Kategori: Anlatı

Aziz Nesin’in Tezer Özlü’nün Çocukluğun Soğuk Geceleri üzerine düşünceleri

“Müthiş bişey! İçten, gerçek, özyaşam ve anı. Ne var ki roman değil. Çünkü olaylara, dünyaya, çevresine, herşeye salt kendi eleştirel bakışıyla bakıyor. Ya anne, ya baba, ya ağabey?.. Aynı olaylar, aynı konular üstünde onlar neler düşünüyorlar? Onların bakışıyla verilseydi küçük kızın yaşadığı dünya, o zaman Özyaşam anlayışından çıkıp roman —daha

OKUMAK İÇİN TIKLA

Walden – Ormanda Yaşam – Henry David Thoreau

Sivil itaatsizlik anlayışının öncülerinden sayılan Amerikalı yazar, filozof ve şair Walden Gölü kıyısında, şehirden ve modern hayattan kopuk bir biçimde geçirdiği yıllara ait deneyimlerini okurlarıyla paylaşırken sosyal ve ekonomik hayata dair, bugün için bile marjinal sayılabilecek fikirlerini öne sürmekten geri durmuyor.Amerika Birleşik Devletleri’nin henüz emekleme çağında olduğu bir dönemde, sanki

OKUMAK İÇİN TIKLA

Orhan Kemal’in bazı fotoğrafları ve anıları ilk defa okurla buluşuyor.

Siyah beyaz Orhan Kemal’e yakışıyor Orhan Kemal’in bazı fotoğraflarını ilk defa bu kitapta görüyoruz. Sadece bazı fotoğrafları değil, Işık Öğütçü bazı anıları da ilk defa okur ile buluşturuyor. Orhan Kemal’in oğlu Araştırmacı-yazar Işık Öğütçü’nün Orhan Kemal: Sessizlerin Sesi elime geçince, Orhan Kemal ile ilgili aslında bildiğim bir gerçeği ilk defa

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ziya Yılmaz: TiP’ten THKP-C’ye Fatsa’dan Türkiye’ye

Geçtiğimiz hafta NotaBene yayınlarından bir kitap dağıtılmaya başlandı. Günümüzde ismi çok anılmayan, kimilerinin hafızasında zar zor geri çağrılan bir devrimciden bahsediyor; Ziya Yılmaz Kitabı. 2011 yılında hayata gözlerini yummuş, genç devrimcilerin, sosyalistlerin pek bilmediği bir isim olan Ziya Yılmaz, Barış Mutluay tarafından çeşitli mülakatların derlenmesiyle ve türdeşlerinde pek rastlanılmayacak ölçüde

OKUMAK İÇİN TIKLA

Vera Tulyakova neden Nazım Hikmet’in mirasından vazgeçti?

Dünyaca ünlü Türk şairi Nazım Hikmet’in eşinin Vera Tulyakova’nın Nazım’ın mirasından neden vazgeçtiği ortaya çıktı. Vera’nın ilk eşinden olan kızı Anna Stepanova internette sosyal ağ sayfasında Nazım’ın ölümünden sonra miras konusuyla ilgili önemli hatıralarını paylaştı. Anna dul kalan annesinin kimseyle konuşmak istemediğini ifade etti. Çok güzel olduğu için erkeklerin Vera’nın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Okuma Güncesi – Aziz Nesin

Okuma Güncesi, Aziz Nesin’in okuduğu kitaplar üstüne kişisel beğenilerini, öznel görüşlerini yansıtan notlarından oluşuyor. Bu notların en ilgi çeken yanı, Aziz Nesin’in düşünsel dürüstlüğüdür. Yazarı kim olursa olsun, ne kadar tanınmış olursa olsun, Aziz Nesin genel yargıya kendini teslim etmeden, kendini akıntıya bırakmadan, bir kitabı eleştirmekten, hatta kimileyin yerden yere

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kafka, «sinemayı sevmiyor musunuz?» (söyleşi)

Ne zaman sinemaya gittiğimi söylesem, Kafka’nın yüzünde pek şaşırmış bir ifadenin belirdiğini görüyordum. Yine aynı durumla karşılaştığım bir defasında kendisine sordum: «Siz sinemayı sevmiyor musunuz?» Kafka, kısaca düşündükten sonra şöyle dedi: «Doğrusu hiç düşünmedim bunu. Orası öyle, harikulade bir oyuncaktır sinema, ama ben katlanamıyorum. Belki fazlasıyla optik yaradılışta biriyim de

