Yazar: Özgür Atlas

İçimizdeki Gelin ve Damat Kavgası: Beyim, Önce Kendi Evini Topla!

Yazar: Âkil Bîçare (Mahallemizdeki Hüsnü Bey ile Fidan Hanım’ın iç savaşından ders alalım.) Aziz Komşularım, Kıymetli Dostlarım! Bakınız şimdi, bu mektepli psikologlar diyorlar ki, dünya bir köy oldu (küresel köy diyorlar), lakin bizim mahallemizdeki erkekle kadın hâlâ birbirine düşman gibi bakıyor. Neden? Çünkü diyorlar, “dışarıda ne varsa, içimizde de o

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ejderha Katliamı: Cinayet mi, Kurban mı? İçimizdeki Savaşın Küresel Yankısı

Eril ve dişil enerjilerin içsel uyumu ve eski ataerkil mitlerin yıkımı neden hayati önem taşır ? I. Yeni Yaratılış: İçsel Evlilikten Küresel Ortaklığa Marion Woodman, erkek ve kadının dış dünyada eşit ortak olabilmesinin temelinin, önce her iki cinsin de kendi içlerindeki eril ve dişil yanları uzlaştırmasına bağlı olduğunu savunur. Bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Sihirbaz” (Magician), “Hilebaz” (Trickster) ve “Palyaço” (Clown) Figürleri

Özellikle bağımlılıklar bağlamında erilliğin psikolojik yönlerini ve bireyin içsel dönüşüm potansiyelini temsil eden arketipsel metaforlar olarak ele alınmaktadır. Bu figürler, egonun bilinçli kontrolünün dışındaki güçleri simgelerin metaforik anlamları ve psikolojik işlevleri: 1. Sihirbaz (Magician) Metaforu Sihirbaz figürü, bağımlılık döngüsünün ve kendini imha eyleminin merkezinde yer alan büyülü gücü temsil eder.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bağımlılık, Ataerkillik ve İçsel Dönüşüm Konularını Aydınlatmak için Çeşitli Analiz Edilenlerin Hikayeleri

Marion Woodman’ın “Magicians, Tricksters and Clowns: Masculinity in Addictions” başlıklı ikinci bölümünde ve ilgili bölümlerde, ve rüyaları kullanılmaktadır. İşte bahsi geçen vaka örneklerinin (analysand’ların) özetleri: Julia Julia’nın durumu, bağımlılığın Sihirbaz (Magician) arketipiyle ve duygusal ihanetle nasıl iç içe geçtiğini göstermektedir. Kate Kate’in deneyimi, travmatik kopuş/parçalanma (fragmentation) ve nefret edilen baba

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sihirbazlar, Üçkağıtçılar ve Palyaçolar: Bağımlılıklarda Erillik

“Magicians, Tricksters and Clowns: Masculinity in Addictions” başlıklı bu bölüm, Marion Woodman’ın analitik psikoloji çerçevesinde bağımlılıkların köklerini ve bireyin içindeki eril enerjilerin bu süreci nasıl yönlendirdiğini incelemektedir. Bölüm, bağımlılık eylemini, bilinçdışı bir “katil” figürünün yönettiği büyülü bir kendini imha eylemi olarak ele alır. 1. Bağımlılık ve Büyü (Magician) Bağımlılık, eylemi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Samuel Beckett’ın Endgame (Oyun Sonu) Analizi

Samuel Beckett’ın Endgame (Oyun Sonu) adlı eseri, kaynakta yüzyılımızın en büyük oyun yazarlarından ve paradoksal gerilimi ustalıkla ele alan bir yazar olarak öne sürülmüştür. Marion Woodman, Beckett’ın bu eserini, zıtlıkların gerilimini korumanın ve psikolojik bütünlüğe ulaşmanın zorluğunu göstermesi açısından kritik bir imge olarak kullanır. Oyunun Psikolojik Ortamı ve Karakterleri Endgame,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Freud’un “Leonardo da Vinci ve Çocukluk Anısı” Kısa Bir Bakış

Freud’un “Leonardo da Vinci ve Çocukluk Anısı” (Alm. Eine Kindheitserinnerung des Leonardo da Vinci, 1910) adlı çalışması, sanatçının iç dünyasına psikanalitik bakışla yaklaşan ilginç ve tartışmalı bir incelemedir. 🧩 Freud’un Temel Argümanları ve Analizi 🔍 Eleştiriler ve Sorunlar 🧩 Önemli Kavramlar Freud’un Leonardo İncelemesinde

