Etiket: İthaki Yayınları

Fahrenheit 451 – Ray Bradbury

Guy Montag işini seven bir itfaiyeciydi. On yıldır kitap yakıyordu. Gecenin bir yarısında yola çıkışlarını, alevlerin kitapları yutuşunu hiç sorgulamamıştı… Hiç sorgulamamıştı, insanların korkusuzca yaşadıkları bir geçmişi anlatan o 17 yaşındaki genç kızla karşılaşana dek… Montag’ın hayatındaki bütün yanlışlar doğrularla yer değiştirir o andan sonra… İşini, eşini, yaşayışını yeni bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Moral Değerlerde Cinsellik ve Sınıfsallık Üzerine – Müslüm Kabadayı

İnsan genleriyle ilgili çalışmaların, insan sağlığı bakımından ciddi kazanımları ortaya koyduğunu tıpta meydana gelen gelişmelerden anlıyoruz. Her şeyi ticarileştiren kapitalizmin merkezi ülkelerinde, bu alanda yapılan önemli sağaltım araç ve yöntemlerinin, özellikle ilaçların Dünya ilaç ve medikal tekelleri tarafından yaygınlaştırılmadığını, ellerindeki stokları tüketmekten tutun da mevcut yatırımlarını yitirmemek ?kaygısıyla?, daha açık

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tebaa – Heinrich Mann

Heinrich Mann’ın, otoriter kişiliğin oluşumunu canlı bir biçimde betimleyen ve başyapıtı olarak taçlandırılan romanı Tebaa, Alman toplumunun alelade bir karakteri olan Diederich Hessling’in hayat hikâyesi üzerinden 19. yüzyıl şafağındaki Kayzer Almanyası’nın toplumsal ilişkilerini gözler önüne seriyor. İtaatkâr, korkak, medeni cesaret yoksunu, konformist bir iktidar destekçisi olan Hessling, romanda, bir yandan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tıp Bu Değil

Modern tıbbın verdiği zarar, yararıyla yarışır hale geldi. Dünya ölçeğinde ve ülkemizde yürütülen “sağlıkta dönüşüm”ün toplum karşıtı politikalara dayandığı giderek açığa çıkıyor. Ne var ki, o politikaların temelinde de günümüzün insanı metalaştıran tıbbı yatıyor. Hekimlerimizin bile ezici çoğunluğu bunu bilmiyor ya da kabul etmek istemiyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

‘Gemileri yaktım ve bu kitabı yazdım’ – Ertuğrul Mavioğlu

Ertuğrul Mavioğlu: ‘Yeni medya; itiraz edeni bünyesinden kusar oldu. İyi ve yetenekli medya işçilerini ayıkladılar, muhalif olanlar ya tutuklandı ya da itibarsızlaştırıldı’ Tam da başbakanın hepimize ?tasma?larımız olduğunu hatırlattığı günlerde, Ertuğrul Mavioğlu?nun yeni kitabı ?Cenderedeki Medya Tenceredeki Gazeteci? çıktı.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kader Kuyusu (Bütün Yapıtları – Roman) – Mehmed Uzun

Kader Kuyusu (Bîra Qederê), Mehmed Uzun’un 1995 yılında Kürtçe olarak yayına hazırladığı Celadet Ali Bedirhan’ın romanıdır. Romanda Uzun, Kürt aydınlarından Celadet Bedirhan’ın doğumundan ölümüne kadar geçen yaşamını anlatmaktadır. Bedirxan ailesinden ünlü Kürt aydını ve dil bilimcisi Celadet Bedirxan?ın hayatının dönem dönem anlatılduğı kitapta dönemler fotoğraf kareleri şeklinde belirtilmiştir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

”Nar Çiçekleri” Üzerine Naçizane Bir Yazı – Miralem Gür

Sürgünler,yasaklar,ölümler,anılar,hayaller… Çoğu kez gerçeğe dönüştürülmüş sanal hudutlar.. Tüm bunlar dokununca bir insanın yaşamına, susturulsa da diller kalemlere gem vurulamıyor ve nar çiçekleri açıyor Mehmed Uzun’un o eşsiz sayfalarında. Yaşananlar sözleşince cümlelerle; çokkültürlülük, ötekileştirilenler ve hakları gasp edilen bireylerin yaşam mücadelesi yani ”Nar Çiçekleri” çıkıyor ortaya. Haksızlıklara karşı sesini yükselten, ben

