Etiket: edebiyat

Yavru Ceylan – Magda Szabo

Yavru Ceylan’ın kahramanı Ezster, kırsal Macaristan’ın acımasız koşullarında, yoksul düşmüş seçkin bir ailenin çocuğu olarak yetişmiştir. Hayatını aşağılanma ve yoksulluğu tanıdığı çocukluk yıllarından başlayarak, kronolojik olmayan bir dizi iç monologla anlatır. Hem toplumsal hem duygusal anlamda bir dışlanmayı yaşamış, ayakta kalmak ve sevgi için sürekli ama karşılığı alınmamış bir mücadele

OKUMAK İÇİN TIKLA

Türkiye Emek Tarihinin Bir İzdüşüm Alanı Olarak “Edebiyat” – Ahmet Makal

Giriş Bu çalışmamızda, Türkiye emek tarihi ile Türk edebiyatını irtibatlandırmaya çalışıyoruz. Emek tarihiyle edebiyat arasındaki bu ilişki iki farklı yönde kurulabilir: Edebiyattan emek tarihine doğru ya da emek tarihinden edebiyata doğru. Bu satırların yazarı açısından bakıldığında, esas olan emek tarihidir ve yaklaşımımız emek tarihinden edebiyata doğru bir bakıştır. Bu bağlamda,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Asmalı Pencere – Mustafa Balel

Türkiye edebiyatının usta ismi Mustafa Balel bu romanında besleme kız Sırma?nın, Utarit Bey’in, Fikret Hanım ve ergenlik çağındaki oğulları Cudi ile yaşadıkları Yeşil Düş adında bir Boğaziçi yalısında başlayıp Sivas?ın bir kenar mahallesinde sona eren dramını anlatıyor. Görülmemesi gereken bir şeyi görmüş olabilecekleri göz önüne alınarak ne kadar hizmetli varsa,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Varoluşsal tutunma ve öldüren “olağanüstülük” – Berivan Kaya

Yolları Salzburg’daki bir müzik okulunda kesişen üç adam: Glenn Gould, Wertheimer ve roman süresince yazarın iç sesi gibi duyumsanan Anlatıcı. Anlatıcı’nın romanda adı verilmemiş ama 1932’de doğan ve 1982’de beyin kanamasından ölen, Kanadalı, ünlü piyano virtüözü Glenn Gould gerçek bir kahraman. Yazar Thomas Bernhard’ın, Glenn Gould ile aynı müzik okulunda,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aydın Çubukçu ile eleştirinin yeri, rolü ve önemi üzerine söyleşi

1980 sonrası özel sektör üzerinden şekillenen sanat üretiminin, ?işletmecilik? mantığı ile hareket etmesi sanatın ticarileşmesini beraberinde getirdi. Bu bakış açısının yarattığı etki sanat eserlerinin de birer ?meta? olarak görülmesini sağladı. Artık sanatın ticaretsiz olmayacağını düşünenlerin sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Sanat eleştirmenliği de bundan payını aldı. Eleştiri yazıları, eseri değerlendirmekten uzak,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Doğu’dan Uzakta – Amin Maalouf

Geçmiş… bıraktığın yerde mi hâlâ? Amin Maalouf’tan unutulmayacak bir “eve dönüş” romanı Amin Maalouf’un merakla beklenen yeni romanı Doğu’dan Uzakta, kaderin ve tarihin acımasızlığında terk ettikleri yurtlarına dönen bir grup arkadaşın hikâyesini anlatıyor. Doğu’dan Uzakta, bir yüzleşmenin romanı: Gençliklerinin en güzel dönemlerini bir arada geçiren, ülkelerinde patlak veren iç savaştan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aya Tırmanmak ve Diğer Öyküler – Ursula K. Le Guin

Bu kitaptaki on sekiz öyküde Le Guin okuru tekinsiz evlere, tekinsiz konulara, zihnin gerisinde fark edilmeyi bekleyen duygulara, hayata tutunmak için verilen ince mücadeleye, bakış açısını azıcık değiştirdiğiniz anda değişiveren gerçeklere yolculuğa çağırıyor. Durduğu yerde durmayan ücra kasabalardan, kırılmış hayatını toplamaya çalışan yalnız insanların evlerinden, tuhaf ayinlerin yapıldığı yaz kamplarından,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Piraye’ye Mektuplar – Nazım Hikmet Ran

Yapı Kredi Yayınları?ndan çıkan Nâzım Hikmet?ten Piraye?ye Mektuplar kitabı, Nazım Hikmet?in eşi Piraye Hanım?a gönderdiği 581 mektuptan oluşuyor. Bu kitabın yanında ayrıca hepsi tıpkıbasım olan ve kitapla birlikte sadece 1000 adet basılan 26 mektubun bulunduğu bir kutu da bulunuyor. Mehmet Fuat?ın hazırladığı Nazım Hikmet?ten Piraye?ye Mektuplar, Yapı Kredi Yayınları tarafından