OKUMAK İÇİN TIKLA

Freud’un Leonardo da Vinci İncelemesine Dair Jungiyen Eleştiri

Sigmund Freud, Leonardo da Vinci’yi incelemiş ve özellikle sanatçının bir tablosu üzerinden psikanalitik bir yorum getirmiştir. Ancak C. G. Jung, Freud’un bu yorumuna eleştirel bir yaklaşım sergilemiştir. 1. Freud’un İncelemesinin Odak Noktası Freud, Leonardo da Vinci’yi incelemiş ve özellikle Meryem Ana ve Çocuk İsa ile Azize Anna tablosunu tartışmıştır. 2.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Platon’un İdealar Kavramı ve Jung’un Arketipler Teorisi

Jung, arketipler kavramını açıklarken sıklıkla Platon’un İdealar Kavramına atıfta bulunur ve hatta arketip terimini bu felsefi fikrin psikolojik bir karşılığı olarak sunar. Arketip Kavramının Platonik Kökeni Jung’un kullandığı “arketip” terimi, felsefi açıdan yeni bir kavram olmayıp, Platon’un εἶδος (Eidos) kavramının açıklayıcı bir yorumudur. Bu terim, Aziz Augustine’den önce bile kullanılıyordu

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Anima, ‘Hayat veren bir daemondur*’ Ne Demektir ?

“Anima is a life-giving daemon who plays his elfin game above and below human existence” ifadesi, C. G. Jung’un, anima arketipinin bir erkeğin psişesi üzerindeki merkezi, özerk ve yaratıcı gücünü tanımlamak için kullandığı güçlü ve simgesel bir ifadedir. Bu ifade, anima’nın rolünü mistik veya dogmatik bir kavramdan ziyade, ampirik olarak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Jungiyen Psikolojinin Temel Kavramları olan Arketipleri ve Bilinçdışı süreçleri (Mistisizm ve Spritüalizm Alanına Kaymadan) Bilmenin Terapide ve Gündelik Ruhsal Yaşamımızdaki Pratikleri

Terapide ve Gündelik Hayatta Arketipleri Bilmenin Kazandırdıkları Jungcu derinlik psikolojisinde arketipleri bilmek, bireyin ruhsal sağlığını (psikoloji) ve genel yaşam yönelimini (ruhsal yaşam/ruhsal karşılık) kökten etkileyen pratik sonuçlar doğurur. Bu bilgi, mistik veya ruhsal alana (görünmeyen tanrılar, doğaüstü) girmeden, ampirik psikolojik gerçeklik (rüyalar, fanteziler, duygusal tepkiler) zemininde kalır. 1. Nevrozların ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

C. G. Jung’un Kolektif Bilinçdışı ve Arketipler Teorisinin Temel Epistemolojik ve Metodolojik Sorunları

1. Arketipler Neden Anlaşılmazdır ve Psikolojik Bir Konu Gibi Görünmez? Arketiplerin anlaşılması zor olmasının ve uzun süre psikolojinin ilgi alanı dışında kalmasının temel nedenleri, onların doğası, bilinçdışının derinliği ve tarihsel süreçlerle ilgilidir: 2. Psikoloji, Arketipleri Anlaması İçin Neye İhtiyaç Duyar? Jung’a göre, arketiplerin öznel, rasyonel araçlarla kavranması mümkün değildir. Psikolojinin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Anne Arketipleri, Anne Kompleksi ve Anima

C. G. Jung’un Kolektif Bilinçdışının Arketipleri başlıklı eserindeki bilgilere dayanarak, arasındaki ilişkiyi detaylı bir şekilde açıklıyorum: 1. Anne Arketipi ve Anima Arasındaki İlişki Anne arketipi, tıpkı diğer arketipler gibi, sonsuz çeşitlilikte görünür. Arketipler, ruhun doğuştan gelen, önceden bilinçli ve bilinçdışı olan bireysel yapısını oluşturan a priori faktörlerdir. Anima ve anne

