Etiket: Remzi Kitabevi

Başın Öne Eğilmesin – Sabahattin Ali’nin Romanı – Hıfzı Topuz

Hıfzı Topuz bu romanda, belgelere dayanan özgün kurguyla Sabahattin Ali’nin Nâzım Hikmet’ten Bedri Rahmi Eyuboğlu, Orhan Veli ve Asaf Halat Çelebi’ye; Sabiha Sertel’den Vâlâ Nurettin, Rasih Nuri İleri, Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz’a yayılan dostluğuna ve 41 yaşında karanlık güçler tarafından katledilmesine uzanan trajik yaşamına ayna tutuyor. Sabahattin Ali, 41

OKUMAK İÇİN TIKLA

Atinalı Timon – William Shakespeare

“Atinalı Timon” 1623 yılında “folio” boyutunda (yani matbaa kâğıdını “quarto’lardaki gibi sekiz küçük sayfa yerine, dört büyük sayfa halinde katlayarak) yayınlanmıştır. Hangi tarihte yazıldığı kesin olarak bilinmiyor. Ancak, temasıyla Kral Lear’ı anımsatan oyunun, Kral Lear’dan hemen önce, ya da hemen sonra, yani 1606 ile 1608 arası bir tarihte yazıldığı tahmin

OKUMAK İÇİN TIKLA

15. ve 16. yüzyıllarda keşif gezileri ve soruları

Geziler ve Yeni Sorular XV ve XVI. yüzyıllarda artan keşifler, Marco Palo’nun «akıllara durgunluk veren» gezilerini ve anılarını doğruluyordu: Yeryüzünde, beyaz tenli, Hıristiyan Avrupalıya benzemeyen insanlar ve toplumlar vardı. Batı yolundan Hindistan’a (Amerika’ya) ulaşanlar, orada «Kızılderili» yerlilere rastlamışlardı.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Lady Macbeth’in Kâbusu – Hatice Balcı

Yıllar önce Macbeth’i* ilk defa elime alıp okumaya giriştiğimde, onlarca repliğin her biri evrendeki kara delikleri hatırlatmıştı bana, öylesine yoğun… Sanki sözcükler bütün hünerlerini, özene bezene hazırladıkları hediyelerini Shakespeare’e sunuyorlar, sayfalar kapandığında ise hepsi bir arada ve aniden görünmeyen yuvalarına çekiliyorlardı. Shakespeare, yüzyılların ötesinden dünyamıza dalıyor, bizi anlıyor ve hiç

OKUMAK İÇİN TIKLA

İdeal Kahraman Değil Çelişkisiyle İnsan – Neşe Aksoy

Irmak Zileli?nin ikinci romanı Gözlerini Kaçırma, ilk sayfalarında ?talihsiz? bir olayın ardından başkahramanı Didem?in hem toplumsal hem de bireysel bir mücadeleye hazırlandığını düşündürüyor okuruna. Fakat roman ilerledikçe, Didem?in dünyasında bunun daha farklı bir mücadele anlamına geldiğini görüyoruz. Öyle ki, Didem açısından babasız bir çocuk doğurmak, durumun toplumsal aykırılığından ve onun

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kutsal anne, murdar kadın

Kutsal annelik mitini kökünden sarsacak olan ?evlat katili anne? kabusunu bir dip dalga olarak sürekli duyuran metin; sürükleyici kurgusu, çağrışımlar üzerinden nehir misali akan yapısı ve günlük hayattan özenle toplanmış repliklerin ironi eşliğinde dönüştürüldüğü edebiyat dili ile en az konunun kendisi kadar etkileyici. Kendini daha ilk satırdan okura dayatan, adeta

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gözlerini kaçırmadan, sözlerini sakınmadan? – Ali Mert

Yapmacıksız, dosdoğru, gözü pek, sözü de pek, denebilirse ?sert? bir roman bu. Kitaplarını ve yazılarını düzenli takip edecek, ondan hep yenilerini bekleyecek, denebilirse ?tiryaki bir okur kitlesi? yaratmayı ilk romanıyla başaran bir yazarın, ikinci romanı. Irmak Zileli, ?Eşik?ten? sonra ?Gözlerini Kaçırma?yı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Her kadın anne mi doğar? – Elif Şahin Hamidi