OKUMAK İÇİN TIKLA

Edebi Eserler Yarıştırılmalı mıdır? – Ümit Yıldırım

Son yıllarda edebiyat alanında eleştiri azalırken edebiyat yarışmaları artıyor. Bu sürece nasıl bakmalıyız? Bu sürecin değerlendirilmesinin öneminin arttığı bir gerçek. Ama doğru bildiğimiz bir fikir var ise o da şudur: Eleştiriler, ele alınan eserin yada yazarın iyi anlaşılmasını sağlamakla kalmıyor eserdeki hakikatin açığa çıkarılmasını da sağlıyor. Özetle eserin değerini ortaya

OKUMAK İÇİN TIKLA

2011…2011… – Ömer Erdem

Edebiyatın bir zihin etkinliği olmaktan uzaklaştığı ve hızla kitle etkinliğine dönüştüğü bir yıl oldu 2011. Dolayısıyla edebiyatın kitleye etkisini değil kitlenin edebiyata etkisi konuşuldu sıklıkla. Oysa edebiyatın zihin etkinliği olması demek, her zaman edebiyat dünyasının kendi bağlamıyla toplum bağlamının kesişme noktalarının varlığını sürdürüyor olması anlamına da gelir. Edebiyatın hedefi ile

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ödül Düzleminde Şiir Erkini Yıkmanın Anatomisi – Serkan Engin

Ödüllendirmek, üst konumundaki biri ya da birilerinin, ast konumundaki biri ya da birilerine övgü lütuf etmesidir. Yani her şeyden önce iki birey arasında hiyerarşi kurar ki hiyerarşi insani değildir, dolayısıyla ödüllendirmek ve ödül beklemek de insani bir eylem değildir. Sahibinden daha doğrusu kendisini sahibi olarak gören insandan ona uygun eylem

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aylaklar – Melih Cevdet Anday

Meşrutiyet’ten sonraki toplumsal dönüşümlerin her bir devresini ustaca sentezleyen Melih Cevdet Anday, Abdülhamid’in eczacıbaşısı Şükrü Paşa’dan kalma bir konağa yerleştirdiği roman kahramanları üzerinden cumhuriyet Türkiye’si toplumunun tahlilini yapıyor. Aylaklar, Türkçe edebiyatın en derli toplu romanlarından biri. Olağanüstü bir başarıyla oluşturulan karakterler ve izlekteki kendinden emin duruş, bu romanı edebiyatımızdaki en

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yazılar 1 – Sanat, Edebiyat, Kültür, Dil – Nâzım Hikmet Ran

Yazılar, Nazım Hikmet’in çok yönlü yazar kişiliğini farklı bir boyutta sunuyor: “Orhan Selim” imzalı Akşam yazılarında İstanbul’un bugün bile diriliğini koruyan temel sorunlarını irdelerken kendi adıyla ve çeşitli takma adlarla ırkçılığın tarihçesinden çağının sanatına, kültürüne, dış politikasına ve kendi serüvenli yaşamına geniş bir yelpazeden dünyayı kuşatıyor…”Nazım Hikmet Külliyatı’nın düşün damarı…

OKUMAK İÇİN TIKLA

Edebiyatın Üstüne Kara Bulut Gibi Çöktüler – Ahmet Yıldız

Edebiyatla bir toplumu değiştirebilir misiniz? Ben bilmiyorum. Ama T.S. Eliot’un ünlü “Denemeler” kitabında yazdığı gibi bir toplumu çökertebilirsiniz: Edebiyatı çöken bir dilin ulusu da çöker! Buna inanıyorum. Bir toplum için edebiyat ne anlama gelir? Çoğumuz bilmeyiz. Öncelikle dili dil yapar, onu ayakta tutar edebiyat. Bizi biz yapan bu yaşamsal olguyu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sınıfı ve Direnişi Anlatmak – Mediha Göbenli

İşçi edebiyatı, işçi yazarların ve sınıf duruşuna sahip işçi sınıfından yana olan yazarların ürettiği eserler olarak tanımlanmaktadır. İşçi edebiyatının tarihini, işçi sınıfının doğuşu ile başlatmak gerekir. İşçi sınıfını doğuşu ise, sanayi devrimiyle başlamıştır. Avrupa?da kapitalizm, 18. yüzyılın sonunda İngiltere?de yaşanan sanayi devriminden, Fransa?da ise 1789 burjuva devriminden sonra doğmuştur. İşçi

OKUMAK İÇİN TIKLA