudiye Üçlemesi’nin ikinci kitabı olan Capon Çayevi’nde naif bir insan üzerine bir o kadar naif bir hikaye anlatıyor Mahmut Şenol. Çanakkale Vilayeti’nin Biga kasabasındaki, ahalisi serâpa Çerkes olan Mahmudiye Köyü’nden Nurettin Karasu’sunun, ahalinin deyişiyle Nuridin’in hikayesi bu. Mahmut Şenol komiği ve trajiği

OKUMAK İÇİN TIKLA

Son Günler (Aleksandr Puşkin) – Mihail Bulgakov

Kara gökte burgaçlanıyor karlar Durmamacasına saldırıyor tipi Bazen yabanıl hayvan gibi uluyor Bazen ağlıyor bir çocuk gibi Oyun boyunca sık sık tekrarlanan bu dizelerle anıyor Mihail Bulgakov, Aleksandr Puşkin’i. Yalnızca romanlarıyla değil, oyunlarıyla da 20. yüzyılın önde gelen Rus yazarlarından sayılan Bulgakov, Molière’den sonra bir diğer büyük yazara, Puşkin’e hayat

OKUMAK İÇİN TIKLA

On İki Dağın Sırrı / Bir Göz Ağlarken – Haydar Karataş

Bir göz ağlarken diğer gözün güldüğü görülmüş müdür? Dünya kaç köşeymiş uzun uzun konuşan, konuştuklarını tekrar eden, saplantıyla özlemlerini, evveliyatlarını anlatan Dersimliler. Küçük, sıradan, kayıp giden hatıralar, garezler, kibirlenmeler… Yanlışın, kahırla ufalan hayatın farkında olan Zazalar, Kürtler, Ermeniler, Kızılbaşlar… Candarmalar, paşalar, hükümetler, aşiretler, metruk evler, boşalmış ovalar, inatla geleneğe sarılan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hikayem Paramparça – Emrah Serbes

Emrah Serbes, hayatı kendine katık eden, sokaktan çağlayan bir sesle yeraltının dumanını anlatıyor bize. Bitmez bir ergen öfkesiyle kuyuya düşmüş çocuklara sesleniyor. Emrah Serbes’ten parça parça anlar, parça parça anılar, paramparça hikayeler… “Annemin öldüğünü anlatma, onun etkisi altında olduğum için kendisini sevdiğimi düşünmesin.”

OKUMAK İÇİN TIKLA

Arıza Babaların Çatlak Kızları – Ayten Kaya Görgün

Ayten Kaya Görgün’ün ilk romanı Arıza Babaların Çatlak Kızları, köyden kente göç olgusunu, Ankara’nın varoşlarında kır ve kenti iç içe yaşayan birinci ve ikinci kuşak göçmenlerin 80’lerdeki yaşam öykülerini ironik bir dille işliyor. Anadolu’nun en sahipsiz bırakılmış ıssız köşelerinden, son umutlarını toplayıp atalarından kalma toprakları terketme cesareti göstererek, Samsun Asfaltı’ndan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tijo Nehri kıyısında bir çocuk: Suların sessizliğinden kaçamayanlar ? Emel Güneş

Jose Saramago, en saf haliyle çocuk okuyucularının karşısına çıkarken sade ve şiirsel bir dille hikayesini aktarmış. Yazar, kendi çocukluğundan bir anıyı açık yüreklilikle paylaştığı bu kitabını hem didaktik olmadan hem de illa ki çocuklara şirin gözükmeye çalışmadan yazma başarısını göstermiş. Saramago’ nun ustalığına açılan penceresin¬den sonra, şimdi de usta Saramago’

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sıradanlar Arşivinde – Zafer Köse

Don Jose Nüfus Kayıt Merkezi Arşivi?nde bir yazıcıdır. İnsanların doğumu, ölümü, evlenmesi, boşanması gibi kayıtları tutmaktadır. Yıllar yılı aynı işi yapmakta, aynı hayatı yaşamaktadır. Merkez Arşiv, kişisellikleri törpüleyen, tekdüze hareketlerle çalışılan bir yer. Katı, hiyerarşik bir ortam. Arşiv?de, genel olarak iki ayrı bölmeye toplanmış da olsa, sağlarla ölülerin dosyaları iç

OKUMAK İÇİN TIKLA

Altın Buzağı – İlya İlf ve Yevgeni Petrof

Altın Buzağı, bir mizah romanı; “On İki Sandalye´´nin devamı niteliğinde. İlya İlf ile Yevgeni Petrov adlı iki gazetecinin imzasını taşıyan kitap, On İki Sandalye gibi, yeni yeni oturmakta olan Sovyet sisteminde hala varlığını sürdüren aksaklıkları hedefe koyuyor. Sovyet mizahının başyapıtları arasında sayılan bu romanların ilkinde yazarlar 12 sandalyenin peşi sıra

OKUMAK İÇİN TIKLA

Köprülerim – Howard Fast

Köprülerim, bir yandan Hıristiyan bir dünyada acılar yaşayan Yahudilerin öyküsünü dile getirirken, onların yaşadığı soykırımı anlatırken, tam bir serüven, umut ve umarsızlık romanıdır; öte yandan ölümü, yıkımı anlatmakla yetinmeyip etkileyen, acı veren bir aşkı da dile getirir; tanımadığı, hayalini bile kurmadığı bir dünyayla karşı karşıya gelen Hristiyan bir Amerikalının öyküsüne

OKUMAK İÇİN TIKLA

On İki Sandalye – İlya İlf ve Yevgeni Petrof

Türkiye?de ilk kez basılan On İki Sandalye, hemen her Sovyet yurttaşının okuyup filmini izlediği, pek çok dile çevrilmiş bir mizah klasiğidir. İlya İlf ve Yevgeni Petrof adlı iki gazeteci tarafından 1928 yılında yazılan bu popüler mizah romanında, yeni yeni oturmakta olan Sovyet sisteminde hâlâ varlığını sürdüren bürokratizm, yetkiyi kötüye kullanma,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Her Dağın Gölgesi Deniz’e Düşer – Evrim Alataş

(*) İnsanı yüreğinin sol yanından yakalayan, sarsıp başını döndüren; her satırında hayatı hissettiren, coşturan, güldüren, ağlatan, doğurtan, öldüren bir kitabı okumak, yaşamı boyunca insanın karşısına çıkan nadir anlardan biridir. Yakaladı mı bu anı bırakmak istemez, hem bir an önce okumak ister, aldığı gibi saatlerce elinden bırakmadan okur, hem de bitecek

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kumarbaz – Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, ‘Kumarbaz’ (The Gambler) adlı romanını, kumar borçlarından dolayı yoğun baskı altında 25 günde (Kasım – Aralık 1866) kaleme aldı. Kumarbaz, Dostoyevski’nin gençlik yıllarını, dramatik aşk ve kumar tutkusunu en yalın hali ile kaleme aldığı yapıtlarından biridir. İlk büyük romanı olan ve büyük bir kitleye ulaşan Suç ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çatıdaki Pencere – Jose Saramago

Çatıdaki Pencere, Jose Saramago’nun yazarlığının erken döneminde yazdığı, ama ölümünden sonra yayımlanan romanı. Eşi Pilar del Rio’nun dediği gibi, Çatıdaki Pencere Saramago’ya giriş kapısıdır ve her okur için bir keşif olacaktır. Sanki mükemmel bir halka tamamlanıyormuş gibi. Sanki ölüm yokmuş gibi. “Ölmek, varolmuş olmak ve artık olmamaktır,” derdi Jose Saramago.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gününden Önce Doğan Bir Roman Nasıl Yapmalı ve Çernişevski – Asım Gönen

Bazı eserler vardır; bir kez okunduktan sonra etkileri bir daha akıldan çıkmaz. İşte Çernişevski?nin Nasıl Yapmalı isimli romanı tüm okuyanların belleklerinden çıkmayacak bir eser. Yazılışından bu yana yüz elli yıla yakın bir zaman geçmiş olmasına karşın, kitaplıklarda baş kitaplar arasında yer alması da ayrıca bunun bir göstergesi. Tersine bazı eserler

OKUMAK İÇİN TIKLA

Anavoles ke Katifori – Hristos Anagnostopulos

Hristos Anagnostopulos’tan Anavoles ke Katifori [Sürüncemeler-Yokuş Aşağı Gözü Kapalı]. Hikâyemiz 60’lı yıllardan 90’lı yıllara kadar uzanan bir zaman çizgisinde Atina’da geçiyor; burada kahramanımız Dimitris Galinos, 1964’te Yunan uyrukluların İstanbul’dan sınır dışı edilmesinden sonra hayatında yeni bir sayfa açmaya çalışıyor. Yazarımız 64 kuşağının yaşadığı sendromlar, çelişkiler ve zihinlerine ve bedenlerine dadanan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yaşar Kemal’in Işığı – Zafer Köse

Yaşar Kemal, Bir Ada Hikayesi dörtlemesinde, sadece bir adada yaşananları anlatmıyor. 1920’lerde, mübadele kararıyla boşaltılmış Karınca Adası’na gelip terk edilmiş evlere yerleşen insanların kendilerine bir hayat kurmalarından bahsetmek değil derdi. Bir ada yaratıyor. Bir dünya yaratıyor. Dörtlemenin ilk kitabında, Poyraz, adaya öyle bir ayak basıyor ki! Kuşların böceklerin, çiçeklerin ağaçların,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Suların Sessizliği – Jose Saramago

“Kıyıya geri döndüğümde güneş batmıştı bile, oltamı attım, bekledim. Dünyada suyun sessizliğinden daha derin bir sessizlik olduğunu sanmıyorum.O saatte onu hissettim ve asla unutmadım.” Tijo Nehri’nin kıyısında bir çocuk saatlerce büyük bir balık yakalamaya çalışır. Sonunda oltasına bir balık takılır ama çocuk onu elinden kaçırır. Usta yazar José Saramago bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yarı Gölge – Uwe Timm

Türkiyeli okurun yakından tanıdığı Alman yazar Uwe Timm, ülkesinin tarihine farklı bir açıdan ışık tuttuğu Yarıgölge’de, okuru Berlin’deki Gaziler Mezarlığı’na götürüyor. Önemli şahsiyetlerin yattığı mezarlar dile geliyor, ölüler kendilerini anlatmaya başlıyor. Almanya’nın ilk kadın pilotlarından Marga von Etzdorf da onlardan biri. 1931’de Almanya’dan Japonya’ya tek başına uçan ilk kadın pilot

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çıplak Deniz Çıplak Ada (Bir Ada Hikayesi 4) – Yaşar Kemal

Yaşar Kemal’in “Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana” romanı ile başlayan, “Karıncanın Su İçtiği” ve “Tanyeri Horozları” kitaplarıyla devam eden Bir Ada Hikayesi dörtlemesi, son kitabı “Çıplak Deniz Çıplak Ada” ile tamamlandı. Bir Ada Hikâyesi dörtlüsü, savaşlardan, kırımlardan, sürgünlerden arta kalan insanların, Yunanistan’a gönderilen Rumların boşalttığı bir adada yeni bir yaşam

OKUMAK İÇİN TIKLA