İlk romanı ?Eşik?le 2012 Yunus Nadi Roman Ödülü alan Irmak Zileli, ?Gözlerini Kaçırma? adlı yeni romanıyla yola devam ediyor. ?Eşik? yayımlandığında Irmak Zileli, çiçeği burnunda sayılabilecek bir anneydi. O minik bebek bugün dört yaşında bir kız çocuğu… Zileli, annelik yolculuğunun başından bu yana biriktirdiklerinin izinde, kutsal annelik mitinin çelişkilerini deşerek,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Elçiye Zeval Olmaz – Güzin Özen Yılmaz

Dünyanın en önemli ticaret merkezi konumundaki İstanbul’da usta diplomat olmak yetmiyordu, güçlü ve dayanıklı olmak da şarttı. Payitahtta onları, rakip ülkelerin elçileriyle entrika dolu, acımasız bir savaş bekliyordu.Osmanlı yöneticilerin çok farklı diplomasi yöntemlerine de ayak uydurmak zorundalardı. Kaptanıderya Gazi Hasan Paşa’nın aslanı dizlerinin dibine çöktüğünde sakin kalmayı başarmak; sadrazam Rüstem

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bizansın gizemli peçesinin ardındakiler – Elif Tanrıyar

Tarihi ve özellikle de Bizans tarihini farklı bir mercek altından görmemizi sağlayarak bize sevdiren kitapların yazarı Radi Dikici; daha önce yazmış olduğu Bizans İmparatorluğu Tarihi adlı araştırma kitabına yeni bölümler ekleyerek bizi yeniden tarihin en gizemli ve ihtişamlı dönemlerinden birine götürüyor. Dikici, daha önce on beş yılı aşkın bir araştırma

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Mutluluğun resmini yapamıyorum ama tadını çıkarta çıkarta yaşıyorum” Hıfzı Topuz – Şenol Çarık

Cumhuriyetle yaşıt bir isim Hıfzı Topuz. Türk basın tarihinin duayeni? O?ndan söz etmeye başlarken ?cumhuriyetle yaşıt? ve ?duayen? gibi tabirleri kullanıp kullanmamayı epeyce düşündüm. Belki çok alışılagelmiş olmasından ya da çokça kullanıldığından olsa gerek. Hasan Pulur da köşesinde modaya uymayıp ?duayen? demeyeceğiz demiş ama, doğrusu böyle büyük bir birikimi anlatırken

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Ferid Edgü Yazısı veya Yazmanın Eylem Hali Üzerine – Erinç Büyükaşık

Türk edebiyatında modern anlatının oluşumunda payı yadsınamaz üç isimden söz edebiliriz. Yetmişlerin siyasal coşkusunun bireydeki gelgitlerini farklı noktalardan ele alarak bireyin gözünden toplum ve yaşanan coğrafyayı anlatan bu iç isim Oğuz Atay, Yusuf Atılgan ve Ferid Edgü?dür. Kendine özgü bir üslubu yakalama kaygısı, yazmanın eylem halinde bireyi ve onun kuşatan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şarap Kâsesinde Kutsanan Yeni Ahlak: Yozlaşma – Berivan Kaya

Geçenlerde Çağan Irmak’ın son filmi Dedemin İnsanları’nı izleyince o kitap aklıma geldi. Büyük siyasi-ekonomik sarsıntılar sonrası toplumlarda ortaya çıkan ahlaki çöküş karşısında bireysel bir başkaldırı olarak intiharı konu eden John Steinbeck’in Kaygılarımızın Kışı adlı romanı… Filmdeki Cumhuriyet sonrası yaşanan mübadele ve ekonomik eksenli göçler nedeniyle toplumda ortaya çıkan ırkçılıktan başlayarak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Savaş Vardı – John Steinbeck “Yıllarca korku tarafından sömürüldük biz, sadece ve sadece korku tarafından.”

