Kategori: Sosyoloji

Dünyaya Kafa Tutan Köy – Dan Hancox

Kürenin üzerinde 37° 22′ 16¨ Kuzey, 4° 57′ 29¨ Batı noktası: Marinaleda. Asteriks’in köyünü hatırlatan bu Endülüs köyü bildiğimiz dünyaya kafa tutuyor: Burada insanlar kâr için değil, insanca bir hayat sürmek için çalışıyorlar. Marinaleda’da köyle ilgili kararlar herkese açık genel toplantılarla alınıyor. Çiftliklerin ve üretim tesislerinin mülkiyeti ortak. İnsanlar ömür

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zaten Bir Aradayız – Zafer Köse

Zaten Herkes Bir Denizdir Doğuştan: Onur Behramoğlu’nun kitabında Fazıl Hüsnü, Leyla Erbil, Nihat Behram, Cemal Süreya, Nâzım ve diğer dostlarla buluşuyoruz. Ne büyük, ne derin bir sözdür, “Güzel insan.” Elbette boy bosla ilgili değil bunun anlamı. Fiziksel bir konu değil ama yine de somut biçimde algılanabilir. En çok yüzlerde yansır

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ali Şeriati’ne göre burjuvazinin özellikleri

Burjuvazinin Özellikleri 1- Çeşitlilik: Tarımsal hayatın tersinedir. Bir çiftçinin hayatına girsek tüketimi birkaç kalemden fazla değildir. Elbisesi ya yündendir ya iplikten; şekli de sabittir. Yiyeceği ve tüm ihtiyaç maddeleri tek tip ve değişmezdir. Ama burjuvazi gelir, çeşitlilik ortaya çıkar, geleneklerden vazgeçer. Yatağı halı ve kilim üzerinde değil, karyola üzerindedir. Hatta

OKUMAK İÇİN TIKLA

1 Mayıs’ın Anlamı ve Önemi – Zafer Köse

Çalışma sürelerinin kısaltılması için yürütülen örgütlü mücadele, insanlık tarihinin en önemli konusudur! Çünkü: Yaşamak için çalışmak zorunda olan insanların kendine zaman ayırabilmesi mümkün hale geldi. Sevmeye, düşünmeye, karar vermeye hak kazanıldı. “Serbest zaman” talebi gibi “laiklik”, “özgürlük”, “insan hakları” taleplerinin de emek mücadelesi ile ilişkilendirilmesi ve hayata dair hale gelmesi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dünyayı Roman Kurtaracak – Zafer Köse

Şimdi her şey gibi “sanat”ı da inkar ediyordu. “Sanat”, “hayat” dediğimiz yalanı gerçek sanmak için uydurduğumuz ikinci bir “yalan”dı. … Süheyla, “Yanılıyorsun Adnan” dedi. “Hayatımızda tek doğru şey sanattır. Hayattan bile kuvvetli olan sanat! Görüyor musun? Dışarıda ehemmiyet vermeyerek görüp geçtiğimiz şeylere sahnede ağlıyoruz.”

OKUMAK İÇİN TIKLA

Etnografik Hikâyeler / Türkiye’de Alan Araştırması Deneyimleri

Antropologlar, alan çalışması sırasında yaşadıkları çeşitli kişisel deneyimleri arkadaş sohbetlerinde sık sık dillendirirler. Ama nitel çalışmalar kâğıda dökülürken “önemsiz detaylar”, “terslikler”, hatta “başarısızlıklar” olarak görülen bu deneyimler genellikle yansıtılmaz. Oysa araştırmacının sahada karşılaştığı ya da dahil olduğu kimi durumlar (kimlik çatışmaları, bürokratik ve ideolojik engeller gibi), araştırmanın ilerleyişini etkilediği gibi,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yüzyıldır Üç İstanbul – Zafer Köse

