Bu Zincire Vuruluş, Bu Darağacı Ânı – Faiz Ahmed Faiz

BU ZİNCİRE VURULUŞ, BU DARAĞACI ÂNI Bu bekleyiş saati sarmış tüm patikaları, Hiçbir saat vurmuyor özlenen bahar anını, Ve gündelik tasalar çökmüş üstüne ruhlarımızın. İşte mihenk anıdır bu, aşkımızın nöbetini devretmek için. Bu kutsal andır, sevgili bir yüzü gözümüzün önüne getiren, Bu kutsal saattir, dinmek bilmez yüreği dindiren!

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ezidiler (Etnodinsel Bir İnanç Olarak Ezidilik) – Çakır Ceyhan Suvari

Ezidiler, Müslüman ve Hıristiyan komşularınca “Şeytana tapanlar” olarak bilinmektedir. Üstelik bu klişe artık genel bir kanaat olmanın ötesinde akademik bir veri olarak da kabul edilmekte ve Ezidilik hakkında çalışan çoğu akademisyen tarafından da tekrarlanmaktadır. Oysa inançlarında kötülüğün lanetlendiği, Şeytan veya kötülük tanrı/tanrıçası gibi varlıkların bulunmadığı Ezidilikte, çerçevesini Melek Tavus’un çizdiği

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kentsel Devrim – Henri Lefebvre

Kent ve kentleşme konusu bugün toplumsal, politik ve ekonomik yönleriyle giderek daha fazla tartışılan bir gündem haline geldi; Henri Lefebvre’in eserlerine daha fazla referans verilmesinin, öneminin artmasının nedeni de bu. Kentsel Devrim, Lefebvre’in Mekan’ı toplumsal analizin merkezine alan ilk eseri. Bu bakımdan mekan ve kent konusundaki çalışmalar kadar, sosyoloji, Marksist

OKUMAK İÇİN TIKLA

Marx’ın Ekolojik – İktisat ve Doğa Üzerine Düşünceleri Sosyalist ve Ekolojik Bir Uygarlık için Tezler 1 – Liu Sihua

Kitap Liu Sihua’nın Marksist Ekolojik-iktisat: Sosyalist ve Ekolojik Bir Uygarlık için Tezler başlıklı eserinin birinci cildidir. Yayınevimiz yazarın bu eserini iki cilt halinde yayınlamaktadır. Birinci kitap Marx’ın doğa ve ekolojik-iktisat üzerine düşünsel kaynaklarını tartışmakta, ikinci kitap ise doğrudan Marx’ın ekolojik-iktisat teorilerini incelemektedir. Liu Sihua 1980’lerin ortalarından bu yana Çin’de ekolojik-iktisadın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Nöroloğun Gözünden – İnsan Neden Sanat Yapar? (Axis Mundi) – H. Tuğrul Atasoy

Sanat yapıtı nedir_ Bize ne anlatır? İçsel bütünlüğümüzü sanatla mı sağlarız? Sanat Eylemi, insanlığın öyküsüne nerede ve ne zaman katıldı? Sanat yapıtının esin kaynağı nerededir? Sanat şimdiki bize mi, geçmişteki bize mi seslenir? Sanat ile ?anormallik? arasında bir ilişki var mıdır? Sanat evrensel midir? Şair mi şiire gider, şiir mi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şiirin Şarkıyla Kesişme Halleri Üzerine: Şarkıdaki Şiir* – Erinç Büyükaşık

Frankfurt Okulu’ndan Herbert Marcuse ?Karşıdevrim ve Başkaldırı? kitabında sanat ve devrimin estetik boyut içinde buluşabileceğini ve değişimi tetikleyebileceğini söyler. 20 yüzyılın yaşamın şiirsellikten çıkış, tektipleşen bir endüstriyelleşmeye yöneldiği günümüzde sanatın politik ve estetik işlevi üzerine göz ardı edilemeyecek bu ifadeler bir yandan estetiğin başatlığını vurgulamak açısından da önemlidir. Hayatın bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ağır Ölüm – Pablo Neruda

Ağır Ölüm Ağır ağır ölür alışkanlığının kölesi olanlar, her gün aynı yoldan yürüyenler, yürüyüş biçimini hiç değiştirmeyenler, giysilerinin rengini değiştirmeye yeltenmeyenler, tanımadıklarıyla konuşmayanlar. Ağır ağır ölür tutkudan ve duygulanımdan kaçanlar, beyaz üzerinde siyahı tercih edenler, gözleri ışıldatan ve esnemeyi gülümseyişe çeviren ve yanlışlıklarla duygulanımların karşısında onarılmış yüreği küt küt attıran