OKUMAK İÇİN TIKLA

İmge Dünyasına Giriş – Nejdet Evren

Algıya bağlı olarak olguyu kavramak, yeniden işlemek, değerlendirmek ve bir ortaklaşma ile kullanılabilir soyut bir varlığa dönüştürme işlemi olan kavram-laştrma, doğal seyri içerisinde kendine bağlanan ve somuttan soyuta giden çoğalan, eklemlenen iz-leri imge olarak düşünceye, bilince yerleştirirler. İmgeler, bu olguların/varlıkların bellekteki devingen ve sürekli aktif olan kavrayışlarıdırlar. Kolektif emeğin ürünü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Che Guevara Devrimci Bir Hayat (Portre – Yorum) – Jon Lee Anderson

Ernesto Che Guevera, insanlığın ve tarihin ufkunda bir şimşek gibi çaktı, karanlığı sonsuza dek aydınlatacak bir şimşek. Devrimcilik ne bir sıfat ne de bir isimdi onun için, yaşamın ta kendisiydi. Sömürüye, adaletsizliğe, eşitsizliğe ve yoksulluğa doğuştan düşman, “gerçekçi ol imkansızı iste” diyen Che’nin imgesi, tüm insansız düzen ve ideolojilerin korkulu

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Faşist Darbeler” ve İki Roman – Müslüm Kabadayı

Her yazınsal yapıt, gerçekliğin soyutlanıp yeniden kurgulanarak ?sanatsal gerçek?e dönüştürüldüğü, o yapıtı ?gerçekleştiren?in algı-imgelem ve anlatım gücüne göre okur dolayımında ?hayat gerçek?ine kavuştuğu bir süreçte değerlendirilmelidir. Bu açıdan yazınsal yapıtın niteliği; yaratıcısının gerçekçiliğine, yaratıcılığına ve anlatım gücüne de bağlı olmak kaydıyla hayata tanıklığın, insani durumların ve duyarlıkların kahramanlar, olay ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Toplu Oyunlar – Jean Paul Sartre

Sartre Toplu Oyunlar’da, insanlığın en evrensel sorunlarını ele alırken, temel duygulardan yola çıkarak insanın varoluşunu anlamaya çalışıyor… Kadın erkek ilişkileri, aşk, intikam, öldürme güdüsü, ırkçılık ve savaş… Sartre oyunlarında Antik Yunan’a kadar gidip, insanı anlamaya çalışmış, siz de istediğiniz kadar geriye gidebilirsiniz, insana dair pek çok şeyin nasıl değişmeden kaldığını

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gölge/si… – Nejdet Evren

?Özgürlük Anıtı? dendiğinde kulağa çok hoş gelir; duyguları okşar ve insanın kendine olan inancını, güvenini tazeler. Toplumsal tüm kaotik ortamların , kargaşanın içinde birey omla hak ve bilincine erişimin ayrıcalığını sunar insana. Düş ve gerçeğin cisim ve gölge gibi gün-eşin karşısında eriyip yok olması gibi, karışıp kaynaşması gibi… Söylemin çağrıştırdığı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Heveskuşu – Abidin Parıltı

Heveskuşu’ndaki öyküler, kendine mühürlü kalplerin, aşkın hallerinin, tene duyulan özlemin ve yalnızlığın, yurdunda sürgün olmanın, yalancı geçmişlerin, karanlık suretlerin ve zamanın onaramadığı dertlerin izinden gider. Bu dünyaya birer mağlup olarak gelmiş ve her nasılsa tutunma becerisini gösterememiş, yenilmiş, ötekileştirilmiş insanların kendilerini arayışıdır anlatılan… “Artık gittiğine, olmadığına, yaşadıklarımız hatıra olacağına göre

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dengbêjler / Sözün Yazgısı – Abidin Parıltı “Önce deng (ses / söz) ve bej (söyle) vardı”