Üç İstanbul’un sayfalarında hızla ilerlerken, birden duruyorsunuz. Bir şey hatırlamaya çalışır gibi belleğinizi zorladığınız duygusuna kapılıyorsunuz. Sanki bir şey söyleyeceksiniz de o sözcük bir türlü aklınıza gelmiyor. Neydi ki? Tekrar kitaba dönüyorsunuz. Adnan’ın üzerinde çalıştığı romanı için aldığı notları bir kez daha okuyorsunuz: “Sonra bu minareler: Gökyüzünü madalyon bir ayna

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ergani Tarihinin Saklı Sayfası Ermeniler – Müslüm Üzülmez

Ergani Tarihinin Saklı Sayfası ERMENİLER isimli kitap İsmail Beşikçi Vakfı Yayınları tarafından Nisan 2016’da okuyucuların beğenisine sunuldu. Kitapta, eski Ergani/Osmaniye (Diyarbekir) kasabasında 1915 öncesinde Ermenilerin durumu, 1915’te yapılan Ermeni katliamı ve eski kasabasının harabeye dönüşü anlatılmakta.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yoksul Olmak Tam Zamanlı Bir İştir

İster gelişmiş ister az gelişmiş bir ülke olsun gelir dağılımındaki eşitsizlikler, parası olana hal ve hizmet veren sistemlerde/toplumlarda yoksul ve bakıma muhtaç çocuklar için aydınlık bir gelecek umudu düşüktür. Keza bir çocukta yoksul bir yaşam gelecek için belirleyicidir. Bob Mckinnon da böyle düşünmüş olacak ki bu konuda bir yazı yazmış,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ne Çok İstanbul Var! – Zafer Köse

İstanbul’dasınız. Belki yaşadığınız şehirdir orası; geçim derdiyle işe gittiğiniz sokaklar, çalıştığınız şirket, dostlarınızla buluştuğunuz evler oradadır. Belki de bir akrabanızı ziyarete gitmişsinizdir; daha çok televizyondan bildiğiniz bir kentte konuksunuzdur. Evde uyku hazırlıkları başlamış, siz pencerenin önünde oturmuş kitap okuyorsunuz.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zombi Emek – Vampir Sermaye

David McNailly özellikle 2008 ekonomik krizinin ardından zombi ve vampir hikâyelerindeki artışı gözlemleyerek girişmiş çalışmasına. Yazara göre ekonomik kriz sonrası yapılan betimlemelere de korku figürleri damgasını vurmuştu: Analistler zombi kapitalizminden, zombi iktidarından bahsetmeye başlamış, büyük yatırım bankaları “kokusu paraya benzeyen her şeye o kanlı ağzını doymak bilmemecesine dayayan koca bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Disney’in sınıfsal dünyası: Yoksulluk mutluluktur

“Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler” dünyasında, Huysuz’un bile mutlu mesut çalışması gerekiyor. Duke Üniversitesi’nden sosyologların yaptığı yeni bir araştırmaya göre, Disney filmlerindeki sınıf steryotipleri, genç izleyicilere çok çalışıp yoksulluktan kurtulana kadar yazgılarını kabul etmeleri gereken bir hayatı gösteriyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnsanlar; neyin değerli, neyin onurlu, neyin gerçek olduğu gibi soruların yanıtlarını bulmak için fiyat listesine bakmaktadırlar

Nihilizm sorunu Marx’ın, bir satırında şöyle ortaya çıkar: “Burjuvazi her türlü kişisel onur ve saygınlığı değişim değeri içinde eritti; insanların uğruna savaştığı tüm özgürlüklerin yerine ilkesiz bir tek özgürlüğü koydu: serbest ticaret.”! Burada ilk önemli nokta piyasanın modern insanların iç yaşamları üzerindeki müthiş etkisidir: İnsanlar sadece ekonomik soruların değil, metafizik

OKUMAK İÇİN TIKLA

Diktatörümüze neden aşık oluruz?