OKUMAK İÇİN TIKLA

JUNG’UN DÖNÜŞÜM SİMGELERİ ÜZERİNE ELEŞTİREL BAKIŞ

Jung, kitabın alt bölümde Khidr (Hızır) efsanesini (Kur’an’ın Kehf Suresi) kullanarak, bireyleşme (individuation) sürecinin simgesel olarak nasıl tezahür ettiğini açıklar. Analiz, Khidr figürünü Benlik (Self) arketipinin bir temsili olarak konumlandırır. A. Jung’un Analizindeki Eksiklikler ve Metodolojik Sınırlamalar Jung’un bu bölümdeki analizi, Khidr mitini derinlemesine bir psikolojik dönüşüm süreci olarak mükemmel

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hızır, Anne ve Gölge: Jung’a Göre İnsanın En Büyük Günahı Bilinçsizlik

Bu yazıda C. G. Jung’un Kolektif Bilinçdışının Arketipleri başlıklı eserinin III. Bölümü olan “Yeniden Doğuş Hakkında” makalesinin üçüncü alt bölümü olan, “Dönüşüm Sürecini Gösteren Tipik Bir Simgeler Kümesi” ile ilgili bölümü anlamaya çalışalım. Ana Fikir (Temel Düşünce) Bu bölümün ana fikri, psikolojik dönüşüm veya bireyleşme (individuation) sürecinin, modern bireyin bilinçdışında

OKUMAK İÇİN TIKLA

Erkek Çocuğundaki Anne Kompleksinin Gündelik Hayattaki Tezahürleri

Jung’un Arketipler ve Kollektif Bilinçdışında bahsettiği “Anne Arketiplerinin Psikolojik Yönleri” (Psychological Aspects of the Mother Archetype) başlıklı bölümünde, oğuldaki anne kompleksi (The Mother-Complex of the Son) ietkisinin saf olmadığını, çünkü cinsiyet farkından dolayı anima arketipinin her zaman önemli bir rol oynadığını belirtir. Oğulun Anne Kompleksinin Gündelik Hayat Tezahürleri Oğuldaki anne

OKUMAK İÇİN TIKLA

C. G. Jung’a Göre Kız Çocuklarındaki Anne Kompleksini Tanımlayan Dört Alt Tipi

Jung, kız çocuktaki anne kompleksinin, dişil tarafın aşırı gelişimi (hipertrofisi- artma-yoğunlaşma) veya körelmesi (atrofisi) ile sonuçlanabileceğini belirtir. a. Annelik Öğesinin Aşırı Gelişimi (Hypertrophy of the Maternal Element) Bu tipte, annelik içgüdülerinde bir aşırı büyüme söz konusudur. Psikolojik Mekanizma (Kaynaktaki Tanım) Gündelik Hayat Örneği Tek hedef çocuk doğurmaktır. Kendi kişiliği ikincil

OKUMAK İÇİN TIKLA

Arketipler Anlaşılır Mı ? Form ve İçerik Açısından Anlaşılması

Arketipin Biçimsel (Formel) Doğası Jung, arketiplerin içerik (content) açısından değil, sadece biçim (form) açısından belirlendiğini ve bunun da çok sınırlı bir dereceye kadar olduğunu yeniden vurgulamaktadır. Arketip, deneyimlerimizle dolmadan önce esasen boş ve tamamen biçimseldir. Burada jung ne demek istemiş olabilir ? Bu formal yapıyı açıklamak için kullanılan analoji şudur:

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yeniden doğuş kavramının çeşitli biçimleri ve bunun psikolojik etkileri

Jung, yeniden doğuş kavramının her zaman aynı anlamda kullanılmadığını belirterek beş ana biçimi sıralar: 2. YENİDEN DOĞUŞUN PSİKOLOJİSİ Yeniden doğuş, duyusal algının ötesinde, tamamen ruhsal bir gerçekliktir. Bu, insan hayatının en muazzam gerçeğidir ve “insanlığın kadim tasdikleri” arasındadır. Yeniden doğuş deneyimleri iki ana gruba ayrılır: I. Yaşamın Aşkınlığı Deneyimi: Yaşamın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Anne Arketiplerinin Psikolojik Yönleri

Bu bölüm, Anne Arketipleri kavramına odaklanacağız. Bu arketipin psikolojik yönlerini, anne kompleksini (oğul ve kız çocukta) ve son olarak kompleksin olumlu etkilerini inceleyeceğiz. 1. ARKETİP KAVRAMI ÜZERİNE Jung, Büyük Ana (Great Mother) kavramının karşılaştırmalı din alanına ait olduğunu, ancak psikolojinin daha kapsayıcı olan anne arketipi üzerinde durduğunu belirtir. Jung bir

OKUMAK İÇİN TIKLA