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Tarihsel olayları yaratanlar, bundan böyle tek tek bireyler değil, yalnızca kitlelerdir.” Franz Kafka

Kafka’ya Rusya’daki durum üzerine bir konferanstan bahsettim; Sosyal Demokratlar’ın Hyberner Sokağı’ndaki merkezinde Pembe Salon’da Marksist Öğrenci Derneği tarafından düzenlenmişti ve konferansa babamla birlikte gitmiştik. Ben sözlerimi bitirdikten sonra şöyle dedi Kafka: «Politikadan hiç anlamıyorum. Elbet bir eksiklik bu, gidermeyi çok isterdim. Ama genelde eksik taraflarım o kadar çok ki! Bana

OKUMAK İÇİN TIKLA

Franz Kafka’nın Gorki’ye ve Lenin’e ilişkin görüşleri

Kafka’ya Maksim Gorki’nin Leo Nikolayeviç Tolstoy’a ilişkin Anıları’nın Çekçe bir çevirisini verdim. Kafka şöyle dedi: «Gorki’nin bir kişi üzerinde yargıya varmadan o kişinin karakterini çizmedeki ustalığı insanı duygulandırıyor. Bir fırsatla onun Lenin’e ilişkin notlarını okumayı çok isterdim.» «Gorki Lenin’le ilgili anılar mı yayınladı?»

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir ilk kitap: Belki Bir Gün Uçarız

“Belki Bir Gün Uçarız”da, oldukça enerjik, alaycı ama aynı zamanda da mustarip bir anlatıcıyı dinliyoruz. Yaşadığı toplumu ve çağı sevdiği pek söylenemez, fakat inkar da etmiyor. Başka bir toplumsal yapıda yaşıyormuş gibi davranmıyor, yalnızca bu delilik çağında aklını muhafaza etmeye ve yaşamaya çalışıyor. Bir yakınınızın ölümünü beklediniz mi hiç? Beklediyseniz,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sahalin Adası – Anton Çehov

Anton Çehov, 1890 yılında Rusya’nın en doğu ucuna doğru zahmetli bir yolculuğa girişti. Sonrasında bir nüfus sayımı için Japonya’nın kuzeyindeki Sahalin Adası’nda binlerce tutuklu ve yerleşimciye söyleşiler yaparak üç ay geçirdi. Sahalin Adası’nda tanık olduğu şeyler -kırbaç cezaları, erzak ve ikmal malzemelerinin zimmete geçirilmesi, kadınların fuhşa zorlanması- Çehov’u hem son

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yumruk gibi öyküler!

Gazeteci Oğuz Güven’in, acı acı gülümseten, yumruk gibi, hepsi gerçek yeni öykülerle genişletilmiş “Zordur Zorda Gülmek” adlı kitabı raflarda. Güven’le kitabını konuştuk. -Yaşayanlar unutmadı elbet ama kuşaklara unutturuldu/unutturuluyor… Yumruk gibi öyküler, yumruk gibi bir kitap “Zordur Zorda Gülmek”. Cuntanın halkla “yakın teması”nın, yakan yakın tarihin, yakılan, canına itinayla kastedilen insanlığın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Emek’ten kimler geldi kimler geçti

Hülya Uçansu’nun festival yılları boyunca kişisel olarak tanıştığı ve İstanbul Film Festivali’nde ağırladığı 12 yönetmeni anlattığı Nisan, Ayların En Güzeli sinemaseverler için bulunmaz nitelikte bir yapıt. Yüzüncü yılını kutlayan Türk sinemasının bu yılının dolu dolu geçmesi için sinemacılar, kültür sanat çevreleri, sinemaseverler oldukça yoğun bir uğraş içindeler. Türk sinemasının dünya

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yılmaz Güney’in bilinmeyen yüzü kitap raflarında