Günümüz siyasal atmosferini en kolay açıklayacak benzetmelerden biri, faşizm. Bu artık bir benzetme olmanın çok ötesine geçmiş durumda. Bu noktada şöyle bir soru hem bugün için, hem de geçmişteki faşist rejimler için akla geliyor: Peki insanlar bu faşist, baskıcı rejimleri neden destekliyorlar? Öyle ya, madem faşist bir uygulama söz konusu,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ey Eleştiri Sapıkları – Zafer Köse

Koskoca Aziz Nesin’i bile, sadece “Halka aptal demişti” diye anarsınız; üzerinde durulacak onca özelliğiyle ilgilenmezsiniz. İnsanları aşağılayan, halkı küçümseyen “bilim insanlarını” veya “yazarları” baş tacı edersiniz. Oysa cahilce bulduğunuz bu memleket ortamı, “bilgili, eğitimli, üstün insan” konumu hissetmenize fayda sağladığı için, sizi memnun da etmektedir. Ne bu “meşhur düşünürler”in ne

OKUMAK İÇİN TIKLA

Herkes İçin Kolay ve Pratik Ayrımcılık, Ötekileştirme, Dışlama Rehberi

“Yaşanabilir bir dünya, kimliklerin ve benliklerin birbirlerinden üstünlük değil farklılık vurgusuyla, baskıcı değil özgürleştirici özelliğiyle ayrıştığı bir dünyadır. O dünyada özne, kendi eşsizliğini başkalarının sıradanlığından, bayağılığından, aşağılığından değil, herkesin eşsizliğinden alır. O dünyada eşsizliğin gücü, gücün tekbiçimliliğinden gelmez; herkesin farklı bir güç biçimi oluşturmasından ama herkesin eşit bir güç birimi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zincirli Zincirsiz Emekçiler – Zafer Köse

“FLAŞ”, “ŞOK!” Keşke yıllardır her konuda böyle ünlemler kullanılmasaydı. Bu flaş “düzelti” bilgisini gerçekten de öyle dikkat çekecek biçimde paylaşmak isterdim. Marx ve Engels’in, bir türlü aklıma tam yatmayan, hem de Manifesto’da geçen bir sözü var(dı). İşçilerin zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri olmadığını belirten o söz, meğer bir çeviri hatasıymış.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kentin Mutenalaştırılması – Hazırlayanlar: Neil Smith, Peter Williams

“Mutenalaştırmaya ilişkin geliştirilen tanımlara baktığımızda, konut alanlarının rehabilitasyonundan daha kapsamlı bir süreçle karşı karşıya olduğumuz açıktır…. Kent peyzajında ortaya çıkan tüm bu değişikliklerin altında, ileri kapitalist toplumların kapsamlı olarak yeniden biçimlendirilmesini üstlenmiş belirli ekonomik, toplumsal ve politik güçler yatar: Burada sanayinin yeniden yapılanması, üretim sektöründen hizmet sektörüne kayış ve bunun

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yukarı Fırat Ermenileri 1915 ve Dersim – Hovsep Hayreni

Yazar Hovsep Hayreni’nin uzun yıllara dayanan araştırmaları ve yoğun emeğinin ürünü olan Yukarı Fırat Ermenileri, 1915 ve Dersim kitabını tam da o karanlık ve kanlı geçmişin Abdülhamit ile Talat ve Enver Paşa taklitleri tarafından âdeta yeniden hortlatılmaya çalışıldığı bir zamanda elinizde tutuyorsunuz. Yazar Yukarı Fırat bölgesiyle sınırladığı bu çok ayrıntılı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yabanıl Toplumda Suç ve Gelenek – Bronislaw Malinowski

Antropolojiyi “masabaşı”nda yapılan bir iş olmaktan çıkaran Bronislaw Malinowski, bugün hatasıyla sevabıyla bizzat bir düşünce klasiği haline gelmiş durumda. Yabanıl Toplumda Suç ve Gelenek de onun temel metinlerinden biri. Okur bu küçük kitapta, yapıtlarından birine Batı Pasifik Argonautları gibi şiirsel bir isim verebilmiş olan Malinowski’nin hâlâ birçok soru üretmeye elverişli

OKUMAK İÇİN TIKLA