OKUMAK İÇİN TIKLA

Eğer – Can Yücel

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer. Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

OKUMAK İÇİN TIKLA

Arevik: Dersim Tertelesinde Bir Ermeni Kızı – Haydar Işık

“Arevik: Dersim Tertelesinde Bir Ermeni Kızı, Averik’in ağulu hikayesinin gölgesinde, ruhu zehirlenmiş insanın yalnızlığın çaresizliğinde, kan ve kir akan bir tarihin, acılı Dersim’in romanlaştırılmış lirik destanıdır.” Ahmet Kahraman “Arevik dışarı çıkmıyor, oturduğu pencerenin önünden Kalesan Deresi etrafındaki söğüt ağaçlarının rüzgara tutulan yapraklarının gümüşi ışıltılarını izliyordu.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yaşama Sevinci – Emile Zola

Émile Zola (1840-1902): Natüralizm akımının en önemli temsilcilerinden olan yazar, romanları için gerekli yaşam deneyimini zorluklar içinde geçen gençlik yıllarında kazandı. 1864’de ilk öykü kitabı Ninon’a Öyküler yayımlandı. 1865’de kendi yaşamından izler taşıyan Claude’un İtirafları çıktı. Zola, romancının olayları bir izleyici gibi kaydetmekle yetinmemesi, kişileri ve tutkularını bir dizi deneyden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gülmek – Afşar Timuçin

Gülmek ama gerçekten gülmek felsefe yapmaktır. Güler gibi yapmak gülünç olmaktır bir gerçekliğin karşısında bir çaresizlikten başka bir şey değildir. Gülmeyenler, gülemeyenler hep güler gibi yaparlar. Güler gibi yapmak ağlamak gibi, dizlerini dövmek gibi bir şeydir. Her ağlayanın kendine ağladığını, dizini dövenin kendine yandığını biliriz. Ama gülmek felsefe yapmaktır, bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Grup Yorum 14 Nisan’da sahnede…

Polis baskısı, sansür, gözaltı, tutuklama… Protest müziğin öncülerinde Grup Yorum ilki 2011’de düzenlenen “Bağımsız Türkiye” konserinin bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Grup Yorum, sevenleriyle yine 14 Nisan’da Bakırköy Halk Pazarı’nda buluşacak. 2011’de 150 bin kişinin izlediği konseri geçen yıl 350 bini aşkın kişi izlemişti. 14 Nisan’da Bakırköy’de yapılacak konserde Grup

OKUMAK İÇİN TIKLA

Homo Ludens (Oyunun Toplumsal İşlevi Üzerine Bir Deneme) – Johan Huizinga

Biz insanların Homo Sapiens nitelemesini hak edecek kadar akıllı olmadığımız anlaşıldı… Birçok hayvanın da alet yapabildiği, dolayısıyla insana Homo Faber demenin de anlamsız olduğu görüldü… Peki biz kimiz? İnsana özgü üçüncü bir özellik olarak Homo Ludens’i, oyun oynayan insanı bu nitelemeler arasına katamaz mıyız? Johan Huizinga, Homo Ludens adlı bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kendine ait bir yolculuğun yok mu? – Seza Özdemir

Eğer Portekizli yazar José Saramago?nun anlattığı gibi bir ?körlük? yaşamıyorsak, kendimize ait yolculuğu keşfedip, tamamlayıp gideceğiz. Sonrası mı? Öncesini ne kadar başarabildin ki? Seni nasıl bir geleceğin beklediğini kim bilebilir? Ne kadar zamanın kaldı, yazgın ne (varsa tabii), kim bilebilir? Bu arada sen hala kendi yolculuğuna çıkamadıysan, bundan kime ne?

OKUMAK İÇİN TIKLA

Heba – Hasan Ali Toptaş

?İnceldiğinde, çeşitli sebeplerle delindiği de olur uykunun. Ne bileyim, bazen zihnimizdeki sivri uçlu bir hatıra deler onu; bazen henüz hazmedemediğimiz bir sözün acısı, bazen kolu bacağı aklımızın dışında kalan bir düşünce yahut bir duygu, bazen de etrafımızda olup biten, bizim fark edemediğimiz meçhul bir şey deler. İşte o vakit delinen

OKUMAK İÇİN TIKLA