Yılmaz Güney’in İmralı’daki tutsaklığını anlatan kitap, Everest yayınları tarafından yayımlandı. Yılmaz Güney’in İmralı tutsaklığı iki önemli tanığının bir araya gelmesiyle gün ışığına çıktı. Ölümüne değin Yılmaz Güney’in en yakınında bulunan isim olan Nihat Behram’ın yoğun çabaları sonucunda, ünlü sinemacının set dışında ilk kez fotoğraflarının çekilmesine izin verdiği Ahmet Boga’nın deklanşöründen

OKUMAK İÇİN TIKLA

Simone de Beauvoir’dan “Moskova’da Yanlış Anlama”

Türkçede ilk kez yayımlanan “Moskova’da Yanlış Anlama”, orta yaşı geçmiş bir çiftin çıktığı yolculukta beliren iletişim güçlüğünü ve birbirini yeniden keşfedişini anlatıyor. Simone de Beauvoir’ın kaleme aldığı metin, bir krizin varoluşsal çözümlemesiyle beraber yaşlanmanın getirdiği kimi sıkıntıları da ortalığa saçıyor. ‘Katıksız bir şimdiki zaman’ Simone de Beauvoir’a popülist biçimde yaklaşanlar,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Balıkesir muhasebecisi ve anılar 1968 – Ayhan Hüseyin ülgenay

Balıkesir Muhasebecisi oyunundaki anılarıma geçmeden önce ilk oyunum olan İstanbul Efendisi oyununun sonlarını biraz anlatmak istiyorum. İstanbul Efendisi oyununda çalışmalarım devam ederken bir taraftan da Konservatuar?ın sınavlarına hazırlanıyorum. Kimden yardım İstesem beni çalıştırmaya yanaşmıyor. Sorarak PLAUTUS un ÇÖMLEK isimli oyunundan SITRABULUS isimli bir kölenin tiradını ve N. RİCHARD NASH IN

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Varoluş Felsefesi Olarak Delilik: Doğmayacak Çocuk İçin Dua

Edebiyat eserlerinin psikanalitik yorumlarına ilginin artmasıyla delilik, edebiyatta hem bir motif hem de yazarı yazmaya sürükleyen bir itki olarak ele alınmaya başlandı. Daha önceleri toplumda öteki olmanın belirtilerinden biri olarak yadsınan delilik durumu, Camus, Kafka, Dostoyevski gibi yazarların eserleriyle edebiyatta bir söylem buldu; ancak deliliğin bir söyleme kavuşması sadece modern

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çağ Tiyatrosu ve Anılar 1970 – 1971 – Ayhan Hüseyin Ülgenay

Yazımda Çağ Tiyatrosu’nun kuruluşunu 13.10.1970 tarihli Akşam Gazetesi’nde yayınlanan haberi aynen aktarmak istiyorum. “Kurucularının arasında Ceyhun Atuf KANSU, Tahsin SARAÇ, Orhan ASENA, Sedat Veyis ÖRNEK gibi yazarların bulunduğu Ziya DEMİREL’in yöneticiliğini yaptığı Çağ Tiyatrosu bu gece Aziz NESİN’in ‘Düdükçülerle Fırçacıların Savaşı’ isimli 24 kişilik oyunu ile sahne hayatına atılmaktadır. Yöneticiler

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Çöpte Dostoyevski Buldum”

Kendimi bildim bileli dünyayı kitapların kurtaracağına inanırım. Eğer dünyanın her yerinde tüm insanlar kadim birer kitap okuru olsalardı daha güzel bir dünyada yaşıyor olurduk diye düşünürüm. Ne kadar ütopik şeylere inanıyor olursak olalım, ne kadar ütopik düşlere sahip olursak olalım, hepsi insandan doğuyor. Dünyayı bu kadar korkunç yapabilmeyi de başaran

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gölgelerde gezinen bir yazarın ayak izleri

Sevgili Halil Kardeş (Köye Mektuplar) kitabında yer alan birçok ayrıntı, Türk edebiyatının pek bilinmeyeni Yusuf Atılgan hakkında ilginç bilgiler barındırıyor.” Kuşkusuz yazma eylemi; sıradan kelimelerin yan yana getirilerek, onların bambaşka an-lamlarla harmanlandığı bir anlatım sanatı olmanın yanında, belki de okurla yapılan bir hasbihâldir. Ama bunu yaparken ele alınan konunun, mekânların,

OKUMAK İÇİN TIKLA