John Steinbeck, 2. Dünya Savaşı?ndan gelişmeleri, savaş muhabiri olarak çeşitli cephelerde izlemişti. Yazarın o dönem Avrupa ve Afrika?dan gönderdiği yazılar da büyük ilgiyle karşılanmıştı. Söz konusu yazıları barındıran bu kitap, insanları seven, onların acılarını hisseden Steinbeck?in ne denli duyarlı olduğunu göstermeleriyle büyük öneme haiz. ?Yıllarca korku tarafından sömürüldük biz, sadece

OKUMAK İÇİN TIKLA

Madame Curie / Saplantılı Deha – Barbara Goldsmith

“Yirminci yüzyılın efsane kadını Marie curie, Barbara Goldsmith’in kalemiyle gerçek bir insan olarak karşımıza çıkıyor. Olağanüstü bir bilim kariyeri, aile, toplumun önyargısı ve kendi tutkulu mizacı arasında denge kurmaya çalışan mücadeleci bir kadın… Madame Curie – Saplantılı Deha, şaşırtıcı bilimsel başarısı ve kazandığı üne karsın ödediği bedelle, göz kamaştırıcı bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hava Kurşun Gibi Ağır / Nazım Hikmet’in Romanı – Hıfzı Topuz

Nâzım Hikmet’i aşkları, acıları ve tutkularıyla anlatan bir roman… Nâzım Hikmet’i ve dostlarını yakından tanımış olan Hıfzı Topuz, bu romanda şairin bir yandan uğradığı haksızlıkları, çektiği acıları, yurt özlemini, halkına olan sevgisini, bir yandan da tutkularını, aşklarını, mutluluklarını anlatıyor. Hava Kurşun Gibi Ağır’ı okurken, 1940’lı yılların karanlığına yeniden tanık olacak,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kaygılarımızın Kışı – John Steinbeck

John Steinbeck ?Kaygılarımızın Kışı?nda, para, açgözlülük, hırs ve ahlak düşüklüğünün toplum üzerindeki olumsuz etkilerini hikâye ediyor. Roman, baş kahramanı Ethan Allen Hawley?in yaşadıkları üzerinden, bu kirlenmenin bir insanın hayatını nasıl dönüştürdüğünü gözler önüne seriyor. Bir zamanlar ailesine ait bir dükkanda artık tezgahtar olarak çalışmakta olan Hawley, üst üste yaşadığı başarısızlıklar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Ben Vardır – Sara Serçemeli (*)

Akıl sahibi öznenin, bilinçli kişinin kendisini başkalarından ayırmasına ve kendisini öne sürmesine yarayan güç ?ben?dir. Bu bir yönden kendini diğer kişilerden farklı olarak görme bilincidir. (2) Dolayısıyla bu bilinç kişiye sahip olduğu özelliklerin farkına varma olanağı sağlar. Bu makalede Rene Descartes ve Immanuel Kant?ta dile getirilen ?ben? konusu ana hatlarıyla

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ay Battı ? John Steinbeck

John Steinbeck ?Ay Battı?da, Nazilerin Norveç?i işgalini ve halkın kuşatmaya karşı onurlu direnişini hikâye ediyor. Savaş yıllarında filme de alınan roman, yüzyıllardır barış içinde yaşayan, özgürlüğüne düşkün halkının kömür madeniyle geçimini sağladığı şirin bir Norveç kasabasının, başlarında Albay Lanser?in olduğu Nazi kuvvetlerince işgal edilişiyle başlar. Bu baskından sonra, kasabanın halkı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tatlı Perşembe – John Steinbeck

Tatlı Perşembe?de yeniden Sardalye Sokağı?na dönen John Steinbeck, Salaş Palas?tan anımsadığımız sıradan, kendi halinde insanların kahkaha ve gözyaşı dolu dünyasına çağırıyor bizi? Steinbeck, tüm yapıtlarında bulduğumuz bir tema olan insanlık ve sevgi bağlarını işlerken, farklı konumdaki bireyleri bir araya getiren duyarlıkları, aşkın kimi, nerede ve nasıl umarsız kılacağını ustaca yansıtıyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA