Kategori: Samuel Beckett

“Yazdıklarım cehalet ve iktidarsızlıktan besleniyor” Samuel Beckett – Orhan Koçak

Cehalet öğrenilir. Beckett 1938 kışında bir gece Paris sokaklarında dolaşırken hiç tanımadığı bir adamın saldırısına uğrar, göğsünden bıçaklanır. Ağır yaralanmıştır, ölümden kıl payıyla kurtulur. Hastanede yatarken de piyanist Suzanne Dumesnil‘in ziyaretine maruz kalır. Yıllar sonra evlenecektir de onunla.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Samuel Beckett ve yayımlanmamış öyküsü: Echo’nun Kemikleri

Genç Beckett ilk eseri olan Whoroscope’u yayımlatmayı başardığında henüz 24 yaşındaydı. Ardından Londra’nın seçkin yayınevlerine gönderdiği Sıradan Kadınlar Düşü romanının ise okuyucuyla buluşabilmesi için 60 yıl beklemesi gerekecekti. Tabii, geçen bu 60 senelik zamanda Beckett ününü yürütmüş, Nobel Edebiyat Ödülü’nü çoktan kazanmış, hatta ölmüştü bile. Başka bir deyişle bu kitabı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Samuel Beckett’in faşizme karşı mücadelesi

Samuel Beckett, 1940’ta, Alman işgali sırasında Fransız Direniş Hareketi’ne katıldı; birkaç kere Gestapo’ya yakalanma tehlikesi atlattı; 1942’de sevgilisi Suzanne’le beraber yürüyerek güneye, Roussillon isimli kasabaya gitti ve bir yandan ikinci romanı Watt’ı yazarken bir yandan da evinin arka bahçesinde cephane saklayarak Direniş’e destek olmaya devam etti; Fransız hükümeti tarafından Direniş

OKUMAK İÇİN TIKLA

Godot’yu Beklerken – Samuel Beckett (filmini izle)

Samuel Beckett (1906-1989), yazar, oyun yazarı, eleştirmen ve aynı zamanda bir şairdi. 20. yüzyıl deneysel edebiyatının önde gelenlerindendi. – Sanatçının 1949 yılında Fransızca olarak yazdığı ünlü eseri Godot’yu Beklerken, en çok bilinen eserlerindendir. Yönetmen Michael Lindsay-Hogg’un yönettiği (2001) Waiting for Godot, Absürd Tiyatronun emsalsiz örneğidir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yazarın hakkı yok umutsuz olmaya

Edebiyat tarihimizde bir çağ kapanıyor. e-posta çıktığından beri yazarlar da mektup yazmaz oldu. Mektupsuz yazarlar yüzyıllarının başındayız. Aklımda, Rönesans’ta hümanizmanın yolunu açan Cicero’nun mektupları. Masamda, iki bin yıllık mektuplaşma devrinin kapanışının bir simgesi. Samuel Beckett’in üç ciltten oluşan mektupları.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Samuel Beckett’in sinema tasarısı: 1965’ten bir sessiz film

Godot?yu Beklerken adlı oyunu ve çok özel romanlarıyla tanınan İrlandalı yazar Samuel Beckett, edebiyat hayatı boyunca bir kez de senaristliği denedi. 1963?te Grove Press, Samuel Beckett?tan Film adındaki bir film için senaryo yazmasını istedi ve Beckett da senaryonun ilk taslağını dört gün içinde hazırlayıp teslim etti; sonrasında da başka bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yeni başlayan sonların yazarı olmak: Beckett olmak

1906-1989 yılları arasında yaşamış bir yazar olmak, bütün yirminci yüzyılın çaresiz tanığı olarak, hayal­lerin, umutların, mücadelenin, yenil­ginin, ve düş kırıklığının öznesi ve nesnesi olmak, başlangıçların ve sonların -ama bir türlü kesin ve mut­lak bir sona ulaşamayan, sürmekte olan, yeni başlayan sonların- yazarı olmak: Beckett olmaktır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Beckett?ın karanlıktaki öyküsü: Echo?s Bones

Yazar Samuel Beckett?ın seksen yıl önce yazıp yayıncısına onaylatamadığı için rafa kaldırılan öyküsü Echo?s Bones 17 Nisan?da yayımlanıyor. Samuel Beckett seksen yıl önce (1934) hikâyelerini More Pricks Than Kicks (Aşksız İlişkiler, Ayrıntı Yayınları) adıyla bir kitapta toplayıp yayımcısına yollar. Chatto&Windus yayınevinden Charles Prentice, derlemenin on birinci öyküsü olan Echo?s Bones?u

OKUMAK İÇİN TIKLA

Absürt edebiyat: Kimin gerçekliği? – Melih Levi

Yaşamın absürtlüğü karşısında hayata farklı anlamlar yükler, kendimizi farklı gerçeklere inandırır, yarattığımız bu gerçekliğin içerisinde yüzüp dururuz. Bizimkisiyle çelişen bir gerçeklikle karşı karşıya kaldığımızda da aynı Poprişçev gibi üşür ve afalla. Franz Kafka, Nikolay Gogol, Daniil Kharms, Kurt Vonnegut, Patrick Süskind, Albert Camus, Samuel Beckett… Çoğumuzun en azından ismen tanıdığı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Godot’yu Beklerken – Samuel Beckett

Godot’yu Beklerken (Fransızca: En attendant Godot, İngilizce: Waiting for Godot), 1948 yılında Fransızca olarak yazıldı ve 1953’te Paris’de sahneye kondu. Zamanla ülke çapında bir ün kazandı. 1954 yılında Beckett tarafindan bazı değişikliklerle ingilizceye çevrildi ve başka ülkelerde de sahnelenmeye başladı. (*) “Marvin Carlson, Tiyatro Teorileri’nde Beckett’in iyileştirilemez, Brecht’in ise iyileştirilebilir olanın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hiç İçin Metinler – Samuel Beckett

Bırak, bırak tüm bunları diyecektim. Kimin konuştuğunun ne önemi var, biri kimin konuştuğunun ne önemi var dedi. Biri kalkıp gidecek, giden ben olacağım, ben olmayacağım o, ben burada olacağım, buradan uzaktayım diyeceğim, ben olmayacağım o, hiçbir şey söylemeyeceğim, bir öykü anlatılacak, biri bir öykü anlatmaya çabalayacak. Evet, yadsımıyorum artık, her

OKUMAK İÇİN TIKLA

Üçleme: Molloy / Malone Ölüyor / Adlandırılamayan – Samuel Beckett

Samuel Beckett’in en önemli yapıtları olarak görülen her üç romanda da tek bir kişinin çeşitlemeleri denebilecek anti kahramanlar, bedensel yetilerini yitirirken, varoluşlarını yalnızca ussal düzlemde duyumsar ve sözün içinde yaşamaya başlarlar… Molloy, koltuk değnekleriyle kent dışında bir çukurun dibinde fiziksel çöküşünün tamamlanmasını beklerken modern insanın metafizik serüvenini dile geritir: ‘Çürümek

OKUMAK İÇİN TIKLA