“Abidin Parıltı?nın 2005 yılında basılan ?Dengbêjler / Sözün Yazgısı? adlı kitabı, Homeros?un ?İlyada?sından ozanlara saygıyı anlatan dizelerle başlıyor. Dengbêj, Kürtçe?de ?söz söyleyen? anlamına geliyor. Kitap, dengbêjleri ?genelde okuma yazma bilmeyen, sözlü kültürün özellikleri ve değerleriyle yetişmiş, yaşadığı toplumu, geleneklerini, koşullarını, çelişkilerini iyi bilen, güçlü belleğe sahip, sese ve söze biçim

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kontrgerilla ve Ergenekon’u Anlama Kılavuzu / Ergenekon’da Kim Kimdir? (Kırk Katır Kırk Satır 1-2) – Ahmet Şık, Ertuğrul Mavioğlu

Ergenekon operasyonlarının ?Avrupa Birliği yoluna girmiş, demokratikleşmeyi önüne hedef koymuş bir Türkiye’de? kontrgerillanın sorgulanması, yargılanması ve tasfiyesi anlamına geldiğini düşünenler fena halde yanıldılar. Ergenekon operasyonlarının darbelerle hesaplaşmak demek olduğunu ve darbecilerin TSK’nın direnişine rağmen tasfiye edildiklerini düşünenler de yanıldılar. ?Tüm kötülüklerin anası? Ergenekon’un hareketsiz kılınması sonucunda artık faili meçhul cinayetlerin,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dengbejlerim – Mehmed Uzun

Mehmed Uzun, “Dengbejlerim” başlıklı uzun soluklu denemesinde, insanlığın en eski sözel yazın deneyimlerinden birini konu alıyor. Bu, Homeros’tan başlayıp günümüze uzanan ve canlı izleri hala yakalanabilen söylencelerden biridir. Burada anlatılan söylence aktarıcılarının söylencesidir bir yerde. Sözün ve dilin anlatımsız tadını yakalayacaksınız burada. Mehmed uzun, “önce söz ve kelam vardı” diyor…

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sen / Tû – Mehmed Uzun

Sen (Kürtçe: Tû), Mehmed Uzun’un 1985 yılında yayınladığı ilk romanıdır. Diyarbakır ve şehirde yaşananlar üzerine kurgulanmış olan romanda anlatılanlar, simgesel bir böceğe anlatılmaktadır.[1] Uzun, bu romanında şehrin kapılarının açılışını 13 sayfa boyunca anlatır. Uzun’un diğer kitaplarına bağlı olarak, Sen romanı ölüm ile başlamaz ve biyografik özellikler taşır. ‘Kürtlerde birey mefhumu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hayvanlaşan İnsan ? Emile Zola

Emile Zola’nın kaleme aldığı en karanlık dramlardan bir olan ‘Hayvanlaşan İnsan’, canlı, keskin ve destansı bir anlatım gücüne sahip. Paris-Le Havre ekspresinde bir cinayet işlenir. Roubaud, karısının yardımıyla başkan Grandmorin’i öldürür. Makinist Jacques Lantier, önünden geçmekte olan trenin penceresinden cinayeti görür ama taşları yerine oturtamaz. Bu cinayetin ardından daha pek

OKUMAK İÇİN TIKLA

Müşterek Dostumuz – Charles Dickens

Charles Dickens?ın toplumsal eleştiri boyutuyla önemli eserlerinden olan ?Müşterek Dostumuz? (Our Mutual Friend), dönemin kapitalizminin başkenti Londra?da sınıflar arasındaki büyük uçurumu hikâye ediyor. Thames Nehri?nde düşen cesetleri toplama işi yapan bir ailenin sıradan bir günüyle başlayan roman, buradan zengin bir ailenin evindeki gösterişli bir yemekte yaşananlara uzanır. Dickens, romanı boyunca

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gökkuşağının Çocukları – Moris Farhi

(*) Herkes Auschwitz?de 1,5 milyon Yahudi?nin öldürüldüğünü bilir, ama çok az insan aynı ölüm kamplarında 500 bin Çingene?nin de katledildiğinden haberdardır. Zaten sokaklarda kalay yapan, sepet ören, çocuklarını dilendiren Çingeneler?in ölüyor ya da yaşıyor olmasıyla kim ilgilenir ki? Ama onların başlarına gelen en dramatik soykırım hikayesi ne yazık ki Auschwitz?de

OKUMAK İÇİN TIKLA